1. HABERLER

  2. RÖPORTAJ

  3. Özyiğit'ten, YENİDÜZEN'e önemli açıklamalar
Özyiğitten, YENİDÜZENe önemli açıklamalar

Özyiğit'ten, YENİDÜZEN'e önemli açıklamalar

“Erken seçim veya Hükümet kaygısından çok Hükümet’in halka verdiği sözleri yerine getirmesini istiyoruz…”

A+A-

TDP lideri Cemal Özyiğit, YENİDÜZEN  ekibini kabul etti, önemli açıklamalar yaptı:
'Diyalog olmadan, ittifak olmaz'

 


YENİDÜZEN (Özel)

Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Cemal Özyiğit, YENİDÜZEN Ekibi’yle bir araya geldi, değerlendirmelerini paylaştı.

Başkan Özyğit, geçtiğimiz yerel seçimlerden, önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçimlerine, Kıbrıs Sorunu’ndan iç siyasete, YENİDÜZEN Genel Müdür ve Genel Yayın Yönetmeni Cenk Mutluyakalı, Yazı İşleri Müdürü Mert Özdağ, Haber Editörü Meltem Sonay ve Köşe Yazarı Tümay Tuğyan’ın sorularını yanıtladı.

• Cenk MUTLUYAKALI: Yerel seçimlerde sol niçin ittifak yapamadı?
• Cemal ÖZYİĞİT:
Biz uğraştık… Parti Meclisi tarafından, sol siyasi partiler ve sivil toplum örgütleriyle işbirliği zemini arama yetkisi aldık ve CTP yetkilileriyle Genel Sekreterler düzeyinde iki defa görüşme gerçekleştirildi.

Bir türlü karşı tarafta CTP’de bir o niyeti görmedik. Özkan Bey’le çeşitli etkinliklerde ‘görüşelim’ diye sözleştik ama bir türlü o görüşme de gerçekleşmedi. Diyalog olmadan ittifak olmaz.

• Cenk MUTLUYAKALI: Parti Başkanları düzeyinde resmi olarak en son ne zaman görüştünüz?
• Cemal ÖZYİĞİT:
Özkan Bey’le resmi olarak Anayasa konusunda Başbakanlık’ta bir görüşmemiz olmuştu, o kadar…  Onun dışında bir görüşmemiz olmadı.
Dediğim gibi çeşitli etkinliklerde karşılaştık, görüşelim diye sözleştik ama olmadı. Dolayısıyla biz de çok fazla bekleyemezdik. Biz iyi niyetle iki defa görüşme zemini yakalamaya çalıştık Genel Sekreterler düzeyinde, ama olmadı.

-------------------------------------------------

“CTP ile yerel seçimde ittifak için TDP adım atmaya çalıştı, karşıdan olumlu adım bulamadı…”

• Cenk MUTLUYAKALI: Herkes farklı bir şey söylüyor… Siz daha önce konuştuğumuzda ‘Beyarmudu, Geçitkale, Serdarlı’yı istedik, onun dışında destekleyeceğiz dedik, dediniz, onlar da ‘TDP Lefkoşa’da bize destek olun dedi’ diyor… İki taraftan da net olarak ne önerildi, nerede koptu anlayamadık…
• Cemal ÖZYİĞİT:
Herhangi bir öneri olmadı, çünkü bir görüşme zemini olmadı… Genel Sekreterler düzeyindeki görüşmede arkadaşların bana verdiği bilgiye göre, biz ‘oturalım, nerede ne yapabiliriz konuşalım’ dediğimizde, bize, ‘Biz mevcut belediyelerimize ilaveten pek çok yerde de adaylarımızı açıkladık, bir kısmında da hazırlık vardır. Belediye Meclisi Üyelikleri’nde işbirliği olabilir’ diye söylendi. Bu da görüşme zemini olmadığını ortaya koydu… Dolayısıyla neyi konuşalım…

TDP iyi niyetle adım atmaya çalıştı, karşıdan bu adıma olumlu bir yanıt bulamadı, bu doğrultuda biz de BKP ve diğerleriyle görüştük. YKP kendine göre bir rota çizdi, BKP ve Baraka ile birlikte seçim ittifakını oluşturduk, öyle götürdük.

