1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. Mahkemelik hükümet!
Mahkemelik hükümet!

Mahkemelik hükümet!

UBP, DP ve YDP’nin 2020 yılından bu yana kurduğu hükümetlerin çok sayıda adımı ‘yargıya’ takıldı…

A+A-

Yargıya taşınan hukuk dışı adımlar…

  • Seçim Tarihi İçin Oluşturulan AD-HOC Komite
  • Hayat pahalılığı ödeneği
  • “Kara para aklama” kararnamesi…
  • İhalesiz Akaryakıt Alımı İle İlgili Yasa Gücünde Kararname
  • Bilişim Suçları Yasası
  • İhalesiz Akaryakıt Alımı İle İlgili Yasa Gücünde Kararname
  • Hayat pahalılığı ödeneği
  • Yerel Seçimlerin Anayasa’ya Aykırı Bir Şekilde  27 Kasım’da Yapılmasını Öngören Yasa
  • Mağusa - İskele - Yeni Boğaziçi Emirnamesi

 

Ertuğrul SENOVA

UBP, DP ve YDP’nin 2020 yılından bu yana kurduğu farklı kombinasyonlara dayalı hükümetler; seçimlerden, hayat pahalılığına; bilişimden, akaryakıta kadar pek çok konuda yasalara aykırı adımlar atmaya kalkıştı, bu adımların 9’u, gerek siyasi partiler gerekse de sivil toplum örgütleri tarafından yargıya taşındı. Bazıları ‘ara emri’ ile durduruldu, bazıları Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edildi, bazıları ise yargıya taşınılmasının ardından geri çekildi.

Eski Yüksek Mahkeme Başkanı Nevvar Nolan YENİDÜZEN’e yaptığı kısa açıklamasında, yargının, hukukun gereği ne ise onu yaptığını ifade ederek, “İdari kararların yargıdan dönmesi, idareye olan güvenin kamuoyu önünde ciddi şekilde sarsılmasına neden oluyor” dedi, “Temennim bunun olmaması yönünde” ifadesinde bulundu.

Eski kıdemli yargıç Tacan Reynar’ın ifadesiyle, “yürütme ve yasama karşısında, denge ve fren unsuru görevi gören” yargının, hükümetin yasadışı adımları karşısında, hukuk çerçevesinde aldığı kararlar, medya ve vatandaşlar tarafından “son kale” olarak nitelendirilmesine, mahkemelerin “muhalif cephe” olarak anılmasına neden oluyor…

YENİDÜZEN’e konuşan Reynar, son kalenin, “bu rejimin gerçekleriyle yüzleşen ve mücadele eden insanlar” olduğunu ifade ederek, “Adaletsizlikler üzerinde kurulmuş, zemini hukuk dışı olan KKTC’nin hiçbir kurumu son kalemiz olamaz” yorumunda bulundu.

 

Nolan: “İdari kararların yargıdan dönmesi, idareye olan güvenin kamuoyu önünde ciddi şekilde sarsılmasına neden oluyor”

Öte yandan Eski Yüksek Mahkeme Başkanı Nevvar Nolan YENİDÜZEN’e yaptığı kısa açıklamasında, yargının, hukukun gereği ne ise onu yaptığını ifade ederek, “İdari kararların yargıdan dönmesi, idareye olan güvenin kamuoyu önünde ciddi şekilde sarsılmasına neden oluyor” dedi, “Temennim bunun olmaması yönünde” ifadesinde bulundu.

 

Reynar: “Yargı, Anayasa ve mevzuat ne diyorsa onu yapıyor”

Eski kıdemli yargıç Tacan Reynar ise, yargının, kuvvetler ayrılığı ilkesi gereği, yürütme ve yasama karşısında denge ve fren unsuru görevi gördüğünü anımsatarak, “Yargı bu iki erki denetlemek, zaman zaman yaptığı işlemleri ve ihmalleri sorgulama ve hukuka mevzuata aykırılık varsa da iptal veya men-i müdahale emirleriyle dur demek tamamen görevi gereğidir” dedi.

