
“Sokakta, her alanda mücadelemizi yükselteceğiz”
8 Mart Organizasyon Komitesi, cumartesi günü, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar günü nedeniyle düzenlenecek yürüyüşün saat 15.00’da Kumsal Park’ın Dereboyu girişinden başlayacağını duyurdu.
Lema GÖZAY
8 Mart Organizasyon Komitesi Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası’nda basın toplantısı gerçekleşti. Komite cumartesi günü, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar günü nedeniyle düzenlenecek yürüyüşün saat 15.00’da Kumsal Park’ın Dereboyu girişinden başlayacağını duyurarak, tüm halkı yürüyüşe davet etti.
“Fuhuşa aracılık edip bundan para kazanmak bir suç, gece kulüplerinde suç işleniyor”
Bağımsızlık Yolu adına ilk sözü alan Avukat Cansu Nazlı, kadınların uğradığı eşitsizlik ve ayrımcılıkla ilgili konu başlıklarına dikkat çekmek için basın toplantısı düzenlediklerini belirterek, geçtiğimiz günlerde Alayköy’de faaliyet gösteren bir gece kulübünde 25 yaşındaki Anastasia Melega’nın yaşamına son vermesine dikkat çekerek ülkemizde kadınların seks kölesi olarak çalıştırıldığını belirtti. Avukat Nazlı, Melega’nın ölümüyle kadınların ağır koşullarda insan ticareti mağduru şekilde yaşadığının bir kez daha görüldüğünü belirterek, “Devletin bu sorunu çözmek için gece kulüplerini kapatması gerekiyor” dedi. Nazlı, kadınların taleplerini cumartesi gerçekleştirilecek eylemde sokağa taşıyacaklarını belirterek şunları söyledi: “Bizler, 8 Mart Organizasyon Komitesi olarak, 8 Mart’ta sokaktayken, tüm emekçi kadınlar için olacağız ve mücadeleyi yükselteceğiz. Özel olarak ise sokakta olamayan, sokağa çıkması bile engellenen kız kardeşlerimiz için, gece kulübünde çalıştırılan, zorla çalışma koşullarında çalıştırılan kız kardeşlerimizin özgürleşmesi mücadelesini de sokağa taşıyacağız. Ülkemizde fuhuşa aracılık edip bundan para kazanmak bir suç, gece kulüplerinde bir suç işleniyor. Devletin bu sorunu çözmek için gece kulüplerini kapatması gerekiyor. Kesin çözümün bu olduğunu düşünüyoruz ve bu talebi de cumartesi gerçekleştirilecek eylemde sokağa taşıyacağız.
“Cumartesi günü düzenlenecek yürüyüşte isteklerimizi, arzularımızı bir kez daha haykıracağız”
Nazlı’nın ardından söz alan komite temsilcilerinden Çilen Ulusoy, 8 Mart’ın kadınların hakları ve eşitlikleri için verdikleri mücadelenin bir simgesi olduğunu belirterek, hala daha günümüzde kadınların zorluklarla karşılaştığına, haklarını kaybettiklerine ve eşitsizlikle mücadele ettiklerine dikkat çekti. Kadınların eğitim alanında da eşitsizlikle mücadele ettiklerini belirten Ulusoy, “Kadınların eğitimi, toplumların kalkınmasında ve aslında eşitlik temelinde bir yapının kurulmasında çok önemli rol oynayan bir durumdur. Bu yüzden hep kadınların eğitimi sadece eğitim hakkı değil, toplumsal bir sorumluluk olmasından ne kadar önemli olduğundan bahsediyoruz.” Dedi.
Ulusoy, günümüzde hala birçok ülkede kız çocuklarının eğitime erişiminin düşük seviyelerde olduğuna işaret ederek, “Bu toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin derinleşmesini ortaya çıkarıyor. Hala daha kız çocuklarının küçük yaşlardan evde tutulması, eğitimden uzak kalması ve çocuk gelin olma durumuna getirilmesi çok ciddi konulardır. Bugün hala bunu konuşuyor olmamız üzücü.” İfadelerini kullandı. 8 Mart günü kadınların sesi olmak için sokakta olacaklarını vurgulayan Ulusoy, “İsteklerimizi, arzularımızı bir kez daha haykıracağız” dedi.
“Hem dünyada hem de Kıbrıs’ın kuzeyinde görünmeyen ücretsiz emek, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin nedenidir”
Ulusoy’un ardından sözü alan Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS) Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Sekreteri Ülfet Kral kadınların ücretsiz emek karşısında mücadele verdiklerini belirtirken, “KTAMS olarak biz Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi’nin geçmesini her platformda talep ediyoruz. Çünkü biliyoruz ki hem dünyada hem de Kıbrıs’ın kuzeyinde bu görünmeyen ücretsiz emeğin, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin nedenidir” ifadelerini kullandı.
Kral, hala daha ataerkil düzenin devam ettiğine dikkat çekerek, bakım rollerinin çalışan veya çalışmayan olarak fark etmeksizin kadınlara bırakıldığını belirterek, KTAMS olarak taleplerini şu şekilde yeniden sıraladı: “Evde her türlü çocuk, yaşlı, engelli bakımı kadının omuzlarına bırakılmaktadır. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin tanımına baktığımız zaman toplumun her alanında kadın ve erkeğin, herkesin eşit bir şekilde tüm alanlardaki işleri paylaşmasıdır. Biz bu temenni ile daha iyiye gitmek için birlikte olan örgütler olarak mücadelemiz devam edecektir. Sendika olarak taleplerimiz arasında sosyal güvenlikte olan doğum izninin 56 gün 16 hafta kamu görevlilerinde eşitlenmesini talep etmekteyiz. Ayrıca doğum izninin ebeveyn izni olarak yasallaşmasını istiyoruz. Yine, bir hemşire olarak gece çalışan arkadaşlar adına kreşlerin özellikle açılması, yaşlılar ve engelliler için bakım evleri açılması ve devletin politikalarını ve hizmetlerini arttırması gerekmektedir.”
“Biz kadınları, eve kapatamayacaklar, sokakta her alanda mücadelemizi yükselteceğiz”
Son olarak organizasyon komitesi bileşenlerinden, Kadın Eğitim Kolektifi adına Zekiye Şentürkler söz alırken, kapitalizm ve patriyarkanın birlikte ördüğü mevcut sistemde, kadınların ezilenler olarak mağdur durumuna getirilmeye çalışıldığına dikkat çekerek, “Ancak biz buna boyun eğmeyeceğiz” dedi. Şentürkler konuşmasının devamında yürüyüşe katılım çağrısında bulunarak, talepleri ise şu şekilde sıraladı: “Özel sektörde sendika için, iş güvencemiz için, ev içi emeğimizin görünmez kılınmasına karşın, eşit işe eşit ücret alabilmek için mücadelemizi büyütüp sokağa taşıyoruz. Bizler 8 Mart Organizasyonlar Komitesi bileşeni olarak, sömürüye karşı inatla, barışa doğru umutla şiarıyla 8 Mart cumartesi günü saat 15.00’da Kumsal Parkı Dereboyu girişinde mücadelemizi sokağa taşıyoruz. Tüm ezilen emekçi kardeşlerimize, kız kardeşlerimize bu mücadelemizi büyütmek için cumartesi günü buluşmaya davet ediyoruz. Biz kadınları, eve kapatamayacaklar, sokakta her alanda mücadelemizi yükselteceğiz.”