• Tümay TUĞYAN: Peki CTP ile ittifak olabilseydi, bir şeyler değişik olur muydu?
• Cemal ÖZYİĞİT:
Mutlaka olurdu… Orada ortaya konacak irade, olumlu yaklaşım son derece önemlidir. Özellikle, bakın CTP’nin kaybetti üç büyük kenttir, üç büyük kentte toplumun duyarlı nabzının attığı yerlerdir. İnsanlar buralarda o birlikteliği görse, sahiplenecek ve o doğrultuda bir adım atma girişiminde olacaklardı… Ama olmadı.

Tabii çeşitli etmenler, CTP’nin kendi içindeki etmenler de etkili oldu.

Lefkoşa’da Mehmet Harmancı’nın geçiş hükümeti dönemindeki performansı, bu ittifakın halk tarafından kabullenilip, bir halk hareketine dönüşmesi son derece etkili oldu. Lefkoşa’da bir de icraata bakarak değerlendirmek lazım süreci… Cemal Bulutoğluları nereden aldı, nereye getirdi, Kadri Fellahoğlu nereden aldı, 14 ayda nereye getirdi. İnsanlarda halen bir beklenti vardı. Burada çıkarılan adayın pozitif yönleri, artılarının çok fazla oluşu ve bir ittifakın öne çıkması, bunun geniş halk kitleleri tarafından sahiplenilmesi etkili oldu.

---------------------------------------------

“Yarın seçim olsa çok rahat Meclis’te güçlü bir grupla yer alırız…”

• Cenk MUTLUYAKALI: Genel olarak tüm bölgelerde seçim sonuçlarına baktığınızda memnun musunuz?
• Cemal ÖZYİĞİT
: Biz katıldığımız yerlerde, aldığımız sonuçlardan memnunuz. TDP şu anda, seçimleri spesifik olarak değerlendirdiğimizde, yarın seçim olsa çok rahat Meclis’te güçlü bir grupla yer alabilecek bir konumdadır.

Şu andaki yapıda, 8-9 milletvekili civarında bir gösterge görünmektedir.

• Tümay TUĞYAN: Bazı bölgelerde sonuçlar çok düşük… Örneğin Mağusa…
• Cemal ÖZYİĞİT:
Merkezde evet… Mağusa merkezde TDP’nin son seçimde aldığı oya bakıldığında, genel seçimde alınanın yarısıydı. Mağusa merkezde çok güçlü bir yapı yok. Daha çok kırsaldan gelen oylarla son seçimde bir milletvekili çıkardık. O doğrultuda bakıldığında oy çok düşük değil ama oran olarak bakıldığında çok başarılı bir şekilde çıktık demek doğru değil.

Mühür olarak bakıldığında Mağusa merkez hudutlarında bir önceki seçime göre ciddi bir artış var. Mağusa Belediyesi’nde yılladır bir etkimiz, yetkimiz yoktu, orda da meclis üyemiz var şimdi, Yeniboğaziçi’nde, Serdarlı’da, Beyarmudu’nda meclis üyelerimiz var. Şimdi ortaya konan irade, çok rahat ikinci milletvekilini de çıkarabileceğimizi gösteriyor.

