1. HABERLER

  2. RÖPORTAJ

  3. “KIB-TEK’in görev zararı 287 milyon TL”
“KIB-TEK’in görev zararı 287 milyon TL”

“KIB-TEK’in görev zararı 287 milyon TL”

Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu Çalışanları Sendikası (EL-SEN) Genel Sekreteri Ahmet Tuğcu, Kıbrıs’ın güneyinden son 1 ayda 400 milyon TL’ye denk gelen 25 milyon kilovat saat enerji alındığını açıkladı.

A+A-

Ayşe GÜLER

Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu Çalışanları Sendikası (EL-SEN) Genel Sekreteri Ahmet Tuğcu, dönüşümlü elektrik kesintilerinin Eylül sonuna kadar süreceğini söyledi.

Tuğcu, enerji açığının yaşandığı günden bugüne, yani yaklaşık 1 aylık süre için güneyden 25 milyon kilovat saat enerji alındığını açıkladı, söz konusu alımın 400 milyon TL’ye denk geldiğini kaydetti.

Aynı şartlarda KIB-TEK’in 113 milyon TL’ye enerjiyi üretebildiğini ancak bakımsızlıktan dolayı bunu yapamadığını söyleyen Tuğcu, güneyden enerji alımı nedeniyle kurumun 287 milyon TL görev zararı olduğunu dile getirdi.

Tuğcu, oluşan görev zararları nedeniyle Sayıştay denemi hem de hukuki süreçle ilgili adım atacaklarını açıkladı.

 “Görev zararından dolayı cezalandırılması gereken birileri varsa, hukuki süreç dahil her şeyi yapacağız” diyen Tuğcu, “Yanlış yönetilmesinden dolayı santraller düzgün çalışamıyor, üretim yetersizliği oluyor. Buna sebep olan kimse hukuki olarak cezalandırılmanın yapılması için elimizden geleni yapacağız” değerlendirilmesinde bulundu.

Tuğcu, KIB-TEK’in geçmiş yıllarda güneye elektrik verebilecek noktadayken şu an enerji almak için sıraya girdiğini vurguladı.  

Elektrik kesintilerinin nedeninin KIB-TEK çalışanları veya EL-SEN olmadığını da söyleyen Tuğcu, kamuoyuna da çağrı yaptı, “EL-SEN veya KIB-TEK çalışanlarına değil, seçim zamanı oy verdiği siyasilere hesap sormalarını istiyoruz” dedi.

Tuğcu, “Ülkeyi idare edenlerin önüne set duvar çekme zamanı geldi de geçti” şeklinde konuştu.

Kurumun piyasadaki alacağının 2 milyar 462 milyon TL, borcunun ise 1 milyar 568 milyon TL olduğunu söyleyen Tuğcu, Pazartesi (bugün) gününden itibaren camilerden başlayarak, borcu olan tüm devlet kurumlarının elektriklerini keseceklerini de açıkladı.

1 gün kala sınavı ertelenen, KIB-TEK münhali hakkında endişelerini dile getiren Tuğcu, “Bu torpilliler kimdir? 542 kişi adına bu soruyu soruyoruz. Onlar için mücadele ediyoruz.

Bu tamamen siyasidir” dedi.


“Dönüşümlü kesintiler Eylül sonuna kadar devam edecek”

● EL-SEN Genel Sekreteri Ahmet Tuğcu, dönüşümlü elektrik kesintilerinin Eylül sonuna kadar devam edeceğini açıkladı, oluşan enerji açığının 70-100 MW olduğunu kaydetti.

Çocukluk yıllarımıza geri döndük, dönüşümlü elektrik kesintileri yeniden başladı. Elektrikte durum nedir? Şu anda ihtiyaç duyulan enerji ne kadardır?

“ Teknecik’teki kurulu gücümüz 310 megawattır. Şu anda bakımsızlık ve yedek parça eksikliğinden dolayı 177 MW kullanılabiliyor. Verimsiz çalışmasından dolayı 133 MW kaybımız var,70-100 MW arası enerji açığı var. Bugüne kadar söz konusu açığı, güneyden alarak sağlardık. Gerek yakıt sorunu gerek kendi santrallerinin pik saatlerinin yüksek olduğundan dolayı bize 70-100 MW arası enerjiyi veremeyeceğini bildirdi. Bu yüzden enerji açığı oluştu. Enerji açığını giderebilmek için de ülke genelinde dönüşümlü kesintiler yapılıyor. Güneyden geçmişte yapılan antlaşmalara göre, ihtiyaç anında olası ani bir arızada gerek güneyde gerek bizde karşılıklı enerji veriliyordu. Daha sonra da verilen enerji kadar iade oluyordu.”

