1. HABERLER

  2. RÖPORTAJ

  3. “Bana haksızlık yapılıyor”
“Bana haksızlık yapılıyor”

“Bana haksızlık yapılıyor”

DAÜ Rektörü Prof. Dr. Aykut Hocanın, “Bana çok haksızlık yapıldığını düşünüyorum, görevimin başındayım” dedi, “Tüm okların tek bir noktada toplanmasının farklı hedeflerle ilgili olduğunu düşünüyorum” iddiasında bulundu.

A+A-

Ayşe GÜLER

‘Kamu görevini ihmal’ suçlamasıyla hakkında dava açılarak, istifası istenen Doğu Akdeniz Üniversitesi(DAÜ) Rektörü Prof. Dr. Aykut Hocanın, “Bana çok haksızlık yapıldığını düşünüyorum, görevimin başındayım” dedi, “Tüm okların tek bir noktada toplanmasının farklı hedeflerle ilgili olduğunu düşünüyorum” değerlendirmesinde bulundu.

Rektör Hocanın, “Bana çok haksızlık yapıldığını düşünüyorum. Ben kendi eleştirimi yapıyorum. Gelirleri artırmak konusunda daha başarılı olmalıydık” şeklinde konuştu,  “Ancak bunun boyutu bu mali problemin çözümü için yeterli değil” dedi.

‘Bütçe açığının 30 milyon TL’den 700 milyon TL’ye çıktığı’ yönündeki iddiaları reddetti, 2023 bütçesinde 410 milyon TL açığın Üniversite Yöneticiler Kurulu, Vakıf Yöneticileri Kurulu ve Bakanlar Kurulu tarafından onaylandığını kaydetti.

‘Ödeme gücü olmamasından’ dolayı çalışanların 6 aylık hayat pahalılığı ödeneğinin kısmen yansıtıldığını söyleyen Hocanın, “Bütün yasaları ihlal ettiğim ifade ediliyor. İhlal edilen şey, ödeme gücü olmadığı için hayat pahalılığının kısmen yansıtılması, bu plana göre iç borçlanmanın geriye dönük faizi ile birlikte ödenecek” dedi.

Hocanın, protokol taslağının onaylanması halinde Ocak 2024’ye belirlenecek 6 aylık hayat pahalılığının da Temmuz 2024’te ödeneceğini açıkladı.

Çalışanlara hayat pahalılığı ödemelerinin gecikmeli yapılması ve 13. maaşın verilmemesinin üniversiteyi mali açıdan düzlüğe çıkarmak için yeterli olmayacağını ifade eden Hocanın, ‘yapısal değişim’ vurgusu yaptı.

Hocanın, DAÜ’nün aldığı devlet katkısının 20 milyon TL, ödemesi gereken verginin ise 240 milyon TL olduğunu da aktararak, “DAÜ’ye yıllar içinde devlet katkısının azalmasıyla ilgili çok raporlar yazdık. Meclis komitesine gittim. 10 milyon TL’den 20 milyon TL’ye çıktı. Tabii ki bu, yetersiz olmakla birlikte önemli bir adımdı” şeklinde konuştu.

Hocanın, göreve geldikten sonra yabancı öğrenci sayısının 8 binden 4 bine düştüğü yönündeki eleştirileri ‘insafsızlık’ olarak değerlendirdi, “Rakamlar ortada. Bizim dönemimizde olumsuzluk yavaşlatıldı. Ancak bunun tamamen düzeltilmesi mümkün olmadı” değerlendirmesinde bulundu.


Mali durum…

2023 bütçesinde 410 milyon TL açık ÜYK, VYK ve Bakanlar Kurulu tarafından onaylandı”

“İddia edildiği gibi bütçe açığı, 30 milyon TL’den 700 milyon TL’ye çıkmadı” diyen Rektör Hocanın, 2023 bütçesinde 410 milyon TL açık ÜYK, VYK ve Bakanlar Kurulu tarafından onaylandı. Ülkemizde yaşanan ekonomik koşullardan dolayı gelirlerimizi giderlerimiz hızında artıramadık. Bu da bu koşullarda mümkün değil” değerlendirmesinde bulundu.

