1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. YENİDÜZEN, Girne’de yurttaşın nabzını tuttu
YENİDÜZEN, Girne’de yurttaşın nabzını tuttu

YENİDÜZEN, Girne’de yurttaşın nabzını tuttu

YENİDÜZEN, Girne’de sokağa indi, yurttaşa duygularını sordu

A+A-

• Bakanlar Kurulu tarafından ‘Girne İkinci Bölge Emirnamesi’ ve ‘devlet arazilerinin peşkeş çekilmesi’ ile ilgili aldığı kararlara Girne ve bölge halkı sert tepki gösterdi. Girne’nin giderek betonlaştığını, emirnamelerin buna zemin hazırladığını söyledi. Girne’nin gökdelen cennetine döndüğüne işaret eden vatandaşlar, Girne İmar Planı’nın hayata geçirilmesi gerektiğini vurguladı.

• Barkın Arslan: “Girne’nin doğal yapısı kötüye gidiyor, emirname derhal durdurulmalıdır”
• İsmail Çetin: “Emirnameler yasalarca iptal edilmelidir”
• Günay Varoğlu: “Emirnamelerle iş yürümez”
• Salih Doğanay: “Her hükümet döneminde araziler peşkeş çekilmiştir”
• Ali Avcısoyu: “ Girne’ye imar planı çoktan yapılması gerekirdi”
• Mehmet Yürü: “Girne’nin beton yığını olmasını istemiyoruz”
• Ejdan Soyer: “İmar Planı her türlü yürürlüğe girecek”
• Halil Püsküllü: “Kıbrıs sorunu çözülürse bu sorunlar çözülür”
• Osman Okalpli: “Bu yüksek binalar ne olacak?”
• Ozan Günaltay: “Gökdelen cenneti oluyoruz!”


Didem MENTEŞ

UBP-DP Azınlık Hükümeti tarafından ‘Girne İkinci Bölge Emirnamesi’ ve ‘devlet arazilerinin peşkeş çekilmesi’ ile ilgili Bakanlar Kurulu’nda alınan kararlara, Girne halkı sert tepki gösterdi,
“Girne turizm cennetinden, gökdelen cennetine döndü! Tüm emirnameler yasalarla iptal edilmeli, imar planı hayata geçirilmelidir” dedi.
Hükümet edenlerin ‘rant’ elde etmek için ‘Girne İkinci Bölge Emirnamesi’ni yürürlüğe girmesinde ısrarcı olduğunu savunan yurttaş, Bakanlar Kurulu’nun almış olduğu bu kararın iptal etmesi gerektiğini vurguladı. Yıllardır kamu arazilerinin peşkeş çekildiğini de söyleyen bölge sakinleri, Girne’nin doğal güzelliklerinin giderek yok olduğunu dile getirdi.
Ülkenin içler acısı bir durumda olduğuna vurgu yapan Girneliler, Hükümetin halkın refahı için hiçbir şey yapmadığını ifade etti.
Vatandaşlar, ülkede giderilmesi gereken birçok eksik varken, Hükümetin 17 adet Mercedes alımını da tepki gösterdi.

VATANDAŞLAR NE DÜŞÜNÜYOR?

Barkın Arslan: “Girne’nin doğal yapısı kötüye gidiyor, emirname derhal durdurulmalıdır”
Girne Emirnamesi çok saçma bir uygulamadır. Çünkü Girne beldesinin kendine özgü bir konumu ve yapısı vardır. Hükümet edenlerin tümü bugüne kadar bu yapıyı bozdular. Ben Hükümete ve Turizm Bakanına seslenmek istiyorum. Bundan önceki bakanlar da bir İspanya’ya ya a İtalya’ya gidip incelesinler. Bir turizm kenti nasıl korunur, doğal yapısı nasıl muhafaza edilir. Bizimkiler de sanki burası New York’tur da gökdelenler kalkması için yüksek binaların oluşması için ellerinden gelen emirnameleri yaparlar. Bunların yapılması sebebi de bellidir, bazı kesimlere rant sağlamaktır. Bu emirnamenin en son 7 katlı otel binasının çıkmasıyla alakalıdır. Çünkü izinsiz 7 katlı bina kaldırdılar, bina inşaatını durdurmaya güçleri de yetmediği için Bakanlar Kurulu bir gecede yasa çıkardı. İlgili otel izni aldıktan sonra bu yasayı kaldıracaklar. Yani emirname için mahkemenin karar almasına gerek yok. Mahkeme kararı kalkmasa bile bu emirname 7 katlı bina ruhsatını aldıktan sonra emirnameyi iptal edecekler. Çünkü bu 7 katlı binanın yapılmasıyla alakalıdır. İstanbul’da bile gökdelenler bir bölgeye yapıldı ki doğal yapı bozulmasın. Ama bizde bunu herkes göz ardı eder ve Girne’nin o güzel turistik yapısı bozuldu. Emirname derhal durdurulmalıdır. Çünkü Girne’nin doğal yapısı kötüye gitmemesi gerekir. Yani ülkede hiçbir şey doğru dürüst yapılmıyor. Ama bunların sebebi halktır. Çünkü halk gerekli cevabı devleti yürütmeye aday olan insanlara, hükümete cevap vermiyoruz. Bunun tek sorumlusu biziz”