Yargıçların, siyasetin karşısında durma ya da ülke siyasetine yön verme veya mevzuat dışına çıkıp, siyasilere ders verme amacında olduğunu düşünmediğini vurgulayan Reynar, “Yargı, Anayasa ve mevzuat ne diyorsa onu yapıyor. Yasalar farklı olsa farklı kararların çıktığını göreceğiz” ifadelerini kullandı.

 

“Yargı ne muhalefet partilerinin yargısı, ne de iktidar yanlısı”

Reynar, şöyle devam etti: 

“Bunun ötesinde farklı yorumlar yapmak, sanki yargı siyasete direniyor veya AKP rejimine karşı bir duruş sergiliyor diye yorumlarda bulunmak her şeyden önce yargıya zarar verir. Yargı ne muhalefet partilerinin yargısı, ne de iktidar yanlısı. Sadece mevcut sürer durumu uyguluyor.”

 

“Medyanın abartılı tavrı, yargıyı cephe haline getiriyor”

Medyanın abartılı bir şekilde yargıyı adeta bir karşı cephe veya muhalefet yandaşı gibi gösterme çabası içerisinde olduğunu söyleyen Reynar, “Bunun çok ciddi şekilde ve niyeti aşar biçimde yargıya zarar verdiğini, yaratılan bu görüntü ile de yargıyı gerçek iktidar odaklarının açık saldırısı, karşı bir cephe haline getirdiğini düşünüyorum” yorumunda bulundu.

 

“Durum o kadar ciddi ki artık kararlarda yazılan çok kısa yorumlarda bile fırtınalar kopuyor”

Reynar, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Durum o kadar ciddi ki artık kararlarda yazılan çok kısa yorumlarda bile fırtınalar kopuyor. Yargı hiç böyle bir niyet taşımamasına ve bunu öngörmemesine rağmen yanlış ve art niyetli okumalar sayesinde açık hedef haline geliyor. Örneğin son olarak yaşadığımız Hizmet-Sen davasında böyle oldu. Şimdi yine aynılarını yaşıyoruz.”

 

“Hükümet hukuk dışı davranıyor, yargı da dur diyor”

Hükümetin şu anda hukuk dışı davrandığını, yargının da dur dediğini vurgulayan Reynar, “Bu, yargıyı muhalefet yapmıyor. Sadece yasal görevini yerine getirdiğini gösteriyor” ifadelerini kullandı.

 

“Son kale yargı değil, zemini hukuk dışı olan KKTC’nin hiçbir kurumu son kalemiz olamaz”

Yargının, kurumsal olarak ‘son kale’ şeklinde tanımlanmasının yanlış olduğunu söyleyen Reynar, “Her zaman söylüyorum bıkmadan da söylemeye devam edeceğim. Yargı kurumsal olarak son kalemiz değil, son kalemiz bu rejimin gerçekleriyle yüzleşen ve mücadele eden insanlardır, adaletsizlikler üzerinde kurulmuş, zemini hukuk dışı olan KKTC’nin hiçbir kurumu son kalemiz olamaz” dedi.

 

“Unutmayalım, geri kalmış ülkelerdeki gibi kurumsallaşmayı kutsamak farklı sonuçlar yaratır”

Reynar sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu gerçeği idrak ettiğimiz vakit yarattığımız sahte unvanların geçmişte ve gelecekte ortaya koyacağı farklı kararlara da meşruiyet kazandırmaktan vazgeçeceğiz. Unutmayalım, geri kalmış ülkelerdeki gibi kurumsallaşmayı kutsamak farklı sonuçlar yaratır, bizim gerçeğimizde de bizi daha fazla bu rejime hapseden yanılgıları meşrulaştırır.”

Reynar son olarak, “Eğer bu rejimin meşruiyetini anayasa değişikliği ile daha fazla sağlama alma ve böylece daha güçlü kurumsallaşma talep eden yargı mensuplarının zaman zaman görevlerini aşar şekilde verdikleri demeçlere bakarsanız ne demek istediğim sanırım daha net anlaşılır olacaktır” ifadelerini kullandı.


