1. HABERLER

  2. DERGİLER

  3. Kuir Kıbrıs… Yeni bir mücadele alanı
Kuir Kıbrıs… Yeni bir mücadele alanı

Kuir Kıbrıs… Yeni bir mücadele alanı

Kuir Kıbrıs… Yeni bir mücadele alanı

A+A-



Firuzan NALBANTOĞLU

Bu hafta Kuir Kıbrıs Derneği’nden Uzman Psikolog Ziba Sertbay ile Kıbrıs’ın kuzeyinde homofobi ve toplumsal cinsiyet algısı üzerine konuştuk. Kuir Kıbrıs Derneği’nin oluşum hikayesini de bize anlatan Sertbay, toplumun içindeki ‘kadınlık’ ve ‘erkeklik’ algılarının, toplumsal cinsiyet rollerinin bir getirisi olduğunu söylüyor. Sertbay,  Kıbrıs’ın kuzeyinde homofobinin gündelik hayata yerleştiğini söylerken bunun nedeninin, heteroseksist görüşün yerleşmiş olması, yani heteroseksüelliğin normal, doğal ve hak olarak kabul edilmesi ve heteroseksüellik dışındaki cinsel yönelimlerin yok sayılması olduğunu belirtiyor.
Queer (Kuir)

Adres: Öncelikle, Kuir Kıbrıs’tan bahsedelim. Ne zaman kuruldu? Nedir? Ne yapar?
Ziba Sertbay: Örgütlenme isteği, fikir olarak uzun bir süre önce akıllarda oluşmuştu. Ancak harekete geçmemizin esas tetikleyicisi, bir arkadaşımızın yaşamış olduğu üzücü bir olaydır. İki yetişkin erkek arasında yaşanan cinsel ilişki sonrasında, taraflardan biri ötekine şantaj yapmaya başlar ve mevcut ceza yasasından habersiz olan bu arkadaşımız polise başvurarak olayı tüm ayrıntıları ile anlatır ve şikayette bulunur. Şikayetin ardından polis, mağdur durumda olan bu arkadaşımıza, K.K.T.C. Ceza Yasası Fasıl 154’ün 171.maddesine dayanarak {Her kim - 171. (a) Doğa kurallarına aykırı olarak herhangi bir kişi ile cinsi münasebette bulunur; veya (b) Doğa düzenine aykırı olarak bir erkeğin kendisi ile cinsi münasebette bulunmasına müsaade ederse ağır bir suç işlemiş olur ve beş yılı geçmeyen hapis cezası ile cezalandırılır.} dava okur. Bu üzücü olay sonrasında bir karar alarak, toparlayabildiğimiz kadar kişi toparlayıp gerçekleştirdiğimiz bir toplantıda Homofobiye Karşı İnisiyatif’in (Kuir Kıbrıs Derneği) kurulmasına ve mücadele başlatmaya karar verdik. Kuir Kıbrıs Derneği salt bir eşcinsel örgütlenme hareketi değildir. Homofobiye Karşı İnisiyatif adıyla bizler örgütlenme çalışmalarını başlattığımız ilk günden beri, Kıbrıs’ın kuzeyinde toplumun Lezbiyen, Gey, Biseksüel ve Transseksüel(LGBT) kişilere ve eşcinselliğe karşı hissettiği korku, önyargı, ayrım ve hoşnutsuzluk içeren yaklaşımlarının aşılması; cinsiyet, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği ayrımcılıklarına karşı mücadele edilmesi; LGBT kişilerin Temel Evrensel Hak ve Özgürlüklerinin korunması ve bu konularda duyarlılığın artırılması yönünde, hedeflenen toplumsal değişimin, verilecek ortak mücadele ile daha etkin sonuçlar vereceğine inanarak; eşcinsel-zıtcinsel ayrımı gözetmeksizin mücadelemizi birlikte sürdürmekteyiz. Teknik altyapımız, terminolojimiz ve savunmakta olduğumuz Queer (Kuir) teorisi ile; eşcinselliğin bir toplumsal azınlığın yaşamı ve kaderi olarak ele alınmasına karşı çıkarak; eşcinsel/zıtcinsel ya da erkek/kadın rollerinden, dar bir üreme-organı-merkezli cinsellikten sıyrılmış androjen, çok çeşitliliğe açık bir toplum ideali güdüyoruz. Tam da bu nedenden ötürü başlangıçta Homofobiye Karşı İnisiyatif olan dernek adını, hareketin ve arzu edilen değişimin homofobi ile mücadele ile sınırlandığı algısını aşmak, yürütülecek çalışmaların tüm LGBT bireyleri kapsayacak şekilde, daha geniş bir çatı altında toplanılmasına olanak vermek için, gerçekleştirilen ilk Genel Kurul toplantısında alınan kararla, derneğin adını  Kuir Kıbrıs olarak değiştirme ihtiyacı hissettik.

