1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. ‘KRİZ TABLOSU’
‘KRİZ TABLOSU’

‘KRİZ TABLOSU’

Ekmekten ete, domatesten hellime, tüp gazdan ete fiyatlar arttı, gelir yerinde saydı

A+A-

Temel tüketime son bir yılda art arda zam geldi, alım gücü eridi. Yeni asgari ücretin bir türlü belirlenmemesi ise ‘ekonomik darboğazı’ tetikleyen bir diğer unsur oldu.

Son bir yılın zam rekoru 34 TL’lik artışla tüp gazda: 73 TL’den 107 TL’ye… İkinci sırada 25 TL’lik artışla kuzu pirzola var. Öte yandan 1 kiloluk Hellim 20 TL artışla 53 TL’den 73 TL’ye yükseldi. İthal domates ise 11,95’lik rekor fiyatla raflarda yerini aldı.

 

Derya ULUBATLI

Temel tüketim ürünlerine son bir yılda art arda gelen zamlar vatandaşın alım gücünü eritti. Bu duruma yeni asgari ücretin bir türlü belirlenemeyişi de eklenince, ortaya ciddi bir ‘kriz’ tablosu çıktı.

Pandemi döneminde dünya çapında yaşanan ekonomik sarsıntının Kıbrıs’ın kuzeyinde de kendini göstermesi, temel tüketim ürünlerindeki fiyatlara da yansıdı, vatandaş markete gitmeye korkar oldu. Yükselen dövizle bağlantılı pahalılaşan hammadde yerli üreticilerin fiyatlarını artırmasına neden oldu. Devletten destek görmediğinden yakınan yerli üretici ise zamların mevcut ekonomik koşullarda ‘mecburi’ olduğunu söyledi, “giderlerimize göre bu zamlar az” dedi.

Marketçiler Birliği Başkanı Fuat Nalcıoğlu ise marketlerin ‘zararına’ çalıştığını savundu, vatandaşın yaşadığı ekonomik krizin marketlerde de durgunluk yarattığını ifade etti. Alım gücündeki düşüşü asgari ücrete de bağlayan Nalcıoğlu, “asgari ücret bir an önce artırılmalıdır” dedi. DEV-İŞ Genel Sekreteri Ömer Naşit ise ekonomiyi bu hale getirenin hükümet olduğunu söyledi, azınlık hükümetini istifaya çağırdı.

Son bir yılın zam rekoru tüp gazda…

Temel tüketim ürünlerinde son bir yılda yapılan zamlarda rekor 34 TL’lik artışla tüp gazın oldu. 2020 yılında 73 TL’ye alınan 10 kiloluk ev tipi tüp gaz, Ağustos ayında yapılan son zam ile 107 TL’ye yükseldi. Tüp gaza gelen bu zam, tüp gaz ile bağlantılı olan birçok gıda ürününe de yansıdı. Tüp gaz firmaları son yapılan zammın ardından yaptıkları açıklamada, yakıtın yurtdışından geldiğini ve dünya piyasasındaki fiyat değişikliklerine göre hareket etmek zorunda kaldıklarını açıkladı.

Bir yıl içerisinde akaryakıtta da iniş çıkışlar yaşandı. Art arda gelen zam ve indirimlerin ardından, geçtiğimiz yılki fiyatı 5,78 olan 95 oktan benzinin litre fiyatı 7,35 olarak sabitlendi.

Kuzu pirzola geçtiğimiz yıldan 25 TL daha fazla

Zamlar kasap reyonlarına da yansıdı. Geçtiğimiz yıl 85 TL olarak belirlenen kuzu pirzolanın fiyatı bu yıl 110’a yükseldi. Bu zamlar tavuk ve dana kıymaya ise yaklaşık 10’ar TL’lik artışlar halinde yansıdı. Hayvancılar Birliği Başkanı Mustafa Naimoğluları canlı hayvan fiyatlarında Temmuz ayından itibaren bir düşüş yaşandığını ancak bu düşüşün market ve kasaplardaki ücretlere yansımadığını söyledi. Hükümetin yüksek fiyatları denetlemesi gerektiğini ifade eden Naimoğluları, “gerekirse ceza yazılmalı, tüketici mağdur edilmemeli” dedi.

Hellimde dikkat çeken yükseliş: 1 yılda 20 TL

Geçtiğimiz yıldan bu yana 20 TL’lik artış yapılan 1 KG Hellim ise ‘en yüksek zam’ listesinde başlarda yer aldı. Artışı yorumlayan Süt Ürünleri İmalatçıları Birliği Başkanı Mustafa Başlar giderlerinin çok fazla olduğunu ve yapılan zammın giderleri karşılamadığını söyledi. Başlar, tüp gaz, akaryakıt ve çiğ süt gibi giderlere gelen zamdan dolayı, marketlerdeki süt ürünleri fiyatlarındaki artışı ‘kaçınılmaz’ olarak nitelendirdi.