İsmail Çetin: “Emirnameler yasalarca iptal edilmelidir”
“Ülkeye yeni imar planı yapılması lazım... Bölgelerin konumlarına göre imar planı yapılması lazım. Gökdelenler yapılacaksa eğer bu Lefkoşa’da yapılması lazım. Turizm belde ve bölgelerinde kesinlikle gökdelen tarzı binaların yapılmaması gerekir.  Bölgeye göre imar planı yapılmalı. Emirnamelerin kalkması gerekir hatta yasalarca iptal edilmeli… Bakanların bir gece oturup da yasa gücünde kararname almaması lazım. Bu yetki bakanların elinden alınması gerekir”

Günay Varoğlu: “Emirnamelerle iş yürümez”
“Yüksek katlı binalar için bütün izinler çoktan alındı. Birkaç kişi daha alamadığı için onlara torpil geçilsin diye Girne 2. Bölge Emirnamesi’ni yeniden canlandırdılar. Emirnamelerle iş yürümez. İmar Planı olması lazım… Emirnamelerin arkasından neler çıktığını görüyoruz. Ben okulların civarında otururum, kaç tane müstakil ev varsaydı hep yıktılar, 7- 8 katlık binalar yaptılar. Bir kata çıktığında 5 daireye girecek şekilde katları yaptılar. Eskiden 125- 130 metre karelik apartman yapılırdı, en azından bir kata girdiğinde 2 daire vardı. Kutu şeklinde 65 metre kare daire mi olur? Bu dava artık bitti…”

Salih Doğanay: “Her hükümet döneminde araziler peşkeş çekilmiştir”
“Yıllardır her hükümet döneminde araziler peşkeş çekilmiştir. Emirnameler çıkarılarak bu gibi yerler daha evvelden verilmiştir. Türk Ocağı’ndan yukarı çıktığınız zaman bir yer var. Oraya kocaman binalara izin verildi. O zamanlar kavgalar çıkmıştı. Şimdi durdurmanın ne alemi var. Başa kim geçerse geçsin fark etmez. Biraz para yesinler bu yerler hep verilir. Aynıdır değişmezler”

Ali Avcısoyu: “ Girne’ye imar planı çoktan yapılması gerekirdi”
“Ben Arapköy’de otururum. Girne İkinci Bölge Emirnamesi’ni yanlış buluyorum. Biz bölgemizde yüksek binalara alışmadık. Yüksek binalar nedeniyle çirkin bir görüntü oluşmaya başladı. İnsanlarımız bu görüntüye alışık değil. Eskiden deniz görünürdü şimdi bu görüntü kalmadı. İmar Planı çoktan yapılması gerekirdi. Ama bizim başımızdakiler hiçbir şey yapmaz. Sadece yemekle uğraşırlar. Halkın refahı için bir şey yok. Mercedes aldılar ama önce bir yolları tamir etsinler. Yerleşim yerlerini düzeltsinler sonra onları kullanırlar”

Mehmet Yürü: “Girne’nin beton yığını olmasını istemiyoruz”
“Bir yerleşim yerinde her şey halk için olmalıdır. Sermayenin değil halkın menfaati için bir şeyler olmalıdır. Halk memnun olursa onu yapmak lazım, siyasilerde onun için seçiliyor zaten. Ama ahbap çavuş ilişkisi yıllardır devam ediyor. Benim kahvehaneme gelen iş adamı arkadaşlarım da var ki bunlar devletine vergisini veren, halka hizmet eden insanlar. Bir üniversiteye verilen bir arazi var. Orada limanda işleyen arkadaşlarım var. Onlar için yol açıp iş güvenliği ve kolaylığını sağlamadılar. Ama eğitim adı altında ülkenin gelişecek dedikleri çizgiler içinde belli şeyler karşılığında arazileri veriyorlar. Girne’nin çevresini bozuyorlar, yeşilliğini yok ediyorlar. Kendi menfaatleri için insanların yaşam alanlarını kısıtlıyorlar. Halk bunu istemiyor. Girne’nin beton yığını olmasını istemiyoruz. Güzel şeyler yapılsın. Dünyada gökdelenler yapılıyor ama onlar belli bir bölgeye çekiliyor. İnsanların yaşam alanları kısıtlanmadan yapılıyor. Belki zaman zaman faydalı da oluyor. Dünya Ticaret Merkezi çizgisine gelip veya Akdeniz bölgesinin ticaret çizgisine geliyor. Ada buna müsait ama planlı programlı bir çalışma yok. Halk için yapılan bir çalışma görmüyoruz”

