1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. "Kadınların geleceğinden Avrupa'nın geleceği yeşerebilir"
"Kadınların geleceğinden Avrupa'nın geleceği yeşerebilir"

"Kadınların geleceğinden Avrupa'nın geleceği yeşerebilir"

İnsan Hakları Platformu Direktörü Derya Beyatlı, Avrupa'nın kadın ve LGBTI+ haklarının savunulmasında öncü bir rol oynaması gerektiğini belirterek, buna yönelik hazırlanan 16 maddelik yasama projesine destek çağrısı yaptı.

A+A-

İnsan Hakları Platformu Direktörü Derya Beyatlı, Avrupa'nın kadın ve LGBTI+ haklarının savunulmasında öncü bir rol oynaması gerektiğini belirterek, buna yönelik hazırlanan 16 maddelik yasama projesine destek çağrısı yaptı.

Yazılı açıklama yapan Beyatlı, kadınlar için Avrupa'nın en iyisini düşünen herkesi, bu yasama projesini kendi ülkelerinde desteklemek ve ileriye taşımak amacıyla aralarına katılmaya davet etti.

Avrupa seçimlerine katılacak adayları yasama paketini kabul etmeye ve seçildikleri zaman uygulamaya çağırılırken, yasama paketinde; kapsamlı bir cinsel eğitim, modern doğum kontrol yöntemlerine ücretsiz erişim, yasal ve güvenli kürtaja serbest erişim, kürtaj hakkının Avrupa Birliği Temel Haklar Şartı'na eklenmesi ve tüm çiftler için evlenme hakkı gibi maddeler bulunuyor.

Beyatlı yaptığı açıklamada, kadın ve LGBTI+ haklarına yönelik yasama çalışmasının hazırlık aşamaları ve maddelerle ilgili bilgi verdi.

 

“Demokratik bir Avrupa'nın feminist bir Avrupa olması kaçınılmazdır”

Avrupa vatandaşlarının yüzde 52’sini kadınların oluşturduğunu belirten Beyatlı, “Demokratik bir Avrupa'nın feminist bir Avrupa olması kaçınılmazdır” ifadelerini kullandı.

Beyatlı, 5 Aralık 2023'te 50'den fazla Avrupalı feministin, siyasi liderlere Avrupa Birliği’ndeki kadın haklarını uyumlaştırma çağrısında bulunmak üzere Fransa Nantes'da bir konferans için bir araya geldiğini belirtti.

Bu toplantının amacının, farklı AB ülkelerinden seçilecek kadın hakları açısından en ilerici yasaları Avrupa Birliği'nde yaşayan tüm kadınlara uygulayabilmek olduğunu kaydeden Beyatlı, 2009 Avrupa Parlamentosu seçimlerinden bu yana bazı AB ülkelerinin siyasi gündemlerinde yer alan bu girişimin, Simone de Beauvoir ve Gisèle Halimi tarafından 1971 yılında kurulan Fransız 'Choisir- la cause des femmes' derneğinin yürüttüğü çalışmalardan doğduğunu kaydetti.

Beyatlı, derneğin gönüllülerinin, kadınların hayatlarının her alanını etkileyen kadın haklarına dair yasaları; cinsel haklar ve üreme hakları, aile hukuku, cinsiyete dayalı şiddete karşı mücadele, kadınların ekonomik bağımsızlığı ve siyasi yaşama katılımları konularında karşılaştırdıklarını ifade etti.

Daha sonra Avrupa vatandaşlarının ve AB'deki göçmenlerin özgürleşmesini sağlayacak bir yasama paketi oluşturduklarını belirten Beyatlı, bu paketin, kesişimsellik yaklaşımını benimseyerek, kadınların ve LGBTI+’lerin haklarını destekleyen en ileri yasal düzenlemeleri içerdiğini kaydetti.

Beyatlı, bu yaklaşımın, her kadının cinsiyet ayrımcılığını farklı şekillerde deneyimlediğini ve kadınların sosyal durumları, etnik kökenleri, inançları, engelleri vb. nedenlerle de ayrımcılığa uğrayabileceğini dikkate aldığını belirtti.

