
Trafik Kameraları Sayıştay Raporu
Özel dağıtım şirketleri Ağustos 2007 - Aralık 2012 döneminde tebligatlarda yüzde 61 başarı sağladı; yüzde 39 ceza tebliğ edilemedi
Sayıştay’ın trafik hız tespit kameralarıyla ilgili raporunda aksaklık ve sorunlara dikkat çekildi, öneriler yapıldı
“Plan-politika şart”
YENİDÜZEN (Özel)
Özellikle ölümlü trafik kazalarını azaltmak amacıyla 2006 yılında uygulanmaya başlanan “Hız Tespit Kameraları Projesi”yle ilgili Sayıştay raporu, projedeki birçok sorunu ve aksaklığı gün yüzüne çıkardı. Sayıştay, proje konusunda “yeterli ve uygun bir strateji oluşturulmadığı, yazılı bir plan ve politika bulunmadığı” iddiasında ortaya koydu.
2006-2012 döneminde trafik kameraları ile 29 milyon 710 bin TL ceza tahsil edildi, bu rakamın 21 milyonu, yine proje için harcandı.
Raporda, “projeyle ilgili ihaleye çıkılmadığı; kamera alımlarının planlanan sürede yapılamadığı; kurulumlarda gecikmeler yaşandığı; kurulum yerleri konusunda yazılı kriterler bulunmadığı; birçok kameranın arızadan dolayı çalışmadığı; araç plakalarındaki standart dışılık yüzünden kamera kayıtlarında zorluklarla karşılaşıldığı; özel şirketlerce gecikmeli yapılan ceza tebligatlarının sadece yüzde 61 olduğu ve yüzde 39 tebligatın yapılamadığı, polisin iş yükünün arttığı” gibi çarpıcı unsurlar da yer alıyor.
2006 yılında, dönemin İçişleri ve Yerel Yönetimler Bakanlığı’nca Uluslararası Yol Güvenliği Akademisi (IRSA) ile imzalanan protokolle hayata geçirilen “Hız Tespit Kameraları Projesi”yle devreye giren kameralarla, 2006 - 2012 döneminde KKTC plakalı araç sahiplerine toplam 383 bin 385 ceza kesildi. Ceza tebligat sisteminin iyi olmadığı belirtilen raporda, Ağustos 2007-Aralık 2012 döneminde cezaların tebligatında sadece yüzde 61 başarı sağlandığı bilgisi yer alıyor.
2009 sonrası bakanlığın proje sürecini iyi yönetemediği, yeni kamera kurulumlarında gecikmeler yaşandığı belirtilen Sayıştay raporunda, projeye yönelik düzgün bir kayıt sistemi oluşturulmadığı ve projenin maliyet analizinin yapılmadığı bulgularına da yer verildi.
Kuzey Kıbrıs’ta halen 91 aktif trafik hız tespit kamerası bulunuyor.
Trafik kazaları sonucu Kıbrıs’ın kuzeyinde 2003 - 2012 döneminde 488 kişi hayatını kaybetti; 13 bin 12 kişi ise yaralandı. Bu dönemde yıllık ortalama 49 ölü, 1301 yaralı oldu.
2012 yılı verilerine göre, ülkede 264 bin 598 kayıtlı motorlu araç bulunuyor.
“Trafik güvenliğinde ne yönlü değişim gerçekleştiğini söylemek güç”
“Kamera kurulan bölgelerde kamera öncesi ve sonrasına ilişkin veriler tutulmadığından, trafik güvenliğinde ne yönlü bir değişim gerçekleştiğini söylemek güçtür” denilen raporda, toplam kaza sayısının 2003-2012 döneminde arttığı ancak toplam kaza sayılarına tek başına bakmanın yeterli olmadığı belirtildi.
Gerek ölümlü, ağır ve hafif yaralanmalı kazaların sayıları gerekse bunların toplam kazalar içindeki oranlarının incelendiği Sayıştay raporunda inceleme neticesinde, 2006 yılından itibaren ölümle, ağır yaralanmayla ve hafif yaralanmayla sonuçlanan kazaların hem sayısal hem de oransal olarak düşüş eğilimi gösterdiğinin görüldüğü açıklandı.
Sayıştay’ın “KKTC'de Yol Güvenliği Kapsamında Gerçekleştirilen ‘Hız Tespit Kameraları Projesi’nin Yönetimi” konulu raporu yayımlandı.
