1. HABERLER

  2. DERGİLER

  3. A.Arman: Çalışmak ve sevişmek enerji veriyor
A.Arman: Çalışmak ve sevişmek enerji veriyor

A.Arman: Çalışmak ve sevişmek enerji veriyor

A.Arman: Çalışmak ve sevişmek enerji veriyor

A+A-

Fayka (Arseven) KİŞİ

 

Kıbrıs’tan Ayşe Arman geçti, biz de kendimizden…
Hürriyet Gazetesi Köşe Yazarı ve önemli röportajlara imza atan Ayşe Arman, geçtiğimiz Salı günü Yakın Doğu Üniversitesi’nin (YDÜ) 25’nci yıl etkinlikleri kapsamında ülkemize geldi.
Yıllardır hayranlıkla okuduğum, takip ettiğim, imrendiğim, kıskandığım Ayşe Arman acaba röportaj yapar mıydı?
Sağolsun Kıbrıs küçük yer olunca ve havaalanından arkadaşım Vijdan (Altıparmak) kendisini karşılamaya gidince, benim için büyük buluşmanın ilk adımı atılmıştı, hele bir de röportaja ‘evet’ yanıtını alınca mutluluktan havalara uçmamak elde değildi…
Öğrencilerle iki buçuk saat süren söyleşi yaptı. Doğaldı, zekiydi, yazılarındaki gibi içtendi, dobraydı…
Hem anlatıyordu hayata dair kendine dair yaşanmışlıkları, hem de anlatılanları büyük bir heyecanla dinliyordu.
O sahnedeyken gözünüzü biran olsun ondan almak mümkün de değildi.
Ayşe Arman, yazdığı köşe yazıları ile Türkiye’deki birçok tabuyu yıktı. Cinselliğini, aşkını okuyucuları ile paylaştı.
İlk cinsellik deneyimini, ilk kürtajını…
Pek çok ünlü isimle röportajlara imza attı, birçok sosyal sorumluluk projesi için yazdı, bağışta bulunulmasını sağladı, insanın içine dokunan insan hikayelerini sayfasına taşıdı.
Türkiye’de geçen yıl yaşanan Gezi olaylarında tüm taraflar ile konuştu, önemli röportajlar yaptı.
Birçok kampanyaya destek verdi, özellikle Türkiye’de hükümetin kürtajı yasaklama isteği karşısında başlattığı “Benim Bedenim Benim Kararım” ile binlerce kişiyi harekete geçirdi.
Greenpeace’in “Kuzey Kutbu’nu Kurtar” kampanyası için onlarla birlikte Kuzey Kutbu’na gitti.
Yarım Kalan Hayatlar yazı dizisi ile birçok insan hikayesini gündeme getirdi.
Bazen röportajları için ‘şişmanladı’, bazen ‘tesettür’ taktı, ünlülerle yatak odasında seksi pozlar verdi.
Siyasiler ile yaptığı röportajlar günlerce gündemde kaldı.
O önemli işlere imza atarken, biz bazen ağladık, bazen sevindik ama kuşkusuz her yaptığı röportajı içimize işledi.
Söyleşi sonrası hep “Ayşe Arman gerçekten yazılarındaki gibi mi?”, “Seksi mi güzel mi?” gibi sorularla karşılaştım.
Evet Ayşe Arman, cool, sıcak, samimi, doğal, içten ve tabi ki güzel ve seksiiiii…
Ben hayallerimi gerçekleştirdim, “En çok tanışmak istediğim kişiyle” hem tanıştım, hem de karnımdaki bebeğimle poz verdim.
Sizi Ayşe Arman ile yaptığımız röportaj ve fotoğraflarımızla baş başa bırakıyorum.

“ÇILGINIM”

Yaptığınız röportajlar insanın içine dokunuyor. Biz bunları okurken acı çekiyoruz bazen, bazen de günlerce aklımızdan çıkmıyor? Siz bunların üstesinden nasıl geliyorsunuz?
Ayşe Arman: Ben de etkisinde kalıyorum. Soruları sorarken, kaseti çözerken, yayına hazırlarken, bütün hücrelerime kadar yaşıyorum. Bazen röportaj sırasında ağlıyorum… Utanmıyorum da bu halimden… Dibine kadar empati yapabiliyorum.  Ama yayınlandıktan sonra, o hikaye, o röportaj benim olmaktan çıkıyor… Herkesin oluyor… Bir de tabii her hafta, her hafta başka bir hikaye…  Bir şekilde alışıyorsun. Ve devam ediyorsun, hep sormaya, hep yazmaya… Bir sonraki, bir sonraki… Manyaklık tabii, hep koşmak var, durmamak üzerine kurulu…

