1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. “Denetim müteahhidin vicdanına kalmamalı”
“Denetim müteahhidin vicdanına kalmamalı”

“Denetim müteahhidin vicdanına kalmamalı”

Hem mimarlık hem de müteahhitlik yapan, Aderans Construction LTD. Direktörü Kazım Doğramacı, ikinci el ya da yeni ev alacak olanlara tavsiyeler verdi...

A+A-

Ertuğrul SENOVA

Depreme hazırlık sürecinde Kıbrıs ne yapmalı?” haber dosyasının bugünkü konuğu,2004 yılından bu yana mimarlık, 2014’den bu yana ise mimarlığın yanı sıra müteahhitlik yapan, Aderans Construction LTD. Direktörü Kazım Doğramacı oldu.

Doğramacı, ikinci el ya da yeni ev alacak olan kişilere tavsiyeler verdi, deprem yönetmeliğine uymayan yapıların varlığından söz etti, yönetmeliğe uymadan inşa süreçlerinin tamamlanabileceğini, çünkü herhangi bir denetimin olmadığını belirtti. Doğramacı, denetimin vicdanlarda olduğuna vurgu yaptı.

Kıbrıs’ın kuzeyindeki deprem yönetmeliğine “uymamanın” mümkün olduğunu dile getiren Doğramacı, “Yönetmeliğe uymamak mümkün… Üçüncü bir göz tarafından kontrol edilmiyoruz” dedi.

Farklı ülkelerin denetim mekanizmalarından örnekler veren Doğramazı, Türkiye’de, Gölcük depreminin ardından Yapı Denetimi Yasası geçirildiğini ve özerk ofislerin yapıları denetlediğini belirterek, “Ama son depremde de görüyoruz ki bu sistem de tam anlamıyla uygulanamamış durumda. Yasal olarak daha doğru bir yasa var orada gibi gözükse de uygulama olarak sanırım bizdeki daha iyidir” ifadelerini kullandı.

Doğramacı, “Yani denetimi müteahhidin vicdanına mı bırakıyoruz?” sorusuna, “Yüzde yüz demesem de meslektaşlarımın büyük bir kısmının gerekenleri yaptığını düşünüyorum. İnanmak istiyorum. Evet, yapmayan vardır ama Türkiye’deki kadar fazla olmadığını düşünüyorum” yanıtını verdi.

Demirden ya da betondan çalındığı yönündeki dedikodulardansa; uygun olmayan bir zemine bina yapıldığı yönünde iddiaların kulağına geldiğini belirten Doğramacı, “Bizde risk, eski binalarımızdır. Bakımsız binalarımızdır. İyi yapılmış olabilir ama sonrasında bakımsız kalmış binalarımızdır. Bunların tespitleri yapılmalı” dedi.

Doğramacı, ev alırken dikkat edilmesi gerekenlere ilişkinse, “Mühendis doğru projeyi verir, yerinde uygulandığı yönündeki kontrollük hizmeti ondan alınmadıysa, mühendisi tanımanız pek fayda etmez. Bu noktada müteahhidi tanımanız gerekir. İkinci el bir ev alıyorsanız, çatlaklara bakmakta fayda var. Ama yeni bir eve taşınıyorsanız ev parlıyordur. Bunu çok kestiremezsiniz. Bu noktada müteahhidi değerlendirmek lazım” ifadelerini kullandı.

“Yönetmeliğe uymamak mümkün… Üçüncü bir göz tarafından kontrol edilmiyoruz.”

Deprem yönetmeliklerine “uymamak” mümkün mü?

“Mümkündür. Biz sonuçta KTMMOB’den vize aldığımız projeyi uygulamakla yükümlüyüz. Aldığımız ruhsat bunun taahhüdüdür. Yapmamak nasıl mümkün? Statik anlamda, taşıyıcı anlamında, projede belirtilen yükümlülükler eksik bırakılabilir, bunlar bittikten sonra fark edilmeyebilir. Bunu kontrol etmenin yolu denetimdir. Bizim kendi bünyemizde mühendisler var. Vizeye uygun şekilde yapılmasının kontrol ve sorumluluğunu mühendislerimize veririz. Projenin gerektirdiği demiri, beton sınıfını da şantiyemize çağırırız. Ama üçüncü bir göz tarafından kontrol edilmiyoruz. Bu söylediğim tüm müteahhitler için de geçerlidir.”

“Türkiye’deki yasa daha doğru gözükse de uygulama açısından bizdeki sanırım daha iyi”

Denetim mekanizması farklı ülkelerde nasıl çalışıyor?

