Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS),  2025-2026 öğretim yılı öncesinde okullardaki eksiklikler ve Eğitim Bakanlığı’nın uygulamalarına yönelik basın toplantısı düzenledi.

KTOEÖS, merkez binasında gerçekleşen basın toplantısında, eğitim sisteminin ciddi bir kriz içinde olduğu, okulların birçok açıdan yeni döneme hazır olmadığı ve öğretmenlerin haklarının hiçe sayıldığı belirtildi. Toplantıda sendika adına basın açıklamasını okuyan Eğitim Sekreteri Adnan Zekai, Eğitim Bakanlığı’nın öğretmen yer değiştirme (nakil) işlemlerini Öğretmenler Yasası ve Yer Değiştirme Tüzüğü’ne aykırı biçimde, tek taraflı olarak gerçekleştirdiğini belirtti.  Zekai, Türkiye menşeli özel bir şirkete milyonlarca TL ödenerek alınan MEBBİS sistemi üzerinden hazırlanan hatalı listelerin ciddi hak kayıplarına neden olduğunu belirtti ve bu konuda hukuki sürecin başlatıldığını duyurdu.

413 öğretmen nakil hakkı elde etti, gerçek ihtiyaç 500...”

Açıklamada, ihtiyaçların eksik belirlenmesi nedeniyle bu yıl sadece 413 öğretmenin nakil hakkı elde ettiği, ancak gerçek ihtiyacın yaklaşık 500 olduğu belirtildi. Onlarca öğretmenin nakil beklerken yer değiştiremediği, yüzlerce öğretmen adayının ise münhal ilan edilmediği için atanamadığı ifade edildi. Ayrıca, bazı okullarda ciddi öğretmen eksiklikleri bulunmasına rağmen nakil işlemlerinin gerçekleştirilmediği vurgulandı.

“Geçtiğimiz sene haftalık 1100 saat ders boş geçti”

Geçtiğimiz yıl 4 ay boyunca haftalık 1100 saat dersin boş geçtiğini hatırlatan sendika, aynı senaryonun bu yıl da tekrar etmesinden endişe duyulduğunu dile getirdi. İhtiyaç olmayan branşlarda torpilli münhal ilan edilirken, eksik branşlara müdahale edilmediği, hatta Türkiye’den getirilecek sözleşmeli öğretmenlerle kadroların doldurulmasının planlandığı belirtildi. KTOEÖS, müdür ve müdür muavini atamalarının yapılmaması nedeniyle birçok okulun yeni döneme yöneticisiz gireceğini kaydetti. Okul tadilatları, planlama ve organizasyonların da bu sebeple sekteye uğrayacağı uyarısında bulunuldu.

“Binlerce öğrenci yine konteyner sınıflara mahkum edilecek”

Sendika, İnşaat Mühendisleri Odası'nın 2023 yılında hazırladığı risk raporuna rağmen depreme dayanıksız okullarda hiçbir ciddi adım atılmadığını vurguladı. Cumhuriyet Lisesi, Namık Kemal Lisesi, Lefke Gazi Lisesi gibi okulların güçlendirme çalışmalarının tamamlanmadığını, Erenköy Lisesi’nin hâlâ inşaat halinde olduğunu belirtti. Binlerce öğrencinin yeni eğitim yılında da konteyner sınıflarda eğitim görmeye devam edeceği ifade edildi. Fiziki altyapının yetersizliğine de dikkat çeken KTOEÖS, okullarda yeterli tuvalet, temizlik personeli, kantin imkânı ve oturma alanı olmadığını belirtti. Öğrencilerin %10’unun öğle yemeklerine erişemediğini, kalabalık sınıflarda temel materyal eksikliği ile eğitim verilmeye çalışıldığını söyledi.

“Müfredat gerici ve ithal”

Açıklamada, Eğitim Bakanlığı’nın Türkiye’deki AKP iktidarının dayatmaları doğrultusunda hareket ettiği ve müfredatın giderek gerici, ideolojik ve yerellikten uzak bir yapıya büründüğü ifade edildi. Ders programlarında Almanca, Fransızca gibi dillerin saatlerinin azaltıldığı, ihtiyaç olmayan Arapça için münhal açıldığı belirtildi. KTOEÖS, laiklikten uzaklaşıldığını, şeriat eğitimi içeren yapılar, tarikat yurtları ve izinsiz Kuran kursları ile sistemin dönüştürülmeye çalışıldığını savundu. Müfredat değişikliklerinin, sorgulamayan ve biat eden bireyler yetiştirmeyi hedeflediği kaydedildi.

“Öğretmen hakları gasp ediliyor”

KTOEÖS’ün açıklamasında, öğretmenlerin çalışma koşullarının kötüleştiği, aynı işi yapan öğretmenler arasında maaş ve özlük hakkı farklılıkları olduğu belirtildi. Lojmansız, düşük maaşla çalışan ve desteklenmeyen öğretmenlerin motivasyonlarının düştüğü ifade edildi. Öğretmenlerin mesleki gelişimlerinin teşvik edilmediği ve yüksek lisans-doktora gibi akademik başarıların barem karşılığı bulmadığı vurgulandı.

Yasal düzenlemeler ve talepler

KTOEÖS, kamu çalışanlarına yönelik adaletsizlikleri ve maaş baremlerindeki eşitsizlikleri dile getirerek, hizmet yıllarının ve kıdemin bütünlüklü şekilde düzenlenmesini talep etti. Ayrıca, sosyal sigorta yatırımlarındaki adaletsizliğe ve “Göç Yasası” mağdurlarına yönelik düzenleme ihtiyacına da dikkat çekildi.