 

Bu sorun nasıl çözülecek?

“Santrallerimizin Nisan-Mayıs ayında periyodik bakımlarının yapılıp, yedek parça stoklarının sağlanmasıyla, yaz ve kış dönemindeki pik değerlerinin en yüksek noktaya çıktığı an için santrallerin hazırlanması gerekiyordu. Maalesef bu yapılmadığı için, bakımlar yapılana kadar Eylül sonuna kadar devam edeceğini düşünüyoruz. Maalesef, söylediklerimizin hepsi oluyor. KIB-TEK Genel Müdürü, kesintilerinin olmadığını söylüyor. Ancak kesinti olmaması için güneyin bize her gün en az 70-100 MW arası enerji vermesi gerekiyor. Güney, bu enerjiyi verirse hiçbir sıkıntı yaşamayız.”

 

Elektrikte dönüşümlü kesintileri yaz ve kış dönemlerinde özellikle PİK seviyelerinde bu sorunları yaşıyoruz. Reçetemiz belli, ama doğru ilacı neden bulamıyoruz?

En hızlı şekilde santrallerin bakımlarının gününde yapılması gerekir, yedek parça stoku ambarda olmalı. Bununla birlikte acil olarak santral yatırımı hayata geçirmeli. Santral gücümüzü daha yükseklere çıkarıp, rutin dediğimiz bakımları yaptığımız sürece, yedek parça stoku olduğu sürece sıkıntıların hiçbirini yaşamayacağız. Biz, bu üretimi yapabiliyoruz. Güneye de ihtiyaç kalmadan santrallerimiz çalışıp, bu enerjiyi üretebilir. Pik dediğimiz saatlerde 70-100 MW arasında enerji açığı oluyor. Diğer taraftan da Teknecik Elektrik Santrali’nde bakımsızlıktan dolayı üretemediğimiz 133 MW kaybımız.  Bunu sağladığımızda matematiksel olarak güneye elektrik verebiliriz.”

 

Kışta daha da karanlık bir süreç mi bekliyor?

“İhaleye çıkıldığında, yatırım 16-18 aylık sürede yapılsa biraz rahatlayabiliriz. Eylül, Ekim, Kasım aylarında pik değerler düşer. Bakımlar sağlanır, yedek parça stoku sağlanırsa, kurulu olup, kaybımız olan 133 megavatı belli seviyeye düşürebilirsek, üretim artar bu kadar ciddi sıkıntılar olmaz. Yaz aylarında öğlen ve akşam saatlerinde iki kere pik seviyelerine çıkıyoruz. Kış aylarında ise 18.00-22.00 arasında pik saatlerine çıkıyoruz. 3 ayımız var. 133 megavatlık kaybı en aza indirirsek, bakımları hızlı şekilde yaparsak bu kadar ciddi sıkıntılar yaşamayacağız.”

 

Kurumun geçmişte güneye elektrik verdiği de biliniyor. Ancak şu anda oradan enerjiye ihtiyaç duyuyor. Neden bu hale geldi?

“Rakamlar, veriler, tablolar ortada… Güneye elektrik verebilecek noktadayken şu an biz enerji almak için sıradayız. Enerji kesintilerinin nedeni de AKSA’dır. Alım garantilerinden dolayı bize günlük verdiği enerji belli. 148 MW kurulu güç var. Fakat 24 saati 3’e bölerek, belli saatlerde 78 MW ile 110 MW enerji veriyor. En pik saatte 148 MW’in 110 MW’ını veriyor ve diğer iki makinesini çalıştırmıyorsa, bunun nedeni yanlış sözleşmelerdir.”

 

Hem KIB-TEK Yönetimi hem de sendika elektrik kesintilerinin yatırım eksikliğinden dolayı yaşandığını kabul ediyor. Peki, bu yatırımı yapması gereken kimdi de yapmadı?

