
"AKSA kamuyu zarara uğratıyor, bilinçli olarak denetim yapılmıyor"
Kıbrıs Türk Makina Mühendisleri Odası, YENİDÜZEN'in dün manşetine taşıdığı AKSA'nın haksız kazanç elde etmesiyle ilgili açıklama yaptı, konuyla ilgili detayları paylaştı.
Kıbrıs Türk Makina Mühendisleri Odası, YENİDÜZEN'in dün manşetine taşıdığı AKSA'nın haksız kazanç elde etmesiyle ilgili açıklama yaptı, konuyla ilgili detayları paylaştı.
Kalecik 3 sözleşmesiyle ilgili hukuki sürecin 2 yıl önce başladığı belirtilen açıklamada, "AKSA'nın kamunun zarara uğratıldığı net bir şekilde görülmektedir" denildi, gerekli denetimlerin yapılmadığına işaret etti.
Makina Mühendisleri Odası Başkanı Ayer Yarkıner'in sosyal medya hesabından yaptığı açıklama şöyle:
"Basında yer alan AKSA'nın KIB-TEK faturalarından %28 oranında pay aldığı konusundaki haber/ler için aşağıdaki bilgilendirmeyi yapma gereği duyulmuştur.
1. Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu (KIB-TEK) ile AKSA Enerji Üretim A.Ş. arasında, Kamu İhale Yasası’na aykırı biçimde ihalesiz olarak imzalanan Kalecik III Sözleşmesi, hukuki ve idari sakıncalar ile kamu zararına bir anlaşmadır. Tarafımızdan yargı süreci 2 yıl önce başlatılmıştır.
2. İlgili sözleşme; şeffaflık, denetlenebilirlik ve kamu yararı ilkelerine aykırı olarak, Sayıştay ve diğer denetleyici kurumlara sunulmamış; söz konusu sözleşmeye dayanarak düzenlenen faturalar da Sayıştay denetiminden geçmemiştir.
3.AKSA faturalarına KIB-TEK tarafından yapılan ödemelerde, kamunun zarara uğratıldığı net bir şekilde görülmektedir. Bu nedenle de bilinçli olarak teftişe sunulmamakta ve Sayıştay tarafından da denetim yapılmamaktadır.
4. Şaibeli süreç ve denetimsizlik, Makina Mühendisleri Odası tarafından birçok kez dile getirilmiş ve ilgili kurumlar uyarılmış olmasına rağmen, KIB-TEK Yönetim Kurulu tarafından gayrı yasal süreç devam ettirilerek uygunluk denetimi yapılmadan ödemelere devam edilmektedir.
5. Kalecik III Anlaşması'nın yarattığı vahşi kamu zararı sadece yüksek faturalarla sınırlı değildir. Bu anlaşma ile KIB-TEK 'in kendi üretim kapasitesinden istifade ederek daha ucuza elektrik üretmesi de engellenmiştir. Kalecik lll imzalanarak KIBTEK'e yapılan yatırımlar atıl duruma düşürülmüş, KIBTEK Mühendisleri devre dışı bırakılarak tedarik edilen yakıt ve yetersiz bakım nedeni ile ülke kaynakları israf edilmiştir. Bu çerçevede, kuruma ait santrallerin ekonomik ömürlerine de zarar verilmiştir .
6. Anılan sözleşmenin asıl amacı, AKSA’nın uzun vadeli ve sürdürülebilir gelir elde etmesini ve ülke enerji üretiminde fiilen tekel konumuna ulaşmasını sağlamaktır. Madde 10 : 19
7. AKSA tarafından KIB-TEK’e satılan elektrik enerjisinin maliyeti, üretim teknolojileriyle yapılan üretim maliyetleriyle kıyaslandığında, gerçekte en az % 80 yüksek vahşi bir kazanç olduğu tespit edilmiştir.
8. 2025 yılına ilişkin haksız kazanç tutarı yaklaşık 57 milyon Amerikan Doları seviyesindedir. Bu AKSA'nın vahşi kazancı ile ilgili azami rakam değildir. Her yıl ihanetin bedeli artmaktadır. 2038 de bir yılda muhtemelen 132 milyon USD/ yılda haksız kazanç alacaktır. Bu hesap 2009 yılından itibaren Kalecik ll anlaşmasındaki yaşanan tecrübelerden tespit edilmiştir. Yani 15 yılın sonunda 1.1 milyar USD KKTC halkı bu hükümet tarafından AKSA'ya soydurulmuş olacaktır. Hükümet, "Aksini ispat etmediği müddetçe" bilerek ve isteyerek AKSA 'nın hazırladığı bu sözleşmeyi AKSA'nın talimatı ile imzalatmıştır.
9. Sayıştaylığa Haziran 2024 yılında odamız 2022 yılının faturalarını incelemesi için yazı göndermiştir. Sayıştay yapmamakta ısrar ediyor. 2022 yılında AKSA üretmesi gereken enerjiyi 50 milyon kwh eksik üretmesine rağmen fazla üretim ücreti almıştır. Bu önceki ve sonraki yıllarda da aynı şekilde devam etmiştir. Bu teftiş Makina Mühendisleri Odası'nın teknik nezaretinde yapılmalıdır.
19. Hatırlanacağı üzere, Kalecik III sözleşmesinin imzalanmasından önce, hükümet tarafından Kamu İhale Yasası’nın 24. maddesinde değişiklik yapılmış ve bu değişiklikle hukuka aykırı bir sürecin önü açılmıştır. Söz konusu değişikliğin, hukuki geçerliliği de tartışmalıdır.
Bu kapsamda, ilgili sözleşmelerin ve ödeme süreçlerinin ivedilikle soruşturulması ve teknik yönleriyle analiz edilmesi amacıyla, içinde Makina Mühendisleri Odası temsilcilerinin de yer alacağı bağımsız ve uzman bir inceleme heyetinin oluşturulması gerektiği kanaatindeyiz.
Bununla birlikte, KIB-TEK bünyesinde bazı Görev değişimlerinin ve kurum içi işlemlerin Sayıştay denetçileri ve teknik meslek örgütleri temsilcileri (örneğin Makina Mühendisleri Odası) huzurunda gerçekleştirilmesi, kurumsal şeffaflık açısından elzemdir.
Ancak unutulmamalıdır ki, esas sorun, bu sürece doğrudan veya dolaylı yoldan dahil olmuş siyasi iradenin hesap vermemesi ve toplumsal sorumluluktan kaçmasıdır. Bu noktada, kamuoyunun bilinçli tutumu ve sivil toplumun denetleyici rolü büyük önem arz etmektedir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur. Yukarıdaki bilgilere itirazı olanlar ile kamuya açık her ortamda tartışmaya hazırız."