1. HABERLER

  2. RÖPORTAJ

  3. “Türkçe tamam değil, haritalandırma tamam değil, mantık tamam değil”
“Türkçe tamam değil, haritalandırma tamam değil, mantık tamam değil”

“Türkçe tamam değil, haritalandırma tamam değil, mantık tamam değil”

Meclisten oyçokluğu ile geçen Belediyelerin Birleştirilmesine İlişkin (Özel) Yasa’nın detaylı bir şekilde tekrar elden geçirilmesi gerektiğini belirten CTP Yerel Yönetimler Sekreteri Özsağlam, yasayı Anayasa Mahkemesi’ne götüreceklerinin altını çizdi.

A+A-

Ödül AŞIK ÜLKER

CTP Yerel Yönetimler Sekreteri Muhittin Tolga Özsağlam, tüm tepkilere rağmen meclisten oyçokluğu ile geçen Belediyelerin Birleştirilmesine İlişkin (Özel) Yasa’da çelişkiler olduğunu söyleyerek, “Takvim, tüzel kişilik kazanma anı, süresi, kaybetme zamanı, yetkilerin devamı, birleşme zamanı, kısacası bunların tümü karmakarışık...”dedi.

CTP’nin uyarıları neticesinde bazı değişiklikler yapıldığını ancak bunların yetersiz olduğunu kaydeden Özsağlam, yasanın daha detaylı bir şekilde tekrar elden geçirilmesi gerektiğini ancak hükümetin böyle bir niyeti olmadığını belirtti.

“Yasa genel anlamda tamam değil. Kullanılan Türkçe tamam değil, haritalandırma tamam değil, mantık tamam değil...” diyen Özsağlam, yasayı Anayasa Mahkemesi’ne götüreceklerinin altını çizdi.

Aslında yapılanın yanlış olduğunu UBP’nin birçok vekilinin farkında olduğuna inanıyorum” diyen Özsağlam, “Bu işin ne kadar kaosa gideceği ve samimi olmadığı Paşaköy Belediye Başkanı Tülücü’nün UBP’den istifasıyla ayyuka çıkmıştır. UBPliler de, içerisine siyasetin bu kadar  karıştırıldığı bir hareketi hazmedememiştir” sözlerini kullandı.

 

“Kastedilen bu değildi, ayakları yere basan bir reformdu”

Soru: İktidar sürekli olarak yerel yönetimlerde reform konusunu ilk CTP’nin gündeme getirdiğini ama şimdi karşı çıktığını söylüyor. Reforma karşı mısınız?

Özsağlam: Yerel yönetimlerde ve Belediyeler Yasası’nda reformu yapmak üzere çalışmaları geçmişte CTP başlattı ama kastedilen bu değildi, ayakları yere basan bir reformdu. CTP reforma şimdi karşı olmakla suçlanıyor, özellikle UBP yetkilileri bunu dile getirdi. CTP reform konusunda kendi projesini defalarca ortaya koydu, Anakent Belediyeleri ve Belde Belediyeleri... Hem İngiltere’de, hem de Türkiye’de bu sistem uygulanıyor. Biz Güney Kıbrıs’taki reform sürecini de takip ettik. Güney Kıbrıs’taki reform sürecinde, büyük belediyelere bağlanacak olan küçük yerleşim birimlerinin, birleşme sırasında mağdur olmaması için, Belediye Başkan Yardımcılığı sistemi getiriliyor. Yerel seçimleri de iki yıl ertelediler ve iki yıllık geçiş dönemi öngördüler. Bizde böyle bir yaklaşım yok, hükümet geçiş dönemine kesinlikle karşı çıkıyor. Bu da kaotik bir ortama neden olacak çünkü birleşmenin ne zaman tamamlanacağı bile belli değil. Seçime kadar tamamlanabilecek mi? Tamamlanması mümkün mü?

 

“Karmakarışık”

Soru: Yasada birleşme süreciyle ilgili öngörülen nedir?

Özsağlam: Yasada bu konuda çelişki vardı. Yasanın 4. maddesinde Değirmenlik-Akıncılar, Lapta-Alsancak-Çamlıbel, Erenköy-Karpaz- Mehmetçik-Büyükkonuk, Geçitkale-Serdarlı, Mesarya ve Gönyeli-Alayköy belediyelerini birleştiren belediyelerin tüzel kişiliklerinin birleşme işlemi tamamlanıncaya kadar devam edeceği yazıyor. Bu işlem ne zaman bitecek?

