Kıbrıs Cumhuriyeti ile Avrupa Birliği (AB) arasında, mülteci probleminin ele alınması için dün “tarihi” nitelendirilen bir anlaşma imzalandığı basına yansıdı.

Başkanlık Sarayı’nda dün düzenlenen törende, Kıbrıs Cumhuriyeti yönetimi ile AB arasında, güneydeki kaçak göç probleminin ele alınması için bir işbirliği memorandumu imzalandığını yazan Alithia gazetesi, anlaşmayı Kıbrıs Cumhuriyeti adına İçişleri Bakanı Nikos Nuris, Avrupa Komisyonu adına ise İçişlerinden Sorumlu Komiser Ylva Johansson’un imzaladığını kaydetti.
İmza töreninde Kıbrıs Cumhuriyeti Başkanı Nikos Anastasiadis ile güneyde bulunan Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Margaritis Shinas’ın da yer aldığını ifade eden gazete, işbirliği memorandumunun üç temel eksende faaliyetlerde bulunulmasını öngördüğünü belirtti.
Gazete, bu üç temel eksenden birincisinin, kaçak göçmen akışlarının başlangıç noktası ve kökenleri, ikincisinin kaçak göçmen akışlarının kabulü ve idaresiyle ilgili yapıların güçlendirilmesi, üçüncüsünün de kaçak göçmenlerin geldikleri ülkelere geri gönderilmesiyle alakalı olduğuna dikkat çekti.
Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Shinas, memorandumun imzalanmasının ardından yaptığı açıklamada, önemli ve sembolik bir gün yaşandığına işaret ederek, “Avrupa Birliği ve Kıbrıs, çok büyük boyutlara ulaşan ve Kıbrıs açısından orantısız bir idare yükü meydana getiren bir problemin ele alınması konusunda birlikte sayfa çeviriyor” dedi.

“Yeşil Hat, AB’nin dış sınırı değil”

Yeşil Hat’tın Avrupa Birliği’nin dış sınırı değil, Avrupa Birliği olduğunu da ifade eden Shinas, bugün yaptıkları şeyin, Avrupa’nın tüm birim ve kurumlarını harekete geçirecek bir dizi girişimi, tek bir siyasi taahhüt, faaliyet ve somut taahhütler çerçevesinde sistematik hale getirmek olduğunu ifade etti.
Schinas, durumun kısa süre içerisinde değişeceğini de savundu.

Üç eksen…

Shinas’ın açıklamasında, üç temel faaliyet eksenine atıfta bulunduğunu da kaydeden gazete, birinci eksenin kaçak göç akışlarının başlangıç noktası ve kökenleriyle alakalı olduğunu anımsatarak, bunun doğrudan eylem gerektirdiğini ve Shinas’ın bu konuda şahsen girişimler üstlenmeyi taahhüt ettiğini belirtti.
İkinci eksenin, Yeşil Hat özelinde, güneydeki yönetime kaçak mülteci akışlarının kabulü ve ele alınmasının güçlendirilmesi açısından yardımcı olmak; üçüncü ve bu yeni girişimin temel unsuru olan eksenin ise, AB’nin yasal koruması altında bulunması için bir neden olmayan kaçak mültecilerin güçlendirilmiş bir şekilde geri dönüşünün benimsenmesi olduğu kaydedildi.
Shinas, bu üç eksende de, AB ile güneydeki yönetimin el ele birlikte çalışacaklarını ifade etti.

Nikos Nuris: “Bir dönüm noktası…”

İçişleri Bakanı Nikos Nuris ise açıklamasında, dün yaşanan günün, güneydeki yönetimin ve hükümetin son yıllarda ülkeye rahatsızlık veren bir problemin idare edilmesi için harcanan çabalar açısından bir dönüm noktası teşkil ettiğini savundu.
Nuris, aşırı derecede artan mülteci akışlarının, ekonomi, sosyal bütünlük ve ülkenin güvenliği açısından birçok olumsuz etki yarattığını öne sürdü. Nuris, kaçak mültecilerin kabulü ve ülkede misafir edilmesi olanakları çok önceden tükenmişken, iltica sisteminin uluslararası koruma gerektirmeyen kişiler tarafından istismar edilmesinin, devleti, gerçekten ihtiyacı olan kişileri ağırlama, bakımını yapma ve destekleme olanağından mahrum ettiğini iddia etti.
Dün imzalanan işbirliği memorandumunun “Avrupa’nın burada olduğuna dair artık güçlü bir kanıt teşkil ettiğini” de savunan Nuris, AB’nin kendilerini dinlediğini, karşı karşıya bulundukları problemi anladığını ve yanlarında olduğunu öne sürdü.

