1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. Fetüs davasında sanık avukatlarının isyanı
Fetüs davasında sanık avukatlarının isyanı

Fetüs davasında sanık avukatlarının isyanı

Girne’de meydana gelen ‘yasa dışı kürtaj’ davasında, Savcılık tarafından getirilmek istenen 20 davaya sanıkların avukatları yazılı itirazda bulundu…

A+A-

 

• Avukatlar, Savcılığın ilk soruşturmada 5 fetüs ile ilgili hiçbir suçlama getirmediğini savunarak, dosyaya 15 dava daha ekleme talebinin ret edilmesini istedi.

• Savcılığın talebinin sanıklar için son derece adil bir davranış olmadığını savunan 5 avukat, “davalarla ilgili hiçbir şahadet sunmadan, ilk soruşturması yapılmadan, bu suçlamalarla ilgili yapılan tahkikat ve elde edilen ifadeler veya emareler verilmeden tamamen yüzeysel ve sır gibi saklanan olgularla dava getirilmesi adaletsizliktir ve buna şiddetle karşıyız” dedi.

• Dava Savcısı Erdinç Akyener, avukatların itiraz gerekçelerinin Başsavcılığa, Yüksek Mahkemeye, yargı sistemine ve polise karşı suçlayıcı ifadeler olduğu gerekçesiyle, itiraza cevap hakkını yazılı olarak sunacağını aktardı.

Didem MENTEŞ

Girne’de meydana gelen ‘yasa dışı kürtaj’ davasında taraflar arasında itiraz süreci yaşanıyor. Girne Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüşülen davada, Savcılık tarafından getirilmek istenen toplam 20 davaya, sanıkların avukatları itiraz etti.  Avukatlar, Savcılığın ilk soruşturmada 5 fetüs ile ilgili hiçbir suçlama getirmediğini savunarak, dosyaya 15 dava daha ekleme talebinin ret edilmesini istedi.

Dava savcısı sanık avukatlarının yaptığı itirazlarda, Başsavcılığı, Yüksek Mahkemeyi, yargı sistemini ve polisi suçlayıcı unsurlar yer aldığını aktararak, itiraza cevap hakkını yazılı olarak sunacağını aktardı. Mahkeme, dava duruşmasına devam etmek üzere oturumu bugün saat 10:30’a erteledi.

Sanıklar yine mahkemede

Sanıklar Mehmet Ali Tunçbilek, Verda Özkent Tunçbilek, Ayşegül İşbilen, Taner Okburan, Fahri Karagözlü ve Rasiha Serdaroğlu dün yeniden Girne Ağır Ceza Mahkemesi huzuruna çıkarıldı.

Başkan Fatma Şenol, üye yargıç Murat Soytaç ve üye Yargıç Seran Bensen huzurundaki davada, Başsavcılık adına İddia Makamı’nda Kıdemli Savcı Erdinç Akyener, sanıklar ve sanıkların avukatları mahkemede hazır bulundu. Sanık Mehmet Ali Tunçbilek’i Avukat Serhan Çınar, sanık Verda Tunçbilek’i Avukat Mustafa Şener adına Avukat Hüseyin Çelik, sanık Taner Okburan ile Ayşegül İşbilen’i Avukat Emre Kadri, sanık Fahri Karagözlü’yü Avukat Güneş Menteş ve sanık Rasiha Serdaroğlu’nu Avukat Tahir Seroydaş ve Ömer Başay temsil etti.

5 avukattan ortak itiraz gerekçesi
Savcı Akyener’in bebekten ayrı olarak 5 fetüsün her biri için ‘ağır veya hafif bir suç işlemek için sersemletmek, çocuk düşürmeye teşebbüs, hamileliği yasadışı olarak sonlandırma’ suçunu kapsayan 3’er davayla, toplam 15 ayrı dava daha eklenmesine itiraz eden avukatlar yazılı gerekçelerini sundu. Avukat Emre Kadri dışındaki diğer 5 avukat ortak savunma hazırlayarak, itiraz etti. 5 avukat adına sözü alan Avukat Serhan Çınar, 8 sayfadan oluşan itiraz gerekçelerini mahkemeye özetledi.

“İlk soruşturma safhasında ele alınmadı”

Anayasa Mahkemesi’nin ilk soruşturmayla ilgili bir kararı olduğunu, bu kararda ilk soruşturmanın iki amacı olduğunu anımsatan Çınar, birincisinin Ağır Ceza Mahkemesi’ne aktarılacak bir suç olup olmadığı, ikincisinin de iddia makamı ve polisin elindeki tüm bilgilerin sanığa kendini savunabilmesi için verilmesi olduğuna dikkat çekti.

Çınar; “Savcılığın tadilat ile sanıklar aleyhine getirilmek istenen 6, 7 ,9 ,10, 12, 13, 15, 16, 18 ve 19’uncu davaları seri yargılama usulü ile yargılanamayacak davalar olup yasa ve Yüksek Mahkeme kararlarına göre de Ağır Ceza Mahkemesi’nin bu davalar ile ilgili yargılama yapabilmesi için bu davalar ile ilgili ilk soruşturma yapılması gerekir. İlk soruşturma yapılmadan bu davalar ile ilgili Ağır Ceza Mahkemesi’nin yargılama yapamayacağına göre talep edilen tadilat izninin verilmemesi gerektiği iddiasındayız” dedi.