-------------------------------------

“Erken seçim veya Hükümet kaygısından çok Hükümet’in halka verdiği sözleri yerine getirmesini istiyoruz…”

• Cenk MUTLUYAKALI: Genel kanı ‘Siyaset kilitlendi’ yönünde… Hükümet bozuldu mu, bozulacak mı… Bozulsa, alternatif UBP- DP sıkıntılı… Seçim olsa ne olur, önümüzde Cumhurbaşkanlığı seçimleri de var, bir de erken seçim olur mu? UBP- DP-TDP gibi bir alternatife tamamen kapalı mısınız?
• Cemal ÖZYİĞİT:
Bizim 28 Temmuz seçimleri öncesi şuna kapalıyız, şuna açığız gibi bir yaklaşımımız olmadı. O zaman Genel Sekreter’dim, sizin televizyonunda yaptığımız programda, DP ve CTP Genel Sekreterleri ‘Biz UBP ile Hükümet kurmayız’ derdi, bizim öyle bir ön koşulumuz olmadığını söylemiştik.

Biz UBP ve DP ile bir seçim işbirliğine kesinlikle karşı olduğumuzu söyledik ama bir Hükümet olgusuna önyargılı, kapalı değiliz.

Bizim ısrarla üzerinde durduğumuz bir iki nokta var… Bir Hükümet var şu anda, kağıt üstünde de olsa. Bize göre aslında yılbaşındaki o 366 krizinden bu yana Hükümet yoktur. Hem ağlarım, hem giderim misali, her gün ha bozuldu, bozuluyor, ertesi gün biz devam ediyoruz… 7 aydır ağır aksak gidiyor.

Dolayısıyla bizim aman bu hükümet bozulsun da yerine şöyle bir hükümet kurulsun gibi bir yaklaşımımız da yoktur. Israrla söylediğimiz, Hükümet kendine gelmelidir. Gerek yerel seçimlerden, gerekse de Anayasa referandumundan gerekli dersleri çıkarmalı ve kendine gelerek, 11 ay önce, Eylül başında ortaya koyduğu ve Meclis’te güvenoyu alan Hükümet Programı’nın gereklerini yerine getirmelidir. Yani eğer halen daha elektrik ve telefonda gitti gider yaklaşımları varsa… Hep birlikte muhalefetteyken, CTP, TDP, DP, hatta bir de ÖRP vardı, teknecikteki olaydan sonra İrsen Küçük’ün önce özerkleştirme sözü verdiği, daha sonra vazgeçtiği dönemde, EL-SEN bir Özerkleştirme Yasası hazırlayıp bize de getirmişti. Dört parti o zaman Meclis’e sunduk, UBP parmak hesabıyla reddetti, tasarı rafa kalktı. İşte size fırsat, alın o yasayı raflardan indirin, silkeleyin tozunu, gerekirse güncelleyin bu çerçevede bir adım atalım.

Dolayısıyla öncelikle bir hükümet kaygısından çok, hükümetin halka verdiği sözleri yerine getirmesini istiyoruz.

Hükümet programında, Güvenlik Kuvvetleri Komutanı’nın, Sivil Savunma Teşkilatı Başkanı, Merkez Bankası Başkanı’nın bizim ülkemiz tarafından atanması vardı, bu konularda 11 aydır bir gelişme gören var mı?.. Bir adım atıldı mı, yok. Özerkleştirme konusunda tam tersi bir gidişat var.

Biz çok ısrarcı olduk ama Hükümet Programı’nda da yer alan Geçici 10. Maddenin kaldırılmasının Anayasa değişiklik paketine konmasında başarılı olamadık. Özkan Bey’le yaptığımız görüşmede ısrar ettik, Özkan Bey ‘Biz hazırız ama Serdar Bey istemez’ dedi. Serdar Bey’e ‘Hükümet programınızda da var neden istemiyorsunuz’ diye sorduk, ‘Ama şimdi hazır değiliz’ dedi. Böyle bir yaklaşım olamaz, neden koydunuz o zaman. Bu halkın beklentisi, hükümet programına sadık kalınması, o doğrultuda adımlar atılmasıdır.

Çok iyi hatırlıyorum Serdar Bey, ‘Ercan’ı geri alacağız’ diyordu. Ercan’ı geri almayı bırakın, CAS da gitti.

YARIN DEVAM EDECEK

Bu haber toplam 2314 defa okunmuştur