DAÜ’de neler oluyor? Mali durum nedir? Bütçe açığı, borç…

“Doğu Akdeniz, Üniversitesi, bir devlet üniversitesi. Yasayla kurulan tek üniversite DAÜ’dür. Bütçesi, Rektörlük tarafından hazırlanır, Üniversite Yönetim Kurulu (ÜYK) tarafından onaylanır. Bütçe bir plandır, belirli parametreleri tahmin etmek gerekir. Geçmiş yıllarda akademik yıla göre, akademik bütçe yapardık. Örneğin, Eylül 2022’den Eylül 2023’e göre yapılırdı. Yaklaşık 10 yıl önce bir genelge ile takvim yılı bütçesine geçildi. Devlete paralel olarak bütçemizi Ocak’tan Aralık’a kadar yapıyoruz. Bu durum, bütçe parametrelerinin belirlenmesi açısından bize sıkıntı yaratıyor. Üniversitenin yıllık gelirler- giderleri tahmin etmek gerekiyor. Üniversitenin 3 ana öğrenci geliri vardır; KKTC vatandaşı, TC uyruklu ve yabancı uyruklu öğrencilerden aldığı harçlardır. Gelirlerin miktarını bir yıl boyunca tahmin edebilmek için hem bahar hem de güz dönemindeki kayıtlarındaki öğrencileri tahmin etmek gerekir. Aralık 2022’de bütçe taslağını devlete gönderdik. Şubat ve Eylül ayı öğrenci sayılarını tahmin ettik. Tabii ki, hayat pahalılığını da öngörmek gerekiyor. DAÜ devlet üniversitesi olduğu için 30 yıl önce kuruluş yasasının altında oluşturulan tüzükler var. Ülkede, yasayla hayat pahalılığını ödeyen, 13. maaşı zorunlu olan tek üniversite DAÜ’dür. HP’yi tahmin etmek gerekir. 2021-2023’te bu parametrelerini belirledik. Ocak 2023 için hayat pahalılığı öngörümüz devletinkine paralel olarak yüzde 34’tü, bu rakam 37.70 olarak gerçekleşti. Yüzde birlik sapma 12 milyon TL açığa, ek gidere yol açıyor. Temmuz 2023 için öngördüğümüz hayat pahalılığı oranı ise yine devletinkiyle aynı olarak yüzde 25’ti, ancak yüzde 33.32 olarak gerçekleşti. Orada da önemli bir fark oluştu. Bu fark da bize bütçe açığı olarak yansıyor. Dolar kurunu Şubat için 21 TL olarak tahmin ettik, 18.5 TL civarında seyretti.  Güz dönemi için ise 26 TL olarak tahmin etmiştik. Buradaki sapmalar da gelirlerimizin az olarak gerçekleşmesine katkıda bulundu. Verilere bağlı, devlet paralelinde bağlı plan yapıyorsunuz. Buradaki sapmalar açığın büyümesine yol açıyor.

Hayat pahalılığı ve 13’üncü maaş ödemeleri tüzüklerimizde ve sendikalarla imzalanan toplu iş sözleşmelerinde yer alıyor. Bu süreçte, üniversitemiz personelinin yaptıkları işe göre ve yasal mevzuata göre maaş alıyorlar ve oluşan mali sonuçların ülkedeki sıkıntıların yansımasından dolayı bir kabahati yok. Yasal hakları anlamında ne işlerini eksik yaptılar, ne de yaptıkları işin karşılılığını alamama noktasında sıkıntıları yok. Bizim bunlarla ilgili yasal zorunluluğumuz var.”

 

Bütçe açığıyla ilgili net bir rakam paylaşmadınız. Açık göreve geldiğinizde kaçtı, şu an rakam nedir?

“İddia edildiği gibi bütçe açığı, 30 milyon TL’den 700 milyon TL’ye çıkmadı. Göreve geldiğimde 2020 yılı için önerilen bütçede 70 milyon TL açık vardı. Bu bütçede onaylanmadı. Göreve geldikten sonra Ocak ayında onaylanması gereken bütçe Aralık’ta onaylandı. Tasarruf yaptık, 2020’de 40 milyon TL açık gerçekleşmesi ile bütçe yılı kapandı.

