1. HABERLER

  2. ARŞİV

  3. Ses getirmek yetmez!
Ses getirmek yetmez!

Ses getirmek yetmez!

- “Siyaset yapmayınız!..” Yeni “moda” cümle bu… Öyle ya, siyaset yapmayınca, ak pak tertemiz oluyor ortalık. İyi de, ilk seçimlerde, kime oy vereceğiz “siyasi” partileri hiç umursamadan ?! “Like” mı ya

A+A-

 


- “Siyaset yapmayınız!..”
Yeni “moda” cümle bu…
Öyle ya, siyaset yapmayınca, ak pak tertemiz oluyor ortalık.
İyi de, ilk seçimlerde, kime oy vereceğiz “siyasi” partileri hiç umursamadan ?!
“Like” mı yapacağız Face’de, yoksa güzel sözleri “retweet”le eğlenecek miyiz?

* * *

Siyasette yalana, üçkağıda, ön görüsüzlüğe, partizanlığa, sorumsuzluğa ve beceriksizliğe, hukuksuzluğa ve adaletsizliğe karşı çıkmak başkadır…
Siyasete karşı çıkmak, bambaşka…
12 Eylül Türkiye’si gibi “aman sağa sola bulaşma kızım, anarşik olma oğlum” diye diye…
Ve “netekim” darbelenince…
“Koyun gibi” yaşıyoruz öyle mi, sürekli güdülerek!..
Parti disiplinini öğrenmeden, bir duruş ve ideoloji olmadan, sadece günlük tepkilerle!..
Ülkedeki yönetim “kirliliği”, geçtim adayı, Akdeniz’in olanca faresini ve leş kargasını doyuracak seviyeye gelmişken, “siyaset” yapmayacağız ha!..

* * *
Üç seçenek var herkesin önünde, açık seçik…
- Programına inandığınız bir siyasi partide aktif olacaksınız, çalışacaksınız, destek vereceksiniz ve geleceği planlayacaksınız.
- Eğer hiçbir siyasi partiye inanmıyor ve güvenmiyorsunuz, örgütlenecek, yeni bir siyasi parti kuracaksınız…
- Ya da sadece söylenecek, bağıracak, fikir üretecek, siyasi partileri etkileyeceksiniz ama bileceksiniz ki, ilk seçimde yine ülkeyi seçilen parti ya da partiler yönetecek…

Bunun dışında, “siyaset yapmayalım” diyerek ve tüm siyasi alternatiflere set çekerek, şu anki “iktidar”a (ne kadar iktidarsa, aslında hükümete) destek vereceksiniz, isteyerek ya da istemeyerek…

* * *

Siyaset Sosyolojisi Profesörü Maurice Duverger, “Siyasal Rejimler” kitabının sonuç kısmında şu saptamayı yapar:
<<… Bir yandan çıkar ya da gelenek yüzünden bütün adaletsizliklerine rağmen eski düzene sıkı sıkıya sarılanlar, öte yanda, insanların daha özgürce yaşayacağı ve rahat nefes alacağı yeni bir düzeni büyük güçlüklere göğüs gererek kurmaya çalışanlar…>>
Bu kadar basittir seçim…
Ha güçlüklere katlanmaya ve göğüs germeye hazır değilsek, “çıkarımız” ya da “geleneklerimiz” için de “adaletsizliğe” razıysak, yoktur bir diyeceğim…

* * *

Ama isterseniz, “ses” getirebiliriz hep birlikte…
Mesela toplayalım “çöplerimizi”, tören alanına boşaltalım, Lefkoşa’nın göbeğine!..
15 KASIM da yakın!..
“İşte Cumhuriyet” deriz…
Hem, biliriz ki, “temizlenir” günü sonunda, mutlaka…
Peki ne olur, kurtulur mu Lefkoşa !?
Ya bizim geleceğimiz, ne olur acaba, sadece “ses” çıkarmakla !..


 

 

 

 

 

 

 

Bu haber toplam 1395 defa okunmuştur