1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. Para yoksa, yayın da yok!
Para yoksa, yayın da yok!

Para yoksa, yayın da yok!

Sosyal medya üzerinden yapılan görsel ve işitsel yayınların vergiye tabi tutulmasını düzenleyen Kamu ve Özel Radyo Televizyonların Kuruluş ve Yayınları (Değişiklik) Yasa Tasarısı Resmi Gazete’de yayımlanarak halkın bilgisine sunuldu…

A+A-

Kıbrıs’ın kuzeyindeki görsel ve işitsel medya ile ilgili düzenlemeler içeren “Yüksek Yayın Kurulu Kamu ve Özel Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Yasası’na ilişkin değişiklik Yasa Tasarısı” Resmi Gazete’de yayımlanarak halkın bilgisine sunuldu. YENİDÜZEN, tasarının içerdiği dikkat çeken değişiklikleri inceledi.

Sosyal medya üzerinden yayın yapanlara önce “şirket kurma” ardından da “lisans alma” zorunluluğu getirmeyi hedefleyen tasarıya göre, yayınlardan vergi talep edilebilecek, verginin ödenmemesi halinde ise gerçek veya tüzel kişinin yayın yapması yasaklanacak. 

Söz konusu lisansı almak isteyenlerin ise yüz binlerce liralık “ödenmiş sermayesinin bulunması” talep edilen tasarıda, örneğin internet üzerinden TV yayını yapacak olanlardan 30 bin TL başvuru ücreti, 10 bin TL de yayın lisans ücreti talep edilecek. Yayını yapacak olan tüzel ya da gerçek kişiden ayrıca “en az” 500 bin TL’lik ödenmiş sermayesi bulunması istenecek.

Yayın yapma hakkı için gerekli olan söz konusu ücretlerin, pek çok yayıncının sesini kısabileceği düşünülüyor.

Konuyla ilgili yazılı bir açıklama yayınlayan Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği, tasarıyı “ifade özgürlüğünü kısıtlama girişiminin devamı” olarak nitelerken, pek çok yayının, maddi taleplerden dolayı kapanabileceği vurgulandı.

KTGB açıklamasında ayrıca, devletten, ülke medyasına destek olması beklenirken, hükümetin medya gelirlerinden pay almayı tercih etmesinin kabul edilemez olduğu da vurgulandı.

Henüz ‘ivedilik’ almayan tasarının, 20 günün ardından Mecliste, ilgili komiteye sevk edilmesi bekleniyor.

Tasarı neler içeriyor?

Yapılması planlanan değişikliklerin, “yayın ilkeleri, yayın kuralları, suç ve cezalar, lisans alımı, gelir ve giderler” başlıkları altında toplandığı gözlemlendi.

Tasarının mevcut haliyle yürürlüğe girmesi halinde, Facebook ve YouTube gibi mecralardan yayınlar yapan ve “süreklilik, gelir elde etme veya reklam alma” gibi hususlar barındıran yayınlar yapan “gerçek ve tüzel kişilerin”, şirket kurup, uygun bir lisans alması gerekecek.

Şirket kurmayıp, uygun bir lisans almayanların ise yayın yapması yasaklanacak.

Tasarıda; radyo, TV, IP TV ve İnternet TV olmak üzere farklı lisanslar bulunuyor.

Lisans alabilmek için “asgari” miktarda ödenmiş sermaye aranacak

Söz konusu lisansları almak için ise yayıncının, tasarıda belirtilen “asgari” miktarlarda ödenmiş sermayesinin bulunması gerekiyor.

Örneğin, internet üzerinden TV yayını yapan gerçek veya tüzel bir kişinin ödenmiş sermayesinin en az 500 bin TL olması gerekiyor.

Yine aynı örnek üzerinden devam edilmesi halinde, internet üzerinden TV yayını yapacak olan gerçek veya tüzel kişinin 30 bin TL başvuru ücreti ve yılda 10 bin TL’lik yayın lisans ücreti ödemesi gerekecek.

Yayın yapma hakkı için gerekli olan söz konusu ücretlerin, alternatif yayın organlarının sesini kısabileceği düşünülüyor.

Cezalar…

Peki, Yasa’nın düzenlediği kurallara aykırı hareket eden ve belirtilen yükümlülükleri yerine getirmeyenlerin başına neler gelebilir?

Tasarıya göre, yükümlülüklerden herhangi birini yerine getirmeyen, lisans tipi dışında yayın yapan yayıncılara, Yayın Yüksek Kurulu tarafından, aylık asgari ücretin 5 katına kadar varan cezalar kesilebilecek ve söz konusu cezaların 30 gün içerisinde ödenmesi beklenecek.

Aynı ihlali yapana, 12 defaya kadar program durdurma ve para cezası

Öte yandan idari para cezasına çarptırılan ve buna karşın aynı ihlali 6 aylık süre içerisinde yeniden tekrarlayan yayıncı, direktör, yöneticiler, program yapımcısı ve varsa sunucu suç işlemiş sayılacak, programın 12 defaya kadar durdurulması ve aylık asgari ücretin 4 katı kadar para cezası kesilecek.

Sunucunun program yapması ve herhangi bir programda periyodik konuk olması yasaklanacak

Ayrıca, cezayı kapsayan süre içerisinde program yapımcısı ve varsa sunucusu, cezasını kapsayan süre içerisinde hiçbir isim altında, herhangi bir program yapamayacak ve herhangi bir programda periyodik konuk olması yasaklanacak.


KTGB: “Pek çok yayının kapanmasıyla karşı karşıyayız”

Öte yandan Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği, tasarıyla ilgili yazılı bir açıklama yayınladı.

Birliğin Yönetim Kurulu imzasını taşıyan açıklamada, hazırlıkları yıllardır devam eden yasarının bitirildiği zaman KTGB ile istişare edileceğinin söylenmesine karşın tasarının Resmi Gazete’de yayımlandığı belirtildi, “Bu bizleri üzmüştür” ifadeleri kullanıldı.

Açıklamada, “tasarının mevcut şekliyle geçmesinin ülkemiz medyası ve ifade özgürlüğü açısından ciddi sıkıntılar doğuracağı aşikardır” denilerek şöyle devam edildi:

“İnternet televizyonculuğunun düzenleme altına alınmasını savunmakla birlikte mevcut tasarıda aranan koşullar birçok yayının maddi beklentinin yüksekliğinden dolayı kapanmasıyla karşı karşıyayız. Devletin ülke medyasına destek olmasını beklerken, hükümetin medyanın gelirlerinden pay almayı tercih etmesi kabul edilebilir bir yaklaşım değildir.

 

“Muğlâk ve elastiki ifadeler, ifade özgürlüğünü kısıtlama girişiminin devamı”

Yasaya eklenen yayın ilkelerinde bazı muğlâk ve elastiki ifadelerin yer almasının, ifade özgürlüğünü kısıtlama girişiminin devamı olarak görüldüğü belirtilen açıklama, şöyle sürdü:

“Hukukçularımızla daha derinlemesine incelemeye başladığımız tasarıyla ilgili olarak üyelerimizden gelen hassasiyetleri de değerlendirerek tasarıyla ilgili resmi görüşümüzü meclise sunup, endişe verici maddelerin değiştirilmesi için de her türlü mücadeleyi vereceğimizi belirtmek isteriz.”

tasari.jpg

Bu haber toplam 2288 defa okunmuştur