Türkiye’ye mesaj…

Kıbrıs’ın güneyinin Avrupa’nın pratik dayanışmasına ihtiyacı olduğunu da ifade eden Nuris, açıklamasının devamında, Türkiye’nin şu veya bu şekilde, Avrupa’nın Litvanya, Polonya ve Estonya’ya önerdiği şeylere uyması gerektiği konusunda ikna edilmesi gerektiğine işaret etti.
Kaçak mülteci probleminin Kıbrıs’ın güneyinin aleyhinde kullanılmasına son verilmesi gerektiğini söyleyen ve Litvanya’nın durumunda olduğu gibi Türk makamlarına kararlı bir mesaj gönderilmesi gerektiğini savunana Nuris, Kıbrıs’ın güneyinin, güvenli üçüncü ülkelere iade konusunda etkili bir sisteme ihtiyacı olduğunu da dile getirdi.
Bir soruya yanıtında, ikinci pratik meselenin ise Yeşil Hat olduğunu dile getiren Shinas, Yeşil Hat’tan yapılan geçişlerle ilgili süreçlerin izlenmesi ve sıkılaştırılmasına izin verecek çeşitli araçlar, teknolojik ataçlar ve bazı diğer araçların bir kombinasyonunun olması gerektiğini ifade etti.

Ylva Johansson: “Memorandum, soruna yanıt…”

İmza törenine internet üzerinden katılan Avrupa Komisyonu’nun İçişlerinden Sorumlu Komiseri Ylva Johansson ise açıklamasında, Kıbrıs Cumhuriyeti ile AB arasında imzalanan işbirliği memorandumunun, güneyin şu an karşı karşıya bulunduğu kaçak mülteci problemlerine yanıt olduğunu söyledi.
Johansson, bu memorandumla birlikte, Avrupa Komisyonu’nun, AB İltica Ajansı, Frontex ve Europol’la birlikte, kaçak mülteci probleminin ele alınması konusunda, güneyin olan desteklerini gerektiği yerde daha da artırmaya devam ettiğini sözlerine ekledi.
Gazete, siyasi partilerin de, AB arasında işbirliği memorandumu imzalanmasından duydukları memnuniyeti belirten açıklamalar yaptıklarını ekledi.
İşbirliği memorandumuyla ilgili haberler Politis’te “Kıbrıs’ın Sahip Olduğu Orantısız Yükle İlgili Memorandum”, Fileleftheros’ta “Üç Eksende Memorandum- Kaçak Mülteci Probleminin Ele Alınması İçin Kıbrıs ile AB Arasında Tarihi Anlaşma”, Haravgi’de ise “Kaçak Mülteci Probleminin Ele Alınması İçin Kıbrıs ile AB Arasında Tarihi Anlaşma” başlığıyla yer aldı.

Shinas, Anastasiadis ve bakanlarla bir araya geldi

Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Margaritas Shinas’ın işbirliği memorandumunun imzalanmasının ardından Kıbrıs Cumhuriyeti Başkanı Nikos Anastasiadis ile Başkanlık Sarayı’nda baş başa görüştüğünü de yazan gazete, Anastasiadis’in görüşmede Shinas’ı Kıbrıs sorunuyla ilgili siyasi gelişmeler hakkında bilgilendirdiğini belirtti.
Shinas’ın da Anastasiadis’i AB’deki gelişmeler konusunda bilgilendirdiğini yazan gazeteye göre, Shinas, görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, Anastasiadis’le bölgedeki durumla ilgili güzel bir sohbet gerçekleştirdiklerini söyledi.
Shinas sözlerini şöyle sürdürdü “Başkan Anastasiadis Avrupa Konseyindeki en tecrübeli liderlerden biridir, onu birçok şey konusunda bilgilendirmeme gerek yok, çünkü ο çok şey biliyor ve hem imza töreninden hem de Anastasiadis’le olan görüşmemden oldukça memnun bir şekilde ayrılıyorum.”
Gazete Shinas’ın güneydeki temasları çerçevesinde İçişleri, Eğitim, Adalet ve Sağlık Bakanlarıyla görüşmeler yaptığını da ekledi.