
Dünyamızı hangi canavarlar yok etti ve biz bu canavarları mı kutsuyoruz?
CCDF’de varoluştan yok oluşa giden dünyada İspanya’dan Sonoma adlı güçlü bir çığlık yükseldi...
Murat OBENLER
Varoluş, av için, din için , taht içi, toprak için, kaynaklar için , enerji için, ekonomik kâr için savaşlar, kolonizasyon savaşları, ideolojik savaşlar, petrol için savaşlar, yıldız savaşları, dijital savaşlar, rant savaşları, yaşam alanı savaşları, çevre için savaşlar ile günümüze aktarılan yok oluş senaryolarına İspanya’dan La Veronal’ın kurucusu kareograf Marcos Morau’nun fikri, sanat yönetimi ve dansçılarla birlikte gerçekleşirdiği kareografisiyle Sonoma adlı güçlü bir çığlık yükseldi. 26. Kıbrıs Çağdaş Dans Festivali’nin kapanış gecesinde Limasol’daki Rialto Tiyatrosu’nda sahneye konan Sonoma yapımında Lorena Nogal, Marina Rodríguez, Ariadna Montfort, Núria Navarra, Laia Duran, Anna Hierro, Alba Barral, Julia Cambra ve Sau Ching Wong dansçı olarak sahnede harikalar yarattılar.
Sonoma, vücudun sesi veya sesin vücudunu sahneye yansıtıyor
Yunanca soma (vücut) veya Latince sonum (ses) kelimelerinden türeyen Sonoma, vücudun sesi veya sesin vücudunu sahneye yansıtıyor. Vahşi kapitalizmle birlikte kârın, açgözlülüğün, dini istismarların, ırkçılığın, erkek egemen yaşamın,insanın her yol kullanarak doğaya hükmetmesinin,bireyselleşmenin, sevgisizliğin, her türlü düşmanlığın üst boyutlarının yaşandığı hatta kutsandığı günümüzde “Dünyamızı hangi canavarlar yok etti?” sorusunun peşinde geçmişin derinliklerinden günümüzün dünyasına cesur bir kareografik bakış getiren 75 dakikalık gösteri, kadın dansçıların da başarılı temsiliyle izleyicilere uzun yıllar unutamayacakları bir gece yaşattı. Dijitalleşen ve takip etmesi oldukça zorlaşan bir hızda akan tarihin içinde insanın kendini adeta bir lunapark treninin içine düşmüş gibi hissederek uzun çığlıklar attığı çağımızda Sonoma vücudun düşüşünün sesi oluyor ve hayatta kalmak ile uyanık kalmak için duyulan insan öfkesini sahneye taşıyor.
Buñuel’den etkilenen Morau kendisinin “Devrimin Hizmetindeki Gerçeküstücülük” eserindeki fikirlerini yeniden ele alıyor
Sürrealist İspanyol yönetmen Luis Buñuel’in Ortaçağ Calanda'sı ile kozmopolit Paris, inanç ve gerçeküstücü özgürlük arasında köprü kuran hayat tasvirinden etkilenen Marcos Morau’nun 2016’da kendi yazdığı “Le Surréalisme au service de la Révolution” (Devrimin Hizmetindeki Gerçeküstücülük) adlı eserindeki fikirlerini yeniden ele alıyor. Sonoma, vücuda, organik maddeye dönüşü, rüyalar ve kurgular arasında yolculuğu, tanıdık olanın garipleştiği ve anlamın çözüldüğü bir yeri temsil ediyor. Yerli bir dilde Sonoma, "ay vadisi" anlamına geliyor ve boğucu olmaktan çok yatıştıran davul ve çığlıkların olduğu bir yer olarak bizlere ulaşıyor.
Davullar eşliğinde dansçılardan “Tek yol devrim” çağrısı
Varoluşun sınırlarına atılan bir çığlık olarak izlediğimiz ve son sahnede tüm dansçıların büyük davullarla sahneye gelerek kurtuluşun tek çaresinin bir devrim olacağı çağrısıyla sonlanan gösterisi sonrasında dansçılar defalarca sahneye gelerek alkışlarla beğenisini sunan seyirciyi selamladı.