2021’de de tasarrufa devam ettik, maksimum tasarruf yapıldı, harcamaların kısıldığı 3 yıl geçirdik. Temmuz 2020’den Temmuz 2023’e kadar üniversiteden ayrılan işçi ve yönetsel personel sayısı 176’dır. İşe başlayan yönetsel personel ve işçi sayısı 63’tür. Okuldan ayrılan akademik personel sayısı 87, işe başlayan akademik personel sayısı ise 66’dır. Görevde bulunduğumuz süre içerisinde istihdam ve tüm harcamalar tasarruflu olarak yasa ve tüzükler çerçevesinde gerçekleştirildi.

‘Bol ve usulsüz harcama yaptı’ iddiaları var, doğru değil. Bu iddiaları kabul etmem.”

 

Peki, DAÜ bu noktaya neden geldi?

“DAÜ bütçesi, ÜYK, VYK ve ardından Bakanlar Kurulu’ndan onaylanır. 2023 bütçesinde 410 milyon TL açık ÜYK, VYK ve Bakanlar Kurulu tarafından onaylandı. Ocak’ta 410 milyon TL açıkla başladıktan sonra hayat pahalılığı oranlarında sapmalar oldu.

En büyük sıkıntı Temmuz 2022’de 6 aylık hayat pahalılığın 56.60 olarak açıklanmasıydı.

410 milyon TL’nin 250 milyon TL’si devlete ödenecek vergidir.

Gelirlerimizi giderlerimiz hızında artıramadık. Bu da mümkün değil. Gider kalemlerimizin ana unsuru HP oranında hızla artarken gelirlerimizin neredeyse tamamını oluşturan öğrenci harçları mevzuat gereği gecikmeli olarak artabiliyor. Harçlar 1 yıl önceden belirleniyor. Harçlarımızı mevzuat çerçevesinde (mevcut öğrenciler için TÜFE oranında üst sınır var) önemli oranda artırmamıza rağmen giderlerin artış oranına ulaşmamız mümkün olmadı.”

 

Ekonomik sorunları çözeceğiniz ile ilgili öngörüleriniz vardı. Bu öngörülerin ne kadarını hayata geçirebildiniz?

“Göreve Haziran 2020’de geldik. Şubat 2020’de bir önceki rektörümüz görevinden ayrıldı, Mart’ta COVID başladı. Yükseköğrenim dahil tüm sektörlerde belirsizlik oldu. Ciddi mali kriz ortaya çıktı. Tedbirler ortaya çıktı. Önce DAÜ’ye bir rektör vekili atandı, süreci Şubat’tan Haziran’a kadar yürüttü, seçim yapıldı. 7-8 adayın arasından seçildim. Göreve gelmeden önce vaat ettiklerim büyük kısmı gerçekleşti. Ekonomik konuların çözümü, stabil hale getirilmesiyle ilgili öngörülerimiz oluşan koşullardan dolayı sıkıntıya uğradı ve gerçekleşemedi. İdarenin düzgün, şeffaf şekilde yapılacağını söylemiştim, kesinlikle öyle yapıldı. Ne siyasi ne de başka nedenlerle kişilerin özlük hakları, yükselme başvuruları, öğretim üyeleri ve öğrencilerin hakları eksiksiz gerçekleştirildi.

Akademik personelle ilgili 30 yıldır yapılmayan akademik yükselme kriterlerini geçirip, yürürlüğe koyduk. Kriterlerimiz, YÖK kriterleri üzerinden belirlendi. Hepsi de üniversitede ilerleme sağladı. DAÜ akademik başarıları, dünya sıralamalarındaki yeri, sunduğu kaliteli eğitim, bilimsel üretim ve topluma katkısı ile KKTC için gurur kaynağıdır. DAÜ, tüm akademik kriterlerde birinci sıradadır. Akademik personelin tüzüğünde değişiklik yaparak, 67 yaş sınırını getirdik. Göreve geldikten bir hafta sonra hemen uzaktan eğitime geçildi. Gönüllüler ordusu oluştu. Öğrencilere sıhhi ve yemek yardımı yapıldı. Zor bir süreci yönettik. COVID’in ve sonrasında oluşan zorlukların içerisinde öğrenci sayımızı koruduk. Bu konuda yanlış veriler paylaşılıyor.”


