1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. “Halkın karnı bu aldatmalara çoktan beri tok”
“Halkın karnı bu aldatmalara çoktan beri tok”

“Halkın karnı bu aldatmalara çoktan beri tok”

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) sözcüsü Sıla Usar İncirli, Türk Devletleri Teşkilatı'nın (TDT) Kıbrıs’ta etkinlik yapacağına dair yeni bir algı yaratılmaya çalışıldığına dikkat çekti.

A+A-

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Sözcüsü Sıla Usar İncirli, Türk Devletleri Teşkilatı’nda (TDT) yer alan üç ülkenin Kıbrıs Cumhuriyeti’nde elçilik açacağının açıkladığına vurgu yaparak, teşkilatın Kıbrıs’ta etkinlik yapacağına dair şu anda yeni bir algı yaratılmaya çalışıldığına dikkat çekti.

Sosyal medya hesabından açıklama yapan İncirli, Dış politikada önemli bir kriz yaşandığını belirterek “Halkın karnı bu aldatmalara çoktan beri tok” dedi, hem Cumhurbaşkanlığı makamındaki Ersin Tatar’a, hem de Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu’na eleştirilerde bulundu.

İncirli’nin paylaşımı şöyle:

Gündem baş döndürücü bir hızla değişiyor. Hem iç hem de dış siyasette Kıbrıslı Türkler çok sıkıntılı süreçlerden geçiyor. Bilinmezlik ve öngörülemezlik toplumun her kesimini ciddi endişelere sürüklüyor.

Önce Disiplin Tüzüğü değişikliği ile ülkemizde hiç olmayan bir kriz ‘’gökten zenbille’’ indi. Halk en yüksek perdeden tepki koydu, eylemler başladı, ateşler yandı. Toplumsal itiraz devam ediyor.

 Hamitköy imamı kalktı, tekrarlamak istemediğim nefret söylemlerinde bulundu. Toplum daha da gerildi.

Konu Türkiye kamuoyunun gündemine taşındı, dezenformasyonun ardı arkası kesilmedi. Troller Kıbrıslı Türklere karşı saldırıya geçti. Toplum biraz daha gerildi. 

 Ardından Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Başdanışmanı, ‘’Kıbırs’ı Rum’luktan kurtaramadık’’ diye buyurdu. Ünal Üstel’e ‘’Boşbakan’’ dedi.

 Beceriksizlikleri ve iradesizlikleri ile bütün bunlara zemin hazırlayan hükümet uzay boşluğunda savrulurken, “Kıbırslı Türkler Üstel’e sahip çıkıyor’’ algısı yaratma telaşına girdi. Beyhude bir uğraş tabi. Kıbrıslı Türkler kendi varlıklarına, kimliklerine, kurumlarına sahip çıktılar aslında. Bu sahiplenmeyi, bugüne kadar bu konularda pek çabası olmayan Üstel’le ilişkilendirmek mümkün olmasa gerek.

Arada Sn. Tatar’ın CTP’ye yönelik bayat sataşmaları da cılız bir ses olarak duyuldu.

Bütün bunlar olurken bizim  açımızdan yaşamsal öneme sahip esas gündem dış politikada yaşanıyordu aslında:

Avrupa Birliği-Orta Asya Zirvesi’nde Türk Devletleri, Ortak Deklarasyon’a imza atıyor ve KKTC’nin tanınmaması ile ilgili olduğu herkesçe artık ezberlenmiş olan BM Güvenlik Konseyi 541 ve 550 sayılı kararlarına bağlılık ifade ediyordu. Dahası bazı Türk Devletleri Güney Kıbrıs’a büyükelçi atadılar. Elbette Kıbrıs Sorunu ile ilgili hakikatleri bilenler için bu gelişmeler sürpriz olmadı. Türkiye kamuoyunda haberler şok etkisi yarattı.

Peki “Çözümsüzlük çözümdür” çıkmazına Kıbrıslı Türkleri sürükleyen Dışişleri, Cumhurbaşkanlığı bu gelişmeler karşısında ne yapıyor? Konu ile ilgili dişe dokunan bir açıklama yaptılar mı? Ortada hiç bir şey yok.

Şimdi yine bir algı oluşturulmaya çalışılıyor. Efendim TDT Kıbrıs’ta etkinlik yapacakmış, yok efendim Türk Devletleri’nde yaşayanlar Kuzey Kıbrıs’ın en çok neyini seviyorlarmış… geçin bunları, halkın karnı bu aldatmalara çoktan beri tok.

Gerçek kriz dış politikada yaşanıyor. Açıklama yapması gerekenler gerçekleri ağızlarına almaya bile korkuyor. Ülkemizin kaderi şekillenirken Kıbrıslı Türkler sürecin tamamen dışına itilmiş durumdadır.

Sn. Tatar, Sn. Ertuğruloğlu, savunduğunuz politikalar çöktü ve siz enkazın altında kaldınız.

Bizler irademize, memleketimize sahip çıkmaya devam edeceğiz. İradeyi teslim edenleri tarihin tozlu sayfalarına göndereceğiz.

Bu haber toplam 2067 defa okunmuştur
Etiketler :