
“Ev” ve “Gündüz Apollon Gece Athena” filmleri Adanalı seyirciyle buluştu
Orhan Eskiköy’ün “Ev” ve Emine Yıldırım’ın “Gündüz Apollon Gece Athena” filmleri Adanalı seyirciyle buluştu.
Murat OBENLER/ADANA
Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen 32. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’nin ikinci gününde farklı yarışmaların heyecanı devam ederken, film ekipleri de Adanalı sinemaseverle buluşmaya başladı.
Yönetmen Emine Yıldırım:
“Mizahla tutunuyoruz”
Ulusal Uzun Film Yarışması’nın açılış filmi, Emine Yıldırım’ın yönettiği “Gündüz Apollon Gece Athena” oldu. Gösterimin ardından yapılan ekip katılımlı söyleşide Yıldırım, “Çok zor zamanlardan geçtik. Ama bence hayat çarkını yine çevirmemiz lazım. Bir taraftan da mizahla tutunuyoruz. Bu nedenle, sert konular bile yaşantımızın bir gerçeği; ama aynı zamanda umut ve mizahın da içimizden geldiğini göstermek istedik. Mücadele ederek ayağa kalktığımızı ve geleceğe dair umudu kaybetmediğimizi anlatmaya çalıştık. Filmin ruhu da buna bağlı” ifadelerini kullandı.
Filmde Kıbrıslı genç oyuncu Neyra Kayabaşı da rol alıyor
Oyuncuların da deneyimlerini paylaştığı soru-cevap bölümünde oyuncu Ezgi Çelik, Defne karakterinin zorluklarını ve naifliğini seyirciye aktarmak istediğini belirtirken, Barış Gönenen karakterine çalışmayı bir şifre çözmek gibi gördüğünü ve seyircinin de karakterin derdini hafifleterek izlemesini hedeflediğini söyledi. Deneyimli sanatçı Lale Mansur, oynadığı anne karakterinin kendisinden çok farklı olduğunu, filmde olmaktan ve öğrenmekten mutlu olduğunu aktarırken, Selen Uçer, Türkiye sineması içinde çok iddialı bir projede yer almanın heyecanını yaşadığını ve karakterinin kendisine çok şey kattığını ifade etti. Sanatçı Deniz Türkali ise anneliğin söylenin aksine hiç de kutsal bir vazife olmadığını, yaradılıştan gelen bir özellik olduğunu ve kendisinin de filmde erkek egemen sistemi temsil eden kocasının baskılarından kurtularak özgürlüğünü ilan eden bir kadını canlandırdığını kaydetti. Filmin oyuncu kadrosunda yer alan Kıbrıslı genç oyuncu Neyra Kayabaşı ise törende yer almadı.
Sinemacı Orhan Eskiköy:
“İlk filmimi yapmış gibi hissediyorum”
Yaşamını Kıbrıs’ta sürdüren sinemacı Orhan Eskiköy’ün senaryosunu yazdığı yönettiği belgeselle kurmacayı birleştiren “Ev” (2025), dünya galasını festival kapsamında Adana’da gerçekleştirdi. Yönetmen, heyecanını, “İlk filmimi de Adana’da Altın Koza’da göstermiştim. Şimdi sekiz yıl sonra yeniden burada olmak, ilk filmimi yapmış gibi hissettiriyor” sözleriyle paylaştı.
“Umutsuzluğun değil umudun hikayesini anlatmak istedim”
Eskiköy bir soru üzerine filmin çıkış noktasını ise şöyle anlattı: “Depremin birinci ayı dolmamıştı. Kıbrıs’ta battaniyenin altında ağlıyordum. O gün artık bir şey yapmam gerektiğini düşündüm. Film yapmayı bırakmıştım ama bu felaket beni yeniden sinemaya döndürdü. Umutsuzluğun değil umudun, acı dolu yıkım ve bıkkınlığın değil sabırla ve aile olarak birlikte bir şeyler üreterek hayatta kalmanın hikayesini de bu filmde aktarmak istedim”
“Geleceğe karşı sorumluluk hissediyorum. Daha büyük felaketler olacak. Bu film, seyircinin başına neler gelebileceğine dair bir fikir versin istedim”
Mart 2023-Şubat 2024 arasında deprem sırasında Hatay’daki evleri zarar görerek çadırda yaşamlarını sürdüren Karasu ailesinin zorluklarla dolu yaşamını kamerasıyla takip eden Eskiköy, filmin amacını, “Bir belgesel sinemacı olarak geleceğe karşı sorumluluk hissediyorum. Daha büyük felaketler olacak. Bu film, seyircinin başına neler gelebileceğine dair bir fikir versin istedim” sözleriyle özetledi.
Yapımcılığını Asteros Yapım’ın üstlendiği filmin oyuncuları İbrahim Karasu, Hülya Karasu, Mustafa Karasu, İdil Karasu ve Yunus Emre Karasu da galada Adanalı sinemaseverlerin karşısına çıkarak duygu ve düşüncelerini ifade ettiler.
İlkay Nişancı’nın yönettiği “Yavaş Ölüm” özel gösterimle Adana seyircisiyle buluştu
TEMA Vakfı tarafından finanse edilen ve yönetmenliğini İlkay Nişancı’nın yaptığı “Yavaş Ölüm” belgeseli, Altın Koza’da özel gösterim ile ilk kez izleyici karşısına çıktı. Belgeselde, Türkiye’nin önemli tarım ve hayvancılık bölgelerinden biri olan Elbistan Ovası’nda uzun yıllardır faaliyet gösteren Afşin-Elbistan termik santrallerinin etkileri ele alınıyor. Çoğulhan ve Alemdar gibi yerleşimlerde yaşayan insanların tanıklıklarıyla; hava kirliliği, kuruyan su kaynakları, tarımsal üretimdeki kayıplar ve artan sağlık sorunları beyazperdeye taşınıyor. Santrallerin gölgesinde değişen yaşam koşulları, hem görsel arşiv görüntüleri hem de güncel çekimlerle aktarılıyor. Yönetmen İlkay Nişancı’nın imzasını taşıyan yapım, Elbistan Ovası’nda yaşanan sessiz dönüşümü görünür kılmayı amaçlıyor. Film ekibi gösterim sonrasında Adanalı sinemaseverlerle buluşarak soruları yanıtladı.