Devlet katkısının azalması…

“DAÜ’nün aldığı devlet katkısı 20 milyon TL, ödememiz gereken vergi 240 milyon TL”

Hocanın, DAÜ’nün aldığı devlet katkısının 20 milyon TL, ödemesi gereken verginin ise 240 milyon TL olduğunu söyledi, “DAÜ’ye yıllar içinde devlet katkısının azalmasıyla ilgili çok raporlar yazdık. Meclis komitesine gittim. 10 milyon TL’den 20 milyon TL’ye çıktı. Tabii ki bu, yetersiz olmakla birlikte önemli bir adımdı” şeklinde konuştu.

 

Devlet katkısı neden azaldı? Bu konuda hükümeti eleştiriyor musunuz? DAÜ’nün bile isteye bu noktaya taşındığı da ifade ediliyor…

“Özelleştirme konusunun her zaman tehdit olarak vurgulandığı, bunu gördüklerini söylüyorlar. Ancak Rektör olduğum dönemde ne devlet yetkilileri ne de VYK’nın özelleştirmeyle ilgili düşüncesi oldu. Bu konu konuşulmadı bile… Böyle bir amaç yok. DAÜ bir devlet üniversitesidir ve toplumun malıdır. Üniversitenin ‘bile isteye’ bu noktaya getirildiğini sendika söylüyor.

DAÜ’ye yıllar içinde devlet katkısının azalmasıyla ilgili çok raporlar yazdık. Meclis bütçe plan komitesine gittim ve DAÜ’nün mali sorunlarını aktarıp yaşanabilecek sorunları aktardım. Devlet katkısı 10 milyon TL’den 20 milyon TL’ye çıktı. Tabii ki bu, yetersiz olmakla birlikte önemli bir adımdı. Aldığımız katkı 20 milyon TL ancak devlete ödememiz gereken vergi 240 milyon TL.”

 

Çalışanların rızası dışında kesinti yapıldığı ifade ediliyor. Bu konuda ortak uzlaşı yok mu?

“Rektörlük bir paket hazırladı, Nisan 2023’de bu paketi tüm paydaşlara yazılı olarak verdi. Devletin onaylayabileceği kredinin maaş ödemek için değil, kıdem tazminatı ödemelerine yönelik olabileceği noktasından hareketle gelir gider dengesini korumak için hayat pahalılığı ödeneklerinin kısmen ve kademli olarak yapılacağı ifade edildi. Sendika bunun sert ve uygulanamaz bulduğunu, hp ödeneğinin ödenmemesinin kabul edilemez olduğunu söyledi. Müzakere etmek istedik, katkıda bulunmayacaklarını söyledi. Sonrasında yapılan görüşmelerde bir taslak ortaya çıktı. Şu anda görüşülen hp’nin 6 ay gecikmeli uygulanması var. Şu anda 1.5 asgari ücret muafiyet uygulandı, 6 bin TL katkı yapıldı. Benim bütün yasaları ihlal ettiğim ifade ediliyor. İhlal edilen şey, ödeme gücü olmadığı için hayat pahalılığının kısmen yansıtılması, bu plana göre iç borçlanmanın geriye dönük faizi ile birlikte ödenmesi söz konusudur.”


‘Öğrenci sayısındaki düşüş’ tartışmaları…

“Yabancı öğrenci sayısının 8 binden 4 bine düştüğünü söylemek insafsızlık”

Hocanın, göreve geldikten sonra yabancı öğrenci sayısının 8 binden 4 bine düştüğü yönündeki eleştirileri ‘insafsızlık’ olarak değerlendirdi, “Rakamlar ortada. Bizim dönemimizde olumsuzluk yavaşlatıldı. Ancak bunun tamamen düzeltilmesi mümkün olmadı” değerlendirmesinde bulundu.

Tanıtım yapılmadığı için yabancı öğrenci sayısında düşüş olduğu eleştirileri var.

“2016’da yeni gelen öğrenci sayısı 1742’di. Sonraki yıllarda sırasıyla 1713, 1632, 1423 oldu. Bizim göreve geldiğimiz ilk dönemde COVID salgını vardı ve sayı 930’du.  2021’de 1450, 2022 güz döneminde 1228…

Geçtiğimiz yıl 4 bin 975 yeni öğrenci kaydı yaptık. Bu iddialar doğru değil. Yeni öğrenci sayısı kademeli arttı. KKTC ve TC’den elde ettiğimiz öğrenci gelirleri, yabancı öğrenci gelirlerinden daha az. Bu nedenle gelirlerin azalması söz konusu… Yabancı öğrenci sayısında azalma var.