Herhangi bir röportajınız sonrası psikolojik destek aldınız mı?
Ayşe Arman:
Yok, hayır! Kendini o kadar da kaptırmamak gerekiyor.
Birçok önemli konuda birçok önemli kişiyle röportaj yaptınız. Biz de sizi imrenerek izliyoruz. Röportaj yapmak istediğiniz ancak yapamadığınız biri kaldı mı?
Ayşe Arman: Var tabii. Olmaz mı? Başbakan Erdoğan’la röportaj yapmak isterdim. Belki bir gün kısmet olur. Emine Erdoğan’la isterdim. Girişimde de bulundum. Ama sonuç hep hüsran. Şu anda mesela Aziz Yıldırım’la yapmak isterdim, Nejat İşler, uyandığında ya da uyanırsa Kenan Işık. İnşallah uyanır bu arada… Liste böyle uzayıp gider…

Ayşe Arman çılgın biri… Ancak sınırlarını ne kadar, nereye kadar zorlayabilir?
Ayşe Arman:
Dibine kadar! “Herkes öyle yapsın!” demeyeceğim, kalbimden geçen bu ama… Herkesin tabii kendi tercihi… Ben sınırları zorlamanın bizi geliştirdiğini düşünüyorum. Öteki türlü hep güvenlik sınırlarımız içinde kalıyoruz...

ENERJİ=SEVİŞMEK

Sürekli bir şeyler üretiyorsunuz, yapıyorsunuz. Bu enerjiyi nasıl yıllardır koruyorsunuz?
Ayşe Arman:
Çalışarak ve sevişerek! Çok ciddiyim. İkisi de hayatta en sevdiğim eylemler. İkisini de aşkla yapıyorum. Herkese de tavsiye ederim…

Dünyanın herhangi bir yerinde önemli kişilere, önemli konulara değiniyorsunuz. Sık sık seyahatlerdesiniz… Masrafların ne kadarını siz, ne kadarını Hürriyet Gazetesi karşılıyor?
Ayşe Arman:
Röportajlar için gidilen uçak biletlerini Hürriyet karşılıyor. Bir de otel parasını ödüyor, o da kalmam gerekiyorsa…  Ama 9  yaşında beni evde bekleyen bir kızım olduğu için, ben işimi bitirip hemen dönmek istiyorum. Anlayacağınız, kalmayı tercih etmiyorum. Dolayısıyla, çok masraflı bir çalışan değilim! Onun dışında gittiğimiz seyahatlerin sponsoru sevgilim… Sağ olsun Ömer!

KIRILMA NOKTASI ‘GEZİ’

Siyasetçilerle yaptığınız röportajlarda da gündemi belirliyorsunuz. Siyasetçiler sizce ne kadar gerçekçi? Ya da en gerçekçi siyasetçi kim?
Ayşe Arman:
Son dönem yaptığım siyasi röportajlar arasında Emine Ülker Tarhan’la yaptığım röportajı çok sevdim. Kendisini de sevdim, tespitlerini de. Özellikle de kadınlar hakkındaki tespitlerini. Siyasi röportajlarda samimiyet, doğallık, içtenlik aramamak gerekiyor. Neticede onlar siyaset yapıyor. Genellikle de politik konuşuyorlar. Fakat Emine Ülker Tarhan, insanı ürkütecek kadar gözü kara bir kadın… Umarım siyasette çok daha iyi yerlere gelir.

 