Yargıya taşınan hukuk dışı adımlar…

Ekim 2020 - Seçim Tarihi İçin Oluşturulan AD-HOC Komite

11-18 Ekim 2020 tarihlerinde Ersin Tatar’ın cumhurbaşkanı ‘seçilmesi’ nedeniyle cumhuriyet meclisinde boşalan bir milletvekili için Anayasa ve Seçim ve Halkoylaması Yasası’nın amir hükmüne göre Haziran 2021’de ara seçim yapılması gerekirken YSK’nın uyarısına rağmen Cumhuriyet Meclisi’nde seçim tarihi ile ilgili bir karar alınmadı. CTP’nin ısrarı üzerine, Seçim ve Halkoylaması Yasası’nın 14(1) maddesi “ genel seçimlere bir yıl kala milletvekili ara seçimi yapılmaz” kuralına bağlı olarak erken seçim tarihinin belirlenmesi için Ad-Hoc Komite kurulmasına karar verildi. Ancak kurulan komite Anayasa’nın 81(4) maddesinin “siyasal parti gruplarının Cumhuriyet Meclisinin bütün faaliyetlerine üye sayısı oranında katılmalarını sağlayacak yolda düzenlenir” kuralına aykırı olarak oluşturulduğundan 4 Haziran 2021’de yargıya başvuruldu.

Dava görüşülüp karara kaldığı bir zamanda Meclisten 23 Ocak 2022 için erken seçim kararı alınması nedeni ile dava gerekçesi ortadan kalktı.

 

Mart 2021 - Hayat pahalılığı ödeneği

UBP-DP-YDP Azınlık Hükümeti 2021 Mali Yılı’nda kamu çalışanlarına ve emekliye ayrılmış olan kamu çalışanlarına, hayat pahalılığı ödeneği hakkının 4 ay süreyle durdurulması amacıyla 31 Mart 2021 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe konulmuş bir Yasa Gücünde Kararname çıkardı, ardından aynı amaçla bir yasa tasarısı hazırlayarak Meclis’e sevk etti. Sendikalar 13 Nisan 2021 tarihinde Yasa Gücünde Kararname için “ara emri” talebi ile Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Hükümet, aynı konuda bir yasa tasarısı hazırlayarak meclise sevk etti. Yasa Tasarısı’na 18 Mayıs’ta hükümet oylarıyla “ivedilik” kararı alındı, yasa komitede görüşülüp kabul edildi. 31 Mayıs tarihli toplantıda ise yasa tasarısı Meclis genel kurulunun gündemine alındı, ancak CTP’nin muhalefeti sonucunda yasa tasarısı komiteye iade edildi ve yasanın geçmesi engellenir.

Anayasa Mahkemesi de 24 Haziran 2021’de yürütmeyi durdurma kararı verdi.

 

Ağustos 2021 - “Kara para aklama” kararnamesi…

Bakanlar Kurulu’nun  3 Ağustos 2021 tarihinde Resmi Gazete Yayımladığı Nakdi Varlıklara İlişkin mali Düzenleme Hakkında Yasa Gücünde Kararname ile gerçek ve tüzel kişilerin Yurtiçinde ve/veya yurt dışında bulunan ve kayıtlı olmayan paraların beyan edilmesi halinde vergi miktarını % 2,5 ile sınırlayan bir karar alınmıştı. Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin bu kararnamenin kara para aklanmasında araç olarak kullanılabileceği ve bunun anayasal ilkeler ışığında yapılmayan,  Meclisin yetkilerini gasp eden ve hiçbir şekilde ivediliği olmayan bir kararname olması iddiası ile konu, yürütmenin durdurulması başvurusu ile 11 Ağustos 2022’de Anayasa Mahkemesi huzuruna taşındı.

Yürütmenin durdurulması başvurusunun görüşüleceği gün olan 26 Ağustos 2021 tarihinden bir gün önce, Bakanlar Kurulu Özel Sayılı Resmi gazetede Kararnamenin “bugüne değin yapılan işlemlere halel gelmeyecek şekilde geleceğe yönelik yürürlükten kaldırıldığını” ilan etti.

 

Mayıs 2022 - İhalesiz Akaryakıt Alımı İle İlgili Yasa Gücünde Kararname

20 Mayıs 2022 tarihinde yayımlanan “Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu'nun Yapacağı Akaryakıt Alımlarında (Akaryakıt ve Deniz Taşımacılığı ) Kamu Ihale Yasası Kurallarının Altı Aylık Bir Süre Için Uygulanmamasına Ilişkin Yasa Gücünde Kararname ile ilgili CTP’nin talep ettiği ara emrinin görüşüleceği gün, Hükümet ilgili Kararnameyi bu kararnameye bağlı ihalesiz bir şekilde herhangi bir yakıt alımı yapamadan iptal etti.

