
“Çocuklarımız ideolojik kamplara ve camilere taşınıyor”
KTOEÖS Başkanı Selma Eylem, AKP’nin toplum mühendisliği çalışmalarının Kıbrıs’ın kuzeyinde de sürdüğünü belirterek, yaz aylarında çocukların ideolojik kamplar ve Kuran kurslarıyla sorgulayan birey olmaktan uzaklaştırıldığını söyledi.
Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Başkanı Selma Eylem, AKP’nin eğitimde ve sosyal alanda yürüttüğü toplum mühendisliği çalışmalarının Kıbrıs’ın kuzeyinde de hız kesmeden sürdüğünü belirterek, özellikle yaz aylarında artan ideolojik kamplar ve camilerde verilen Kuran kurslarıyla çocukların sorgulayan bireyler olmaktan uzaklaştırıldığını söyledi.
“AKP’nin her alanda olduğu gibi eğitimde ve sosyal alanda sürdürdüğü toplum mühendisliği çalışmaları son sürat devam ediyor.” diyen Eylem, “Basınımıza da yansıdığı gibi, okulların kapanmasıyla bu yıl da yine 18 yaş altı çocuklarımız hem ideolojik kamplara taşınıyor, hem de Kuran kursu adı altında camilerde imamlara teslim ediliyor.” ifadelerini kullandı.
“Gencecik beyinler hurafelerle dolduruluyor”
Eylem, çocukların saatlerce camilerde tutulduğunu, bilim dışı hurafelerle doldurulduğunu, azarlanıp korkutularak akıllarının özgürleşmesinin engellendiğini belirtti. “Gencecik beyinler ‘ayakta su içilmez’ gibi bilim ve akıl dışı hurafelerle dolduruluyor, gün boyunca, saatlerce buna maruz kalıyor, azarlanıyor, korkutuluyor, sorgulamaktan, eleştirmekten uzaklaştırılıp akıllarının özgürleşmesi engelleniyor.” dedi.
Yaşanan olumsuzlukların yalnızca pedagojik değil, fiziksel zararlarla da sonuçlandığını belirten Eylem, “Yıkılan duvar sonucu ciddi yaralanma yaşıyor, istismar ediliyor.” diye konuştu.
“Dindar, kindar nesil yaratma çabası burada da sürüyor”
Eylem, iktidarın hedeflediği toplum modelinin Kıbrıs’ın kuzeyine de taşınmak istendiğini belirterek, “Hedeflenen, biat eden, kolay yönetilen bireylerin oluşturduğu dindar, kindar bir toplum yapısı. Orada ne varsa burada da oluşturma çabası devam ediyor.” dedi.
“Bu yıl da Elçilik eliyle kamp dayatması yapıldı”
Eylem, 2017’den beri elçilik tarafından ideolojik hedeflerle organize edilen Çanakkale kamplarının bu yıl da sürdüğünü hatırlatarak, “Bu yıl da Eğitim Bakanlığı, Rize, Trabzon, İstanbul ve Antalya’da kamp gerçekleştirileceğini duyurdu. Okullarımıza daire müdürleri tarafından genelgeler gönderildi, 16-17 yaşında toplam 180 öğrencimizin cinsiyet ayırımı temelinde, farklı tarihlerde 30’ar gruplar şeklinde taşınacağı duyurusu yapıldı. Başvurular ise yine Eğitim Bakanlığında sürekli görevde bulunan elçilik memurları tarafından alındı.” dedi.
“Rize kampında zehirlenme yaşandı, tarikat mı belli değil”
Bu yıl Rize’de organize edilen kampta öğrencilerin gıda zehirlenmesi yaşadığını hatırlatan Eylem, “İlahiyat Koleji mi, herhangi bir tarikat organizasyonu mu belirsiz” diyerek, kampların niteliğine dikkat çekti. “Daha önce benzer olayların yaşandığı, kültürlemeyi hedefleyen, Kıbrıslı Türklere edilen hakaretlerin ses kayıtlarıyla basına yansıdığı bu kampların sadece Eğitim Bakanlığı aracılığıyla organize edilmediği de ortaya çıkmıştır.” ifadelerini kullandı.
