
“Dünyaya yeniden gelsem, mobilya üretim ustası olurdum”
Mobilya üretiminde yılların getirdiği deneyimi, üretim süreçlerinden iş güvenliğine, genç nesillere tavsiyelerden mesleğin zorluklarına kadar birçok konuyu Mobilya üretim ustası Sadi Şençiçek İŞİN ZORU’nda anlattı.
Yasmin MORAN
15 yaşında mobilya üretim atölyesinde çalışmaya başlayan Sadi Şençiçek, aradan geçen 45 yılda el emeğine dayalı zanaatin gün geçtikçe makineleştiği mobilya sektöründe, Şençiçek yılların deneyimi İŞİN ZORU’nda anlattı.
Yaşam alanlarımızı estetik ve işlevsellikle buluşturan mobilyaların arkasında yılların deneyimi ve el emeğiyle yoğrulmuş bir meslek ‘Mobilya üretim ustalığı' bu meslek sadece ahşabı kesmek, birleştirmek ya da cilalamaktan ibaret değil. Aynı zamanda ölçü alma, tasarım okuma, malzeme bilgisi, teknik çizim ve uygulama becerilerini bir arada gerektiren çok yönlü bir zanaat dalı. Mobilya üretim ustaları, müşteri taleplerine göre özel üretimden seri imalata kadar pek çok alanda çalışabiliyor. Mimari çizimlere ve teknik projelere uygun ölçülerle hareket eden ustalar, sıklıkla tasarım sorunlarını yerinde çözerek üretim sürecine doğrudan katkı sunuyor. Özellikle kişiye özel projelerde, hem teknik bilgi hem de saha tecrübesi önem taşıyor. Mobilya üretiminin zorluklarından bahseden Sadi Şençiçek, bu işin beden gücüne dayalı bir alan olduğunu vurguladı.
Şençiçek, “Kolay iş yok, her işin kendine göre bir zorluğu var” dedi. Yıllardır ağır iş koşulları altında çalıştığını belirten Şençiçek, “Ağır bir iş yükümüz vardı, bu da şu an yaşam kalitemizi olumsuz etkiliyor” ifadelerini kullandı. 45 yıldır mobilya üretiminde olan usta, yaşının ilerlemesiyle birlikte çalışma temposunun da değiştiğini söyleyen Şençiçek, “60 yaşına gelmiş biri olarak, artık genç bir usta gibi çalışamıyorum” diyerek buna rağmen genç nesillere mobilya üretim sektöründe yer almalarını kesinlikle tavsiye ettiğini aktardı. Şençiçek, işine olan sevgisini de “Dünyaya yeniden, mobilya üretim ustası olurdum” dedi. Şençiçek, meslek hayatı boyunca ağırlıklı olarak özel üretim atölyelerinde çalıştığını ifade etti. Mimari çizimlere göre çalıştıklarını anlatan Şençiçek, “Mimari çizimlere göre çalıştığımız için, altyapıda farklı ve uyumsuz ölçüler olduğunda bu durum bizi oldukça zorluyor” diyerek mesleğin zorluklarını aktardı.
“Belli bir yaştan sonra boyun ve bel fıtığı gibi rahatsızlıklar kaçınılmaz hale geliyor”
“Zorluklarımız beden gücüne dayalı bir iş yapıyor olmamızdan kaynaklanıyor. Bu nedenle belli bir yaştan sonra boyun ve bel fıtığı gibi rahatsızlıklar kaçınılmaz hale geliyor. Son dönemlerde makine gücüne de yer vermeye başladığımız için emekçiler biraz daha rahat etmiş durumda. Önceki yıllara baktığımızda çok daha ağır bir iş yükümüz vardı; bu da şu an yaşam kalitemizi olumsuz etkiliyor. Geçmişte tamamen beden gücüne dayalı çalışmalar yapıyorduk ve bugün 60 yaşına gelmiş biri olarak, artık genç bir usta gibi çalışamıyorum. Kolay iş yok her işin kendine göre bir zorluğu var.”
