1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. "Kendi ayakları üzerinde durabilen, sürdürülebilir bir ekonomik yapı..."
"Kendi ayakları üzerinde durabilen, sürdürülebilir bir ekonomik yapı..."

"Kendi ayakları üzerinde durabilen, sürdürülebilir bir ekonomik yapı..."

YENİDÜZEN, adayların farklı bakış açılarını 5 soruyla sizler için yansıtıyor.

A+A-

Meltem SONAY

Genel Seçim’e sayılı gün kaldı, yarış hızlandı. Milletvekili adayları ‘farklı bakış’ açılarını YENİDÜZEN’le paylaştı. YENİDÜZEN, adayların farklı bakış açılarını 5 soruyla sizler için yansıtıyor.

SORULAR

1 Sizce ilk müdahale edilmesi gereken iç sorunumuz nedir?

2 Ekonominin kurtuluş reçetesini yazmaya nereden başlarsınız?

3 Euro mu, Türk Lirası mı… Peki nasıl?

4 Federal çözüm mü, yoksa KKTC’yi tanıtmak mı?

5 TC-KKTC ilişkileri hangi zeminde olmalı?



KİMDİR?

Fide Kürşat:

Doğu Akdeniz Üniversitesi, Radyo, TV ve Sinema Bölümü mezunu olan Fide Kürşat, DAÜ’den İnternet ve Kamusal Alan tezini tamamlayıp Yüksek Lisans derecesinden mezun oldu. Bir süre DAÜ’de Araştırma Görevlisi olarak çalışan Kürşat, bir dönem Tarım Bakanlığı’nda Basın Danışmanlığı görevi de yaptı. 2007 yılından bu yana Süt Endüstrisi Kurumu’nda Pazarlama Bölüm Sorumluluğu, Mali ve İdari Şube Amirliği görevini yürüten Kürşat, SÜTEK Genel Müdürlüğü görevinde de bulundu. CTP içerisinde birçok görev yapan Fide Kürşat, Seçim 2020, CTP Milletvekili adaylarından.

Erek Çağatay:

İstanbul Üniversitesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun olan Erek Çağatay, Kent Üniversitesi’nde Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde lisans üstü eğitimini tamamladı. Dışişleri Bakanlığı, Dış işleri Dairesi’ne III.Sekreter olarak atandı. KKTC Bakü Temsilciliği’nde görev yaptı. İki Toplumlu Kriz Yönetimi Teknik Komitesi’nin Kıbrıs Türk heyetinde KKTC Dışişleri Bakanlığı’nı temsil etti. KKTC İstanbul Başkonsolosluğu’nda Konsolos olarak görev yaptı.

7 Ocak 2018 Milletvekiliği Genel Seçimlerinde HP Girne Milletvekili seçildi. Erek Çağatay, Ocak 2022 Erken Seçimleri’nde yeniden HP’den aday oldu.


fide.jpg

CTP Milletvekili Adayı Fide Kürşat:

“Kendi ayakları üzerinde durabilen, sürdürülebilir bir ekonomik yapı elzemdir”

-“İlk müdahale edilmesi gereken konu ekonomidir. Hayatı ucuzlatacak adımlar ivedilikle atılıp insanların alım gücü artırılmalıdır. Ülkemizi kendi ayakları üzerinde durabilen sürdürülebilir bir ekonomik yapıya kavuşturmamız elzemdir.”

-“İstikrarlı para birimine geçiş ve üretimin artırılması... İthalata dayalı bir ekonomik yapımız olduğundan dolayı dövizdeki dalgalanmalar ve TL’nin değer kaybı kırılgan ekonomik yapımızda deprem etkisi yaratmaktadır. Temel tüketim maddeleri de dahil her şey ithalata dayalıdır. Yerli üretimi desteklemek ve artırmak gerekmektedir. Ayrıca Hellim gibi niş ürünümüzü Tescil ve Yeşil Hat Tüzüğündeki değişiklikle AB’ye de ihracata yönelmemiz gerekmektedir.”

