
Muduros: “KKTC, Kıbrıs Tarihi ile alakalı tarihi bir devamlılık”
Politis, Muduros’un KKTC’yle ilgili analiz yazısını “Gerçekte ‘KKTC’ Nedir” başlığıyla okurlarına aktardı.
Kıbrıs Rum Yönetimi eski Başkanı Dimitris Hristofyas’ın danışmanlığını da yapan Kıbrıslı Rum “Türkolog” Nikos Muduros, KKTC’yi anlamak için tarihi çerçeveye bakılması gerektiğini belirterek “Kıbrıs’ın tarihiyle alakalı tarihî bir devamlılık olduğunu kabul etmemiz gerekir” dedi.
Politis, Muduros’un KKTC’yle ilgili analiz yazısını “Gerçekte ‘KKTC’ Nedir” başlığıyla okurlarına aktardı.
Gazeteye göre KKTC’yi anlamanın anahtarının, son on yıllardır Kıbrıs Rum siyasi elitinin kullandığı malum formülün ötesinde, tarihi çerçeveye bakmak olduğu görüşünü ortaya koyan Muduros, şu izahta bulundu:
“Kıbrıs’ın tarihiyle yani Kıbrıs Türk toplum içerisinde ayrı kurumlar ve yapılar ortaya çıkması evrimsel süreciyle ve Türk istilasının sonucu olarak tarihi bir sürtüşmeyle alakalı tarihî bir devamlılığı kabul etmemiz gerekir. 1983 ‘devletinin yapılarını inceleyecek olursak 1963’ten itibaren zorla yaratılmaya başlayan yapıların bir devamını görebiliriz.
Dolayısıyla ‘işgal rejimi’ terimiyle adlandırmamız doğru olsa dahi, zaman içerisinde kısıtlı da olsa seçim ve politika prosedürlerinin işlemesine olanak tanıyan bir vesayet rejimi geliştiğini görürüz. Dikkat etmemiz gereken, işgalin ötesinde 1983 itibarıyla işgal bölgelerinde demokratik partiler ve bugüne kadar özellikle toplu ve dinamik olarak niteleyebileceğimiz bir sendikal hareket kurulduğudur.
Bu evrimsel gelişmelerin sonucu olarak yapılar somut bir ‘güç/iktidar bilinci’ yarattı o da Kıbrıs Türk toplumunun özgürleşmesine zemin oluyor. Diğer bir deyişle Kıbrıs Türk toplumu, meşru ya da değil, kendi yapıları içerisinde olgunlaşıyor.
Kıbrıs Türk toplumunun kendi kendini yönetme talebi mevcuttur ve bundan taviz vermemiştir. Böylece siyasi eşitliğin reddi veya yeniden birleşmiş bir devlette federal yapıların gereği vasıtasıyla bu kendi kendini yönetmenin kısıtlanmasını isteyenlerin seslerini içeriksiz bırakıyor.
Kendi kendini yönetme talebi Kıbrıs Türk Solu’nda ortak bir devlette işbirliği çerçevesini kazanırken siyasi yelpazenin sağına doğru gidildikçe kendi kendini yönetme talebinin daha çok bağımsız egemen bir devlet halini aldığını görüyoruz.”
(tak)