1. HABERLER

  2. ARŞİV

  3. Messi’nin yaşı
Messi’nin yaşı

Messi’nin yaşı

Henüz 17 yaşındaki Lionel Messi dünyanın en zengin 2-3 kulübünden birisi olan Barcelona ve dünya şampiyonluğu da bulunan Arjantin Milli Takımı’nda forma giymeye başladı. 2006 Dünya Kupası’nda oynadı. Çok merak ediyorum, Messi’nin oynamay

A+A-

 

Henüz 17 yaşındaki Lionel Messi dünyanın en zengin 2-3 kulübünden birisi olan Barcelona ve dünya şampiyonluğu da bulunan Arjantin Milli Takımı’nda forma giymeye başladı. 2006 Dünya Kupası’nda oynadı. Çok merak ediyorum, Messi’nin oynamaya başladığı dönemde, sırf çok genç bir oyuncu sahaya sürüldü diye Barcelona veya Arjantin Milli Takımı Teknik Direktörlerini kimler acımasızca eleştirmişlerdir? Eleştiren olduysa da aklından şüphe ederim.

Bugün Messi dünyanın en iyi iki futbolcusundan biri. Geçen sezon Galatasaray’da Semih Kaya ve bir türlü şans verilmediği için kadroda yer bulamayan Emre Çolak, bugün takımın yıldızlarından. Fatih Terim bu kararı verip, Türkiye Süper Ligi’nde böylesine bir risk aldığı için ne kadar eleştirildi acaba. Çok değil. Ama sonuçta bu isimler takımın en iyi oyuncularından oldular ve artık gelecek vaat ediyorlar.

Gelelim bizim “Süper Lig”imize. Yıllardır “süper” lig haline gelme aşamasından çıkamayan ligimizde! Genç oyuncu oynatmak neredeyse “büyük günah”lardan sayılıyor. Geçmişte de böyleydi ve maalesef hala böyle. Nedeni aslında çok basit. Gençler oynarsa, “süper”ler yedek kulübesine girecek. Olur mu öyle şey? Bu ligin kral yıldızları, süperleri var. Onlar Avrupa ayarında oynuyorlar ya, asla yedek kulübesine giremezler.

Ya ne yapmalı. Gençler U-19’dan çıktıktan sonra (Okul, askerlik vs’den de sonra) bir beş sene beklesin, bu arada basının göklere çıkardığı süperler de futbolu bıraksın, o zaman belki takıma girerler. Hani rekabet, hani kalitenin artması için oluşturulacak ortam. Hani daha genç ve dinamik olan oyuncuların futbola pozitif katkısı. Önemli değil. Nasılsa tanınmamış, uluslararası futbol teması olmayan bir ülkeyiz. Zaten pasta küçük. Onu da gençler mi kapsın?

Cihangir takımının başına geçtikten sonra özkaynaklarından yetişen birçok oyuncuya şans veren ve temeli bu olan kadroyla dört sezondur Süper Lig’de hem başarılı olup hem de keyif veren bir futbol izlettiren Fırat hocaya, Lefke’de yetiştirdiği kendi oğlu da dahil birçok futbolcuyu ülke futboluna kazandırmayı başaran Mehmet Solkanat Hoca’ya, özkaynaklarda yıllardır çalışıp birçok genç ismi A Takımlara kazandıran Cenker Kaya (TOL), Ahmet Minikçe (Cihangir), Serhat Ertürk (KK), Ahmet Ogan (MTG), Mustafa Gencay (Gönyeli) ve adını şu an yazamadığım birçok genç antrenörümüze çok ama çok teşekkür ederiz. Doğa boşluk tanımaz. Eğer kadroda yıllarca oynayıpta takımına katkısı minimuma inmiş bir oyuncu varsa, tabii ki alttan yetişen genç oyuncuya şans verilecek, takıma yeni bir motivasyon katılacak ve rekabet ortamı oluşturulacaktır. Transferde milyarlar harcayarak oyuncu mu transfer edilsin? Bu yapılsın ve sonrasında da kadroya giremeyen genç oyuncu motivasyon kaybıyla kendini barlara, diskolara mı atsın, zararlı alışkanlıklara mı alışsın ve sonunda futbolu ve sporu bıraksın mı? olmaz. Ülkemizde artık bunu kabul edemeyiz. Sırf oynanan futbola bakarak eleştiri yapan kişilerin madalyonun diğer tarafını da düşünmeleri gerekmektedir. Bunun hazmedilmeyecek bir tarafı yok. Şunu da belirtmek gerek. Genç oyuncuyla kaybettiğiniz zaman bir risk alıp kaybediyorsunuzdur. Ligimiz zaten risk seviyesi minimum bir lig. Bir maçı kaybetseniz ne olacak. Önemli olan o genç oyuncuları kazanmaktır.

 

 

 

 

 

 

 

 

Bu haber toplam 4789 defa okunmuştur