“Tüm suçlamalar bebek ile ilgiliydi”

Avukat Çınar, ilk soruşturması yapılan davaların, sanıklarla ilgili hazırlanan iddianamenin 2, 3, 4 ve 5’inci davalarıyla ilgili olarak yapıldığını belirterek, davalarda suçun tafsilatıyla ilgili kısımların okunduğu zaman tüm suçlamaların 34 haftalık bebekle ilgili olduğunu savundu. Avukat, diğer fetüslerle ilgili herhangi bir suçlama olmadığı gibi herhangi bir tafsilat da olmadığını iddia etti.

Çınar, ilk soruşturma aşamasında iddia makamının diğer fetüslerle ilgili bilgi sahibi olmadığının anlaşıldığını, ancak bu fetüslerden dolayı sanıklar aleyhine herhangi bir dava getirmediğini ve ilk soruşturma safhasında sanıklar aleyhine şahadet ve emare sunulmadığını beyan etti. Bu fetüslerle ilgili olguların neden ilk soruşturma aşamasında sunulmadığını soran Avukat, ilk soruşturmadan önce diğer fetüsün iddia makamının tasarrufunda ve bilgisinde olduğunu öne sürdü.

“Adil bir davranış olmayacak”

Savcılığın iddianamesinde tadilata gitmek istemesinin sanıklar için son derece adil bir davranış olmadığını savunan Çınar, “davalarla ilgili hiçbir şahadet sunmadan, ilk soruşturması yapılmadan, bu suçlamalarla ilgili yapılan tahkikat ve elde edilen ifadeler veya emareler verilmeden tamamen yüzeysel ve sır gibi saklanan olgularla dava getirilmesi adaletsizliktir. Buna şiddetle karşıyız” dedi.

Sanıklar aleyhine getirilmek istenen 167 ve 227’inci maddelere atıfta bulunan Avukat Çınar,  yapılmak istenilen tadilatın Fasıl 155 madde 83’ün anlamına ruhuna ve maddeye tamamıyla aykırı bir sistem olduğunu savundu.  

Avukat Kadri: “Davaların eklenmesi müdafaa hakkını etkileyecek”

Avukat Serhan Çınar’ın ardından söz alan Avukat Emre Kadri ise ayrı itirazlarda bulundu. Kadri, böyle bir davada, ilk tahkikat soruşturması yapılmadan Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılama yapılamayacağını vurgulayarak, savcılığın tadilat talebinin reddini istedi. Kadri, hızlı yargılamanın önem taşıdığını ancak bunun adil yargılamanın önüne geçmemesi gerektiğine değindi. 34 haftalık bebekle ilgili davada, ilk tahkikat duruşmasının 11-22 Temmuz tarihleri arasında yapıldığını bu süreçte 3, 4 ve 5 numaralı sanıklara adam öldürmeden de dava getirildiğini söyleyen Kadri, davanın 22 Temmuz’da Ağır Ceza Mahkemesi’ne havale edildiğini hatırlattı. Savcılığın 22 Temmuz’dan bugüne kadar geçen 2 aylık süreçte, diğer 5 fetüsle ilgili dava dosyalamadığını savunan Kadri, diğer fetüslerle ilgili ilk tahkikat duruşması yapılmadan iddianameye 15 dava daha eklenmesinin sanıkların müdafaa hakkını ciddi şekilde etkileyeceğini iddia etti.

“İtirazımız var”

Bu güne kadar savcılığın, 5 fetüsle ilgili hiçbir emare, ifade ve şahadet sunmadığını, kendilerine bu konuda bilgi vermediğini, ayrıca bu dosyada yer alan 82 tanıktan 71’inin ifadesinin kendilerine sunulmadığını vurgulayan Avukat, ilk tahkikat duruşmalarının savcılığın elindeki şahadet sunması için yapılmış duruşmalar olduğunu savundu. İddia makamının, sanık avukatlarına davayla ilgili tüm ifadeleri okuyup değerlendirme ve müvekkilleriyle ayrıntılı tartışmalarına olanak sağlayacak süreyi vermesi halinde, iddianameye 15 dava eklenmesine itirazları olmayacağını vurgulayan Kadri, iddia makamının bunları yerine getirmeden ya da ilk tahkikat soruşturması yapılmadan, dosyaya 15 dava daha eklemesine itirazları olduğunu vurguladı.

Savcı: “Suçlayıcı ifadeler var”

Savcı Erdinç Akyener de yapılan itirazların ardından söz aldı. Akyener, avukatların itiraz gerekçelerinin Başsavcılığa, Yüksek Mahkemeye, yargı sistemine ve polise karşı suçlayıcı ifadeler olduğunu belirterek, itiraza cevap hakkını yazılı olarak sunacağını beyan etti.

Bunun üzerine Yargıç Fatma Şenol, iddia makamının itiraza cevap hakkını kullanabilmesi için duruşmayı bugün saat 10:30’a tehir etti.

 

Bu haber toplam 3684 defa okunmuştur