Kayıtlı öğrenci sayılarını da paylaşayım; geçtiğimiz yıl 16 bin 165. Bu yılda benzer bir sayıya ulaşacağımızı düşünüyorum. TC uyruklu öğrenciler 2020’de 6754, 2021’de 6 bin 506, 2022’de 7 bin 81’di. KKTC uyruklu öğrenci sayısı ise 2020’de 3 bin 867, 2021’de 4 bin 86, 2022’de ise 4 bin 285. TC ve KKTC vatandaşı öğrenci sayısı yıldan yıla arttı, azalma yaşanmadı.

Yabancı öğrenci sayısının 8 binden 4 bine düşürüldüğü yönünde eleştiriler var. Bu eleştirilerin bizimle ilgili olan kısmı şudur; göreve geldiğimizde 5300 yabancı öğrenci vardı. DAÜ’de maksimum yabancı öğrenci sayısı 2015-2016 döneminde oldu, bu dönemde de sayı 8 bin 65’di. Yabancı öğrenci sayısı 8 binden 5300’e bizden önceki dönemde geriledi. Yükseköğrenimde şu anda Kıbrıs’ta aktif 23 üniversite var. DAÜ devlet üniversitesi olduğu için yasal yükümlülüklerini mevzuata göre belirliyor. Kaliteyi önceleyerek, harçlar belirlenir. DAÜ, haksız rekabet içindedir. Rakamlarla ortaya konulduğu gibi KKTC ve TC uyruklu öğrenci sayılarında önemli artışlar sağlanmış, yabancı öğrenci sayılarındaki bizim yönetimimizden önceki dönemde başlayan azalmanın önüne oluşan olumsuz koşulların da etkisi ile geçilememiştir. Öğrenim ücret  politikaları, muhaceret ayağı, kaliteli eğitim için masraflar, kadro yapımız ve belirlenecek yeni stratejiler ile bunun düzeltilmesi ana hedefimiz olacaktır.  Yabancı öğrencilerle ilgili kaliteli, öğrenci niteliği taşıyan, derslere girecek olan profil istiyoruz. Bu durumda olmayan öğrencilerle ilgili titizlikle davranıyoruz. Ama TC uyruklu öğrenci bazında çok net başarı var.”


Hayat pahalılığın eksik ödenmesi, 13. maaşın verilmemesi…

“Tek başına yetmez, yapısal dönüşüm gerekir”

Rektör Hocanın, çalışanlara hayat pahalılığı ödemelerinin gecikmeli yapılması ve 13. maaşın verilmemesinin üniversiteyi mali açıdan düzlüğe çıkarmak için yeterli olmayacağını söyledi, ‘yapısal değişim’ vurgusu yaptı.

Hayat pahalılığı ve 13. maaş verilmemesi, okulu darboğazdan çıkaracak mı?

“Tek başına yetmez, yapısal dönüşüm gerekir. Diğer üniversiteler için mümkün olan emekli personelin istihdamı DAÜ için mümkün olmadığından haksız rekabet oluşturmaktadır. DAÜ’den emekli olan DAÜ’de çalışamaz. Sosyal sigorta emeklisi akademik ve yönetsel personelin okulda çalışması için taslak hazırladık. Maaş rejiminde yüzde 40’a varan tasarruf sağlamak istiyoruz. Görevden ayrılanın yerine daha düşük maaşlı öğretim üyesi almak, emekli olan kişileri üniversite kadrosunda farklı koşullarda görevlendirerek tasarruf sağlamak istiyoruz. Bunun yanı sıra gelir kalemi ile ilgili de öneride bulunduk. Bir kısmı onaylanarak yürürlüğe girdi. Performans değerlendirmesi gibi hususları tekrar yürürlüğe koyalım. 2000’den önce üniversiteye giren hocaların kıdem tazminatı var. Bu rakamlar üniversite bütçesinde önemli oranda mali yük oluşturmaktadır.  DAÜ’nün vergi affından yararlandırılarak vergi yükümlülüğünün yeniden yapılandırılması Devletin somut katkısı olarak ortaya konulacaktır.