“Kraldan kralcı işbirlikçiler bu süreci yönetiyor”
Eylem, AKP’nin ideolojik eğitim politikalarının ve uygulamalarının “kraldan kralcı işbirlikçi kuklalar” aracılığıyla dayatıldığını ifade etti. “AKP’nin, toplumsal dönüşüm için araç olarak kullandığı ideolojik eğitim politikalarını, faaliyet ve uygulamalarını ülkemizde dozunu artırarak dayatmaya devam ettiği, bu dayatmaları harfiyen yerine getirmeye çalışan kraldan kralcı işbirlikçi kuklaları aracılığıyla hayata geçirmeyi sürdürdüğü gün yüzüne çıkmaktadır.” dedi.
“İkinci ilahiyat protokolü, kitapların değiştirilmesi, imam kursları…”
Eylem, eğitimdeki ideolojik dönüşüm adımlarını şöyle sıraladı:
“İkinci İlahiyat Koleji protokolünün imzalanması, komisyonlardan habersiz kitap içeriklerinin Türkiye Talim Terbiyesi tarafından değiştirilmesi, camilerde imamlar tarafından verilmekte olan Kuran kursları, tarikat yurtları, cemaat, vakıf, dernek örgütlenmeleri…”
“Eğitimin içi boşaltılıyor, öğretmen diz çöktürülmek isteniyor”
Eylem, tam gün uygulamasıyla öğretmenin örgütlülüğünün hedef alındığını belirterek, “Tam gün uydurmasıyla öğretmenin örgütlülüğü bölünmeye, zayıflatılmaya ve özgürlükleri tamamen ele geçirilerek eğitimin içi boşaltılmaya çalışılıyor. Disiplin Tüzüğünde yapılan değişiklikle bu çalışmalar taçlandırıldı.” dedi.
“Öğretmenlerimiz ücretli köleye dönüştürülmek, etkisizleştirilmek, itibarsızlaştırılmak ve toplumdaki statülerini kaybetmekle karşı karşıya bırakılmak istenmektedir. Toplumumuz orta çağ karanlığına hapsedilmek istenmektedir.” sözleriyle süreci özetledi.
“Yandaş sendika, ajan öğretmen, torpil, rüşvet…”
Eylem, sözde yandaş sendika kurulduğunu, ajan öğretmenler görevlendirildiğini, gençlerin atanma beklerken TC'den öğretmen getirildiğini söyledi. “Okul yapılmamakta, eğitim konteynerlara mahkûm edilmekte, kaynaklar kısıtlanmakta, kadrolar eksik bırakılmakta, buna karşılık camiler, külliyeler açılmakta.” dedi.
“Her alanda olduğu gibi torpil, rüşvet ayyuka çıkmıştır.” ifadelerini kullanan Eylem, öğretmenlerin iş yükünün arttırıldığını, sosyal güvencesizlik ve göç yasası gibi uygulamalarla yok edilmek istendiğini belirtti.
“Dayatmalara boyun eğmeyeceğiz”
Eylem, yıllardır kendi dinini, kültürünü, dilini koruyan Kıbrıslı Türklerin tüm bu dayatmalara karşı mücadeleyi sürdürdüğünü vurgulayarak şunları söyledi:
“Dayatmalarla bizleri azaltmaya, varlığımızı yok etmeye, değerlerimizi ortadan kaldırıp dönüştürmeye çalışanlar, buna karşı mücadele verdiğimiz için bizlere terörist muamelesi yapıp ülkesine girişimizi yasaklayanlar ve bunların yolsuz, hırsız işbirlikçileri bilmelidir ki Kıbrıslı Türkler, çağdaş, laik, demokratik eğitim ve yaşam biçimine yapılan saldırıları yıllardır göğüslemiş, mücadeleden vazgeçmemiştir.”
“Bilimsel laik eğitimden vazgeçmeyeceğiz”
Eylem açıklamasını, öğretmenlerin kararlılığını vurgulayarak bitirdi:
“Bu mücadelede öncü olan öğretmenler ve öğretmen sendikaları yılmayacak, tüm baskı ve tehditlerinize rağmen mücadeleyi sürdürecek, çocuklarımızın aklını özgürleştiren bilimsel, laik eğitimden vazgeçmeyecektir.”