‘İthal domates’ 11,95

Ülkede yeterli domatesin olmaması ithal domates getirilmesine neden oldu, geçtiğimiz yıl 8,40TL olan domates fiyatı 11,95’e yükseldi. Domates üreticisi Özcan Bıçaklı ülkedeki üretim faaliyetlerinin bitirilmeye çalışıldığını söyledi, Tarım Bakanlığı’nın yerli üreticiyi desteklemediğini savundu. Yerli üreticiden alınacak domatesin 8-9 TL civarı olacağını söyleyen Bıçakçı, “mevcut şartlarda her şeyin fiyatı çok yükseldi” dedi.

Manav reyonundaki bir diğer artış da patateste yaşandı. Geçtiğimiz yıla göre iki katına çıkan patatesin fiyatı 3,75’ten 6,40’a yükseldi.


Fiyat Listesi:

Market

1 KG Domates:
2020: 8,40 TL - 2021: 11,95 TL

1 KG Patates:
2020: 3,75 TL - 2021: 6,40 TL

Pirinç:
2020: 9,50 TL – 2021: 16,25 TL

Bulgur:
2020: 6,95 TL – 2021: 8,25 TL

1 Litre Süt:
2020: 6,88 TL – 2021: 8,35 TL

1 KG Hellim:
2020: 53, 31 TL – 2021: 73,25 TL

Dilimli Ekmek:
2020: 7,62 TL – 2021: 9-13 TL arası

1 KG Kuzu Pirzola:
2020: 85 TL – 2021: 110 TL

1 KG Dana Kıyma:
2020: 65 TL – 2021: 75 TL

1 KG Tavuk:
2020: 16,25 TL – 2021: 25 TL

Yakıt:

Tüp Gaz:
2020: 73 TL – 2021: 107 TL

Elektrik:
2020: 98 kuruş- 2021: 98 kuruş

95 Oktan Benzin:
2020: 5,78 TL – 2021: 7,35 TL

İlaç:

Calpol:
2020: 22,08 TL – 2021: 26, 46 TL

Paracetamol:
2020: 7,93 TL – 2021: 10 TL

ff-099.jpg


Marketçiler Birliği Başkanı Fuat Nalcıoğlu:

“Piyasaya göre marketlerdeki artış az”

Marketçiler Birliği Başkanı Fuat Nalcıoğlu marketlerdeki fiyatlarda belli oranda bir artış olduğunu ancak bu artışın piyasa ve ülke ekonomisi göz önüne alındığında düşük bir artış olduğunu savundu. Ekmeğe yüzde 10’luk bir artış geldiğini ancak piyasadaki diğer artışlarla birleşince bunun yüzde 30 civarında yapılması gerektiğini ifade eden Nalcıoğlu, marketler arasındaki rekabet bu artışı azalttığını aktardı. Rekabet ortamının perakende fiyatlarının düşük kalmasına neden oluğunu savunan Nalcıoğlu şöyle devam etti: “Şu an elimizde toptan fiyat listeleri var ve perakende fiyatlar bu listedeki fiyatların yüzde 25 altındadır. O yüzden ‘marketlerde fahiş fiyatlar var’ sözleri bizi üzüyor çünkü biz neredeyse kar etmediğimiz bir ortamda çalışmaya devam ediyoruz”.

“Alım gücündeki düşüşü önlemek için asgari ücret bir an önce artırılmalı”

İnsanların alım gücünün düştüğünü de belirten Nalcıoğlu, bu durumun marketlerdeki durgunluktan kendini gösterdiğini dile getirdi. Nalcıoğlu şunları söyledi: “Marketlerdeki işlerde ciddi bir durgunluk yaşıyoruz, bu da insanların gelir seviyesinin ve alım gücünün düştüğünü gösteriyor. Bu durumdan çıkmanın yollarından biri hükümetin bir an önce asgari ücreti yükseltmesidir. Sendikaların asgari ücretle ilgili açıklamalarına katılıyoruz”.


Süt Ürünleri İmalatçıları Birliği Başkanı Mustafa Başlar

“Masrafımız çok, zam yapmak zorundayız”

Normal şartlarda her yıl yılda iki kez olmak üzere süt ve süt ürünlerine yüzde 5-6 oranında bir artış yapıldığını belirten Süt Ürünleri İmalatçıları Birliği Başkanı Mustafa Başlar, bu yıl pandemiden dolayı daha yüksek zamlar yapmak zorunda kaldıklarını aktardı. Başlar şunları aktardı: “Bu yıl pandemi bizden çok şey götürdü. Maliyetlerin yükselmesinden dolayı çiğ süte yüzde 15,7 oranında bir zam geldi. Ne yazık ki bizim sütü ya da süt ürünlerini rafa taşıma aşamasında yaptığımız harcamalar sadece çiğ süt ile de bitmiyor. Bu süreçte gaz, elektrik, araçlara mazot, temizlik ve ambalaj malzemeleri gibi dövize endeksli birçok giderimiz oluyor. Yani şu an yaptığımız zamlar bize gelen artışları bile kapatmıyor, harcamalarımızı karşılayacak bir zam yapmadık”.

