
Obama seçildi, dünya rahat bir nefes aldı...
Obama yeniden seçildi. Atbaşı giden bir kampanyada ipi göğüsleyen demokrat Obama oldu. Bunda elbette seçime birkaç gün kala yaşanan kasırga sırasında gösterdiği liderliğin de etkisi oldu.
Çünkü o güne kadar anketlerde hep çok yakın olan oy oranları seçim
Obama yeniden seçildi. Atbaşı giden bir kampanyada ipi göğüsleyen demokrat Obama oldu. Bunda elbette seçime birkaç gün kala yaşanan kasırga sırasında gösterdiği liderliğin de etkisi oldu.
Çünkü o güne kadar anketlerde hep çok yakın olan oy oranları seçim sonucunda %50 Obama, %48 Romney olarak gerçekleşti. Bu da 2 milyondan fazla oy farkı demektir. Ayrıca salıncak eyaletler olarak isimlendirilen eyaletlerin çoğunda da Obama ipi önde göğüsledi.
Böylece Obama seçimi hem oy olarak, hem de seçiciler kurulu üyesi olarak açık ara önde tamamladı.
Biz kendi küçük dünyamızda, Lefkoşa’daki mahkeme binası ile Lefkoşa Türk Belediye binası arasında geçen ilgi alanımızda debelenip dururken dünya nefesini tutmuş bu seçimin sonucunu bekliyordu. Dahası birçok ülke lideri Barack Obama’nın yeniden kazanması için dua ediyordu.
Bunun nedeni iki aday arasındaki dünya görüşü farkıydı. Obama hem bir önceki seçim sürecinde, hem görev yaptığı ilk 4 yıl boyunca, hem de şimdiki seçim sürecinde barışçı bir çizgi izledi. ABD askerlerinin yabancı ülkelerde işi olmadığını ve olanların da bir an önce geri çekileceğini söyledi. İlk görev döneminde Irak’tan askerleri geri çekti. Şimdi de en kısa sürede Afganistan’ı boşaltacak.
En önemlisi dünyanın ve özellikle de bölgemiz ortadoğunun başına yeni belalar açmayacak. İran ve Suriye krizlerine balıklama dalmayacak.
Cumhuriyetçi aday Mitt Romney bütün seçim sürecinde “ABD’nin onurundan ve dünya barışına katkı yapmak için sorunlu bölgelere müdahaleden” bahsediyordu.Romney ayrıca bazı ülkeleri de “ABD’nin düşmanı” ilan etmişti.
Rusya Federasyonu Başbakanı Medvedev Obama’nın kazanmasına sevinen liderlerden biri oldu. Medvedev seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından “ülkemi ABD’nin en büyük düşmanı olarak nitelendiren birinin kaybetmesine elbette sevindim” dedi.
Obama döneminde Pakistan topraklarında öldürülen Usama Bin Ladin nedeniyle ABD’nin Pakistan’la ilişkileri gergindi. Pakistan’dan da Obama’ya kutlama geldi. Biraz soğuk bulunan kutlama yine de Romney’nin kazanması halinde Ortadoğu’da yaşanabilecek savaşın nelere mal olacağını da gündeme getirmesi dolayısıyle ilginç bulundu.
Özetle dünya rahat bir nefes aldı. Romney gerçekten de dünya için macera olurdu.
Peki Obama seçimi neye borçludur?
Birincisi elbette etkili seçim kampanyasına. Ancak Romney’nin seçim kampanyası da çok etkiliydi. Üstelik Romney ve ekibi önemli birkaç hata yapsa bile kampanyayı güçlü oldukları ekonomik kriz ve işsizlik boyutunda götürmeyi ve rakiplerini sıkıştırmayı başardılar.
İkincisi Obama’nın daha barışçı çizgisi ile sevecenliği, kendinin ve özellikle eşinin sadeliği ve sıradanlığı etkili oldu. Rakip çiftin özellikle zengin olması ve insanlara tepeden bakan bir görüntü çizmesi Obama’nın işini kolaylaştırdı.
Üçüncüsü orta sınıfın ve siyahlar ile birlikte latin kökenlilerin Obama’ya destek vermesi. Buna ek olarak Amerikan gençleri ve kadınlarının desteği arayı açmasını getirdi. Kuşkusuz bunda ekonomik verilerin az da olsa iyileşmesi, işsizlik rakamlarının biraz azalması da önemli rol oynadı.
Dördüncüsü de özellikle ortadaki seçmeni etkileyen ve Obama’ya yönelten Sandy kasırgasına karşı Obama’nın çizdiği güçlü liderlik profili önemli katkı yaptı.
Bütün bunlar birleşince başlangıçta kolay görünen, kampanyanın ilerleyen günlerinde çok zorlanacağı belli olan seçim son birkaç günde çok kolay ve açık farklı bir zafere döndü.
Obama 4 yıl daha Beyaz Saray’da yaşamaya devam edecek. Sanırım bu kez daha farklı bir Obama izleyeceğiz. Önümüzdeki seçimde aday olamayacağına göre bu defa daha kararlı ve daha güçlü bir liderlik sergileyeceğini söyleyebiliriz.

















