1. HABERLER

  2. RÖPORTAJ

  3. Hükümet düştü, yaşananlar ‘oyun’ muydu?
Hükümet düştü, yaşananlar ‘oyun’ muydu?

Hükümet düştü, yaşananlar ‘oyun’ muydu?

YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı ve TDP Genel Başkanı Mine Atlı siyasi krizi yorumladı

A+A-

Yeniden Doğuş Partisi(YDP) Genel Başkanı Erhan Arıklı:

“Tufan Hoca, ‘hükümeti ben kurarım’ diyorsa başa dönebiliriz”

“Memleketi hükümetsiz bırakma lüksümüz olmadığına göre yapacak bir şey yok”

-  “Yaşananların savunulacak tarafı yok. Ekonomik sıkıntılar hat safhada iken hükümet içinde hatta aynı partinin içinde yaşanan bir krizi bu noktaya getirmek doğru değildi”

-  “Bu bir senaryo falan değildi. Dışarda olsak belki biz de ‘senaryo’ yakıştırmasını yapabilirdik. Ama öyle değil. Olaylar çok spontane gelişti. Hep birlikte bu girdaba takıldık ve sürüklendik”

 

Hükümet, ‘kabine değişikliği’ onaylanmadığı için düştü. Şimdi görev yeniden Sucuoğlu’nda. Kamuoyunda ciddi tepki var, kriz ortamında bu adım doğru muydu?

“Yaşananların elbette ki savunulacak bir tarafı yok. Ekonomik sıkıntılar hat safhada iken Hükümet içinde hatta aynı partinin içinde yaşanan bir krizi bu noktaya getirmek doğru değildi. Umarım herkes gereken dersi almıştır. Ama bu ders, idam sehpasında ‘son sözün nedir?’ diye sorulunca ‘Bu bana ders olsun’ demesine benzer bir ders olmamalı.

Sucuoğlu’na tekrar görev verilmesi meselesine gelince; en büyük partinin genel başkanına da Erhürman’a da hükümeti kurma görevi verilebilirdi. Yetki Cumhurbaşkanı’ndadır. Tufan Hoca, ‘Ben kurarım’ diyorsa hemen başa dönebiliriz. Bizim önceliğimiz teknokrat hükümetti. Bu olmuyorsa UBP-CTP geniş tabanlı hükümetti. Bunların ikisinin de olmaması halinde 3’lü koalisyonun yeniden kurulmasını ele alabileceğimizi söyledik. Olmadı. Memleketi hükümetsiz bırakma lüksümüz de olmadığına göre yapacak bir şey yok.”

Tüm bunların ‘oyun’ olduğu da dile getirildi…Bu konuda ne düşünürsünüz?

“Bu bir senaryo falan değildi. Dışarda olsak belki biz de bu garip olaya bakarak ‘senaryo’ yakıştırmasını yapabilirdik. Ama öyle değil. Olaylar çok spontane gelişti. Hep birlikte bu girdaba takıldık ve sürüklendik. Öte yandan Hükümetin böyle bir senaryo uygulamaya koyması için bir sebep yoktu. Başbakan zamlar konusunda indirim yapmak istedi. Bakanda kaynağı bulmadan bu indirimi yapmak istemedi. Bunun üzerine başbakan ilgili bakanı görevden almak istedi. Sonrasını hep birlikte yaşadık. Oysa Bakanlar Kurulu olarak gerek elektrikte ve gerekse alkollü içkilerde yapılacak zammı Maliyecilerin önerisini daha derinliğine değerlendirebilir hep birlikte oturup hesabı kitabı yapıp zamları ondan sonra uygulamaya koyabilirdik.”

 


 

 

Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Mine Atlı:

“Oyunu bozma zamanı geldi”

- “Sorun siyasetin geldiği, seviyesiz noktadır. Toplum olarak bu seviyeyi artırmadığımız takdirde başkalarının gelip, bizi yönetmesi kaçınılmaz bir sondur”

- “Esas gündemimiz protokol olmalı. Belli ki hükümetin protokolün içeriğiyle ilgili o kadar derin kaygı var ki böyle bir oyuna gerek kaldı. Artık sıradan muhalefetten sıyrılmalıyız”

 

Hükümet, ‘kabine değişikliği’ onaylanmadığı için düştü. Şimdi görev yeniden Sucuoğlu’nda. Kamuoyunda ciddi tepki var, kriz ortamında bu adım doğru muydu?

“Ülke yangın yeri… Ciddi eğitim açığımız var. Pandemiden dolayı, çocuklarda eğitim geriliği yaşanıyor. İnsanların ekonomik varlıkları ciddi tehdit altında. Elektrik borçlarıyla ilgili bütçeleme yapması gerekiyor.

Tüm bunlar olurken, ülkede hayatı iyileştirmek, kolaylaştırmak için vatandaşlar ve sivil toplum örgütlerinin uğraş verdiği yasalar herhangi bir ilerleme kaydedemiyor. Bir kez daha mevcut yasa tasarılarının kadük olduğu bir süreç yaşıyor ve ciddi zaman kaybediyoruz. Sorun herhangi bir bakanın başbakanla uyuşmazlığı veya sözde cumhurbaşkanının siyasi kültürümüzü teamülleri, ya da anayasayı çiğnemesi değil. Sorun siyasetin geldiği, seviyesiz noktadır. Halk olarak, toplum olarak bu seviyeyi artırmadığımız takdirde başkalarının gelip, bizi yönetmesi kaçınılmaz bir sondur. Bugüne kadar maskaralık diye bir şeyleri adlandırdığımızda çatışmacı olarak damgalandık. Ancak çatışmadan dolayı değişim doğar. Kıbrıs Türk toplumu bu şekilde yaşamayı hak etmiyor. Bu yön, bu idareyi hak etmiyor. Bu yönetim biçimini hak etmiyor. Seçim zaferiyle mükâfatlandırdığımız takdirde, hayal etmesi zor olsa da daha kötü günler bizi bekliyor.”

Tüm bunların ‘oyun’ olduğu dile getirildi…Bu konuda ne düşünürsünüz?

“Esas gündemimiz protokol olmalı. Belli ki hükümetin protokolün içeriğiyle ilgili o kadar derin kaygı var ki böyle bir oyuna gerek kaldı. Artık sıradan, olağan muhalefet anlayışımızdan sıyrılıp, oyunu bozma zamanımız geldi. Yaşananları kimin müsebbibi görüyorsak, o adresi rahatsız edecek şeyler yapmalıyız. Bütün dünyanın gözünü, Kıbrıslı Türklerin varlığının tehdit altında olduğu bu coğrafyaya dikkat çekmeli, bu yöntemleri düşünmeliyiz.”

 

 

yd-destek-gorseli-2-686.jpg

Bu haber toplam 3019 defa okunmuştur