“Devlet bu işe el atmazsa hem üretici hem vatandaş zor durumda kalacak”

Bu noktada devlete ve Tarım Bakanlığı’na büyük iş düştüğünü aktaran Başlar bakanlığın ‘süte teşvik’ ile ilgili düzenlemeler yapması gerektiğini söyledi. Hayvancıların da zor durumda olduğunu dile getiren Başlar, onların da yem ve yakıt giderlerinin arttığını ve mecburen süt fiyatlarını artırdıklarını anlattı. Devletin bir an önce üreticiye destek vermesi gerektiğini belirten Başlar zamların hem üreticileri hem de vatandaşı zora soktuğunu ifade etti. Başlar şöyle devam etti: “Devlet bir an önce bu işe el atmalıdır yoksa tek çaremiz süte ve dolayısıyla süt ürünlerine yeniden zam getirmek olacaktır. Bu da doğal olarak halkı zorlayacaktır. Zaten asgari ücret yetersiz ve henüz yeni bir ücret de belirlenmedi. Özel sektör ile kamu arasındaki maaş farkı giderek artmaktadır. Biz de kendi işletmemizde aldığımız kredilerle ilerlemeye çalışıyoruz. O rafta görülen fiyat aslında çok farklı masrafların birleşimi olarak rafa gidiyor, biz de zor durumdayız”.


Hayvancılar Birliği Başkanı Mustafa Naimoğluları:

“Bakanlık fiyatları denetlemeli”

Temmuz ve Ağustos aylarında canlı hayvan fiyatlarının düşmeye başladığını söyleyen Hayvancılar Birliği Başkanı Mustafa Naimoğluları, market ve kasapların buna rağmen fiyatlarını indirmediğini dile getirdi. Bu konuda denetim eksikliği olduğundan yakınan Naimoğluları şöyle devam etti: “Kuzunun bizden alış kilosu 40 TL’den 38 TL’ye, dana ise 27’den 25’e düştü ancak raf fiyatları değişmedi. Ne kasap ne de marketler fiyatı düşürmedi. Tarım Bakanlığı ve Veteriner Dairesi ile konuştum, bu konuda denetim eksikliği olduğunu söyledim ancak bu hükümet düzgün denetleme yapmıyor. Yetkilileri acilen denetime çağırıyorum, tüketici mağdur edilmemeli”.

Aynı durumun süt ürünlerinde de yaşandığını ifade eden Naimoğluları, özellikle hellim ve kaşarda çok yüksek fiyatlar olduğunu ve bunların da denetlenmediğini kaydetti. Naimoğluları, “çiğ sütün litresini bizden 3,30 TL’ye alıyorlar ancak satış fiyatları çok yüksek” dedi. Denetlemenin önemine vurgu yapan Naimoğluları, yüksek fiyat veren yerlere ceza yazılması gerektiğini de sözlerine ekledi.


Domates Üreticisi Özcan Bıçaklı:

“Ucuza üretim yapmak çok zor”

Yerli üretimin bitirilmeye çalışıldığını söyleyen Domates Üreticisi Özcan Bıçakçı, Türkiye’den getirilen ürünlerin çok yüksek fiyatlara satıldığını anlattı. Tarım Dairesi’nin adada üretim yapmaya çalışan üreticilere destek olmadığından yakınan Bıçakçı şunları söyledi: “Biz kendi çabamızla üretim yapmaya çalışıyoruz. Üretim az olunca da yetkililerimiz hemen ‘yurtdışından ürün getirme izni’ veriyor. Birkaç yıl sonra yerli üretici kalmayacak, bu duruma bir son vermeleri gerekiyor”.

Yerli üreticiden alındığı takdirde domates kilosunun 8-9 TL civarında değişeceğini söyleyen Bıçakçı, “her şey pahalılaştı, bu şartlarda ucuza üretim yapmak çok zor” dedi.


DEV-İŞ Genel Sekreteri Ömer Naşit:

“Ekonomiyi bu hale hükümet getirdi”

Yaklaşık 2 yıldır pandemiden dolayı ekonomik bir düşüş yaşandığını belirten DEV-İŞ Genel Sekreteri Ömer Naşit,  bu durumla ilgili önlem almayan hükümetin bir an önce istifa etmesi gerektiğini savundu. Naşit şunları söyledi: “Bu süreçte önlemler alınması gerektiğini söyledik ancak dinletemedik. Pandemide özellikle yüksek öğrenim ve turizmin çökeceğini ve ekonominin bundan zarar göreceğini anlattık, hükümeti önlem almaya çağırdık. Şu an alınmayan önlemlerin cezasını halk çekiyor. Maliye giderleri karşılayamıyor ve zam yoluna gidiyor. Bu da asgari ücretle çalışan kişiler başta olmak üzere birçok vatandaşın alım gücünü düşürüyor”.

Hükümetin pandemi sürecini doğru yönetemediğini vurgulayan Naşit, azınlık hükümetinin bir an önce istifa etmesi gerektiğini söyledi, ülke ekonomisini daha iyi yönetecek bir iradeye ihtiyaç duyulduğunu belirtti.

 

yd-destek-gorseli-2-284.jpg

Bu haber toplam 2717 defa okunmuştur