-“İstikrarlı bir para birimi olan Euro’ya geçiş. Euro konusu detaylı bir şekilde ele alınmalı, uzmanlarla istişare edilerek, en doğru formülle geçiş sağlanmalıdır. Elbette bu süreç zaman alacaktır. TL’de yaşanan değer kaybı ve enflasyon sarmalından kurtulmak gerekir. Mevcut durumda neredeyse tüm giderler döviz üzerinden hesaplanırken emeğin ücreti TL üzerinden belirlenmekte ve ciddi anlamda değer kaybetmektedir. İlk etapta hayat pahalılığı oranı maaş ve ücretlere yansıtılmalıdır. Aynı zamanda üretici kesimin ürettiği de.  Ülkemizde Euro’ya geçiş hedeflenerek ilk etapta Euro üzerinden belirlenecek maaş, ücretler ve üretim o günkü kur üzerinden TL olarak hesaplanıp ödenecektir. Başlangıçta geçiş süreci muhasebe birimi olarak hedeflenip TL kullanımı devam edecek şekilde düzenlenecektir. Euro’ya tam anlamıyla geçiş muhataplarla yani Türkiye ve AB ile görüşülerek planlanacak bir süreçtir.”

-“İki bölgeli siyasi eşitliğe dayalı kalıcı Federal Çözüm.”

-“TC-KKTC ilişkileri sağlıklı bir zeminde karşılıklı saygıya dayalı olmalıdır. Kıbrıs Türk halkının iradesine saygı gösterilmelidir.”


erek-001.jpg

HP Milletvekili Adayı Erek Çağatay:

“Üretim çarklarının sağlıklı şekilde dönmesinden başlamalıyız”

-“Elbette kararlılıkla üzerine giderek çözmemiz gereken ilk sorun ekonomidir.”

-“Üretim çarklarının sağlıklı şekilde dönmesinden başlamalıyız. Özellikle gıdada kendi kendimize yetmenin ve gıdada enflasyonun önüne geçmek için üretimi desteklemenin elzem olduğunu düşünüyorum. Sadece bununla da kalmayarak ekonomik aktivitenin devam etmesine odaklanılmalıdır. Bu anlamda hem vatandaşlarımız hem de şirketlerimiz desteklenmelidir.”

-“Piyasanın dövize endekslendiğini görüyoruz. Biz kullandığımız para birimini değiştirmesek de piyasanın buna göre şekillendiğini kabul etmek zorundayız. Bu gerçekten hareketle alım gücünü korumak adına hayat pahalılığı uygulamasını güncelleştirmeli ve sıklığını artırmalıyız. Ayrıca asgari ücreti de bu bağlamda ele alarak güncellemeliyiz. Kullandığımız para birimini değiştirmek istikrar anlamında avantaj sağlasa da ticaretimizin kötü etkilenmesine neden olabilir. Örneğin güneyden ciddi gelir sağlama ihtimalimizi ortadan kaldırabilir ya da lokomotif sektörlerimizden olan eğitim sektörünün ciddi sıkıntılara girmesine neden olabilir. Bu nedenle TL’de yaşanan değer kaybını fırsata çevirmek için neler yapılması gerektiğine odaklanmamız gerektiğini düşünüyorum.”

-“Geride bıraktığımız uzun yıllardan ders çıkararak geleceği ona göre tasarlamamız gerektiğini düşünüyorum. İki ihtimal arasına sıkışıp kalarak bu toplumun önünü açmak mümkün değildir. Keza iki yolun da bir takım açmazları olduğu çok açıktır. Bu nedenle iki taraf sonunda ne olacağını en başında konuşmadan iş birliği yapmaya ve hayatın çeşitli alanlarında karşılıklı köprüler kurma çabasına girişmelidir. Son dönemde yaşadığımız küresel krizler de bu tip iş birliği süreçlerini zorunlu kılıyor. Örneğin sağlık alanında, doğal afetlere karşı mücadelede ve daha birçok alanda iş birliğini geliştirmek mümkündür. Şayet iş birliği başarılı olursa bu durum federasyona evirilebilir. Fakat başarılı olunmadığı durumlarda da iki devletli çözüm formülü güçlenecektir. Her ne olursa olsun en azından şu an var olan bilinmezlik hali ortadan kalkacaktır. Bu nedenle bizler evrimsel iş birliği modelini öneriyoruz.”

-“Türkiye hayatımızda ve gönlümüzde önemli bir yere sahiptir. İki devlet arasında her daim iyi ilişkileri kurmak ve yönetmek, karşılıklı saygı ve hoşgörü temelinde kardeşlik ilişkisinin her dönemde yeniden kurulmasını ve devamını sağlamak son derece önemlidir. Bu bağlamda biz siyasilere büyük görevler düşmektedir. İyi ve sağlıklı ilişkileri inşa edip süreçlerin doğru şekilde yönetilmesini sağlayarak her iki tarafın da birlikte kazanmasını temin etmek mümkündür.”

 

Bu haber toplam 2540 defa okunmuştur