Ejdan Soyer: “İmar Planı her türlü yürürlüğe girecek”
“Emirnameler çoktan yapılıp hayata geçmişti. Girne’nin düzeni çoktan bozuldu. Bu kadar olduktan sonra ne kadar toparlayabilirler ki artık toparlanamaz. Emirnamelerle ilgili mahkeme karar üretse dahi yine yürürlüğe girecek. Hadi şimdi durdursunlar sonra yine olacak. İmar Planı her türlü yürürlüğe girecek. İmar Planı ülkenin belirli bölgeleri için gereklidir. Zaten o kadar yerleşim yeri ve insan yok”

Halil Püsküllü: “Kıbrıs sorunu çözülürse bu sorunlar çözülür”
“Bu iş 1974’den sonra Denktaş sayesinde oldu. Büyük bir çıkarcılık, büyük bir hama humma ile insanlar beleşçiliğe alıştı. Çalışkan, üretken insanlar bu şekilde koparıldı. Denktaş seçilsin diye adaya fazla nüfus taşıdı, gelenler de bunu takip etti. Hiç kimse Türkiye’nin söylediğinden dışarıya çıkamadı. Bunun da önüne artık devrim olabilecek bir şey gerçekleşirse geçilebilir. Meclis dedikleri sigara fabrikasının önünden girip arka kapısından çıkacaksın, birkaç kişi telef olacak ve bu dünyaya duyulacak.
İmar Planı hikayedir. Bütün bu otellere hiçbir hükümet sesini çıkarmadı, herkes cebine bir şeyler attı. Akıntıya kürektir… KKTC Anayasa’nın 10’uncu maddesi gibi tüm bunların düzeltilebilmesi için Kıbrıs sorunun çözülmesine bağlıdır. KKTC yasal olmadığı için bütün bunlar oldu. Biraz biraz bir şeyler yapılabilseydi belki olurdu. Mercedes aldılar, alsınlar haklarıdır çünkü bize müstahaktır. Çünkü insanlarda bir şekilde nemalanmaya çalışır. Alıştık, sonra da böyle gider”

Osman Okalpli: “Bu yüksek binalar ne olacak?”
“Girne emirnamesiyle yüksek binalar yapılır. Girne artık bu nüfusu kaldırmaz. Mahkemenin emirnameyle ilgili aldığı karar doğru bir şeydir. Daha önce bu karar alınmalıydı, geç bile kaldılar. Bu arazileri peşkeş çektiler ve yukarıda dağlık alanların bile manzarası kapanmaya başladı. İnsanlar dağdan bile hava alamaz durumda geldi. İnşaatlar sürüp gider, her taraf toz toprak içerisinde. Girne artık bunu kaldıracak durumda değil. Bu kadar kat bu kadar bina yapılması büyük sorundur. Birileri mama yiyecek diye araziler satılır gider. Binlerce 7-8 katlı daireler var kim alacak bunları? Mercedesler aldılar, ona verecekleri parayla delik deşik olan yolları onarsınlar.”

Ozan Günaltay: “Gökdelen cenneti oluyoruz!”
“Girne turizmin başkenti derlerdi ancak artık o başkentlikten çıktı. New York modeli, gökdelen cennetti oluyoruz. Bizi artık gökdelen cennetti yapacaklar. Bu dere yataklarına yapılan yüksek binalar var, bunlar da hiç iyi bir yapılaşma değildir. Birde devlet dereler de sahip çıksın, temizlesin. Yüksek kat binaları dere üzerine ev yapanlarla ilgilensin. Ben Zeytinlik bölgesinde oturuyorum yüksek katlı binalara karşıyım. Eskiden iki kattan yukarı bina yoktu ve 4 katlı binalar sayılıydı. Şimdi 8- 10 katlı binalar yapılır. Hızla betonlaşama gideriz. Emirnamelerin durdurulmasını sonuna kadar desteklerim.”

Bu haber toplam 2716 defa okunmuştur