1. HABERLER

  2. ARŞİV

  3. MANİ PINARI…
MANİ PINARI…

MANİ PINARI…

Giderek unutulan manilerimizi bir kitapta toplayan Hasan Paralı

A+A-

 

 

 

 

Didem Menteş

 

 

Zor endiydik enişi

Bolca yedik yemişi

Ne oldu da onuttuk

Zorlu geçen geçmişi

 

Köylerimizden göştük

Zorlu yollardan geşdik

Özgür olalım deyi

Ucurumlardan düştük

 

 

Kötü günneri gördük

Ağladık da bönürdük

Özgür olalım deyi

Gece gündüz yörüdük

 

 

Yazımıza bir maniyle başladık. Kıbrıs’a öz dopdolu bir mani kitabından bir maniyle… Kıbrıs’ın zengin kültürünü buram buram içine sindirmiş, gelenek ve göreneklerini yaşatmak için yıllardır araştırma yaparak derleyen bir ozanın eseri. Mani Pınarı…

Eski bayramlarda, oyunlarda, kız istemede ve birçok etkinlikte Kıbrıslıların birbirlerine söyleyerek güzelleştirdikleri, yaşamlarına tat veren manileri ölümsüzleştiren bir Kıbrıs aşığı, Hasan Paralı…

 

 

“Aşgın kitabı yoktur

Aşıklar kitap olur

Aşıkların hesabı

Kitabından sorulur”

 

Bu hafta sizlere Kıbrıs’a öz gelenek, görenek, adet ve lehçesine büyük önem vererek yıllardır araştırmalar yapan Hasan Paralı ve Mani Pınarı kitabından bahsedeceğiz. Hasan Paralı, Baf’ın Yakacık (Magunda) köyünde, 11 çocuklu bir ailenin, dördüncü çocuğu olarak 1944 yılında dünyaya gelir. İlkokulu köyünde, Ortaokulu Poli Kurtuluş Lisesi’nde okuduktan sonra, o günkü şartlar nedeniyle eğitimini daha fazla ileriye taşıyamaz. Hayat okuluna başladığı ilk günlerde işçi olarak çalışmaya başlar. Hayatı boyunca birçok sosyal ve kültürel aktivitelere emek verir, araştırmalar yapar. Müziğe olan yakın ilgisi nedeniyle Kıbrıs havaları ile ilgili çok sayıda çalışmalar yapar. Mani Pınarı kitabında kendinden bahseden Paralı, şunlara yer verir: “Kıbrıs havalarıyla ilgili çok çalışmam oldu ancak dört satırın içine bir dünyanın sığdırıldığı, aşıkların aşkını, dertlilerin derdini, sevinçli olanın neşesini ve bunların toplamında bir toplumun kültürünün şifrelerini taşıyan manilerden çok etkilendim. Çok yaldızlı sözler bilmem. Size bunu yine manilerle anlatayım”:

 

Dam üstünde kediler

Ekmek verdim yediler

Bizim Hasan Paralı

Mani söyler dediler

 

Hasan Paralı mani söyler

Sevdiklerini eyler

Yoldan geçenner

Durur da O’nu diğner

 

Hasan Paralı’nın bu yıl kitaba döktüğü Mani Pınarı’dan birçok yazar ve araştırmacı övgüyle bahseder. Gökada Yayınları’ndan çıkan 176 sayfalık eserin, editörlüğünü Yakın Doğu Üniversitesi, Türk Dili ve Edebiyatı öğretim üyesi Dr. Şevket Öznur yaptı. Dr. Şevket Öznur,  eğitimci, araştırmacı -yazar olan Dr. Mahmut İslamoğlu ile birlikte Mani Pınarı için düşüncülerini şöyle vurguluyor: “Yaşayan kültür hazinelerimizden birisi olan Hasan Paralı, günümüzde halk anlatıcılığı geleneğini yaşatan son kaynak kişilerden birisidir. Sözlü kültürümüzü günümüze kadar türküleri ve manileriyle taşıyan sayın Paralı, geniş bilgi ve kültür birikimiyle dinleyenleri kendisine hayran bıraktırır. Bu yayında yer alan maniler Kıbrıs ağzıyla kaleme alınmış ender eserlerden biridir. Halk arasında bu manilere ‘Beyit’ denildiği de bilinmektedir. Sözlü Kıbrıs kültürünü yansıtan bu değerli çalışmayı yapan dostumuz sayın Hasan Paralı, Kıbrıs’ın iki ana dili olan Türkçe ve Rumcayı da pekiyi bilmektedir. Paralı 1974 yılına kadar Baf yöresinde yer alan düğünlere kemanı ile katılarak Kıbrıs'a ait söyleyiş özellikleriyle maniler, türküler söyleyerek halkı eğlendirmeye gayret etmiştir.”

 

 

Gazannarı gaynasın

Güzel gelsin oynasın

Gel yarim sevişelim

Gıyamete galmasın

 

Ayrıca bu eser için yazar Mustafa Gökçeoğlu ve emekli öğretmen ve yazar Bekir Kara da düşüncelerini aktarır. Gökçeoğlu, Kıbrıs’ın mani kültürünün çöken yapısına, bir mani kitabı koyarak ayağa kalkmasını sağladığını ifade etti. Bekir Kara ise Hasan Paralı’dan övgüyle bahsederken, “bu kitabı okurken; derinlemesine düşünürseniz, her satırının ‘eski pınarlar’ gibi akıcı ve eski masallar gibi tatlı ve düşündürücüdür” şeklinde yorumluyor.

 

Gendim Yakdım ocağı

Ateş sardı bacayı

Golunda uya galdım

Sıcak geldi gucağı

 

İpi dolu çamaşır

Gider gelir dolaşır

Maksat dolaşmak deyil

Ayartmaya çalışır

 

Tamburanın teline

Yazık yeni geline

Yürek can mı dayanır

Gaynananın diline

 

Ekmeyimiz dilinmez

Urubası ilinmez

Bu sevdanın sorası

Ne olacak bilinmez

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bu haber toplam 9040 defa okunmuştur