
SİL BAŞTAN...
Serdar Denktaş “Sil baştan şart...” dedi. Yerden göğe kadar haklı. Sokaktaki vatandaş da aynen Serdar Denktaş gibi “Sil baştan şart...”diyor.
‘Sil baştan’a nereden başlasak acaba ? O ‘baştan’ noktası neres
Serdar Denktaş “Sil baştan şart...” dedi. Yerden göğe kadar haklı. Sokaktaki vatandaş da aynen Serdar Denktaş gibi “Sil baştan şart...”diyor.
‘Sil baştan’a nereden başlasak acaba ? O ‘baştan’ noktası neresi ?
1960 mı ? 1974 mü ? 1983 mü ?
***
Kimilerine göre “Sil baştan...” için yeni bir sayfa açmanın ‘baştan’ noktası 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti olmalı. Onlara göre, şu bu dürtmeseydi, Kıbrıs üzerine oyunlar anında farkedilseydi, oyunlara gelinilmeseydi, sözün özü, Kıbrıs halkları aptal olmasaydı, ne 63’ler ne de 74’ler hiç yaşanmazdı. Bu kadar acılar sonrasında -Kıbrıs halkları eğer hala aptal değilse- ‘Sil baştan’ın başlama noktası pekala 1960 olmalıydı. Kıbrıs Cumhuriyeti yasaları ve AB sayesinde iç düzen de yeniden yapılandırılır herşey güllük gülistanlık olurdu.
Kimlerine göre “Sil baştan...” için yeni bir sayfa açmanın ‘baştan’ noktası 1974’tü. Onlara göre 21 Aralık 1963’te ip kopmuş oyun bozulmuştu. Şu veya bu şekilde, şu veya bu nedenle iki toplum birbirine girmiş 1974’de ise mesele kökünden çözülmüştü. 74 öncesine dönüşün artık imkanı yoktu. ‘Taksim’ fiilen gerçekleştirilmiş, iki toplum artık birbirini üzmeyecek şekilde birbirinden koparılmış, geçmiş savaşın acılarını sindirmiş, barış içinde yaşıyordu. Ammmmaaaaa, Kuzey Kıbrıs, ganimet furyası içinde, inanılması güç bir rahatlama yaşamış, bu rahatlama toplumun hem üstünde hem altında bozulmalara neden olmuştu. ‘Sil baştan’ 1974’ten başlatılırsa, herşey düzeltilebilirdi.
Kimilerine göre ise ‘Sil baştan’ın başlama tarihi 1983 olmalıydı. Yani Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ilan edildiği yıl....Dış dünyadan çok şey beklerken iç dünyamızda her şeyi yüzümüze gözümüze benzettiğimiz yılların başlangıcı... ‘Devletçilik’ oynamaya başladığımız yıl... ‘Demokrasi’ maskesi ardında sadece kendimize özgü ‘demokrasi’nin temellerini attığımız yıl... Oy avcılarının akıl almaz av hilelerinin başladığı yıl....Vurgunculuğun, yalakalığın, torpilin, rüşvetin tescillenerek öldürücü bir hastalık gibi yayılmaya başladığı yıl...’Sil baştan’ın sıfır noktası 1983 olmalıydı.
***
Bunlar ‘Sil baştan’ın sıfır noktası için kafa yoranların düşünceleri. Bir de bunlar dışında olanlar var. Onları unutmayalım. Kim onlar ?
Her şeyden ama her şeyden umudunu kesenler....
Bir olanak bulsa hemen başka bir ülkeye göç etmeye hazır olanlar...
Körebe oyununu çok sevenler.... Gözleri kapalı oturup oturup sadece şikayet edenler...
Devekuşuna hayran olanlar.... Başını yere gömüp, hiçbir şeyi görmezken, dışta kalan koskoca vüdunun açıkta olduğunu düşünemeyenler...
Umudu kalmadığı halde seçim zamanlarında gene de sandık başına gidip bildiğini okuyanlar...
Umudu kalmadığı için seçim sandıklarından nefret etmeye başlayanlar...
Düzenden inanılmaz derecede mutlu olanlar ve düzenin asla ve asla değişmesini istemeyenler...
“Sil baştan ???? Ne sil baştanı ??? Kaçıncı sil baştan ??? ” diyenler.....

