Kıdemli Denetçi Fahriye Köseoğlu ve Denetçiler Çise Gökeri, Funda Gülseven ve Metin Bayraktar imzasını taşıyan rapor, “Hız Tespit Kameraları Projesi’nin iyi yönetilip yönetilmediğini ve bu proje içerisinde yer alan sabit hız tespit kameralarının yol güvenliğine katkı sağlayıp sağlamadığını değerlendirmeyi” amaçladı.
2003-1012 yılları arasında yılda ortalama 49 kişinin hayatını kaybettiği, bin 301 kişinin de yaralandığı belirtilen raporda, 2004 ve 2005’te ölen ve yaralananların sayısının en yüksek seviyeye çıktığı, sonrasındaki yıllarda ise düşüş eğilimi gösterdiği kaydedildi.
Ölümlü kazalarda en büyük nedenin aşırı sürat olması nedeniyle hızı azaltmak adına yapılan çeşitli girişimler çerçevesinde 2006 yılında İçişleri ve Yerel Yönetimler Bakanlığı tarafından yürütülen “Hız Tespit Kameraları Projesi”nin başlangıçta sabit görüntülü radar sistemleri olarak adlandırılan sabit hız tespit kameralarının (kamera), dummy kameraların ve mobil radarları alımlarını kapsadığı; ancak daha sonra proje kapsamında yapılan bazı değişikliklerle, dummy kameralar kapsam dışı bırakılarak point to point kamera sistemleri projeye dahil edildiği belirtilen Sayıştay raporunda, alımların Bakanlar Kurulu kararıyla bakanlığa verilen yetki uyarınca imzalanan sözleşmeler doğrultusunda yapıldığı anlatıldı.
Rapordaki ana bulgular… “Yeterli ve uygun bir strateji oluşturulmadı”
Sayıştay’ın trafik kameralarıyla ilgili denetim raporunda, Hız Tespit Kameraları Projesi’ne yönelik yeterli ve uygun bir strateji oluşturulmadığı eleştirisi yer aldı.
Bakanlığın, yol güvenliğinin artırılmasına yönelik gerçekleştirdiği hız tespit kameraları projesi ile ilgili herhangi bir yazılı stratejik planı ve/veya politikası da bulunmuyor.
Raporda, “Sonuçların elde edilmesine yönelik bir stratejinin oluşturulmaması ve projeye ilişkin amaç, hedef ve önceliklerin net bir şekilde belirlenmemesi. Bakanlığın proje kapsamında gerçekleştirilen faaliyetleri izlemesini ve değerlendirmesini güçleştirmiştir” deniyor.
Öneriler
Sayıştay raporunda, öneriler de yer alıyor. “Yol güvenliği kapsamında strateji oluşturulması ve proje yönetimine gereken önemin verilmesi” istenen raporda, bakanlığın, yol güvenliği kapsamında gerçekleştirilecek proje faaliyetleri için strateji ve eylem planı oluşturması, oluşturulacak eylem planı üzerinde paydaşlar ve kamu kurumlan arasında uzlaşı geliştirmesi gerektiği vurgulanıyor.
Oluşturulan stratejilerle geleceğe yönelik kısa, orta ve uzun vadeli ölçülebilir amaç ve hedefler belirlenmesi ve bu amaç ve hedeflere ne ölçüde ulaşılıp ulaşılmadığının değerlendirilmesi önerisi yapılan raporda, risk yönetimi yaklaşımı ihtiyacına da işaret ediliyor.
“Kurumlar arası yaşanan iletişim eksikliği nedeniyle ortaya çıkan ve projenin aksamasına neden olan sorunların zamanında giderilebilmesi için Bakanlık tarafından etkin bir iletişim stratejisi oluşturulması, ayrıca bu iletişim stratejisi çerçevesinde kamuoyu ile iletişim geliştirilerek proje ile ilgili gerek medya gerekse Bakanlığın web sitesi vasıtasıyla yeterli düzeyde bilgilendirme yapılması” gerektiği belirtilen raporda, proje faaliyetlerinin etkin izlenimi ve kontrolü için bakanlığın düzgün bir kayıt ve raporlama sistemi oluşturması öneriliyor.
“Cezaların etkin bir şekilde kesilmesini, tebliğ edilmesini ve tahsil edilmesini sağlayacak daha iyi sistemler oluşturulması” da rapordaki öneriler arasında bulunuyor.
