Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Girne’de gerçekleşen Turizm Festivali’ne katıldı. Girne Antik Liman’da yer alan festivalde konuşan Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, kendisinden önce yapılan konuşmaları dinlerken, 20 yıl önce, 1999 yılında kendisinin de Turizm Bakanı olduğu günleri anımsadığını belirtti. Cumhurbaşkanı Akıncı,  o günlerden bugüne anlayışlarda iyi yönde bir farklılık olduğunu söyledi ve ülke turizminin 12 aya yayılmasının önemine dikkat çekti.

Ülke turizmini sadece yaz aylarına mahsus bir etkinlik olarak düşünmenin yanlış olacağının altını çizen Cumhurbaşkanı, “Her ayımız bir başka güzeldir, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde turizm faaliyeti süreklilik arz etmesi gereken bir olaydır” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Akıncı, ülkedeki bazı otellerin özellikle kış aylarında doluluk oranları ile eline geçen bilgilerden ötürü mutluluk duyduğunu da konuşmasında ifade etti.

Yabancı turistin ülkeye gelmesine sebep unsurların sürekli kılınması gerektiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, “Yabancı turist kendi ülkesinde bulacakları için çıkıp da buralara gelmez. Yabancı turist, kendi ülkesinde gördüğü, betonarme yüksek binaları görmek için Girne’ye niye gelsin? Yabancı turist antik liman için gelir, Girne Kalesi için gelir,  Lambousa için gelir, St. Hilarion’u görmek için gelir ve Kuzey Kıbrıs’ın her bir tarafından fışkıran tarihi ve kültürel mirasımızı görmek, gezmek için de gelir ve gelmelidir” dedi

Turizmin hizmetine sunulacak ülkenin sahip olduğu güzellikleri de konuşmasında sıralayan Cumhurbaşkanı Akıncı, ülke ikliminin, sahillerinin, Akdeniz mutfağının ve misafirperver ülke insanın turizm için ne denli büyük önem arz ettiğini konuşması esnasında vurguladı. “Bu değerlerimizi korumalıyız. Bu güzelliklerimizi bozmamalıyız” diyen Cumhurbaşkanı, ülkeye şans oyunlarından faydalanmak, şans oyunlarını denemek için gelen turistlerin de bulunduğunu konuşmasında belirtti.

Girne’nin imar planının önemine de değinen Cumhurbaşkanı, “Bu kadar yıl İmar Planı’nın mücadelesi verildi. İmar Planı yoktu, emirnameler vardı. Birisi, bir sabah kalkıp ‘Girne’de artık 10 kat apartman yapılacak’ derdi. Birisi, bir başka gün, ‘Niçin gökdelen yapılmıyor’ derdi ve bunlar tabii ki yanlış sözlerdi. Şimdi daha uygun şartlarda inşaatlar yapılacak. Yeterli mi? Onda emin değilim. Bu işin uzmanları en iyisini yapsınlar” şeklinde konuşmasını sürdürdü. Yapılaşmanın önlenemeyeceğini fakat planlı gelişmenin denetlenebileceğini belirten Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, tarihi ve kültürel mirasın korunabileceğini, tarihimiz ve kültürümüz ile uyumlu bir yapılaşmayı başarabilme basiretinin gösterilebileceğinin altını çizdi.

“Çevre duyarlılığı ile ilgili aileden başlayıp okulda devam edecek bir eğitim şart”

Ülkeye turist olarak gelen yabancıların ve ülke insanının en çok şikâyetçi olduğu konunun çevre temizliği hususu olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, çevre duyarlılığının arttırılması gerektiğine işaret etti.  “Çevremizi temiz tutmamız lazım. Yerde gördüğümüz en küçük bir kirlilik, bir çöp bizi rahatsız etmeli. Bizi üzmeli” şeklinde konuşmasına devam eden Cumhurbaşkanı çevre konusunda farkındalığın arttırılması için, bakanlık, belediye, sivil toplum örgütleri ve halk olarak mücadele edilmesi gerektiğini belirtti. Çevre duyarlılığı ile ilgili aileden başlayıp okulda devam edecek bir eğitimin şart olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, eğitimin tek başına yeterli olmadığını ifade etti. Cumhurbaşkanı, konuşması esnasında eğitimin yanında iyiyi ödüllendirmek ve yanlışı cezalandırmak gerektiğine de vurgu yaptı. Cumhurbaşkanı Akıncı, “çevreyi kirleten ödeyecektir. Bu konularda biraz geride kalıyoruz. Hem eğitim, hem ödüllendirme hem de kötüyü cezalandıracağız ki arkası gelmesin” diyerek konuşmasını sonlandırdı.