“Bizim işimizde düz ve standart bir üretim yoktur”
“Yıllar önce Türkiye’de çalışıyordum. O dönemde bir dairenin tüm dolap ve iç kapı işlerini aldığımızda, 3-4 usta birlikte çalışmamıza rağmen iş yaklaşık 2 ay sürerdi. O zamanlar işlerimiz hem vakit olarak uzun sürüyor hem de daha çok el emeğiyle ilerliyordu. Şimdi ise üretim süresi zaman açısından çok daha kısa hale geldi. Teknolojinin ve makine kullanımının artması bu konuda büyük kolaylık sağladı. Ben hep özel üretim yapan yerlerde çalıştım. Şu anda çalıştığım yer de aynı şekilde müşterinin istediği modele göre üretim yapıyoruz ve tamamen kişiye özel çalışmalarla ilerliyoruz. Bizler mimari çizimlere göre çalıştığımız için, altyapıda farklı ve uyumsuz ölçüler olduğunda bu durum bizi oldukça zorluyor. Böyle durumlarda ya verilen ölçülere birebir uymak zorunda kalıyoruz ya da ölçülere uygun şekilde yeni bir dizayn yapılması gerekiyor. Zaten bizim işimizde düz ve standart bir üretim yoktur her proje kendi içinde farklılık gösterir ve bu da işin hem zorluğunu hem de ustalık gerektiren yönünü ortaya koyar.”
“Mobilya üretiminde dikkat çok önemli bir anlık ihmal ciddi sonuçlar doğurabilir”
“İş kazam, ufak tefek kesikler dışında bu zamana kadar olmadı. Ancak çalıştığım süre boyunca tanık olduğum en ciddi kaza, bir çalışma arkadaşımızın başına geldi. Üzerine suntalar devrildi ve yaklaşık iki yıl süren bir tedavi süreci yaşadı. O olay, meslek hayatım boyunca şahit olduğum en ağır kazaydı. Atölyemizde iş güvenliği yasasından yararlanıyoruz ve bu kurallar çerçevesinde çalışmaya özen gösteriyoruz. Yine de mobilya üretiminde dikkat çok önemli bir anlık ihmal ciddi sonuçlar doğurabilir.”
“Dünyaya yeniden gelsem, mobilya üretim ustası olurdum”
“Genç nesillere kesinlikle mobilya üretiminde yer almalarını tavsiye ediyorum. Dünyaya yeniden gelsem, mobilya üretim ustası olurdum. Özellikle 20’li yaşlarımda ustalığa adım attıktan sonra, her yeni iş geldiğinde ve el emeğimle bir şeyler ortaya çıkardıkça büyük bir mutluluk duymaya başladım. Hala üretim yaparken aynı heyecanla, severek çalışıyorum. Çalışma arkadaşlarımıza da elimden geldiğince yardımcı oluyorum. Örneğin, bir yerden ölçü almaya gidiyorum; atölyeye döndüğümde ‘Sen yap’ diyemiyorum. Çünkü işin çözümünü, detayını sahada gördüğüm için, mesela bir kapının tam olarak nereye, nasıl oturacağını tasarlıyor, çizimini yapıp arkadaşlara teslim ediyorum. Hem içim rahat ediyor hem de bu işi sevdiğim için zorlanmadan yapıyorum.”
“Çalışma ortamındaki toz oranı ciddi şekilde azaldı”
“Teknolojinin olumlu yönde etkilediği bir sistem de; havalandırma sistemi atölyemizde aktif olarak kullanılıyor. Bu sistem, üretim sırasında ortaya çıkan tozu doğrudan emerek arka taraftaki depoya gönderiyor. Böylece çalışma ortamındaki toz oranı ciddi şekilde azaldı. Daha önce, bu sistemin olmaması nedeniyle yüzde yüz toza maruz kalıyor, tüm işi bu koşullarda yürütüyorduk. O dönemler sağlık açısından bizi oldukça zorladı. Yıllar önce doktora gittiğimde, ciğerlerimin bu yoğun tozdan etkilendiğini ve tozlu ortamlardan uzak durmam gerektiğini söylemişti. Ardından bu havalandırma sistemleri kuruldu ve o zamandan beri hem sağlık açısından hem de iş verimliliği açısından çok daha rahat bir ortamda çalışıyoruz.”
















