
Hamitköy’de LAĞIM İSYANI
Hamitköy Mehmetçik Sokak’ta oturan Reha Apartmanı sakinleri aylardır kuyulardan sokağa taşan lağım sularıyla mücadele ediyor. Yurttaş, belediyenin soruna duyarsız kaldığını vurguluyor…
Didem MENTEŞ
Hamitköy’de lağım isyanı büyürken, yurttaşlar, “Lefkoşa Türk Belediyesi tarafından adeta kaderimize terk edildik” diyor.
Mehmetçik Sokak’ta oturan Reha Apartmanı sakinleri aylardır kuyulardan sokağa taşan lağım sularıyla mücadele ediyor. Apartmana bağlı iki logordan aylardır taşan atık sular, çevre sakinlerine yaşamı zehir ediyor.
Kanalizasyon olmadığı için lağım sularının yolları taşmasına Lefkoşa Belediyesi’nin duyarsız kaldığı söyleniyor.
Apartman sakinleri durumu defalarca belediyeye ve belediye başkanına bildirmesine rağmen ‘vidanjörler bozuk, siz kendiniz hallediniz’ cevabıyla karşı karşıya kaldıklarını belirtiyor.
Kuyuların temizlenmesi için belediyeye abone olan ve 300 TL aylık ödediklerini vurgulayan apartman sakinleri, belediyenin kuyuları temizleyeceğine vatandaşın temizlemesini aksi takdirde işlemler için harcama ücreti alacağına dair kağıt gönderdiklerini söylüyor.
Çocuklar alerji oldu
Kendi imkanlarıyla kuyuları boşalttıklarını ama kesin çözüm olmadığından yakınan vatandaşlar, belediyenin sorunlarına çözüm bulmadığını aksine kendilerinden çözüm beklediklerine dikkat çekti.
‘Belediyede halka hizmet yok’ diyen apartman sakinleri, yola taşan suları kum torbalarıyla engellemeye çalıştıklarını ancak yeterli olmadığını ifade etti.
Sokağa akan pis sular nedeniyle sivrisineklerin kol gezdiğini ve mikrop yaydığını söyleyen yurttaş, küçük çocukların hastalanarak alerji olduklarını doktorlardan sürekli rapor aldıklarını dile getirdi.
Yetkilileri göreve çağırdılar
Çevrede yaşayan herkesin ‘kalıcı bir hastalıkla karşı karşıya kaldığına’ değinen apartman sakinleri, evlerinin içinde dahi oturamaz hale geldiklerini kaydetti.
Sorunun kanalizasyonla çözülebileceğine vurgu yapan yurttaş, “Belediye Başkanı ‘vidanjör yok, kanalizasyon için bütçe yok bir şey yapamam’ dedi, işin içinden çıktı” dedi. Vatandaşlar, gerekli temizliğin yapılmadığını belirterek, Çevre ve Sağlık Bakanlığı’nı göreve çağırdı.
Yurttaş ne dedi? Yurttaş ne dedi? Yurttaş ne dedi? Yurttaş ne dedi?
İsmet Kutluel:
“Biz bu evi aldık alalı sorunu bitmedi. Toprak gonno olduğu için suyu çekmez. Siteden çıkan tüm lağım suları kuyulardan taşar ve benim evimin önünden geçerek anayola kadar akar. Bir yıla yakındır bu sorunu yaşıyoruz. Pis sulardan dolayı bırakın dışarıda durmayı evin içinde nefes alamaz duruma geldik. Torbalarla siteden akan suyu engellemeye çalıştık olmadı. En büyük sorunu ben yaşıyoruz. Çocuklarım üreyen sivri sinek ve böceklerden dolayı hasta oldu. Aylardır doktorlardan çıkamadık. Alerji oldular elleri kolları kızardı. Doktor kaçıncıdır rapor yazar, doktorlara para yetiştirmeye çalışırız. İlk zaman kuyu dolduğunda başka bir kuyu daha açtık ama orası doldu. Kanalizasyon olmadığı için sular çekilmez ve yollara taşar. Yola akan su yosun tuttu, rengi farklı insan pisliğiyle dolu sular sokağa taşar. Belediyeye defalarca şikayet ettik ama her seferinde olumsuz cevap aldık. Ben bizzat Belediye Başkanı’na durumu aktardım. Vidanjörlerin bozuk olduğunu, dışarıdan özel hizmet alamadıklarını bu kişilerin kendilerini kandırdığını söyledi. Harmancı, kanalizasyon için bütçenin yetersiz olduğunu, bütçe arayışı içerisinde olduğunu söyledi. Bütçe yok diye ailecek hastamı olalım? Halka hizmet sıfır, bu işi bizim çözmemizi isterler. Bizden belediye hizmetleri için vergi isterler ama çöp toplamaktan başka bir hizmet yapmazlar. Bizi sorunla kendi halimize bıraktılar. Bir defa gelip kuyuyu boşalttılar bir daha da gelmediler. Sokağı ilaçladıklarını söylerler ama onu da bir kez yaptılar ve ilaçlama parası isterler. Belediye soruna çare bulmuyor, artık ne yapacağımızı bilemez durumdayız”
