“POLİS SESSİZ KALDI” İDDİASI… Hacer Ulaş’ın ailesi polisi ihmalkârlıkla suçladı. 47 yaşındaki kadının defalarca eşi tarafından tehdit edildiği için polise gittiğini, polisin olaya sakin kaldığını iddia eden acılı aile, “cinayetin bağıra çağıra geldiğini” savundu.

Ulaş’a dün yapılan otopside, “ağız burun kapama ve elle boğma sonucu öldürüldüğü” tespit edildi. Otopsinin ardından cinayete kurban gittiği kesinleşen Ulaş’ın katil zanlısı olarak boşanma aşamasındaki eşi H.H., tutuklanarak mahkemeye sevk edildi. H.H kendini savundu.

BİRİ TOPRAĞA, BİRİ MAHKEMEYE… İki çocuk annesi Hacer Ulaş dün yapılan otopsinin ardından Alayköy’de son yolculuğuna uğurlandı. Ulaş’ın cenazesinde acı, gözyaşı ve isyan vardı. 

“CİNAYETİ BEN İŞLEMEDİM”…  Katil zanlısı olarak mahkemeye çıkarılan eşi H.H., ise aleyhine getirilen suçlamayı reddetti, çıkarıldığı mahkemede “Cinayeti ben işlemedim” dedi.
 

Devrim DEMİR

Alayköy’de önceki gün öldürülen Hacer Ulaş’ın cinayete kurban gittiği dün sabah yapılan otopsinin ardından açıklandı.
Polis, 47 yaşındaki kadının ölüm sebebini  “ağız-burun kapama ve elle boğma” olarak açıkladı.
Talihsiz kadın, dün öğle namazının ardından ailesi ve kızları tarafından Alayköy’de son yolculuğuna uğurlandı.
Ulaş’ın ölümü ile birlikte olayda şüpheli olarak görülen H.H., yapılan ileri soruşturmanın ardından dün sabah saatlerinde mahkeme emri ile  tutuklandı.
Polis soruşturmayı geniş tuttu, yaklaşık 50 kişinin ifadesine başvurdu.  Polis mahkemede, Hacer Ulaş’ın boşanma aşamasında olduğu eşi H.H. tarafında sürekli ‘ölümle‘ tehdit edildiği yönünde ifadeler bulunduğunu da açıkladı.
Alayköy Polis Karakolu’nda yapılan ilk soruşturmasının ardından, Lefkoşa Polis Müdürlüğü Adli Şube’ye sevk edilen H.H., cinayet suçlamasını ret etti.
YENİDÜZEN’in güvenilir kaynaklardan edindiği bilgide, H.H.’nin 31 Mart tarihinde sabah saat 04.30 sıralarında süt dağıtmak için evden ayrıldığını ve sabah saat 10.30 sıralarında eve döndüğünde öğlene doğru kızının çığlıkları ile eşinin öldüğünü öğrendiği yönünde ifade verdiği öğrenildi.
Cinayet zanlısı H.H.,  dün öğleden sonra tutukluluk talebiyle Lefkoşa Kaza Mahkemesi’ne çıkarıldı.

Polis: Boğularak öldürüldü 

Lefkoşa Polis Müdürlüğü Adli Şube’de görevli Müfettiş Muavini Hüseyin Göymen, zanlı H.H.’nin 31 Mart tarihinde Alayköy’de meydana gelen Hacer Ulaş’ın öldürülmesi ile ilgili tutuklandığını anlattı.
Müfettiş Muavini Göymen, Hacer Ulaş’ın önceki gün saat 13.20 sıralarında Alayköy Ağıllar Bölgesi adresinde kızı tarafından salonda sırt üstü cansız bulunduğunu söyledi.
Yapılan soruşturmada Ulaş’ın ayrılma aşamasındaki eşinin soruşturma amaçlı Alayköy Polis Karakolu’na sevk edildiğini ifade eden Göymen, evde Ulaş’ın cansız bedenini bulan 18 yaşındaki kızının da ifadesinin alındığını belirtti.
Göymen, Ulaş’a yapılan otopside ölüm sebebinin ağız ve burnu kapatılarak boğularak öldürüldüğünün tespit edilmesi üzerine şüpheli olarak görülen H.H.’nin mahkeme emriyle tutuklandığını söyledi.

İfadeler H.H.’yi işaret etti

Müfettiş Muavini Hüseyin Göymen, şüpheli ölümün cinayete dönüşmesinin ardından soruşturmayı derinleştirdiklerini ve birçok kişinin ifadesine başvurduklarını belirtti.
Göymen, ifadelerde zanlı ile Hacer Ulaş’ın boşanma aşamasında olduklarını ve zanlının son zamanlarda eşini sürekli ölümle tehdit ettiği yönünde ifadeler temin ettiklerini kaydetti.

“Ben öldürmedim”

Göymen, eve yakın bölgede temin edilen kamera görüntülerinin inceleneceğini, birçok kişiden daha ifade temin edeceklerini soruşturmanın ‘Adam öldürme ‘ suçu olduğunu ifade ederek 3 gün tutukluluk talebinde bulundu.
Kendini avukatsız olarak savunan zanlı H.H., “Cinayeti ben işlemedim, ben öldürmedim” dedi.
Yargıç Cenkay İnan, soruşturmanın ciddiyetine değinerek zanlı H.H.’nin soruşturma amaçlı 3 gün poliste tutuklu kalmasına emir verdi.