Diğer öneriler de özetle şöyle:
“Tüm kameralardan polise online veri akışı sağlayacak sistemin alınması; araç plakalarının dünya standartlarına uygun olması amacıyla hazırlanan tüzüğün bir an önce yürürlüğe girmesi; suç işleyen sürücülerin cezalandırılması; cezaların tebliği ile ilgili sistemin etkin ve iyi işlemesini sağlayacak bir politika geliştirmesi; ceza bildirim formlarındaki adres bilgilerinin güncellenmesi; ilgili kurum ve paydaşlarla görüşülerek cezaların etkin olarak tebliğ edileceği bir sistem oluşturulması; kameraların yol güvenliğine etkisinin ölçülebilmesi için gerekli tüm verilerin kayıt altına alınması ve bu verilerin sağlıklı bir şekilde değerlendirilerek kamuoyu ile paylaşılması; proje kapsamında alınacak diğer kamera sistemleri için, kuruldukları noktalarda yol güvenliğine katkı sağlayıp sağlamadıklarını ölçmek ve hedeflere ne ölçüde ulaşılıp ulaşılmadığını tespit etmek amacıyla, gerekli verilerin (kaza, ölü, trafik hacmi, hız limiti aşımı v.s) ve istatistikleri 'kamera kurulum öncesi' ve 'kamera kurulum sonrası' olarak derlenmesi ve uzmanlardan yararlanarak bu istatistiklerle sistemlerin sürücü davranışları ve kazalar üzerindeki etkilerinin değerlendirilmesi.”
***
Komisyon düzenli toplanmıyor
2001 yılında oluşturulan Trafik ve Ulaştırma Hizmetleri Komisyonu'nun, her ay en az bir defa toplanması gerekirken, kurulduğu yıl haricinde düzenli toplanmadığı, bunun da trafikle ilgili kurum ve kuruluşların koordinasyon içinde çalışmasına; alınan kararların ve hedeflerin takibinin sağlıklı yapılamamasına yol açtığı da Sayıştay raporunun bulguları arasında.
Maliyet analizi de yok
Sayıştay denetçileri, raporda şu ifadelere yer verdi:
Projeye yönelik düzgün bir kayıt sistemi oluşturulmamış ve projenin maliyet analizi yapılmamıştır. Bakanlık tarafından projeye ilişkin yeterli bir raporlama sistemi oluşturulmadığından proje kapsamında gerçekleştirilen faaliyetlerin takibi ve değerlendirmesi etkin bir şekilde yapılamamıştır.”
***
14 milyon 851 bin TL harcandı
Sabit görüntülü radar sistemine ilişkin ne kadar harcama yapıldığı Bakanlık tarafından hesaplanmadı. Sayıştay tarafından yapılan hesaplamaya göre, 2006 - 2012 döneminde sabit görüntülü radarlar sistemine ilişkin toplam 14 milyon 851 bin 713 TL harcandı.
“Kamera alım, kurulum ve çalıştırılma süreçleri yeteri derecede iyi yönetilememiştir” tespitinin de yapıldığı Sayıştay raporunda, sabit kameraların hedeflenen zamanda tamamlanmadığı; 42 dummy kamera kutusu alımından sonradan vazgeçildiği; 8 adet araca monteli kameranın alımının, sözleşme süresi sona erdiği halde tamamlanamadığı, projede değişiklikle point to point kamera alımına gidildiği anlatıldı.
***
“2009 sonrası bakanlık süreci iyi yönetemedi”
“Alımların hedeflenen zamanda yapılamaması, projenin süresi içinde tamamlanamamasına neden olmuştur” denilen raporda, proje başlarken kameraların altyapılarının zamanında tamamlandığı ancak 2009 sonrası bakanlığın bu süreci iyi yönetemediği, kurulumlarda gecikmeler yaşandığı belirtildi.
Firmaya ödemelerin geç yapılmasının yarattığı sorunlara da değinilen raporda, şu bilgiler yer alıyor:
“Proje kapsamında alımı tamamlanan 100 sabit hız tespit kamerasının 2012 yılı sonu itibari ile 94 tanesi kurulu, 6 tanesi ise depodadır. Kurulu durumda olan 94 kameranın sadece 43 tanesinden veri alınabildiği, 51 tanesinden ise elektrik sorunları, elektrik kesintileri ve devreye girmeleri için gerekli işlemlerin tamamlanmaması gibi nedenlerle veri alınamadığı tespit edilmiştir.
Kurulumu geç yapılan ve/veya depoda bekletilen ve/veya kurulu durumda olduğu halde çeşitli sebeplerden dolayı veri alınamayan kameraların belli sürelerle işlem yapamamaları, bir yandan trafik güvenliğini olumsuz yönde etkilerken, bir yandan da hız limitlerini aşarak suç işleyenlere ceza kesilememesine neden olmaktadır.”

















