Serap ŞAHİN

UBP – YDP – DP Hükümeti’nin, “güneydeki ücretten daha yüksek” diyerek övündüğü asgari ücret, belirlendiği günden bugüne; sadece 5 ayda 250 Euro değer kaybetti, 1100 Euro’dan 850 Euro’ya düştü.

Son üç yılda yüzde 521 oranında arttırılan asgari ücret, adeta Türk Lirası’nın gazabına uğradı… Sadece 5 ayda; Euro bazında yüzde 16,57, Sterlin bazında yüzde 15,53 ve Dolar bazında ise yüzde 7,99 oranında değer kaybına uğradı.

Uzmanlar, yüksek enflasyon ortamında asgari ücretin daha sık güncellenmesi gerektiğine dikkat çekerek, sorunun Türk Lirası kullanımında olduğuna dikkat çekti.

YENİDÜZEN, asgari ücretin döviz karşısındaki değer kaybını ekonomistlere sordu, iki farklı görüş ortaya çıktı.

Ekonomist Erdal Güryay, yüksek enflasyonun olduğu ülkelerde asgari ücretin belirlenme sıklığının önemli olduğunu, Türkiye’de ise son dönemde bu sürenin uzatılmasının sorun yarattığını belirtti. Ekonomist ve Vergi Uzmanı Göksel Saydam ise Türk Lirası’nın döviz karşısındaki değer kaybının önlenemediğine dikkat çekerek, asgari ücrette yaşanan kaybın alım gücünün erimesinden kaynaklandığını söyledi. Saydam, “Bayram geliyor, insanlar evine hiçbir şey alamayacak” diyerek durumu özetledi.

Hükümet, asgari ücreti hayat pahalılığı oranının altında kalan yüzde 7,5’lik artışla aylık brüt 43.469 TL, net 37.818 TL olarak belirlemişti. Bu artış, işveren ve hükümet kanadının oylarıyla oy çokluğuyla kabul edilmişti. Ancak İstatistik Kurumu, hayat pahalılığı oranını yüzde 11,12 olarak açıklamıştı.

Yasal olmayan asgari ücret artışı, HÜR-İŞ tarafından Yüksek İdare Mahkemesi’ne taşınmıştı.

Ekonomist Erdal Güryay:

“Asgari ücretin belirlenme sıklığı artmalı, başka yolu yok”

Ekonomist Erdal Güryay, yüksek enflasyon ortamında asgari ücretin daha kısa aralıklarla belirlenmesi gerektiğine dikkat çekerek, yaşanan sorunun temelinde bu uygulama değişikliğinin yattığını söyledi.

Güryay, “Yüksek enflasyonun olduğu ülkelerde asgari ücretin daha sık belirlenmesi gerekiyor. Çünkü TL’nin değer kaybetmesi daha hızlıdır.” ifadelerini kullandı.

Daha önce üç ayda bir yapılan düzenlemenin altı aya çıkarılmasının sıkıntı yarattığını dile getiren Güryay, “Mart ya da Nisan ayında bir düzeltme yapsalardı bu kadar fark ortaya çıkmayacaktı.” dedi. Asgari ücretin belirlenme sıklığının enflasyonla mücadelede kilit rol oynadığını vurgulayan Güryay, “Çünkü bir taraftan Türk Lirası’nın yabancı paralara karşı değer kaybetmesi var. Bunu önlemenin yolu ancak asgari ücretin daha sık vadelerde, daha fazla yıl içerisinde belirlenmesiyle çözülür. Başka bir yolu da yoktur.” şeklinde konuştu.

Ekonomist ve Vergi Uzmanı Göksel Saydam:

“TL’nin değer kaybı önlenemiyor, alım gücü zayıflıyor”

Ekonomist ve Vergi Uzmanı Göksel Saydam, asgari ücretin döviz karşısında yaşadığı düşüşün temel nedeninin Türk Lirası'nın değer kaybı olduğunu vurguladı. Saydam, belirlenen asgari ücretin açıklandığı tarihte döviz kurunun daha düşük olduğunu hatırlattı.

Alım gücündeki gerilemeye dikkat çeken Saydam, “Alım gücü eriyor. Ocak ayında bin Euro’ya tekabül eden asgari ücret şimdi sekiz yüz Euro bandında.” ifadelerini kullandı.

Durumun sadece asgari ücretle ilgili bir konu olmadığını belirten Saydam, “Bunun önüne geçilebilmesi elimizde olmayan bir konudur. Türk Lirası’nı biz basmıyoruz. Asgari ücret yılda üç defa belirlense bile bu defa da tüccar fiyatlarına ona göre zam uygulayacak.” dedi. Türkiye Merkez Bankası’nın aldığı tüm tedbirlere rağmen TL’nin döviz karşısında değer kaybının önlenemediğini belirten Saydam, yaklaşan bayram öncesi halkın durumunu da şu sözlerle özetledi:

“Bayram geliyor, insanlar evine hiçbir şey alamayacak.”

Yargı süreci: Yargılamada sona gelindi

Asgari Ücret Saptama Komisyonu’nun 17 Ocak'ta belirlediği asgari ücrete Hür-İş ve diğer sendikalar itiraz etmişti. İtirazların değerlendiren komisyon 1 Ocak’tan itibaren geçerli olmasına karar verilen brüt 43 bin 469 TL, net 37 bin 818 TL olan asgari ücreti yeniden oy çokluğuyla kabul ederken, işçi tarafı toplantıdan ayrılmıştı.

Asgari ücrete yapılan yüzde 7,5'lik artışın yasal olmadığını savunan Hür-İş, Yüksek İdare Mahkemesine (YİM) başvurmuştu. 10 Şubat’ta başlayan yargı süreci devam ediyor.

Tüm tarafların duruşmada tanıklık ettiği süreçte, yargılamada sona gelindi.