
“KIB-TEK, liyakatsiz, ilgisiz ve sorumsuz bir yönetim anlayışıyla idare edilemez”
EL-SEN Genel Sekreteri Hüseyin Peksever, Teknecik Elektrik Santrali’nde yaşanan zehirli gaz maruziyetini “yönetimsel ihmal ve iş güvenliği zafiyeti” olarak nitelendirdi, sorumluların hesap vermesi ve kapsamlı soruşturma başlatılması talebinde bulundu.
EL-SEN Genel Sekreteri Hüseyin Peksever, Teknecik Elektrik Santrali’nde yaşanan zehirli gaz maruziyetini “yönetimsel ihmal ve iş güvenliği zafiyeti” olarak nitelendirdi, sorumluların hesap vermesi ve kapsamlı soruşturma başlatılması talebinde bulundu.
EL-SEN Genel Sekreteri Hüseyin Peksever, EL-SEN ile KIB-TEK Yönetimi arasında imzalanan Toplu İş Sözleşmesi çerçevesinde yaşanan ciddi sorunlara ve kurum içindeki yapısal problemlere ilişkin defalarca ilettikleri yazılı taleplere hiçbir yanıt verilmediğini açıkladı.
Peksever, anayasal ve yasal hakları olan grev hakkını kullanmak üzere 2 Eylül 2025 tarihinden itibaren Teknecik Elektrik Santrali’nde grev başlatma kararı aldıklarını, ancak grev başlamadan önce Bakanlar Kurulu’nun grevi 60 gün ertelediğini hatırlattı.
Peksever, grev gerekçelerini kamuoyuyla paylaşmak ve sürecin şeffaf şekilde yürütülmesini sağlamak amacıyla Teknecik Elektrik Santrali önünde basın açıklaması yaptıkları sırada çalışan personelde sebebi bilinmeyen nedenlerle nefes darlığı, öksürük, kusma ve boğaz yanması gibi sağlık sorunlarının ortaya çıktığını belirtti. Peksever, olayın işyerindeki yönetsel zafiyetler ve iş sağlığı-güvenliği önlemlerinin yetersizliğinin sonucu olduğunu, her an yaşanabilecek hayati riskleri bir kez daha gözler önüne serdiğini söyledi. Toplamda 3 kurum çalışanı ve 1 özel sektör personelinin zehirli gaz maruziyeti nedeniyle acil servise kaldırıldığını kaydeden Peksever, bunun yalnızca bir iş kazası değil, açıkça yönetimsel ihmal ve sorumsuzluk sonucu olduğunu ifade etti.
“Asılsız iddialarla sorumluluğu çalışanlara yüklemeye çalışıyorlar”
KIB-TEK yönetiminin olay karşısında hatalarını kabul etmek yerine kamuoyunu yanıltmayı tercih ettiğini söyleyen Peksever, kurumun resmi web sitesinden yapılan ilk açıklamada “grevi farklı şekilde uygulamaya teşebbüs” ve “azot gazı vanalarına müdahale” gibi asılsız iddialarla sorumluluğu çalışanlara yüklemeye çalıştığını, ikinci açıklamada ise “herhangi bir gaz sızıntısı yaşanmadığı” ifadelerine yer verildiğini belirtti. Bu çelişkili açıklamaların gerçeğin değil, algının yönetilmeye çalışıldığını ortaya koyduğunu vurguladı.
“KIB-TEK, liyakatsiz, ilgisiz ve sorumsuz bir yönetim anlayışıyla idare edilemez”
Peksever, Başbakan Ünal Üstel’in, KIB-TEK yöneticisi Gürsel Uzun’dan aldığı bilgiler doğrultusunda yaşanan olayı “sabotaj” olarak tanımlamasını kabul edilemez bir sorumluluktan kaçma girişimi olarak nitelendirdi. Kamuoyu adına, Ağustos 2024’te yakıt temin edilmediği, yedek parça alınmadığı ve bakım yapılmadığı için üretimin durduğu olayın sabotaj, Ağustos 2025’te Güneşköy Trafo Merkezi’ndeki büyük arızada ülkenin 17 saat karanlıkta kaldığı olayın sabotaj ve siber saldırı iddialarıyla açıklanmasını hatırlatan Peksever, Teknecik’te yaşanan zehirli gaz maruziyetinde de aynı iddiaların ortaya atıldığını belirtti. Başbakan’a soran Peksever, eğer gerçekten sabotaj varsa halkın canını ve ülkenin enerji güvenliğini tehdit eden kişilerin neden kamuoyuna açıklanmadığını, eğer bu iddialar kötü yönetimin üzerini örtmek için ortaya atılıyorsa asıl sabotajı yapanın kim olduğunu sordu.
“Sürecin hukuki takipçisi olacağız”
Peksever, KIB-TEK gibi hayati öneme sahip bir kurumun liyakatsiz, ilgisiz ve sorumsuz bir yönetim anlayışıyla daha fazla idare edilemeyeceğini ifade etti. Yaşanan olayların sorumlularının ortaya çıkarılması için Girne Polis Müdürlüğü’ne resmi şikayet sunacaklarını ve sürecin hukuki takipçisi olacaklarını açıkladı.
Taleplerini net bir şekilde dile getiren Peksever, Uzlaştırma Kurulu’nun derhal toplanmasını, iş güvenliği ihlalleri ve yönetim zafiyetleri hakkında kapsamlı bir soruşturma başlatılmasını ve kamuoyunu yanıltan açıklamalarda bulunan yöneticilerin hesap vermesini istedi.
Peksever, çalışanların can güvenliği, halkın sağlığı ve ülkenin enerji geleceği için sürecin takipçisi olmaya ve mücadele etmeye kararlılıkla devam edeceklerini söyledi.