Feryatlar arasında uğurlandı

Cinayete kurban giden Hacer Ulaş’ın kardeşleri ve kızları dün sabahın erken saatlerinde Lefkoşa Hastane Morgu önünde gözyaşları içinde bekledi. Yaklaşık bir buçuk saat süren otopsinin ardından cenazeyi teslim alan aile, Hacer Ulaş’ın ölümüne inanmak istemedi, fenalık geçirdi.
Birbirlerine destek olarak ayakta durmaya çalışan aile, kardeşlerinin polis tarafından korunmadığı için öldürüldüğünü iddia etti.
İki çocuk annesi Hacer Ulaş, dün kılınan öğle namazının ardından Alayköy mezarlığında defnedildi.
Ulaş, geride gözü yaşlı biri 14, biri 18 iki evlat bıraktı.

Kansu: Kardeşimi hep ölümle korkutuyordu

Hacer Ulaş’ın ablası Ayşe Kansu YENİDÜZEN’e konuştu. Kansu, kız kardeşinin son zamanlarda hiç iyi olmadığını, sürekli kendisine öldürülme korkusu yaşadığını ve cinayetten bir gece önce konuştuklarında son bir günü kaldığını, öyle hissettiğini söylediğini iddia etti.

Kansu, “Kız kardeşim benimle her şeyini paylaşırdı. Eşinin onu tehdit ettiğini söylerdi. Kız kardeşim 1 ay önce boşanma davası açtı, anlaşmalı olsun istiyordu ama eniştem boşanmayacağını söylüyordu. Cinayetten bir gece önce bendeydi, oturduk yemek yedik, eve gitmesin dedim. Sabah içime doğdu onu aradım, telefonu uzun uzun çaldı ama cevap vermedi” iddialarını ortaya koydu.

“Polis o iki kadını da sorgulasın”

Gözü yaşlı abla, kız kardeşinin sürekli eşinin tehditleri ile aynı evde yaşadığını söyledi. Ayşe Kansu, “Kardeşim böyle ölümü hak etmedi, o kimseye hiçbir şey yapmadı. Polis, H.H.’yi her gün dedikodularla dolduran iki kadını da çağırsın sorgulasın kardeşimin ölümünü hazırladılar, iki çocuğu ortada kaldı” dedi.

“Bu ölümde en büyük suçlu polis”

Hacer Ulaş’ın eşi H.H. tarafından aldığı tehditler yüzünden poliste bir çok şikayeti olduğunu ancak hiçbir şikayetinin değerlendirilmediğini iddia eden Kansu, “Alayköy Karakolu ne yaptı kardeşimiz için? Defalarca şikâyete gitti sürekli hakaret, tehdit alıyordu, polis hangi şikâyetini aldı kardeşimizin? Göz göre göre geldi bu ölüm, polis bu ölümde en büyük suçlu. Kardeşim kaç kez şikâyete gitti, onu başlarından atacak cevaplarla evine yolladılar. Evi kardeşime mezar oldu” dedi.

Havalar: Artık annemiz yok 

Annesinin cansız bedenini bulan 18 yaşındaki Banu Havalar annesinin en son geçtiğimiz Salı günü polise giderek yine şikâyette bulunduğunu iddia etti.

YENİDÜZEN’e konuşan Havalar, “Annem babam tarafından hep tehdit alıyordu. Salı günü yine şikâyet için polise gitti yine polis bir şey yapmadan annemi eve yolladı. Bizim artık annemiz yok.”

Polisten açıklama:

“Karakol personelinin kayıtsız kalındığı ifadeleri gerçeği yansıtmamaktadır”

Hacer Ulaş’ın öldürülmesi ile ilgili polisin kayıtsız kaldığı yönündeki iddialara polisten dün açıklama geldi.
Polisin kayıtsız kaldığı yönündeki iddialara cevabı şöyle:
“Bugün bazı gazetelerde, Hacer Ulaş'ın eşi tarafından şiddet gördüğü ve bölge polisinin yapılan şikâyet karşısında kayıtsız kaldığı yönünde iddialar yer almaktadır.
Hacer Ulaş, eşinden şiddet gördüğünü, geçtiğimiz perşembe günü avukatına aktardığı, avukatının da kendisine, Lefkoşa Polis Müdürlüğün Kadına Şiddete Müdahale Şubesine müracaat etmesi gerektiğini söylediği ancak Hacer Ulaş'ın söz konusu birime gidip şikâyetçi olmadığı hem avukatı hem de kızının yazılı ifadeleri ile teyit edilmiştir.2008 yılı Ekim ayı içerisinde Hacer Ulaş, eşinin kendisini darp ettiği yönünde Alayköy polis karakoluna şikâyette bulunmuş ve alınan şikâyetle ilgili dosya tanzim edilerek mahkemeye sevk edilmiştir. İddia edildiği gibi eşi tarafından şiddet gördüğü yönünde karakola yapılan şikâyetlerin karakol personeli tarafından kayıtsız kalındığı ifadeleri gerçeği yansıtmamaktadır.”