Listede yeni belediyelerin isimleri var, birleştiren belediyeler ayrıca sıralanmış değil. Dolayısıyla tüzel kişilikleri Anayasa’nın 119’uncu maddesine göre seçimle kurulabilecek olan belediyelerin tüzel kişilikleri varmış gibi bir anlam ortaya çıkıyor. Eğer anlatmak istedikleri “28 belediyenin tüzel kişiliği birleşme işlemi tamamlanana kadar devam edecek” ise, o zaman birleşmenin ne zaman tamamlanacağıyla ilgili bir madde olmadığından ve ne zaman tamamlandığı tespiti yapılamayacağından 28 belediye seçim süresince tüzel kişilik sahibi olacak ve seçime dahil mi edilecek? Başka bir maddede “tüzel kişiliği kaldırılan belediyelerin yetkileri 1 Aralık 2022 tarihine kadar devam edecek” denirken, bir başka maddede mali kuralların 30 Kasım 2022 tarihine kadar olduğu yazılmış. Başka bir maddede de, “tüzel kişiliği kaldırılan ve tüzel kişiliği yeni oluşturulan belediyelere ilişkin yapılacak tüm işlemler, altı ay süre içerisinde tamamlanır. Öngörülen sürede işlemlerin tamamlanamaması halinde bu süre, Bakanlık tarafından en fazla altı ay daha uzatılır” deniyor. Yani takvim, tüzel kişilik kazanma anı, süresi, kaybetme zamanı, yetkilerin devamı, birleşme zamanı, kısacası bunların tümü karmakarışık...

 

“İntibaklar konusunda da netlik yok”

Belediyeleri birleştirirken amaç, yasada da yazıldığı gibi, belediyelerin hizmet kalitesinin ve verimliliğinin artırılması, yerel yönetimlerin idari kapasitelerin güçlendirilmesi, büyük çapta projelerin hayata geçirilmesiydi. Yani belediyelerin ekonomik açıdan güçlendirilmesi hedefleniyordu. Oysa yasada “kadro yetersizliği nedeniyle intibakı yapılamayan sürekli personel, kadro fazlası olarak atanır ve kadrosunun kendisine kazandırmış olduğu tüm haklardan aynen yararlanmaya devam eder” deniyor. Yani kadro fazlası olan kişiler bir iş yapmadan maaş almaya devam edecek, bürokrasi içerisindeki müşavirlerden şikayet ederken, yerel yönetimlerde de müşavirler mi yaratılacak? Ayrıca intibaklar konusunda da netlik yok, yasada bu konuda bir komite oluşturulması öngörülüyor ama komitenin intibakları yapma konusundaki kriterlerinin ne olacağı belli değil.

 

“UBPliler de, içerisine siyasetin bu kadar karıştırıldığı bir hareketi hazmedememiştir”

Soru: Birleşmelerin neye göre yapıldığı da çok sorgulanıyor. Yasada bu konuda kriterler var ama UBPlilerde bile birleştirmelerle ilgili hoşnutsuzluk olduğunu görüyoruz.

Özsağlam: Bu işin ne kadar kaosa gideceği ve samimi olmadığı Paşaköy Belediye Başkanı Tülücü’nün UBP’den istifasıyla ayyuka çıkmıştır. UBPliler de, içerisine siyasetin bu kadar karıştırıldığı bir hareketi hazmedememiştir.

 

“Hükümet birleştirmenin mantığı henüz açıklayabilmiş değildir”

Belediye sayısı 14-15 derken, bir anda sayı 18’e çıktı. Neden? Birleşme konusunda Ad-Hoc komitenin belirlediği kriterler var ancak bu kriterlerin bir veya birkaçının dikkate alınması suretiyle birleşmelerin yapılmış olması kriterleri anlamsızlaştırıp, siyasi tercihten hareketle kullanılan araçlara dönüştürdü. Örneğin Tatlısu niye yalnız kaldı? Ekonomik durumu çok mu iyi? Hayır, sıkıntılar yaşayan bir belediye. Yüzölçümü çok mu büyük? Hayır, değil. O zaman Alayköy neden Gönyeli ile birleştirildi? Alayköy Belediyesi ekonomik durumu en iyi olan belediyelerden biridir. Birleştirilebilir, buna karşı değiliz yanlış anlaşılmasın ama birleştirmeler yapılırken uygulanan kriter nedir? Beyarmudu niye birleştirilmedi? Gerekçe olarak, İngiliz üsleriyle sınırı olması gösterildi. Akdoğan’ın İngiliz üsleriyle olan sınır boyu belki de daha uzun. Niye o zaman Akdoğan Belediyesi başka belediyelerle birleştirildi. Çünkü orada siyasal bir amaç var. Bölge halkının bu konudaki yorumu, UBP’nin Beyarmudu Belediyesi’ndeki kendi siyasal iktidarını riske atmak istememesi şeklindedir. Diğer taraftan Kaplıca ve Mersinlik köyleri neden İskele’ye bağlandı? Neden Kaplıca, Büyükkonuk ve Mehmetçik’le birlikte olmadı? İktidarın bunlara cevap vermesi gerekir. Hükümet birleştirmenin mantığı henüz açıklayabilmiş değildir.

 

“Antidemokratik”

Soru: CTP olarak sürecin katılımcılık konusunda da sorunlu olduğuna dikkat çekiyorsunuz…

Özsağlam: 51/95’e ve Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’na atıfla, bu yasada kapatılan belediyelerin belde halklarına ve hatta belediye meclislerine dahi hiçbir söz hakkı tanınmadı ve bu da Anayasa’nın 119’uncu maddesine aykırıdır. Karar organları seçimle gelen belediyelerde, kapatma gibi en kritik konuda karar organlarına karar hakkının tanınmamış olması son derece antidemokratik bir durumdur. Belde halklarına da sorulmadı, referendum yapıldı mı, yapılmak üzere tasarlandı mı? Hayır. Bu, yerel yönetimlerin ruhuna aykırı bir durumdur. İdari anlamda bir değişiklik oluyorsa, o bölgenin halkına, o coğrafyadaki halka söz hakkı verilmesi gerekir.

