Feminist Atölye - FEMA
feministatolye2016@gmail.com

Avrupa Kadın Lobisi (European Women’s Lobby – EWL) tarafından bu yıl üçüncüsü düzenlenen genç feministler için atölye çalışması ve  yaz okulu AGORA’da bu yıl FEMA da vardı. Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde yaşayan ve orada gerek örgütlü gerek bağımsız activist feminist kadınları bir araya getiren AGORA’da bu yıl damga vuran tema ‘kesişimsellik (intersectionality)’ oldu. EWL’nin farklı yaş grupları arasında köprü kurmaya çalıştığı bu dönemde, feminist iletişim ve aktivizmin  cinsiyetle beraber ırk, etnik köken, sınıf, engellilik hali,  gibi diğer sosyal olgularla nasıl bağlantı kurduğu, bu hallerin birden fazlasına sahip feminist kadınların aktivizm içerisinde nasıl yer bulduğu, ‘anaakım’ feministlerin bu gruplar için nasıl alan açabileceği sıkça sorulan sorulardandı.

Atölye çalışması formatında ve dört gün boyunca süren çalışmada katılımcıların deneyimleri güçlendirici ve bilgilendirici oldu. EWL uzmanlarının kolaylaştırıcılığını yaptığı küçük atölyelerin yanında katılımcıların kendilerinin kolaylaştırdığı ve onların aktivizm ve deneyimlerini yansıtan atölye grupları da gerçekleştirdi. FEMA aktivisti arkadaşımız Çiçek Göçkün Bayramoğlu da İsveç’ten katılan Emma Blomdahl ile hukukun kısıtlı olmakla birlikte mevcut olanaklarının kadınlar lehine nasıl değiştirilebileceğine dair bir atölye çalışması gerçekleştirdi.

Otuza yakın farklı ülkeden 50 genç kadını bir araya getiren bu dört günlük programda, ister gelişmiş olsun ister gelişmekte, tüm ülkelerde 2017 yılında hala benzer sorunların kadınlar için geçerliliğini koruduğunu görmek üzücü olmakla birlikte evrensel dayanışmaya ne kadar ihtiyaç duyduğumuzu bir kez daha hatırlattı. Doğurganlık hakları ve kürtaja erişim, kadına yönelik şiddet, tecavüz vakalarında ‘rıza’ kavramının değişkenliği ya da yoksunluğu, katılımcılar tarafından işaret edilen ve tekrar eden temalar oldu.

Avrupa Kadın Lobisi ile ilgili daha detaylı bilgi için: https://www.womenlobby.org/

AGORA Yaz Okulu için: https://www.womenlobby.org/

Aktivizm ve Mekan ilişkisine özgür bir yaklaşım: Le Space

AGORA katılımcıları ile Brüksel’de ziyaret ettiğimiz müthiş aktivist alan Le Space (Fransızca ‘Alan’) anlamına geliyor. Aktivistler tarafından aktivistler için oluşturulmuş bir cafe/bar/toplantı alanı Le Space. Mekanın tasarımı, mobilyaları, temizliği tamamen dayanışma içerisinde bir araya gelen farklı konularda aktivizm yapan bir kolektif tarafından yapılmış. Mekanın işletmesi de aynı mantıkla yani gönüllülük esasına dayalı yürütülmekte. Hem gece gem gündüz açık olan mekanda içecek- yiyecek ikramı yapanlar, bu ikramları hazırlayanlar, temizlik yapanlar hep gönüllü. Dönüşümlü olarak buraya zamanlarını ve emeklerini ayırıyorlar. Böyle bir mekanı yaratmaktaki en büyük ihtiyaçlarının özgür, bağımsız ve güvenli bir alan ihtiyacı hissetmeleri. Bu aktivist grup içerisinde feministler, lgbtiler, göçmenler, ırkçılık karşıtı aktivizm yapanlar, bunların hepsini bir arada yapanlar da var, bu tanımlamaların hiçbirine kendini yerleştirmeyenler de.

Le Space’ın en önemli özelliği burada bulunmak ve yaşadıkları şehre, ülkeye ya da dünyaya dair değiştirmek istedikleri olanlara güvenle ve özgürce bir araya gelebilecekleri bir mekân ve alan yaratıyor olması. Kapıdan girdiğiniz anda bu güveni ve kabul edilmişliği hissediyorsunuz. Kimse sizi yargılamıyor, istediğiniz gibi giyinebilir, düşünebilir, konuşabilir ve en önemlisi istediğiniz gibi üretebilirsiniz.

Ataerkil ve kapitalist hukuk düzeninin dayattığı örgütlenme model ve şekillerinin dışında bir araya gelmek ve söz söylemek için Le Space çok değerli bir mekan.

Le Space’ı takip etmek için: https://lespace.brussels/

AGORAdaki kızkardeşlerimiz bizden destek bekliyor:

- İrlanda Cumhuriyeti anne ile cenin hayatının aynı değerde olduğunu kabul eden dolayısıyla annenin yaşamı risk altına dahi olsa kadının kürtaja erişimini engelleyen 8inci Değişikliğin iptal edilip edilmemesi için referandum kararı aldı. 30 Eylülde ‘March for Choice’ – Seçim için Yürüyüş adlı büyük bir eylem planlanıyor. ‘Repeal the 8th’ sloganıyla yürütülen kampanya küresel desteğinizi bekliyor! https://www.repealeight.ie/ https://www.abortionrightscampaign.ie/

- Macaristan’da cinsel saldırı mağdurları hakkındaki olumsuz varsayımların aslında cinsel saldırıya uğrayan kişileri nasıl travmatize ettiğini ve bu gibi suçların önüne geçilmesinde engel teşkil ettiğini anlatmak amacıyla ‘NOT TARGETS’ adında bir kampanya düzenleniyor. Kampanyanın sloganı olan ‘People, Not Targets’ (Hedefler değil, insanlar) aynı zamanda kampanyanın kısa ismini de oluşturuyor.  Kampanyanın temel sorusu şu: Tüm suçlara cinsel suçlara yaklaştığımız gibi yaklaşsak ne olurdu? Ya da başka bir deyişle, silahlı saldırıya uğrayan bir kişiye neden kurşun geçirmez yelek giymediğini sorsak ne olurdu? Kampanyaya ilişkin daha detaylı bilgiyi www.nottargets.com ya da https://www.facebook.com/nottargets/ sayfasından edinebilirsiniz.

MOR KiTAPLIK

How to Raise A Feminist - Bringing up kids with the confidence to change the World [Feminist Çocuk Nasıl Yetiştirilir – Dünyayı değiştirecek özgüvene sahip çocuklar yetiştirmek], Alison Rale ve Victoria Ralfs, Robinson Yayınları

70lerde büyüyen Alison Vale ya da Victoria Ralfs feminizme ihtiyaç duyduklarını düşünmediler. Ancak yıllar boyu yemekte küçük parçaya razı olmak, British Bulldogda hırpalanmak, mahalledeki teşhirci ile müzakere etmek onları huzursuz hissettirdi: eksik olan nokta feminizm miydi?

Bu kitapta ikisi anne, eğitimci, öykü anlatıcısı ve kadın olarak güçlerini birleştiriyor ve feminizmi ebeveynlik pratiklerinin merkezine nasıl yerleştirdiklerinin öyküsünü anlatıyorlar.

Kitabın henüz Türkçe çevirisi yayınlanmamıştır.