“Göreve geldiğimiz günden beri, ısrarla yatırım kararının alınmasını talep ettik. Ama Yönetim Kurulu, epeyi görmezden geldi. Sonrasında ısrarlarımıza dayanamayarak, Ekim 2022’de bir karar üretildi.

Bu karara göre; 2x60 MW olmak üzere toplamda 120 MW santral yapılması gerektiği ifade edildi.

Bu konuda Genel Müdüre yetki verildi. Ancak, Genel Müdür kararı bilmesine rağmen yürütmeye koymadı. Aldıkları kararda samimi olsalardı, hiçbir şekilde bunu topluma yaşatmazdılar. Bugünlerin yaşanacağı belirttik. Kimse duyarlı olmadı, hükümet de adım atmadı. Geçtiğimiz ay kesintiler yaşanmaya başladığında Bakanlar Kurulu baskı sonucu 2 dizel santral alması için talimat verdi. Bu 2 santralle ilgili çok hızlı şekilde ihaleye çıkılıp, yerine konulursa çok daha iyi günler olacak.

Santraller hemen kurulmaz, 12-18 aylık süresi var. Yönetimin aldığı karar, 120 megavat santral alınmasıydı ancak ikinci ürettikleri kararda 35 megavat 2 dizel santral ihalesine çıkılacak.

Şu anda Teknecik’te kurulu 310 MW’ımız var. 120 MW buhar tribünü, 50 MW Türkiye’den sözde hibe ettiği ama yılda 2 milyon Dolar gaz tribünü, 140 MW dizel santral var. Emre amede duruma getirilir, makineler sağlıklı şekilde çalışır önümüzdeki birkaç yıl idare edilebilir. Ama niyetin olması gerekir.

Güneşin etkisi var, bu nedenle kesintiler az. Özellikle saat 17.00’den sonra kesintiler çok daha artacak.

Güney ihtiyaç olan açığı vermediği sürece bunlar olacak.”


Güneyden enerji alımı… ‘Tüketicilere 4.52 TL’ye satış güneyden ortalama 16 TL’ye alış’

“Kurumun, 287 milyon TL görev zararı var”

● Tuğcu, KIB-TEK’in nizamname gereği ortalama 1 KW satışının 4.52 TL olduğunu belirterek, güneyden 4 katına, ortalama 16 TL’ye enerji aldığını açıkladı.

► Güneyden alınan enerjinin maliyeti nedir?

“Ortalama 1 KW satışımız 4.52 TL’dir. Ancak güneyden aldığımız enerjinin fiyatı ortalama 14-18 TL’dir. 4 katına alıyoruz. Oluşan görev zararını kim karşılayacak? Esas sorulması gereken soru budur. Enerji açığının çıktığı günden, yani yaklaşık 1 aydır güneyden 25 milyon kilovat saat enerji aldık.

4.6 milyon Dolar ödendi, 1.7 milyon Dolar borç var. Kıb-Tek, nizamname gereği abonelerine maliyetine satış yapmak zorunda. Alınan enerjiye karşılık, güney 2 türlü santrale göre fiyatlandırma yapıyor. 1’i normal dizel santraldir, 1 KW bedeli 11 .88 TL’dir. Eğer dizel santral değil de gaz tribünü çalıştırıyorsa, bunun da 1 KW saati 17.82 TL’dir. Ortalama 16 TL düşünüldüğünde, 1 ayda güneyden alınan enerjinin bedeli 400 milyon TL. Aynı şartlarda 113 milyon TL’ye enerjiyi üretebiliriz. Kurumun, 287 milyon TL görev zararı var. Bu görev zararını kim karşılayacak?”

 

Kurumun zarara uğratıldığı Sayıştay raporuna da yansıyor. Ancak süreç neden ileri götürülmüyor?

“Sayıştay denetçisi ile görüştük. Kurum zarara uğratıldığını söyledik, telefonla gerekçelerini açıkladık.

