
Transları 'hasta' etme!
Feminist Atölye olarak Batı merkezli tıbbın, bireylerin cinsiyetlerini ikili anatomik sınıflandırmaya uyarlama çalışmasını reddediyoruz.
Feminist Atölye (FEMA)
Feminist Atölye olarak Batı merkezli tıbbın, bireylerin cinsiyetlerini ikili anatomik sınıflandırmaya uyarlama çalışmasını reddediyoruz. Bu gayretin, bireylerin bedenleri üzerinde kurulan tahakkümün en somut örneğini oluşturduğunu düşünüyoruz. Trans bireylerin “cinsiyet kimlik bozukluğu” tanısı ile ‘hasta’ ilan edilmesini ve zorlama yöntemlerle ikili cinsiyet sistemine uyarlanma çabasını insan haklarına aykırı buluyoruz.
Trans bireylere eğitim, sağlık ve iş alanlarında kısaca sosyal yaşamlarında cinsiyet kimlikleri dolayısı ile uygulanan ayrımcılığın sonlandırılmasının devletin birincil görevi olduğunu ve pozitif eylem yasaları ile trans bireylerin insan haklarının korunması gerekliliğini hatırlatırız. Kıbrıs’ın kuzeyinde devletin Cinsiyet Geçiş sürecine dair trans bireylerin haklarını koruyan belli standartlar oluşturmamasının ve bireylerin sağlık etiğinden ve denetiminden uzak ilişki yumaklarının içine itilmesinin kabul edilemez olduğunu düşünüyoruz. Bu vesileyle;
- Bireylerin bedenleri, kimlikleri ve isimleri üzerindeki kontrollerin devlet tarafından sınırlandırılmasını,
- Yeni doğmuş interseks bireylere uygulanan zorunlu ikili cinsiyet sistemine uyarlama ameliyatlarını,
- Cinsiyet geçiş operasyonları öncesinde, bürokratik, politik ve ekonomik çeşitli nedenlerle bireylerin sosyal yaşama uyum konusunda engellenmesini,
- Cinsiyet geçiş sürecinde olan trans bireylere, psikolojik gözetimin, kısırlaştırmanın ve hormon tedavisinin zorunluluk olarak dayatılmasını bireylerin bedensel bütünlüklerine uygulanan saldırı olarak nitelendiriyoruz.
Feminist Atölye olarak, Trans Kimliklerin Hastalık Tanımından Çıkarılması Uluslararası Ağı’nın mücadelesini desteklediğimizi; Amerikan Psikiyatri Birliği’nin 2013’te, DSM ve Dünya Sağlık Örgütü’nün 2015’te yenilenecek ICD tanı kitapçıklarından trans bireylerin “cinsiyet kimlik bozukluğu” ilan edilmesine yol açan ilgili maddelerin kaldırılmasının trans bireylerin insan haklarının korunması için zaruri olduğunu düşünüyoruz. Kıbrıs’ın kuzeyinde de en erken zamanda cinsiyet geçiş sürecinin sağlık sistemi tarafından trans bireylerin haklarını güvence altına alacak belli standartlara kavuşturulmasını ve sigortalanmasını, interseks bireylere uygulanan cinsiyet sistemine normalleştirme terapilerinin durdurulmasını, hormon terapisi ve cerrahi desteğe zorunlu psikiyatrik takip olmaksızın bireylerin ücretsiz ulaşımının sağlanmasını, devletin transfobi karşıtı mücadeleye katılmasını ve trans bireylerin sosyal yaşamlarını kolaylaştırıcı pozitif eylem yasaları hazırlamasını talep ediyoruz.
Asya Güvenli Kürtaj Ortaklığı (ASAP) Güvenli Kürtaj ve Cinsel Sağlık Savunuculuk Eğitimi
Feminist Atölye olarak, 31 Ekim-4 Kasım tarihleri arasında ASAP (Asia Safe Abortion Partnership –Asya Güvenli Kürtaj Ortaklığı) tarafından Hindistan, Bombay’da düzenlenecek olan Güvenli Kürtaj Hakkı ve Cinsel Sağlık savunuculuk eğitimine katılıyoruz. ASAP 2008 yılında, Kürtaj için Uluslararası Konsorsiyum (International Consortium for Medical Abortion-ICMA) destekleri ile özellikle güvenli olmayan kürtajı engelleyerek kadınların cinsel sağlık ve üreme haklarını geliştirmek amacı ile kurulmuştur. ASAP, kuruluşundan bu yana çeşitli uluslararası organizasyonlarla
işbirliği yaparak, güvenli kürtajın önemini vurgulayan eğitimler vermektedir. Ayrıca 2011 yılında ASAP öncülüğünde Pakistan ve Hindistan’da “Güvenli Kürtaj Danışma Hattı” oluşturulmuş ve bu konuda yardım almak isteyenlere 24 saat danışmanlık servisi sağlanmaya başlanmıştır.
ASAP, kadınların cinsel sağlık ve üreme haklarını korumak, desteklemek ve sırası geldiğinde de bu hakları geliştirmek için, ayrıca güvenli olmayan “merdiven altı” kürtajı engellemek için mücadele vermekte ve yasal düzenlemelerle güvenli kürtaja ulaşımı geliştirme hedefini benimsemektedir.
Düzenlenen bölgesel ve uluslararası savunuculuk eğitimleri ile cinsel sağlık ve üreme hakları ile ilgili deneyimlerin ve bilgilerin paylaşılabileceği, stratejik düşünme ve planlama yöntemlerinin geliştirileceği bir kolektif vizyon oluşturma amaçlanmaktadır. Mikrobiyoloji uzmanları, jinekologlar, avukatlar ile Asya ülkelerinde kadın hakları için mücadele veren ASAP ve SAMSARA gibi organizasyonların aktivistlerinin katılımı ile
· İnsan hakları, cinsel sağlık ve üreme hakları,
· Toplumsal cinsiyet ile patriarkanın cinsel sağlık, üreme ve kürtaj hakkına olumsuz etkileri,
· Doğum kontrol yöntemleri ve kürtaj ile ilgili tıbbi bilgiler ve bu alandaki son gelişmeler,
· Güvenli kürtaj hakkı ile ilgili yasal düzenlemeler, kamu sektörü/devlet hastanelerinde cinsel sağlık kontrolü ve kürtaj, güvenli kürtaja ulaşım konusundaki engeller,
· Yasal düzenlemelerdeki eksikliklerin giderilmesi için atılabilecek adımlar,
· Kişilerle iletişime geçme yöntemleri, cinsel sağlık ile ilgili duyarlılığın artırılmasına yönelik stratejiler irdelenecektir.

