“Örneğin Türkiye’de Gölcük depreminden sonra Yapı Denetimi Yasası geçirildi. Yapı denetim ofisleri var ve özerktirler. Müteahhit tarafından ödenirler ama sorumlulukları belediyeyedir. Raporlama yaparlar. Raporlama günün sonunda betonu, demiri kontrol ettim gibi raporlamalar tamam olursa yapı günün sonunda onayını alabilir. Ama son depremde de görüyoruz ki bu sistem de tam anlamıyla uygulanamamış durumda. Yasal olarak daha doğru bir yasa var orada gibi gözükse de uygulama olarak sanırım bizdeki daha iyidir. Bizde biraz daha iyi olduğunu düşünüyorum müteahhit yapılarının.”

“Meslektaşlarımın, gereğini yaptığını düşünüyorum. İnanmak istiyorum…”

Yani, müteahhidin vicdanına mı bırakıyoruz?

“Kişisel yorumum şu; vicdani konular daha ön plana çıkıyor… Bugün yitirdiğimiz çocuklarımız var. Bu çocuklara şu anda tüm ada üzülüyor. Çocuklar için yaşıyoruz. Herkes çocukları için yaşıyor, herkes çocuğunun geleceğini hazırlamaya çalışıyor. Geleceğini hazırlayamayan üzülüyor. Bu aslında çok acı bir örnek oldu bize ki; çocuklarımızı kaybettiğimizde savaş açar duruma geliyoruz. İsias Otel yapısına şu an savaş açmış durumdayız. Bu kapsamda ben, yüzde yüz demesem de meslektaşlarımın büyük bir kısmının gerekenleri yaptığını düşünüyorum. İnanmak istiyorum. Evet, yapmayan vardır ama Türkiye’deki kadar fazla olmadığını düşünüyorum.”

“Demirden, betondan çaldı gibi değil, daha çok zemine uygun olmayan binaların yapıldığı yönünde dedikodular duyuyorum”

Deprem yönetmeliğine uygun olmadığı iddia edilen binaların varlığı kulağınıza geliyor mu?

“Demirden, betondan çaldı gibi dedikodular duymuyorum. Daha çok zemine uygun olmayan binalar yapıldığını duyuyoruz. Taşeron sistemidir Kıbrıs’ın kuzeyinde geçerli olan sistem. Aynı taşeron başka firmalara da hizmet veriyor. İnanmak istiyorum ki bizde yoktur. Bizde risk, eski binalarımızdır. Bakımsız binalarımızdır. İyi yapılmış olabilir ama sonrasında bakımsız kalmış binalarımızdır. Bunların tespitleri yapılmalı.”

“Bazı durumlarda mühendisi tanımanız pek fayda etmez. Müteahhidi tanımanız gerekir…”

Araba alırken örneğin yağına suyuna bakarsınız, kazası var mı diye incelersiniz… Ev için de böylesi kontrol yöntemleri var mı? Ev alacaklara veya kiralayacaklara önerileriniz nedir?

Ev alırken şuna dikkat edin demek zordur. İnsanlar bilinçli olmalı. Bizde sadece görselliğe bakarak bütün dairelerin fiyatları sınıflandırılıyor. Hâlbuki böyle olmamalı. Örneğin beyaz eşya alırken nasıl fiyatlandırılır? Sınıfı vardır, A sınıf, A++ veya B sınıfıdır. Bence evlerimizin de sınıflandırılabilir olması gerek. Bir müteahhit vardır ki ses, ısı, su izolasyonları yapar, öyle malzemeler kullanır ki enerji verimliliği vardır dairenin, hem yapısal anlamda çok daha güçlü bir yapıdır. Bunun özel kuruluşlar tarafından sınıflandırması yapılırsa, hem müşteri hem de müteahhit kendini daha iyi hisseder. Mühendis doğru projeyi verir, yerinde uygulandığı yönündeki kontrollük hizmeti ondan alınmadıysa, mühendisi tanımanız pek fayda etmez. Bu noktada müteahhidi tanımanız gerekir. İkinci el bir ev alıyorsanız, çatlaklara bakmakta fayda var. Ama yeni bir eve taşınıyorsanız ev parlıyordur. Bunu çok kestiremezsiniz. Bu noktada müteahhidi değerlendirmek lazım. Önceki işlerini, yeni müteahhitse fotoğrafladığı ne kadar iş vardır, bunları görmeniz gerekiyor. Yaptığını gösterebiliyor mu? Ne kadarını gösterebiliyor? Biz bile binanın yapım aşamasında fazladan fotoğraflama yapalım, drone çekimi yapalım diye düşünüyoruz. En azından soru geldiğinde gösterelim. Ama 5 katlı bir apartmana 15 kez beton dökeriz. 15 kez numune almamız, demiri fotoğraflamamız kolay değil. Ayrıca bir fotoğrafla da anlaşılacak bir iş de değil.

Bu haber toplam 2118 defa okunmuştur