“Hükümet AKSA ile nikâh tazeleme peşinde”
“Tarımsal Üretimde Artan Maliyetler ve Sorunlar Sarmalı” konulu bir konuşma yapan CTP Milletvekili Fide Kürşat, tarımsal ve hayvansal üretimde yaşanan sorunların sarmal halinde yıllardır artarak devam ettiğine dikkat çekti.
Cumhuriyet Meclisi Genel Kurul toplantısında, “Tarımsal Üretimde Artan Maliyetler ve Sorunlar Sarmalı” konulu bir konuşma yapan CTP Milletvekili Fide Kürşat, tarımsal ve hayvansal üretimde yaşanan sorunların sarmal halinde yıllardır artarak devam ettiğine dikkat çekti.
Tarım Bakanlığı bünyesinde Tarım Şuraları, çalıştaylar yapıldığını, tarım master planı hazırlandığını ifade eden Kürşat, şöyle devam etti:
“Sorunlar masaya yatırılıyor, uzmanlar çalışıyor çözüm önerilerini ve sektöre yönelik yol haritasını, stratejik planlamaları ortaya koyuyor. Bu bilimsel çalışmaların sonuçları sektöre yansıyor mu? Hayır! Peki ne oluyor bu değerli çalışmalar? Tarım Bakanlığının tozlu raflarında duruyor!,
Gelmiş geçmiş Tarım Bakanlarının birçoğu ise günü birlik popülist yaklaşımlarla sektörü yönetmeye çalışıyor. Ülkede sürdürülebilir bir tarım stratejisi ve politika eksikliği var… Muhalefet vekilleri olarak bizler de sürekli sorunları ve çözüm önerilerini buradan dile getiriyoruz. Ama Tarım Bakanlığı icraatları sektöre pansuman yapmaktan öteye geçemiyor.”
“Yem fiyatlarında zam gündemde”
İki hafta önce Binboğa yem fiyatlarında zammın gündeme geldiğini belirten Kürşat, “Binboğa’da sorun sadece dünya borsalarında yükselen yem hammadde fiyatları değil, Binboğa Yönetim Kurulu ve Müdürünün kurumun kaynaklarını har vurup harman savurması, cevizcinin çuvalından oynamasıdır. Bu durum da ciddi bir maliyet artışına sebep oluyor. Hükümet yaptığı görüşmeler ile zammı 1 aylığına erteledi. Burada murat edilen nedir? Zam sadece 1 aylığına ötelenmiş mi oldu yoksa hükümetin hayvancıların yem girdi maliyetlerini düşürmeye yönelik bir çalışması mı var?” diye sordu.
Öte yandan ülkede kaba yem ihtiyacı olduğunu belirten Kürşat, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu yıl yağmurların gerekli zamanda ve miktarda olmaması, hem kaba yem hem de dane olarak verim kaybı yaşanmasına sebep olacaktır. Geçen yıl 300 TL olan sano fiyatları bu yıl 1500 TL’leri bulmuştur. Kaba yem hayvansal üretimde ciddi bir girdi maliyetidir. Meclise girdiğim günden beridir defalarca tarımsal üretimde ülke ihtiyaçlarına yönelik planlama yapılması ve teşviklerin bu yönde verilmesi gerektiğini defaten bu kürsüden belirttim. Teşviklerin üreticilere doğru zamanda verilmesi de önemlidir. TL’nin ciddi değer kaybettiği dönemde destek üreticinin eline geçene kadar anlamını yitiriyor.”
“Girdi maliyetleri artıyor”
Artan girdi maliyetlerine de değinen Kürşat, tarımsal üretim için tohum, fide, fidan, gübre, zirai ilaç, finansman kaynağı, işçilik, akaryakıt, tarım alet ekipman ve makineleri, amortisman giderler, su, enerji gibi birçok girdi kullanılıyor. Bu girdiler de bir üretim maliyetini oluşturuyor. Birçok girdi kalemi ithal olarak yurtdışından geldiğinden dövizdeki artışla birlikte artıyor” dedi.
Kürşat, “En önemli girdi maliyetlerinden biri olan akaryakıt geçen hafta yine zamlandı. Su ise bu hafta. Belediyelere 2.30 TL verilen Suyun fiyatı 7.5 TL oldu. Bazı Belediyelerin Meclisleri suyun bedelini 13 14 TL olarak belirlerken, bazıları 18 TL’ye kadar çıkıyor” ifadelerini kullandı.
“Hükümet AKSA ile nikah tazeleme peşinde”
Tarımsal amaçlı kullanılan suyun yaklaşık %200-300 civarında zamlanmış olacağını söyleyen Kürşat, sözlerini şöyle sürdürdü:
“ Bu da özellikle narenciye, meyve ve sebze üretiminde önemli bir maliyet artışı demektir. Tabi ki hayvansal üretime de maliyet artışı olarak yansıyacaktır. Son noktada yine sebze meyve fiyatları ile süt ve et fiyatlarına yansıyacaktır. Üreticinin bu girdileri kullanarak üretim yapması ve bu üretim üzerinden gelir elde edip hayatın idame ettirmesi gerekiyor. Üretimdeki girdi maliyetlerinin, son yıllardaki fahiş artışının gıda fiyatlarındaki artışa neden oluyor. Piyasa pahalılaşıyor, alım gücü düşüyor. Bugün Çileğin kilosu 70, salatalığın 40, soğanın 20-25, kuzu eti 320-360 arası… Üretici haklı maliyetleri arttı, tüketici haklı alım gücü düştü! Pahalılığı etkileyen en önemli faktörlerden biri de memlekette denetim yok. Bu konuda hükümetin bir çalışması var mı? Diğer taraftan gelen ithal ürünlere, ithalatçılar kar oranı hariç bir de bilinmeyen ve sürekli yükselen kur farkı ekliyor. Haliyle pahalılık katlanarak artıyor. Sebze meyve et ve süt ürünleri ateş pahası oldu. Mutfaklar yangın yeri. Tüm yaşamsal giderler astronomik rakamlara ulaştı. Hükümet ettiğini zannedenler ne yapıyor? Planlama yapmadan serbest piyasayı denetimsiz bir şekilde kendi haline bırakıyor.”
Hükümetin gündeminin AKSA ile nikah tazelemek olduğunu söyleyen Kürşat, “AKSA ile ihalesiz olarak sözleşmenin uzatılması elektrikte maliyetlerin artmasına neden olacaktır. Elektrikte artacak maliyetler iğneden ipliğe zam demek” ifadelerini kullandı.