1. HABERLER

  2. RÖPORTAJ

  3. Suçlanacak yönetici kim?
Suçlanacak yönetici kim?

Suçlanacak yönetici kim?

KTTB Başkanı Prof. Dr. Ceyhun Dalkan, 2020 yılında açılan Acil Durum Hastanesi’nin  yasal zemine kavuşmamış olduğuna dikkat çekerek, hastanede kimin kime bağlı olduğunun belli olmadığını söyledi.

A+A-

Ödül AŞIK ÜLKER

Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği (KTTB)Başkanı Prof. Dr. Ceyhun Dalkan, Acil Durum Hastanesi’nin yasal zemine kavuşmamış olduğuna dikkat çekerek, hastanede kimin kime bağlı olduğunun belli olmadığını söyledi

Prof. Dr. Dalkan, “Çalışanlar yasal olarak kime bağlı, idari amirleri kimdir belli değildir, bir karışıklık vardır. Şu anda suçlanacak yönetici kimdir ayrı bir tartışma konusudur. 2020 yılında açılan hastanenin yasal zemine kavuşmaması akıl alır bir durum değildir” diye konuştu.

Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi’nde Servisi’nde yaşanan vahim olayla ilgili tüm basamaklardaki yöneticilerin görevlerini yapıp yapmadığının ciddi ve tarafsız şekilde araştırılması gerektiğini de söyleyen Prof. Dr. Dalkan, Sağlık Bakanlığı’nın olayla ilgili bilgi toplamakta olduğunu, “suç şüphesi saptanır ise” soruşturmaya başlanacağına dair kendilerine bilgi verildiğini kaydetti. Prof. Dr. Dalkan, bilgi toplama aşamasında da, hekim ve hemşireler birliklerinin, sendikalarının oluşturulacak komiteye dahil edilmesinin önemine vurgu yaptı ve “Şeffaf ve tarafsız soruşturmanın, yöneticilerin de araştırılmasının tek yolu budur” dedi.

Prof. Dr. Dalkan, sağlık sistemindeki sorunların esas sorumlusu Sağlık Bakanlığı ve hükümet olduğunu belirterek, sorunlara, sağlıktaki paydaşlarla birlikte, akılcı ve güncel çözümler bulmak gerektiğinin altını çizdi.

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Yenidoğan Uzmanı Prof. Dr. Ceyhun Dalkan, alkolle hazırlanmış mama verilen bebeklerin ileride yaşayabileceği olası sorunlara ilişkin literatürde kendisinin bir makale görmediğini ancak söz konusu bebeklerin nörolojik ve gelişimsel açıdan yakın takip edilmesi, ayrıca prematüre olmaktan kaynaklı göz takiplerinin de yakından yapılmasının önemli olduğunu vurguladı.

2025 bütçenin % 9.44’nün sağlığa ayrıldığına dikkat çeken Prof. Dr. Dalkan, bu rakamla

yatırım yapmak bir yana, mevcut sistemi döndürmenin, ilaç ihtiyacını, tıbbi malzeme ihtiyacını karşılamanın mümkün olmayacağını ve yılın ikinci yarısında bütçenin biteceğini söyledi.

Prof. Dr. Ceyhun Dalkan, hekim olan Maliye Bakanı Özdemir Berova’nın, sağlığın sorunlarını bilip, daha gerçekçi ve yeterli kaynağı sağlığa aktarmasını beklediklerini de sözlerine ekledi.

 

“Sağlık sistemindeki sorunların esas sorumlusu Sağlık Bakanlığı, hükümettir”

Soru: Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi’nde yaşanan vahim olay sonrasında sağlık sistemindeki sorunlara yeniden dikkat çektiniz. Sağlık sistemindeki dağınıklığın veya sistemsizliğin sorumluları kimdir?

Prof. Dr. Dalkan: Ülkede genel bir dağınıklık mevcut. Fakat bu dağınıklığın sağlıktaki sonuçları çok vahim olmakta. Artan ve bir türlü bilinmeyen veya açıklanmayan nüfus sayısı nedeniyle sağlıkta gerçekçi bir ihtiyaç planı yapılamıyor, yapılmıyor. Sağlıktaki sistemsizlik, aşırı yük de sağlık çalışanlarının hata yapma ihtimalini artırmaktadır. Artan nüfusa bağlı olarak hastanelerden talep de arttı, fakat o paralelde kapasite ve sağlık çalışanı sayısı artırılmadı. İyi bir planlama ile hem alt yapı artırılmalı, hem de sağlık çalışanı sayısı artırılmalıdır. Sağlık çalışanları için çalışacakları bölümle ilgili eğitimler düzenlenip, kaliteli sağlık hizmeti sunmak gereklidir. Hizmet içi eğitimler ve bu devirde artık akreditasyon, kalite standartları tutturulmalıdır.

