
NE YAZSAK BOŞ!
YENİDÜZEN durmadan çabalıyor ama nafile…
Ne yazsak boş!..
Günlerce yazdık, araştırdık, yayınladık.
Hiç kimse tınmıyor, umursamıyor.
Konulara sahip çıkmıyor, irdelemiyor, yorum dahi yapmıyor.
Türkiye’deki Balyoz darbe planı davasından 13 y
YENİDÜZEN durmadan çabalıyor ama nafile…
Ne yazsak boş!..
Günlerce yazdık, araştırdık, yayınladık.
Hiç kimse tınmıyor, umursamıyor.
Konulara sahip çıkmıyor, irdelemiyor, yorum dahi yapmıyor.
Türkiye’deki Balyoz darbe planı davasından 13 yıl 4 ay hapse mahkum edilen emekli albayın adada olduğunu yazdık.
Araştırdık, adam DAÜ’de öğretim görevlisiymiş.
Daha da araştırdık, hapis kararından 3 gün önce adaya gelmiş, üstelik geldiği gün Çalışma Dairesi’nden “çalışma izni” de almış…
Konuya taraf herkesi aradık, taradık, İstanbul polisinden durumu teyit ettik.
Bu adamın Kıbrıs’ın kuzeyinde yaşadığını tespit ettik.
Ancak kimse tınmadı, umursamadı, ilgilenmedi.
Daha önce kafatası skandalını ortaya çıkardık.
Bir belediye başkanı hakkındaki bu olağanüstü iddiayı gündeme taşıdık.
Konuya taraf herkesi konuşturduk.
Bir tek bu memleketi yönetenleri konuşturamadık.
Bu konuyu da kimse tınmadı, umursamadı, ilgilenmedi.
Hadi bırakın yetkilileri, anlı şanlı gazetecilerimiz da konulara yanaşmayı denemedi.
Sonra Ukraya’ya yollanan ve çürümeye terk edilen portakalları gündeme taşıdık.
Baktık ki, millete ihracat diye yutturulmaya çalışına büyük bir fiyaskoymuş.
Zamanında hayali hellim ihracatı diye ortalığı velveleye veren büyük gazete de ilgilenmedi bu konuyla…
250 ton portakal çöpe döküldü, DAÜ’de hüküm giymiş hoca ders verdi, belediye başkanı hakkında “kafatası çaldı” iddiası ortaya atıldı.
Kimse TINMADI!..
Hiç mi önemi yok bu konuların?
Bu kadar mı hislerimizi kaybettik biz?
Anlayamadım doğrusu…
Bu tarz haberler başka bir ülkede yazılsa diyorum.
Neler olur neler yaşanırdı?
Bizde ne sivil toplum, ne gazeteciler ne de ülkeyi yönettiğini iddia eden UBP denen çete hiçbir konuyla ilgili tınmıyor, umursamıyor, ilgilenmiyor.
Boşuna çabalıyoruz galiba.
DAÜ’de “darbe” dersleri (!)
DAÜ’deki “balyozcu hoca” hakkında DAÜ’den yapılan son açıklamada “resmi bilgi yok, gelince açıklayacağız” denmişti.
Bir gelişme var mı diye dün DAÜ’den “basın müdürü” Derviş Ekşici’yi aradım.
Ekşici “Henüz resmi açıklama yok” demekle yetindi.
Biraz durup düşünün.
DAÜ’de öğrencisiniz.
Türkiye’de darbe suçundan 13 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırılan bir öğretmeniniz var.
Ne kadar ilginç değil mi?
Hem ders hem darbe havası bir arada.
DAÜ size ikisini bir arada sunuyor.
Ne tuhaf, ne tuhaf!
Çok merak ediyorum, tüm bunlarla ilgili Türkiye Büyükelçisi Akça ne düşünüyor?

