Kendileri de bu konuda yazı yazmamızı istediler. Kendileri de bir şey yapabileceklerse yapacaklarının sözünü verdiler. Bunun da takipçisi olacağız. Görev zararından dolayı cezalandırılması gereken birileri varsa, hukuki süreç dahil her şeyi yapacağız. Yanlış yönetilmesinden dolayı santraller düzgün çalışamıyor, üretim yetersizliği oluyor. Buna sebep olan kimse hukuki olarak cezalandırılmanın yapılması için elimizden geleni yapacağız.”

ahmet-tugcu-2.jpg

Kalecik ve yakın zamanda akaryakıt ihaleleriyle ilgili Sayıştay raporlarıyla ilgili de süreç ilerletilmedi…

“2012’de Kalecikle ilgili Sayıştay Raporu var. Bu raporda da kurumun zarara uğratıldığı ifade ediliyor. Ancak bu konuda ne Başsavcılık ne de polis adım atmadı. Oysa raporda, kimin ne su açıkça yazıyor.

Keza, yakıt ihalelerinde Meclis’te de gündeme gelen Sayıştay raporu olmuştu. Orada da Ama ne başsavcılık ne de polis adım atmadı. Orada da kurumun zarara uğratıldığı belli olduğu halde kesinlikle bu konuda hiçbir yasal işlem başlatılmadı. Bu konularda ne yazık ki hukuki süreci başlatma konusunda sıkıntıları var. Ortada Sayıştay raporu dururken, Başsavcılık ve polisin süreci neden yürütmediğini bilmiyorum. Siyasiler her konu açıldığında, sendikanın gündeme getirdiği Özerklik Yasası var. Hızlı bir şekilde güncellenmesiyle KIB-TEK’in özerk yapıya kavuşmasıyla bugün yaşanılanların hiçbirini yaşamayacağız. İş tamamen siyasi olaya devam ediyor. Bugüne kadar da böyle devam etti. KIB-TEK Yönetim Kurulu ve Genel Müdürü siyasi olarak atanmaya devam ettiği sürece sorunlar da sürecek.”


Mali durum, borcu olan tüm kurumlara kesinti:

“Borç, 1 milyar 568 milyon TL, alacak 2 milyar 462 milyon TL”

● Kurumun piyasadaki alacağının 2 milyar 462 milyon TL, borcunun ise 1 milyar 568 milyon TL olduğunu söyleyen Tuğcu, Pazartesi (bugün) gününden itibaren camilerden başlayarak, borcu olan tüm devlet kurumlarının elektriklerini keseceklerini açıkladı.

Kurumun mali durumu nedir?

“ KIB-TEK, doğu idare edilirse mali sorunu yoktur. Mali konu, bir döngüdür. Kurumun borcuna bakıldığında 1 milyar 568 milyon 788 bin TL, alacakları ise 2 milyar 462 milyon 325 bin TL’dir.

Devlet kurumları, ‘torpilli’ tüketici olan camiler, BRT, belediyelerin borçlarını geç ödemesi veya ödememesinden dolayı kurum sıkıntıya giriyor. Bu çok ciddi mali tabloyu etkileyen bir durum değildir. Borcu olan devlet dairelerine tanınan süre Cuma günü doldu. Bugünden itibaren camilerden başlayarak, borcu olan kurumların elektriklerini keseceğiz. Örneğin camilerin 10 milyon TL, belediyelerin 154 milyon TL, BRT’nin 4.5 milyon TL, devlet kurumlarının ise KIB-TEK’e 517 milyon TL borcu bulunuyor. Bunların takipçisi olacağız. Cuma günü 12 bin ton yakıt gelecek. Transferin başlaması için yüzde 90’ını ödemek zorundayız. Kurumda para yoksa, tahsilat engellenirse, kurumların elektriğini keserek Pazartesi’nden itibaren kasaya para girmesini sağlamamız lazım. Yönetimin yapamadığını EL-SEN yapacak.”

 

Elektrik kesintileri veya eylemler nedeniyle sendikaya ve kuruma zaman zaman eleştiri, tepki de yapılıyor. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

“Toplumda yılların getirdiği bir algı var. Yaşananların nedeninin kurum çalışanları veya EL-SEN

olduğuna yönelik bir algı var. Topluma doğruları ve gerçekleri açıklıyoruz. Elektrik faturalarının yüksek olmaması için 17 gün eylem yaptık. Tek amacımız buydu. AKSA’nın toplumun cebinden aldığı para çok korkunç rakamlardır. Bunun olmaması için eylem yaptık. Ne yazık ki yeterli desteği göremedik.

Ama kimin canı yanarsa o mücadele ediyor. Bu eylemlerin toplumsal direnişe çevrilmesi gerekiyor. Ülkenin temel sorunları belli… Ülkeyi idare edenlerin önüne set duvar çekme zamanı geldi de geçti.