Sağlık sistemindeki sorunlar ve çözümlerinin esas sorumlusu Sağlık Bakanlığı, hükümettir. Bizimle ve sağlıktaki diğer paydaşlarla birlikte, sorunlara akılcı ve güncel çözümler bulmak zorundadır.

 

“Mutlaka suçlular bulunmalıdır”

Soru: Yaşanan olayların faturasının, şu an için, sadece hemşirelere kesilmiş olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Tek sorumlu hemşireler mi? Soruşturma ve mahkeme süreci devam ederken yöneticilerin görevden uzaklaştırılmamış olması sizce doğru mu?Doktorların, yöneticilerin, bakanlığın ve bakanın hiç mi sorumluluğu yok?

Prof. Dr. Dalkan: Bu vahim, üzücü olay soruşturma aşamasındadır. Mutlaka suçlular bulunmalıdır. Bu noktada çok da fazla yorum yapılmamalıdır. Son otopsi raporunu beklemek gereklidir. Fakat olayın başlangıcının alkole bağlı solunum durması olduğunu hatırlatmak isterim. Doktorlarla ilgili ortaya atılan pnömotoraks resüstasyon, mekanik ventilatörde hasta takibinin gördüğümüz komplikasyonudur. Ayrıca adli tıp uzmanının basına verdiği demeçte otopsi de pnömotoraks saptanmamış olması, bence müdahalenin yeterli yapıldığını göstermektedir.

Bahsettiğim sorunların, denetimsiz şekilde su bidonunda ünite kapısına bırakılan alkolün, eksik hizmet içi eğitimin ve hiç yapılmayan denetimlerin sorumlusu yöneticilerdir. Hemşireler sorumlu hemşireye, sorumlu hemşire başhemşireye, başhemşire başhekime, başhekim de bakanlık altındaki Yataklı Tedavi Hizmetleri Dairesi’ne, yani Sağlık Bakanlığı’na bağlıdır. Tüm bu basamaklardaki yöneticilerin görevlerini yapıp yapmadığı ciddi, tarafsız şekilde araştırılmalıdır.

 

“Hastanenin yasal zemine kavuşmaması akıl alır bir durum değildir”

Soru: Acil Durum Hastanesi’nin yasal zemininin (yasasının, hizmet şemasının vs) olmamasının hekim ve hasta hakları açısından sakıncaları nelerdir?

Prof. Dr. Dalkan: Sonuçta çalışanlar yasal olarak kime bağlı, idari amirleri kimdir belli değildir, bir karışıklık vardır. Şu anda suçlanacak yönetici kimdir ayrı bir tartışma konusudur.

 2020 yılında açılan hastanenin yasal zemine kavuşmaması akıl alır bir durum değildir.

 

“Şeffaf ve adil bir soruşturma”

Soru: İdari soruşturma yapılmayacak mı? Bu tür bir süreçte KTTB olarak yer almak istediniz ama bakanlık bunu kabul etmedi. Bu konuda son durum nedir?

Prof. Dr. Dalkan: Şu anda bakanlık taraflardan bilgi toplanıyor. Bize verilen bilgilerde, suç şüphesi saptanır ise, soruşturmanın başlanacağı belirtildi. Bilgi toplama aşamasında da, hekim ve hemşirelerin birlikleri, sendikaları da oluşturulacak komiteye dahil edilmelidir.   Şeffaf ve tarafsız soruşturmanın, yöneticilerin de araştırılmasının tek yolu budur. Şeffaf ve adil bir soruşturma için bunu talep ettik, açıkça talep etmeye de devam edeceğiz.

 

Soru: Mihrimah bebeğim ölümüyle ilgili mahkemede ventilatör konusu da gündeme geldi. Doktorlarla hemşirelerin karşı karşıya gelmesi ne gibi sonuçlar doğurur?

Prof. Dr. Dalkan: Çok üzücü bir olaydır. Süreci adalete bırakıp takip etmek gerekir. Süreç nasıl giderse gitsin, özellikle iş barışı, huzurlu çalışma ortamı için mutlaka konuşarak çözümler bulmamız gerekir. Bozulan iş barışından, esas hastalar olumsuz etkilenecektir.

