1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. Köşe yazısı üzerine 10 yıla kadar hapsi isteniyor!
Köşe yazısı üzerine 10 yıla kadar hapsi isteniyor!

Köşe yazısı üzerine 10 yıla kadar hapsi isteniyor!

BASIN-SEN Başkanı, gazeteci Ali Kişmir hakkında, “Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nı hedef gösteren bir yazı yazdığı ve kurumun manevi şahsiyetini tahkir ve tezyif ettiğine” yönelik 10 yıla kadar hapsi istenen bir dava açıldı.

A+A-

Basın Emekçileri Sendikası (BASIN-SEN) Başkanı, gazeteci Ali Kişmir hakkında, “Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nı hedef gösteren bir yazı yazdığı ve kurumun manevi şahsiyetini tahkir ve tezyif ettiğine” yönelik 10 yıla kadar hapsi istenen bir dava açıldı.

Söz konusu davanın celbinde, Kişmir'in "GKK'yı Genel Ev'e benzettiği" ve bunun üzerine davanın açıldığı ifade ediliyor. 

Başsavcılık tarafından açılan davayla ilgili açıklama yapan Kişmir, 6 Ekim tarihinde görüşülmeye başlanacak davanın ifade ve düşünce özgürlüğüne karşı kara bir leke olarak tarihe geçeceğini ifade etti.

Kişmir, bu süreçte kendisini gönüllü olarak Barolar Birliği Başkanı Avukat Hasan Esendağlı’nın savunacağını bildirdi.

Öte yandan açıklama yapan BASIN-SEN Yönetim Kurulu ise davanın, "araştırma yapan ve gerçeklerin ortaya çıkması için mücadele eden onurlu gazetecilere gözdağı verme amacını taşıdığını" kaydetti.

Ali Kişmir: “Gün mücadele günü…”

Davayla ilgili kişisel sosyal medya hesabı üzerinden açıklama yapan Ali Kişmir, “Başsavcılık tarafından hakkımda, Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığını hedef gösteren bir yazı yazdığım ve aynı kurumun manevi şahsiyetini tahkir ve tezyif ettiğime yönelik dava açılmış ve 10 yıla kadar hapsim istenmiş bulunmaktadır” dedi.

“İfade ve düşünce özgürlüğüne karşı kara bir leke olarak tarihe geçecek bu dava 6 Ekim 2023 tarihinde başlayacak” diyen Kişmir, “Bu süreçte gönüllü olarak beni ve benim nazarımda toplumumuzun ifade, basının ise özgürlüğünü Barolar Birliği Başkanı Avukat Hasan Esendağlı savunacak” ifadelerini kullandı.

Kişmir, açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Yazdığım yazıyı önyargısız okuyan ve anlamak isteyen herkes, yazının içeriğinde bahse konu suça dair en ufak bir ifadenin dahi olmadığını görebilir. Bu tamamıyla siyasi bir davadır ve amaç muhalif sesleri susturmaktır. Memleketi soyan, talan eden, bu topluma ihanet içerisinde olan ve açıkça irademizi satan kişilerin değil de o kişileri ifşa eden bizlerin ağır cezada yargılanma talebi aslında getirilmek istendiğimiz noktayı göstermektedir. Bu konuda şikayetçi olanları da, aracılık yapanları da vicdanları ile baş başa bırakıyorum.

Şahsım adına ben laik, demokratik ve özgürlükçü yargımıza güveniyorum. Böyle uydurma bir siyasi davaya da geçit vermeyeceğine inanıyorum. Bunu defalarca kanıtlayan ve nereden gelirse gelsin baskılara asla boyun eğmeyen yargımız, bu davada da gerekli dersi her kesime vereceği düşüncesindeyim.

Bundan önce ve bundan sonra bu sürece destek olup katkı koyan herkese çok teşekkür ederim. Gün mücadele günü…”

BASIN-SEN: “Dava, gazetecilere gözdağı verme amacı taşıyor”

Öte yandan açılan davayla ilgili açıklama yapan BASIN-SEN Yönetim Kurulu, davanın, "araştırma yapan ve gerçeklerin ortaya çıkması için mücadele eden onurlu gazetecilere gözdağı verme amacını taşıdığını" kaydetti.

Açıklamada, BASIN-SEN Başkanı Gazeteci Ali Kişmir’e, Başsavcılık tarafından 10 yıl hapislik öngören bir suçlamayla açılan davanın; özelde Kişmir’i susturma genelde ise cesurca yazan, araştırma yapan ve gerçeklerin ortaya çıkması için mücadele eden onurlu gazetecilere gözdağı verme amacını taşıdığının aşikâr olduğu savunuldu.

“Yüz yıllardır; iktidarları ve güç odaklarını rahatsız etmeyi başarabilmiş, ortaya çıkardıkları belge ve bilgilerle onları koltuğundan etmiş, yalanlarını ortaya çıkarmış ve hatta yargılanmalarına kapı aralamış olan gazetecilerin uğradığı bu baskı ve yıldırma politikaları hiç değişmemiştir.” ifadeleri kullanılan açıklamada, hükümet yetkililerinin ülkede son dönemde büyük oranda yandaş sermayenin eline geçen basına rağmen hâlâ istedikleri “pembe siyasi iklimi” ve “sorunsuz ülke imajını” yaratamadıklarının farkında ve bunun ağır hezimetini yaşamakta oldukları ileri sürüldü.

İktidarın, perde gerisindeki ilişkileri ve gizli ajandalarını ortaya dökmekte ısrarcı olan gazetecilerden olan Ali Kişmir’e karşı girişilen bu “yargı sopasıyla” susturma hamlesinin de bu hezimet duygusunun getirisinden başka bir şey olmadığı iddia edilen açıklamada, “Unutulmamalıdır ki; siyasiler ve onların atadığı görevliler ve ülkenin yönetiminde yer alan kurumların başında olanlar sıradan birer vatandaş değildirler ve en ağır eleştirileri dahi göğüslemek konusunda sorumludurlar.” denildi.

Sendikanın, tüm üyeleri ve dünyadaki tüm meslektaşlarla dayanışma içinde olduğu gibi Basın-Sen Başkanı Ali Kişmir’in de “ama”sız, “fakat”sız yanında olduğu kaydedilen açıklamada, Kıbrıs Türk toplumunun bağımsız mahkemelerinin vereceği kararlara güvenlerinin tam olduğu belirtildi.

Bu haber toplam 3002 defa okunmuştur