1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. Yanığın En Güzel Hâli: San Sebastián Cheesecake’in Hikâyesi
Yanığın En Güzel Hâli: San Sebastián Cheesecake’in Hikâyesi

Yanığın En Güzel Hâli: San Sebastián Cheesecake’in Hikâyesi

Bazı tatlar vardır, ilk bakışta insanı durdurur.“Bu gerçekten böyle mi olmalı?” diye sordurur.

A+A-

Bazı tatlar vardır, ilk bakışta insanı durdurur.
“Bu gerçekten böyle mi olmalı?” diye sordurur.
San Sebastián Cheesecake de tam olarak böyle bir tatlıdır. Üzeri neredeyse yanık, kenarları çatlak, ortası hafif sallanan bir görüntü… Klasik pastacılık kitaplarında “hata” sayılabilecek her şey, bu tatlıda bilinçli bir tercihtir.

Ama hikâyesi de tadı kadar şaşırtıcıdır.

1990’lı yılların başında, İspanya’nın Bask bölgesinde yer alan San Sebastián şehrinde, La Viña adlı küçük ve mütevazı bir bar vardır. Burası gösterişli bir restoran değil, yerel halkın uğrayıp bir şeyler içtiği, tapas yediği sade bir mekândır. Mekânın mutfağında çalışan şef Santiago Rivera, o dönemin klasik cheesecake anlayışından sıkılmıştır.
Alt tabanı bisküvili, uzun saatler su banyosunda pişirilen, kusursuz pürüzsüzlükte tatlılar ona fazla “kontrollü” gelir.

Bir gün, kuralları bilinçli şekilde görmezden gelerek farklı bir şey dener.
Alt tabanı kaldırır.
Fırın sıcaklığını yükseltir.
Pişirme süresini kısaltır.

Ortaya çıkan sonuç, tarif defterlerine hiç benzemez. Cheesecake’in üstü koyu renk almıştır, hatta yanığa yakındır. İç kısmı ise beklenmedik şekilde kremsi ve yumuşaktır. İlk denemede kimse bunun bir “trend” olacağını düşünmez. Ama müşteriler tatlıyı denedikçe aynı cümleyi kurar:
“Bir dilim daha alabilir miyim?”

İşte gastronomide hikâyeler böyle başlar. Büyük mutfak devrimleri bazen beyaz masa örtülerinde değil, küçük bar tezgâhlarının arkasında doğar.

Uzun yıllar boyunca San Sebastián Cheesecake sadece yerel bir sır olarak kalır. Şehre gelen turistler La Viña’da bu tatlıyı yer, fotoğraf çeker, anlatır. Asıl kırılma noktası ise 2010’lu yıllarda sosyal medyanın yükselişiyle olur. Yanık üstü ve akışkan içiyle cheesecake, fotoğraflarda “kusurlu ama cazip” görünür. Paylaşıldıkça paylaşılır, tarifler denenir, restoran menülerine girer.

Bugün dünyanın dört bir yanında bu tatlıyı görmek mümkün. Lüks restoranlarda da var, küçük kafelerde de. Çünkü San Sebastián Cheesecake’in gücü sadeliğindedir. Az malzemeyle yapılır, süs istemez, sos talep etmez. Kendini gizlemez; olduğu gibidir.

Belki de bu yüzden bu kadar sevilir.
Mükemmel olmaya çalışmaz.
Hatalarını saklamaz.
Yanık tarafını örtmez.

Modern dünyada, kusursuz olma baskısının arttığı bir dönemde, bu tatlı bize başka bir şey fısıldar:
“Her şeyin düzgün olması gerekmez. Bazen en güzel sonuç, kontrolü biraz bırakınca ortaya çıkar.”

Evde denendiğinde de aynı etkiyi yaratır. Fırından çıktığında “biraz fazla mı pişti?” endişesi yaşanır. Ama bıçak değdiğinde, iç dokunun verdiği o kremsi his bütün kuşkuları siler. İşte San Sebastián Cheesecake’in sırrı tam da burada yatar: Görüntüyle beklentiyi ters köşe yapar.

Belki de bu yüzden sadece bir tatlı değildir.
Bir mutfak dersi gibidir.
Bir hayat metaforu gibidir.

Yanık ama güzel.
Dağınık ama samimi.
Basit ama unutulmaz.

Bir dilim San Sebastián Cheesecake yerken aslında şunu da tadarsınız:
Kuralları biraz yakmanın, bazen ne kadar lezzetli olabildiğini.

Şimdi sıra bu hikâyeyi kelimelerden alıp mutfağa taşımakta; işte evde kolayca deneyebileceğiniz San Sebastián Cheesecake tarifi.

Malzemeler:

 

  • 4 adet yumurta
  • 2 su bardağı krema
  • 500 g krem peynir
  • 1,5 su bardağı şeker
  • 1 paket vanilya (isteğe bağlı)
  • 2 yemek kaşığı un
  • Sosu için isteğe bağlı olarak limon ya da portakal kabuğu

 

Nasıl hazırlanır?

San Sebastian cheesecake yapımına başlamadan önce tüm malzemelerin oda sıcaklığında olmasına özellikle dikkat ediyorum. İlk iş olarak fırını 200 dereceye ayarlıyorum. Cheesecake’in kalıba yapışmaması için kelepçeli kalıbımın tabanını ve kenarlarını hafifçe tereyağıyla yağlıyor, ardından yağlı kâğıdı kalıbın şeklini alacak şekilde yerleştiriyorum.

Geniş bir karıştırma kabına krem peyniri ve şekeri alıyorum. Mikser yardımıyla pürüzsüz ve homojen bir kıvam elde edene kadar çırpıyorum. Daha sonra yumurtaları tek tek ekleyerek çırpmaya devam ediyorum.

Yumurtalar iyice karıştıktan sonra kremayı ve unu ekliyor, karışım tamamen bütünleşene kadar birkaç dakika daha çırpıyorum. Elde ettiğim karışımı hazırladığım kalıba döküyorum.

Cheesecake’i önceden ısıttığım fırında yaklaşık 45 dakika pişiriyorum. Süre sonunda fırının kapağını açmadan, cheesecake’i fırın içinde 20 dakika daha bekletiyorum. Bu aşama, San Sebastian cheesecake’in o kendine özgü kremamsı kıvamını kazanmasına yardımcı oluyor.

20 dakikanın sonunda cheesecake’i fırından çıkarıyor ve oda sıcaklığında soğumaya bırakıyorum. Vaktim varsa, lezzetinin oturması için bir gün buzdolabında dinlendiriyorum. Birkaç saat sonra dilediğim gibi süsleyip dilimleyerek servise hazır hale getiriyorum.

tugce-soyadli-005.jpg

Bu haber toplam 324 defa okunmuştur