 

“Bu, kapanıp unutulacak bir konu değildir”

Soru: İş sağlığı ve güvenliği kurallarının bir kamu hastanesinde uygulanmamış olması bu tür vahim sonuçlara yol açabiliyor. Çok basit bir tedbir olan doğru etiketleme ve şişeleme yapılmış olsaydı, mamaların alkolle hazırlanmasının önüne geçilebilirdi. Sizce yaşananlardan ders alındı mı?

Prof. Dr. Dalkan: Bizler bakanlıkla yaptığımız her görüşmede akreditasyon, denetimden bahsettik, “bunu uygulamak zorundasınız” dedik. Bu konuyu gündeme getirmeye ve talep etmeye her zaman devam edeceğiz. Bu, kapanıp unutulacak bir konu değildir.

 

Bebekler ileride ne gibi sorunlar yapayabilir?

Soru: Bebeklerin bedenine giren etil alkol ileride ne gibi sorunlara yol açabilir? Literatüre giren benzer vakalar var mı?

Prof. Dr. Dalkan: Literatürde benzer vaka takdimi sınırlıdır. Solunum durması (apne), hemodinamik açıdan yani tansiyon dolaşımda bozulma, kalp atışında durma, düşme ve laktik asidoz görülebiliyor. Bizdeki bebeklerde de, maalesef, benzer sorunlar gerçekleşti. İleride yaşanabilecek, karşılaşılabilecek sorunlarla ilgili literatürde ben makale görmedim. Bebekler nörolojik, gelişimsel açıdan yakın takip edilmeli, ayrıca zaten prematüre olmaktan kaynaklı göz takipleri de yakından yapılmalıdır.

  

“Hekim olan Maliye Bakanı’nın, yeterli kaynağı sağlığa aktarmasını beklerdik”

Soru: 2025 bütçesinde sağlığa ayrılan miktarı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Prof. Dr. Dalkan: Sağlık bütçesi bu yıl % 9.44 olarak belirlendi. Bu oran gelişmiş ülkelerde %11-12’dir. Gelişmiş ülkelerin sağlık alt yapısını tamamlamış olduğunu da hatırlatmak isterim. Eksik alt yapı, artan nüfusa cevap vermeyen yatak sayısı nedeniyle sevklere bütçeden önemli bir miktar aktarılmaktadır.

Bu bütçeyle, bırakın yaptırım yapmayı, mevcut sistemi döndürmek, ilaç ihtiyacını, tıbbi malzeme ihtiyacını karşılamak mümkün olmayacaktır. Yılın ikinci yarısında bütçe bitecek, yine “ilaç yok” haberleri gündeme gelecektir. Bir hekim olan Maliye Bakanı’nın, sağlığın sorunlarını bilip, daha gerçekçi ve sorunlara çözüm bulabilmek için yeterli kaynağı sağlığa aktarmasını beklerdik.

 

Sistem nasıl düzelecek?

Soru: Sistem nasıl düzelecek? KTTB olarak öneriniz nedir? Tam gün konusu her zaman gündeme geliyor ama uygulamaya girmiyor, bunun önündeki engel nedir?

Prof. Dr. Dalkan: Sistem, bakanlığın ve yöneticilerin günü kurtarmak yerine, çözüm odaklı, gerçekçi bir şekilde masaya oturmasıyla mümkün olacaktır. Genel sağlık sigortası tartışılmalı, ada gerçeklerine uygun, adalı bir çözüm bulunmalıdır. Tam gün uygulaması gelmeli fakat sağlık alt yapısıyla paralel değerlendirip, artacak hasta sayısını karşılayacak şekilde alt yapı da geliştirilmelidir.

 

“Kamusal sağlık bu ülke için gereklidir”

Soru: Siyasiler devlet hastaneleri yerine özel hastanelerde tedavi olurken, vatandaşın devlet hastanelerine olan güven sorunu nasıl aşılacak ?

Prof. Dr. Dalkan: Kamusal sağlık bu ülke için gereklidir. Kamu hekimlerine halkımız güvenebilir. Unutmamalıyız ki sağlık, her vatandaşın anayasal hakkıdır. Bu nedenle kamusal sağlığa gerekli destek sağlanmalı, güven oluşturulmalı, eksiklikler giderilmelidir. Siyasiler de, kendi kurdukları düzen olan kamu hastanelerine güvenip tedavi olmalıdır.

(Fotoğraflar: ARŞİV)

Bu haber toplam 1590 defa okunmuştur