
“Erhürman, toplumun yeniden özne olacağı masada yerini alacak”
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Fikri Toros, Cumhuriyet Meclisi kürsüsünde yaptığı konuşmada, Kıbrıs’ı etkileyen bölgesel ve küresel gelişmelere dikkat çekti.
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Fikri Toros, Cumhuriyet Meclisi kürsüsünde yaptığı konuşmada, Kıbrıs’ı etkileyen bölgesel ve küresel gelişmelere dikkat çekerek, BM’nin yeni Kıbrıs temsilcisi Maria Holguin’in ziyareti öncesinde kapsamlı çözüm hedefiyle uzlaşı zemini oluşturulması gerektiğini vurguladı.
Toros, Ukrayna-Rusya savaşı, Gazze-İsrail gerilimi, Suriye’deki gelişmeler ve Türkiye-ABD ilişkilerindeki yeni dinamiklerin Kıbrıs’ı da doğrudan etkilediğini belirtti. Ayrıca, AB ile Orta Asya ülkeleri arasındaki yeni iş birliği süreçlerinde Kıbrıs’a atıfta bulunulması, bazı ülkelerin Kıbrıs Cumhuriyeti’ne büyükelçi atamaları ve AB’nin Kıbrıs müzakerelerine katkı amacıyla özel temsilci ataması gibi gelişmeleri de özetleyerek, tüm bu dış etkilerin dikkate alınması gerektiğini ifade etti.
“Holguin kapsayıcı süreç için çaba gösterecek”
Fikri Toros, “Dış gelişmelerle ilgili özet yapma ihtiyacı duydum. Çünkü BM’nin yeni kişisel temsilcisi Maria Holguin önümüzdeki günlerde Kıbrıs’a ilk ziyaretini gerçekleştirecek. Bu çerçevede Holguin’in kapsayıcı bir süreç kurgulamak için çaba göstereceği yönünde bilgiler vardır” dedi.
Kapsayıcı bir sürecin zaruri olduğunu ifade eden Toros, “Eğer bu çabalar bir sonuç hedefliyorsa tüm tarafların geniş çaplı bir uzlaşı kültürü sergilemesi şart olacak. Holguin misyonunun ilerleyebilmesi için tarafların bulundukları pozisyonlar yerine ortak menfaatler ve sinerjik kazanımlar odağında esneklik göstermeleri gerekir” ifadelerini kullandı.
“Geri dönüşü olmayan bir siyasi anlaşma şart”
Sürecin içinde bulunduğu çıkmazı aşmak için önerilerde bulunan Toros, “Kapsamlı çözüm için geri dönüşü olmayan bir siyasi anlaşma çerçevesinde, AB gündemi ve enerjiyle bağlantılı olarak Kıbrıs Barış Tesisi sürecinin yeniden başlatılması gerekir” dedi. Türkiye için AB üyeliği hedefi doğrultusunda katılım müzakerelerinin teşviki olmadan yapılacak diplomatik girişimlerin etkisinin sınırlı olacağını vurguladı.
Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de enerji iş birliğine dikkat çektiğini ve İsrail-Lübnan arasında yapılan deniz yetki alanı anlaşmasının emsal gösterildiğini kaydeden Toros, “Türkiye’ye karşı yürütülen caydırıcılık stratejilerinin etkisi oldukça sınırlı kaldı. Ortak kazanımlar odağında pragmatizm göstererek enerji iş birliğine yönelmek gerekiyor” dedi.
Güven artırıcı önlemlere dikkat çeken Toros, “Bazı aşamalarda hedeflenen ilerlemenin sağlanamaması olasılığına karşı, geri dönüşü önleyecek sübaplar oluşturulmalı. Bu sübaplar Rum liderliği tarafından Türk tarafına güvence verecek şekilde ve AB ile uyumlu olarak kurgulanmalıdır” diye konuştu.
“Kapsayıcı ve sonuç odaklı süreç kurulmalı”
Fikri Toros, yaratıcı ve aşamalı bir takvimle şekillenecek sürecin, kapsamlı bir siyasi anlaşma hedefinden ödün vermeden ilerlemesi gerektiğini belirtti. “Bu yaklaşım, diyaloğa ve anlaşmaya elverişli bir ortam yaratacaktır. Kıbrıs’ta oluşacak olan koşulların yeni bir çıkmazın kurbanı olmasını engelleyecektir” ifadelerini kullandı.
“Erhürman’la birlikte yeniden özne olacağız’
2025 Cumhurbaşkanlığı seçimlerine de değinen Toros, “Ekim 2025’te Kıbrıs Türk halkı yeni bir Cumhurbaşkanı seçecek. Demokratik ve laik değerlerimize bağlı, çözüm ve barışa sarsılmaz bağlılığı olan, geçmiş süreçlere hakim, tüm taraflarla karşılıklı saygıya ve güvene dayalı ilişkisi olan Sayın Tufan Erhürman olacaktır” dedi. Toros, “Sayın Erhürman, liyakat sahibi ekibiyle birlikte Kıbrıs Türk toplumunun yeniden özne olacağı müzakere masasında yerini alacak ve sürecin sonuç odaklı olarak ilerleyebilmesi için üzerine düşeni yapacaktır” diye konuştu.
“Ocak 2026 AB Dönem Başkanlığı fırsat olabilir”
Toros, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Ocak 2026’da AB Konseyi Dönem Başkanlığı’nı üstleneceğini hatırlatarak, “Bu dönemin, Kıbrıs sorununun kapsamlı çözümü ve AB-Türkiye ilişkilerinde ilerleme kaydedilmesi çabalarını teşvik edecek koşulları oluşturacağına inanıyorum” dedi.