Hakkı Biricik:
“Yaklaşık 2 yıldır bu lağım sularıyla uğraşıyoruz. Siteden çıkan pis sular kuyulardan taşarak yola akar. Kötü kokulardan dolayı yaşayamaz duruma geldik. Belediye ile defalarca görüştük, hiçbir şey yapmadı. Belediye bize ‘siz’ boşaldın dedi. Bu boşaltılacak bir şey değil çünkü tekrara dolar ve akıp gider. Kanalizasyon yapılmazsa bu iş olmaz. Pis sular ortalığı götürdü, belediye sadece para toplar. Site sakinleri kendi bütçelerinden bir kuyu daha açtı ama yeterli olmadı. Bu belediyenin asli görevidir. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey yok. Belediyede icraat diye birşye yoktur, artistlik şovlar vardır. Zamanında burayı yapan müteahhit belediyeye iyi haraç yerdi ve izin aldı. Ne kanalizasyon ne de başka bir şey var. Çözüm bulunmasını istiyoruz”
Meryem Kutluel:
“Lağım sularından dolayı yaşayamaz duruma geldik. Felçli iki insan var ve nelerle uğraşırız. Torunlarım pis sular nedeniyle hastalar oldu. Doktorlardan çıkmaz olduk. Doktor kaçıncıdır rapor yazar. Bu sorundan bıktık usandık. Belediye soruna karışmıyor, site sakinlerinin sorunu çözmesini istiyor. Yola akan pis suları önlemek için torbalar koyduk ama bir şey fark etmedi. Pis sular evin köşesinde toplanıyor. Yollardan geçilmez oldu. Komşular arabalarını park edemiyor, biz garaja arabamızı koyamıyoruz. Evimizde oturamaz hale geldik. Mikrop yuvasına döndü. Belediye vidanjörler bozuktur diye yardım etmiyor”
Gürkan Birer:
“Ben lağım sularından ve pis kokulardan dolayı kapı pencere açamıyorum. Aylardır bu sorunla uğraşıyoruz. Kış geldi hala daha sivrisineklerden kurtulamadık. Belediye bu sorunu çözeceğine site sakinlerinden çözüm bekliyor. 4-5 ay önce Hamitköy halkı olarak bir toplantı yaptık ve Belediye Başkanı Harmancı’ya bu sorunu da aktardık. Başkan, vidanjörlerin bozuk olduğunu, dışarıdan hizmet alamadıklarını çünkü kendilerini bu kişilerin kandırdığını ve bir şey yapamayacağını söyledi. Belediye bizden çözüm istiyor, vidanjör çağırıp bizim kuyu temizletmemizi istiyor. Belediye hiçbir şey yapmadı. Belediye Başkanı başka yere çocuk parkı yapar, üç beş şakşakçı da alkışlar kendini ama iş halka bu yönde hizmete gelince ‘bir şey yapamam’ oluyor. İş sadece çim biçmesi değil halkın sağlığı da önemlidir. Komşularımız ilaç almaktan usandı, mikrobun içinde yaşıyorlar. Üstelik belediye kendisi bu sorunu çözeceğine neredeyse her ay buradaki evlere kağıt gönderiyor. Kuyuların tıkanması nedeniyle pis suların yollara aktığını ve bununla ilgili tedbir almamızı aksi takdirde tüm harcamaların bizden kesileceğini yazıyorlar. Kendilerinin yapması gereken işi bizim yapmamızı istiyorlar ve bundan dolayı bizi uyarıyorlar. 4 yıl önce de bize zorla çöp bidonu sattılar. Benim baktığım 3 tane sokak köpeği vardı. Barınağa falan alın dedik, barınakta yer yok dediler ve bir gün hayvanları zehirlediler. Sağlık ve Çevre Bakanlığı bu işe el atmalı aksi takdirde kalıcı ve bulaşıcı bir mikrobik hastalık görülebilir”
Sevgül Berksan:
“Biz bu evleri 60- 70 bin sterline aldık ama pisliğin içerisinde oturuyoruz. Pis sulardan bıktık usandık. Yollara taşan bu sulardan dolayı ne arabamızı park edebiliyoruz ne de evimize girebiliyoruz. Dışarıda zaten durulamaz hale geldi. Misafirlerimiz geldiği zaman kokudan rahatsız oluyorlar. Belediye bu işi yapmıyor üstelik bizim yapmamızı söylüyorlar. Biz hafta iki kez bu kuyuları çektirsek gücümüz yetmez. Vidanjörler 150 TL ister, kimin maddi gücü var ki her hafta bunu yapsın. Yollar çöktü kanalizasyon yok. Site sakinleri olarak belediyeye abone olduk ve her ay 300 TL veriyoruz kuyuların temizlenmesi için ama vidanjörleri bozukmuş diye yapmıyorlar. Paramızı almayı biliyorlar ama iş hizmete gelince yoklar. Ayrıca bizim görevimizmiş gibi kuyuları temizletmezsek bizden harcama ücreti isteyeceklerine dair kağıt yolluyorlar”

