 

Haziran 2022 – Bilişim Suçları Yasası

29 Haziran 2020’de yürürlüğe giren Bilişim Suçları Yasası, Toplumcu Demokrasi Partisi tarafından, “bazı maddelerinin Anayasa’ya aykırı olduğu” iddiasıyla Anayasa Mahkemesi’ne taşımıştı. 30 Haziran 2022’de kararını açıklayan mahkeme, bazı maddeleri Anayasa’ya aykırı buldu ve Yasa Meclis’e geri gönderildi.

 

Temmuz 2022 -  İhalesiz Akaryakıt Alımı İle İlgili Yasa Gücünde Kararname

15 Temmuz 2022 tarihinde yayımlanan “Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu'nun Yapacağı Akaryakıt Alımlarında (Akaryakıt ve Deniz Taşımacılığı ) Kamu Ihale Yasası Kurallarının Altı Aylık Bir Süre Için Uygulanmamasına Ilişkin Yasa Gücünde Kararname ile ilgili CTP, ara emri talep etti. Ancak talebin görüşüleceği gün, Hükümet, ilgili kararnameyi iptal etti. CTP’nin, bu kararnameye bağlı alımların gerçekleştiği ve kamu zararı oluştuğu yönündeki iddiası, Anayasa Mahkemesi huzurunda devam ediyor.

 

Temmuz 2022 Hayat pahalılığı ödeneği

UBB-DP-YDP Hükümeti Hayat Pahalılığı ödeneğinden kesinti yapılması için 23 Temmuz 2022’de bir Yasa Gücünde çıkarttı. Kararname ile 15 bin TL ve üzeri maaş alanlardan % 10, 30 bin TL üzeri maaş alanlardan % 20 kesinti yapılması ön görülüyordu.  Sendikalar 25 Temmuz’da kararın iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Davanın görüşüleceği gün olan 28 Temmuz’da yayınlanan yeni bir YGK ile kesintiden vazgeçildi ve 6 aylık % 56,76 oranındaki HP çalışanların ve emeklilerin maaşlarına konsolide edildi.

 

Eylül 2022 - Yerel Seçimlerin Anayasa’ya Aykırı Bir Şekilde  27 Kasım’da Yapılmasını Öngören Yasa

27 Haziran 2022 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan  “Seçim ve Halkoylaması (Değişiklik) Yasası’nın” yani Yerel Seçimlerin Anayasada belirtilen 4 yıl içerisinde ve haziran ayında yapılması zorunluluğuna karşın,  yerel yönetimlerin özerkliğini zedeleyici bir şekilde yerel seçimlerin 27 Kasım 2022 yapılmasını öngören yasa, CTP tarafından Anayasa Mahkemesi’ne taşındı. Anayasa Mahkemesi’nin 7 Eylül 2022 tarihinde vermiş olduğu kararla 07/2022 sayılı yasa, Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edildi. Bu kararla 27 Kasım seçimleri de, Belediye Başkanları, Belediye Meclis Üyeleri, Muhtarlar ve İhtiyar Heyeti Üyelerinin uzatılmış görev ve yetkileri de iptal edilmiş oldu.

 

Eylül 2022 - Mağusa - İskele - Yeni Boğaziçi Emirnamesi

Hükümet, 19 Eylül akşamı, İskele – Mağusa – Yeniboğaziçi Emirnamesi’ni yürürlükten kaldıran bir kararı Resmi Gazete’de yayımladı.  Şehir Plancıları Odası, söz konusu kararla ilgili, 20 Eylül günü öğlen saatlerinde YİM’e dava dosyaladı. Yüksek İdare Mahkemesi ise, Mağusa - İskele - Yeni Boğaziçi emirnamesinin iptali ile ilgili karara ilişkin ara emri verdi.

yd-destek-gorseli-2-838.jpg

Bu haber toplam 2064 defa okunmuştur