Eğitim Bakanı, defalarca üniversitemize geldi, tüm paydaşları dinledi. 2 konuda yasal değişiklik istedik. Bu çalışmalar Mart ayında Bakanlığa gönderildi.

Muvazzaf Tekaüdeli statüsünde bulunan 39 personelin maaşlarını DAÜ ödüyor. Bu kişiler, kuruluş zamanında çok önemli katkılar vererek DAÜ’nün kuruluşunda önemli hizmetlerde bulundu. Ancak bu statüdeki emekli personelin maaş yükü 23 yıl için 36 milyon TL’dir. Talebimiz; bu personelin maaşlarının devlet tarafından ödenmesidir. Bunun yanı sıra devletin DAÜ’ye katkısı 20 milyon TL’dir. Bu rakam bütçemizin yüzde 0.8’dir. Geçmişte bütçemize yapılan devlet katkısı çok daha yüksek oranda idi ve üniversitenin yatırım ve gelişmesine katkıda bulunuyordu.”

 

► Protokolün ne zaman imzalanması planlanıyor?

“Bu ay sonuna kadar imzalanması öngörülür. 31 Temmuz’dan önce protokolün hazırlanması gerektiği, Rektörlük tarafından gerekli çalışmanın yapılmadığı için de hayat pahalılığının kesildiği yönündeki iddiaları doğruyu yansıtmamaktadır.  Yönetsel, akademik yetkili sendikalar dahil olmak üzere protokolün tüm taraflarca kabul edilmesi gerekiyor. Bu protokolün öngördüğü tüm mevzuat oluşturulması ciddi bir çalışma gerektirir ve üniversitemizin yetkili kurullarında görüşülmektedir.  Üniversitemizin kadro ve çalışma koşullarının belirleneceği tüzük ve yönetmelikler için Üniversite Yönetim Kurulu ve Senatomuz hızlı hareket edebilmek için çalışma grupları oluşturmuş ve yoğun bir çalışma temposu içerisindedir.”

 

Protokol süresi 4 yıl mı?

“Protokol, 4 yıl uygulama içeriyor. 4 yıl boyunca da ekonomik gelişmelerin değişkenliği söz konusu, tahminde bulunmak zor. Yapısal dönüşüm sağlayacak tedbirleri aldıktan sonra, devletin desteği alındığı durumda, birkaç yıl içinde DAÜ ayağa kalkar.”

 

► Hayat pahalılığı ödeneklerinin ötelenmesi, 13 maaşların ödenmemesi konuşulmuş muydu?

“HP’nin kısmen ödenmesini sendikalarla Temmuz 2022’de sözlü olarak konuşmuştum. O dönemde enflasyon oranı yüzde 56’lardaydı. Bu rakamın çok yüksek olduğunu, önlem olarak ödemelerin kısmen yapılmasını önermiştim. Mevcut uygulamada Hayat pahalılığı ödemeleri, brüt maaşlara yansıtıldı. Net maaşlarda kesinti yapılıyor, bu geri ödenecek. Ocak’ta yüzde 33’lük kısmı ödenecek. Protokol taslağı onaylanırsa, Ocak’ta belirlenen hayat pahalılığı ise bir sonraki Temmuz’da verilecek.”

 

Ekonomik sorunları çözme iddiasıyla göreve gelmiştiniz. Bunu yapamamanıza ne sebep oldu?

“Göreve gelmeden önce vaat ettiklerim büyük kısmı gerçekleşti. Stabil hale getirilmesiyle ilgili oluşan koşullardan dolayı sıkıntıya uğradı ve gerçekleşemedi. İdarenin düzgün, şeffaf şekilde yapılacağıydı. Kesinlikle öyle yapıldı. Ne siyasi ne de başka nedenlerle kişilerin özlük hakları, yükselme başvuruları, öğretim üyelerinin hakları, öğrencilerin aldıkları eğitim hizmeti en iyi şekilde yapıldı. Yükselme kriterlerimiz YÖK kriterleri üzerinden belirlendi. Hepsinde üniversite ilerleme sağladı. Dünyada devletler için DAÜ gibi uluslararası başarılara sahip üniversitelere sahip olmak çok önemlidir. Tüm akademik kriterlerde birincidir. 67 yaş sınırını getirdik, yaş üst sınırı yoktu. Akademik personel için bu yapıldı. Tüzük onaylandı. Esnek kadrolar oluşturuldu. Seçkin ve Kıdemli personel statüleri yaratıldı. Yeni esnek kadrolar yaratıldı. Maaş yükünün sınırlandırılmasına yönelik çalışmalar yaptık.”