Türkiye’deki Gezi olayını yaşamış biri olarak, hayatımda en korktuğum gündü… Siz Gezi olaylarını hem yaşadınız, hem röportajlarınızla tüm taraflarla konuştunuz, neler hissetiniz?
Ayşe Arman: Hepimiz için bir dönüm noktasıydı Gezi… Çok ciddi bir kırılma noktası… Ben Gezi olayları sırasında Gezi’nin bütün taraflarıyla röportajlar yaptım. Benim için onlar “Gezi’nin güzel insanları”… Müthiş bir samimiyet ve kendiliğindenlik vardı Gezi gençliğinde… Etkilenmemek mümkün değildi… Ve aslında apolitik olduğunu zannettiğimiz gençliğin öyle olmadığını da gördük… Çok farklı yerlerden gelen insanlar gerçekten bir yürek oldular ve bütün bu baskılara, dayatmalara “Hayır” dediler. Bunu çok değerli buluyorum. Görebilene, anlayabilene tabii… Fakat akabinde olan olaylarda da gördük ki, gençliğin taleplerini okuyamayan bir iktidar var… Çok acıdır ki, gencecik insanlar hayatlarını kaybettiler, pek çok gözünden oldu. O dönem başlayan gerilim de hala devam ediyor aslında. Bazen uykuya yatmış gibi duruyor, sonra yeniden hortluyor… Zor bir süreçten geçiyoruz… Ülke olarak bir sınav veriyoruz.

 

LOBNA ALLAMİ

Sizi en çok etkileyen hangi konu veya röportajınız hangisi oldu?
Ayşe Arman:
Son dönemlerde yaptığım röportajlardan Lobna Allami beni çok etkiledi. O da Gezi sırasında kafasına gaz kapsülü isabet edenlerden biri. Şans eseri hayatta. Defalarca beyin ameliyatı geçirdi. Konuşma yetisini kaybetti. Fakat o kadar savaşçıydı ki, tekrar konuşmaya başladı… Fakat tabii 5 dili bilen ve iki üniversite bitirmiş birinden söz ediyoruz, her şeye ama her şeye yeniden başlaması gerekti… Yeniden okumayı öğrenmesi, yazmayı öğrenmesi… Çok çok zor… Fakat o kadar mücadeleci ve azimli ki, bir kısmını başardı. Devam ediyor… En büyük yardımcısı da sevgilisi. Genelde adamlar, böyle ağır bir acı altında kalır ya da kaçar giderler. Oysa Lobna’nın sevgilisi Barış, sevdiğin kadına sonuna kadar destek. Birlikte savaşıyorlar, direniyorlar… Bu kadar dayanışma içinde olmaları beni çok etkiledi…

Aşk, seks, sevgiliniz ile ilgili çok çarpıcı yazılar yazıyorsunuz hiç sevgilinizden yazılarınızla ilgili veto yediniz mi?
Ayşe Arman: Yok hayır. Allahtan beni değiştirmeye çalışan bir sevgilim yok. Ben Ömer’le tanıştığımda da böyle bir kadındım, bu yazıları yazıyordum. Birden bire hanımefendi olsam bir tuhaf olurdu. Riyakarlık olurdu. Ben neyse oyum. O da bu kadına aşık oldu. Niye değiştirmeye çalışsın ki? Ben beni değiştirmek isteyen bir adama aşık olamam zaten… Birbirimizi olduğumuz gibi kabul ediyoruz.  Dünyanın en şahane, en komplekssiz adamıyla birlikteyim. Onu rencide edecek bir şey asla yazmam. Gazetecilik büyük aşkım ama Ömer’e aşkım ondan büyük, onu üzecek bir şey asla yapmam.

“HUZUR VERMİYORLAR KIBRISLILARA”

Türkiye’deki seçimler sonrası ‘yılmak yok çalışmaya devam, dersimizi daha iyi çalışacağız’ yönünde yazı yazmıştınız. Türkiye şimdi nereye gidiyor? Dersine çalışıyor mu?
Ayşe Arman:
Karamsar olmamaya çalışıyorum ama çok ümitli olduğum da söylenemez!

Kıbrıs size neyi ifade ediyor?
Ayşe Arman:
Olan biten her şeyi çok yakından izleyebildiğimi söyleyemem. Ama Kıbrıs’ı seviyorum. İnsanlarını modern ve Batılı buluyorum. Komplekssiz buluyorum. Sıcak, samimi, gerçek, oyunsuz, yalansız, dolansız… Biraz da saf… Tabii gerçek Kıbrıslılardan söz ediyorum. Bir de hayranlık duyduğum bir havaları var, buna özeniyorum. Çok büyük acılar çekildi bu topraklarda. Fakat bir türlü huzura kavuşamıyor. Çünkü huzur vermiyorlar Kıbrıslılara! Bir gün hak ettiği huzura ve refaha tekrar kavuşması dileğiyle…

 

Fotoğraflar: Didem MENTEŞ

Bu haber toplam 4157 defa okunmuştur
Adres Kıbrıs 156. Sayısı

Adres Kıbrıs 156. Sayısı