 

“Yanlış olduğunu, UBP’nin birçok vekilinin farkında olduğuna inanıyorum”

Soru: Hükümet kanadına büyük bir sessizlik vardı, hem mecliste oturumunda hem de komitede. Bu konudaki yorumunuz nedir?

Özsağlam: Aslında yapılanın yanlış olduğunu, UBP’nin birçok vekilinin farkında olduğuna inanıyorum ama “artık yola çıktık, bunu bir şekilde sonlandıralım” diyorlar... Ancak günün sonunda, sıkıntılar devam edecek, kaotik bir yapı ortaya çıkacak.

Ad-Hoc komitede ve İdari, Kamu ve Sağlık İşler Komitesi’nde tartışılması gereken konular genel kurulda tartışılmaya çalışıldı. Alelacele, bir gün içinde yasa onaylanmak istendi. Uyarılarımız neticesinde bazı değişiklikler yapıldı ama bunlar yetersizdir. Yasanın daha detaylı bir şekilde tekrar elden geçirilmesi gerekir. Ama hükümette, en azından şu anda, böyle bir niyet yok. Yasa genel anlamda tamam değil. Kullanılan Türkçe tamam değil, haritalandırma tamam değil, mantık tamam değil...

 

“İktidar partisi yanlışı yanlışla düzeltmeye çabalıyor”

İktidar partisi yanlışı yanlışla düzeltmeye çabalıyor. 51/95 Belediyeler Yasası’nda da değişiklikler yapılması söz konusu, onun ne noktaya gideceğini hep birlikte göreceğiz. Biz CTP olarak İçişleri Bakanı her değiştiğinde bu konudaki önerilerimizi verdik. İki yasanın eş zamanlı geçmesi arzu ediliyordu. 51/95’te belediye oluşturma, kapatma ve birleştirme konusundaki hükümlerinin yerel demokrasi, yerinden yönetim ve özerklik ilkelerine ne kadar uygun olduğu da anlatılacaktı ama iki yasa eşzamanlı geçirilmedi.

 

Soru: Yasanın onaylandığı gün meclis dışında büyük bir kalabalık olmamasını neye bağlıyorsunuz?

Özsağlam: Halkın, yasanın bu şekliyle onaylanması durumunda olacakları hissetmemesi oraya gelmemesine neden oldu. İnsan bir şeyi hissettiği zaman tepki verir. Ekonomik krizi ekonomistler anlatır ama kimse dikkate almaz. 1500 dolara denk gelen paranız, 500 dolara denk gelmeye başlayınca isyan eder, tepki verirsiniz. Bu iş de öyledir, yarın çöpler toplanmadığında veya belediyeler iflas ettiğinde isyan olacaktır. Geçmişte Lefkoşa’da bunu yaşadık, o zaman da uyarılar yapıldı, dinleyen olmadı. Ne zaman çöpler toplanmadı, o zaman tepki verildi.

 

“Hukukçu arkadaşlarımız detaylı bir hazırlık içinde”

Soru: Belediyelerin Birleştirilmesine İlişkin (Özel) Yasa meclisten geçti. Şimdi önümüzde üç seçenek var. Ya Cumhurbaşkanı Tatar yasayı onaylayacak ve yasa Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girecek, CTP de, Anayasa Mahkemesi’ne gidecek. Ya Tatar yasayı Meclis’e iade edecek. Ya da Tatar yasanın bazı maddelerinin Anayasa’ya uygunluğunu Anayasa Mahkemesi’ne soracak. Tatar’ın konuyla ilgili ilk açıklaması yasayı onaylayacağını gösteriyor. CTP olarak siz Anayasa Mahkemesi’ne nasıl bir başvuru yapmayı planlıyorsunuz?

Özsağlam: Bu konuda hukukçu arkadaşlarımız detaylı bir hazırlık içindedir. Tabi ki konuyu Anayasa Mahkemesi değerlendirecek ve karar verecek.

 

“Soğuk savaş söylemleri yerine ortaya argüman koysunlar”

Soru: Yasanın onaylanmasının ardından hükümetten CTP’ye yönelik açıklamalar geldi, “yasayı mahkemeye götürerek ülkeyi kaosa sokmaya mı, milli davaya mı zarar vermek istiyorsunuz? İnsanları birbirine düşürünce ne menfaat sağlayacaksınız?”, “Maksatları anarşi çıkartmak, otoriteye isyan etmek, halkı devletle karşı karşıya getirmek” diyenler oldu. Bu açıklamalara cevabınız nedir?

Özsağlam: Maalesef  düzey bu… Soğuk savaş söylemleri yerine ortaya argüman koysunlar.

yd-destek-gorseli-2-802.jpg

Bu haber toplam 3953 defa okunmuştur