Sendikaların istifa çağrısı…

“Tüm okların tek bir noktada toplanmasında farklı hedefler var”

Görevinin başında olduğunu, istifa etmeyi düşünmediğini söyleyen Hocanın, “Her söylenene cevap verip, savunma yaparken bu polemiklerin üniversitenin yıpranmasına yol açmasın doğru bulmuyorum.. Tüm okların tek bir noktada toplanmasında farklı düşünceler, farklı hedeflerle ilgili olduğunu düşünüyorum” dedi.

 

İstifa çağrıları yapılıyor? Böyle bir düşüncesiniz var mı?

“Yürüttüğümüz mevkiden dolayı bu açıklamaları şimdi yapıyoruz. Her söylenene cevap verip, kendimi kurtarma peşinde değilim. YKS tercihlerinin yapılacağı son tarih 8 Ağustos’tu. TC’den gelen öğrenci akışının etkilenmemesi için tüm paydaşlardan bu konuda açıklamalarında ölçülü olmasını rica ettim. Senatoda da bu konuya özen gösterilmesi yönünde çağrı yapıldı. Ne yazık ki bu konuda titiz davranılmadı ve senato toplantısının ertesi günü basında eleştiriler yer aldı. Rektör, akademik, yönetsel ve işçi personel ile öğrenci temsilcileri tarafından 5 yıllığına seçilir. Eğilim yoklamasına göre Senato tarafından önerilir ve VYK tarafından atanır. Bana, çok haksızlık olduğunu düşünüyorum. Ben kendi eleştirimi yapıyorum. Dış etkenler var. Özeleştiri de yapıyoruz. Gelirleri artırmak konusunda daha başarılı olmalıydık. Ancak bunun boyutu bu mali problemin çözümü için yeterli değil. Rektörlük ve VYK yönetim olarak beraber hareket etti. Sorunların çözümü için farklı fikirler olabilir. Sorumluluğu oranında Rektörlüğün eleştirilmesi normaldir. Tüm okların tek bir noktada toplanmasında farklı düşünceler, farklı hedeflerle ilgili olduğunu düşünüyorum.

 

Kamu görevini ihmal suçlamasıyla hakkınızda tazminat davası açıldı. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

“Üniversitemizde atılan tüm adımlar yasa ve tüzüklere ve alınan kararlara göre yapıldı. Bütçe onay mercileri ÜYK, VYK ve Bakanlar Kurulu’dur. Köklü tedbir alınması ve yapısal değişikliklerin hayata geçirilmesi ve kuruluşundan itibaren oluşan mali yükümlülüklere çözüm oluşturulması için kapsamlı mevzuat değişikliklerine ihtiyaç duyulmaktadır. Göreve geldiğimiz günden itibaren atılan adımlar mevzuata uygun ve üniversitenin gelişimine katkıda bulunmak üzere yapılmıştır. Birçok alanda tasarruf yapılarak üniversitemizin altyapısı, sınıf ve laboratuvar modernizasyonu, ısıtma soğutma sistemlerinin yenilenmesi ve daha verimli hale getirilmesi, deprem sonrasında gerekli bina ve altyapı çalışmalarının yapılması sağlanmıştır.  Ocak 2023’te alınan tedbirlerden de bahsetmek istiyorum; sendikalarla defalarca görüşme yaptık, önerilerini aldık. Ben, bu gidişatla ilgili duyduğum endişelerimi söyledim. Alınabilecek önlemlerle ilgili ÜYK’ya gittim. Tepeden tırnağa tedbir paketi sundum. Makam ödeneklerinin tamamen kaldırılması, asistan ödenekleriyle ilgili brüt maaştan net maaşa geçilmesi, ek mesailerin durdurulmasını içeren 21 maddelik tedbirleri ve gelir artırıcı önlemlerin olduğu paketi sundum. Bu önlemlerin önemli bir kısmı onaylanarak yürürlüğe kondu.”

 

Bu haber toplam 7899 defa okunmuştur