Nantes'ta 3-6 Aralık 2023 tarihleri arasında gerçekleşen toplantıda, bu öneriler üzerine tartışmalar yapıldığını kaydeden Beyatlı, barışın yanı sıra insani, sosyal, ekonomik haklara karşı var olan tehditleri dikkate alarak, AB'nin kadınları ve LGBTI+’ları koruyacak güçlü siyasi adımlar atması gerektiğine hemfikir olduklarını söyledi. .

 

Tehlikeler

Beyatlı, kadınların ve LGBTI+’ların savunmasız olduğu tehlikelerin bir kez daha teyit edildiğini belirterek, bu tehlikeler arasında uluslararası krizler: silahlı çatışmalar ve soykırım; anti-feminist, toplumsal cinsiyet karşıtı, göçmen karşıtı, AB karşıtı ve aşırı sağın iktidara gelmesiyle bağlantılı demokratik krizler olduğunu kaydetti.

Bu grupların şu anda Avrupa'da ve dünya genelinde birçok hükümet ve parlamentoda iktidarı ellerinde tuttuğunu dile getiren Beytalı, ekonomik krizlerden beslenen ve sosyal eşitsizlikleri daha da kötüleştirerek aşırı yoksulluğun ortaya çıkışını hızlandıran ultra-liberalizmin yükselişinin de tehlikeler arasında yer aldığını belirtti.

Beyatlı tehlikelerden diğer bir tanesinin ise büyük bir göç dalgasına neden olacak ve ölüm oranlarını arttıracak olan küresel iklim krizi olduğunu belirtti.

 

“Maddeler… Avrupa öncü bir rol oynamalı”

Bu felaketler karşısında, Avrupa'nın, kadın ve LGBTI+ haklarının savunulmasında öncü bir rol oynaması gerektiğini belirten Beyatlı, “AB yok olmak istemiyorsa ya da Avrupa Parlamentosu'nda iktidarı ele geçirmeye hazırlanan ana muhalifleri tarafından domine edilmek istemiyorsa harekete geçmek zorundadır. Bu, AB'nin temel değerleri, özellikle de demokrasi, insan onuru ve hakları, sosyal haklar ve eşitlik anlayışı doğrultusunda en ilerici partileri tarafından yapılmalıdır” ifadelerini kullandı.

Açıklamada, ilerici partiler, Avrupa seçimlerine katılacak adaylarını yasama paketini kabul etmeye ve seçildikleri zaman uygulamaya çağırıldı.

Yasama paketinde şu maddeler yer aldı:

“Kapsamlı bir cinsel eğitim; Modern doğum kontrol yöntemlerine ücretsiz erişim; Yasal ve güvenli kürtaja serbest erişim;

Kürtaj hakkının Avrupa Birliği Temel Haklar Şartı'na eklenmesi; Tüm çiftler için evlenme hakkı; İster bekar isterse evli, ister eşcinsel ister trans birey olsun, herkes için evlat edinme ve tıbbi destekli üremeye erişim hakkı; Kişinin kendini tanımlamasına dayalı yasal cinsiyet tanınmasının kabul edilmesi; Tecavüz ve cinsel şiddet tanımlarının açık bir rıza üzerine kurulu olması; Toplumsal cinsiyete dayalı şiddet ve cinsel şiddete ilişkin önleme, farkındalık yaratma, profesyonellere yönelik eğitim, mağdurlara destek, uzmanlaşmış mahkemeler ve bunların uygulanması için önemli bir bütçe içeren çerçeve yasaların kabul edilmesi; Tüm Avrupa ülkelerinde asgari yaşam ücreti; Annelik izniyle aynı süreye sahip zorunlu babalık izni ve devredilemeyen ebeveyn izni; Eşit işe eşit ücretin sağlandığı etkili bir yasa; Tüm seçimlerde kadın ve erkek adayların sırayla yer aldığı kesin bir düzenlemeye sahip orantılı oy pusulası; Siyasi parti finansmanının, karar alma mekanizmalarındaki etkin eşitlik şartına bağlanması; Feminist derneklere mali destek ve feminist politikalar için etkin finansman desteği; Herkes için etkin bir dolaşım özgürlüğü”

Bu haber toplam 714 defa okunmuştur