
“Tatar görüşmeyi kabul etmedi, Erhürman kabul etti”
Kıbrıslı Türk "lider" Ersin Tatar’ın, Avrupa Komisyonu tarafından Kıbrıs Türk tarafının onayı alınmadan ve iradesi yok sayılarak görevlendirildiği için geçerlilik taşımadığı belirtilen Johannes Hahn ile görüşmeyi reddetmesi güney basınında geniş yer buldu
Kıbrıslı Türk "lider" Ersin Tatar’ın, Avrupa Komisyonu tarafından Kıbrıs Türk tarafının onayı alınmadan ve iradesi yok sayılarak görevlendirildiği için geçerlilik taşımadığı belirtilen Johannes Hahn ile görüşmeyi reddetmesi güney basınında geniş yer buldu.
Alithia “Güven İçin Geldi ve Kapının Dışında Kaldı… Tatar Avrupalı Temsilciyi Reddetti” başlıklı haberinde “güven inşa etmek, iki toplum arasında köprü kurmak ve donmuş Kıbrıs sorununa bir Avrupa iletişim koridoru açmak” için Ada'ya geldiğini belirttiği Hahn’ın “kelimenin tam anlamıyla kapı dışında kaldığını” yazdı.
Hahn’ın, Kıbrıs Cumhuriyeti Nikos Hristodulidis’in talep ettiği gibi Avrupa Konseyi’nin değil Avrupa Komisyonu’nun temsilcisi olarak atandığını hatırlatarak Tatar tarafından kabul edilmediğini, CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman tarafından kabul edildiğini belirten gazete, “Hahn’ın Kıbrıs Türk liderliği tarafından muhatap görülmediğini net şekilde ortaya koyan bir görüşmeydi” ifadesine yer verdi.
Fileleftheros haberi “Hahn İle İş Birliğini Reddediyor… Tatar AB Temsilcisinin Kıbrıs Sorununu Görüşme Talebini Reddetti” başlığıyla aktardı.
Letimbiotis: "Böyle bir görüşme önemli olurdu"
Habere göre Kıbrıs Cumhuriyeti Hükümet Sözcüsü Konstantinos Letimbiotis Tatar’ın Hahn’ı kabul etmemesini yorumlarken “Kıbrıslı Türk vatandaşlarımızın, her zaman Kıbrıs Cumhuriyeti’nin oluru ile, Avrupa Birliği avantajlarından, Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşı olarak Avrupa Vatandaşlığı olma özelliğinden yararlanıyor olmaları dikkate alındığında böyle bir görüşme önemli olurdu ve Avrupa Birliği ortak evimiz olduğundan, böyle bir görüşme kesinlikle iyi olurdu” ifadelerini kullandı.
Letimbiotis’e Hahn’ın temmuz ayında New York’ta yapılması planlanan gayriresmi genişletilmiş görüşmeye katılıp katılmayacağı, rolünün gözlemci olmaya devam mı edeceği yoksa daha aktif bir rol mü talep edeceği soruldu.
Bu meselelerin, BM Genel Sekreteri’yle birlikte temas edilerek, önümüzdeki dönemde netleştirileceğini söyleyen Letimbiotis “AB katılmayı arzu ediyor, bu beyan edilmiştir. Sayın Hahn’ın artık yetkisi vardır, Avrupa Birliği’ni temsil ediyor, doğrudan Avrupa Komisyonu Başkanı’na rapor veriyor.” dedi.
“Kıbrıslı Rum Lider Başkanı Hristodulidis…”
Kıbrıslı Rum Lider Nikos Hristodulidis, Hahn’ı kabulünde yaptığı konuşmada, "Kıbrıs Cumhuriyeti’nin müzakerelerin yeniden başlaması konusunda şahsının (Hahn) ve AB’nin desteğine dayandığını ve aktif katılımının müzakerelerin yeniden başlamasına yardımcı olacağını” savundu.
Kıbrıs Cumhuriyeti^’nin AB üyesi olduğunu, Kıbrıs sorununun çözümünden sonra da AB üyesi olmaya devam edeceğini söyleyen Hristodulidis “AB müzakere masasında tartıştığımız çeşitli konulara çözüm getirebilir. Aktif katılımınız, müzakerelere yeniden başlamamıza ve Kıbrıs sorununda bir çözüme yönlenmemize yardımcı olacaktır” ifadesini kullandı.
Gazete, Hahn’ın dün Kıbrıs Cumhuriyeti Meclis Başkanı Annita Dimitriu ve AKEL Genel Sekreteri Stefanos Stefanu ile de görüştüğünü yazdı.
Habere göre Dimitriu Hahn’ın ziyaretinin, AB’nin müdahiliyeti açısından önemli gösterge olduğunu öne sürdü ve “Avrupa’dan, Kıbrıs sorununu bilen ve derinden ilgilenen birinin olması çok önemlidir” dedi.
Stefanu ise, "AB’nin Kıbrıs sorununun BM himayesinde uzlaşılmış zeminde çözümünün ileri götürülmesi için ezelden beridir önemli rol oynadığını” savundu.
Politis haberi “Hahn’ın Lefkoşa’daki İlk Temasları… Tatar Kendisiyle Görüşmeyi Reddetti Ancak Kıbrıs Türk Muhalefet Lideriyle Görüştü… Erhürman ‘Siyasi Eşitlik Müzakere Konusu Değildir’ Diyor Ancak Crans Montana’ya Kadar Başarılan Yakınlaşmaların Kabul Edilmesi Gerektiğini Düşünüyor” başlık ve spotlarıyla aktardı.
Haravgi haberi manşetten “AB Kıbrıs Sorununa BM Sürecine Destek Rolü Oynamak İstiyor… Johannes Hahn Bütün Muhataplarıyla Güven İnşa Etmek İstiyor” başlığıyla verdi.