Enerji, eğitim, sağlık, tarım, kamu çalışanları ve özel sektör çalışanları… Yok olmamamız için bunu yaparsak başarırız. Tek başına yapılan eylemler çok cılız kalıyor. Topluma bir kırgınlığımız yok. İnandığımız yolda devam edeceğiz. Elektrikleri KIB-TEK veya EL-SEN kesmiyor. Kesintilerin nedeni, bizi idare ettiklerini iddia edenlerin suçudur.

Sebepler ortada, doğru idare ile gününde yapılması gereken bakımlar yapılsaydı toplum elektrik kesintilerini de yaşamazdı. Güneyden elektrik almaya muhtaç olmazdık. Kıb-Tek’in kurulum gücü ortada. Toplumun bunları algılayıp, sosyal medyada EL-SEN veya KIB-TEK çalışanlarına değil, seçim zamanı oy verdiği siyasilere hesap sormalarını istiyoruz. Tüm veriler ortada, isteyen hükümet yetkilisiyle istedikleri ortamda tartışmaya da hazırız.”


78 kişilik münhal…

“Adaletli bir sınav olmayacağına dair endişeliyiz”

● 1 gün kala sınavı ertelenen, KIB-TEK münhali hakkında endişelerini dile getiren Tuğcu, “Bu torpilliler kimdir? 542 kişi adına bu soruyu soruyoruz. Onlar için mücadele ediyoruz. Bu tamamen siyasidir” dedi.

 

AKSA ile sessiz sedasız sözleşme imzalandı…

“Kamu İhale Yasası’nda değişiklik yapılmaya çalışıldığında bu adımın AKSA sözleşmesi için atıldığını söyledik. Bugüne gelindiğinde ne kadar haklı olduğumuz ortaya çıktı, sessiz sedasız sözleşme imzalandı.

Başbakan sendikamızı görüşmeye çağırıp, bu sözleşmenin kablo için başbakan sendika çağırdı, sözleşmesinin kablo için imzalanması gerektiğini sendikanın görüş ve onayına sunmadan, imzalanmayacağına dair KIB-TEK Genel Müdürü’ne talimat verdi. Bu görüşmeden 2 gün sonra gece saat 19.00’da Yönetim Kurulu, Başbakanlığa çağrılarak sözleşme imzalandı. Yönetim Kurulu üyelerinin bazılarının sözleşmeye imza atmamaları ihtimaline karşılık arka tarafta yedek üyeleri de beklettiler.

Sendika olarak, kablo ile elektriğin ülkeye gelmesine itirazımız yok. Fizibilite raporunun çıkmadan bu şekilde gündeme getirilmesine itirazımız var. Kablonun çift yönlü olmamasına itirazımız var. Enterkonnekte şebekesine bağlanma noktasının açık olmamasına itirazımız var.”

 

KIB-TEK’te 78 kişilik istihdam için açılan münhal, ‘adayların sınava hazırlanamadıkları’ gerekçesiyle ertelendi. Bu kararda siyasetin rolü nedir?

“Münhal, sınava 1 gün kala durduruldu. 750 olan personel sayısı, zamanla geriledi. Başbakanla görüştük,  teknik personel ağırlıklı olacak şekilde 70-80 personel alınması gerektiğini söyledik.

Bölgesel olarak ihtiyacı tespit ettik. Toplu İş Sözleşmesinin açık olduğunu söyledik.

Münhali çıkan Genel Müdür ve Yönetim Kurulu’nun bile sınavı hangi yöntemin yapacağından haberi yoktu, sadece Başbakanın bildiği dile getirildi.

78 kişilik münhale 542 kişi başvurdu. Sınavı kimin yapacağını, soruların nasıl seçileceği ve korunacağının açıklanmasını istedik. Sınava 15 saat kala, skandal bir açıklama ile 31 Ağustos’a ertelendi. Bu torpilliler kimdir? 542 kişi adına bu soruyu soruyoruz. Onlar için mücadele ediyoruz.

Bu tamamen siyasidir. Endişelerimiz adaletli sınav yapılmayacağıdır.”

yd-destek-gorseli-2-20230828114539.jpg

Bu haber toplam 5424 defa okunmuştur