Homofobi

Adres: Konuya ufak ufak giriş yapabilmek için, önce homofobinin tanımını yapalım…
Z.S: Homofobi, homoseksüelliğe veya homoseksüel bireylere karşı genel hoşgörüsüzlük, ayrımcılık, her türlü olumsuz tutum ve cinselliğe dayalı nefret suçlarını içeren duruma denir. Buna ek olarak, homonegativizm, homoseksofobia gibi daha az sıklıkla kullanılan kavramlar, homofobiyle hemen hemen aynı anlamda kullanılmaktadır.
Adres: Kıbrıs’ın kuzeyinde durum ne? Homofobinin boyutları nedir? Ve nedeni nedir?
Z.S: Ne yazık ki, homofobik tutumlar gündelik hayatımızda yer almakta ve çok fazla sorgulanmamakta. Homofobinin bir çok nedeni var ama bizim toplumumuzu düşünecek olursak, sanırım heteroseksist görüşün yerleşmiş olması, yani heteroseksüelliğin normal, doğal ve hak olarak kabul edilmesi ve heteroseksüellik dışındaki cinsel yönelimlerin yok sayılması diyebiliriz.

Utanç verici yasa

Adres: Kıbrıs’ın kuzeyinde, utanç verici bir yasamız var… Hemcins ilişkiler yasanın ilgili maddesinde ‘doğaya aykırı cinsel ilişki’ olarak geçiyor. Bu yasanın kaldırılmasıyla ilgili ne gibi çalışmalarınız var? Neler yapılabilir?
Z.S: İlk kez, 25 Nisan 2008 tarihinde yasa değişikliği üzerine bir öneri sunulmuştur. Bu yasa değişikliği üzerine hala çalışmalar yapmakta en yakın zamanda da değişeceğini umut ediyoruz.
Adres: ‘Toplumsal cinsiyet’ ten bahsedelim…
Z.S: Toplumsal cinsiyet, toplumdaki dişilik veya erkeklik algısıdır. Yani biyolojik açıdan dişi veya erkek olmayla ilişkilendirilen psikolojik ve sosyal anlamlara işaret eden bir terimdir. Belli bir zaman diliminde, belli bir kültüre has “erkeksi” ya da “kadınsı” kabul edilen davranış özellikleri de diyebiliriz.
Adres: Toplum içinde ‘kadınlık’ ve ‘erkeklik’ ile kalıplaşmış, belli algılar var. Bu algılar büyük oranda, çocuğun toplumdaki gelişimini etkiliyor ve bu olumsuz da olabiliyor. Bu algılar ve bu algıları yaratan nedenler nelerdir?
Z.S: ‘kadınlık’ ve ‘erkeklik’ yargısını veya dediğiniz gibi algısını, toplumsal cinsiyet rollerinin getirisi olarak kabul edebiliriz. Toplumsal cinsiyet rolleri, belli bir kültürde, düşünce, duygu, tutum, ilişki kurma tarzı, giyim tarzı, saç şekli vb. bir çok durumda olmak üzere erkeğe ve kadına özgü olduğu düşünülen; bu temelde “cinsiyete uygun davranış” olarak erkekten veya kadından beklenen davranış yapılarının ve rollerin toplamıdır. Yani toplum tarafından kadın ve erkek için belirlenen bir takim beklentiler ve kabul gören davranışlardır. Toplumumuzda da bu ayrım yerleşmiş bir yapı olup, olmayışında büyük bir eksiklik olacak gibi düşünülmekte. Böylece daha küçük yaştan kız ve erkek çocukları bir birlerinde ayrılmakta ve ilerleyen zamanlarda da bu şekilde devam etmektedir. Bunu bizim toplumumuzda gelişimsel olarak örneklendirecek olursak, erkek bebeklerin mavi, kız bebeklerin pembe renkle ayırt edilmesinden tutun da, erkeklerin evin direği, kadınınsa yuvayı yapan dişi kuş olmasına kadar devam etmektedir.

Olunmuyor, doğuluyor…

Adres: Bir de toplum içinde, LGBT doğulduğu algısı çok yüksek. Bundan bahsedelim biraz da…
Z.S: Doğulduğu değil olunduğu düşünülmekte yani, seçim olarak görülmekte ve bu onların kararıymış gibi davranılıp dışlanmakta. Homoseksüellik, biseksüellik veya heteroseksüellik, tercih değil birer yönelim çeşididir. Cinsel yönelimlerin tümü de doğal ve kendiliğinden oluşmaktadır. Bununla beraber trans bireylerde daha çok küçük yaştan bunu hissetmektedirler.
Adres:  Aileler ve eğitimciler sanırım genelde çocuklarını veya öğrencilerini yetiştirip eğitirken heteroseksüel varsayarak yetiştiriyor. Bu ne kadar doğru? Ya da hangi evrede bir çocuğun ya da gencin heteroseksüel olmadığını fark ederiz?
Z.S: Şu an var olan yüzdeliklere bakacak olursak toplumlarda %10'luk kesimi LGBT bireyler oluşturmakta. Bunu göz önünde bulunduracak olursak, çocukları heteroseksüel varsayarak yetiştirmenin doğru olmadığını düşünüyorum. Bu durum, hem heteroseksüel çocukların homofobik olmasına hem de homoseksüel veya biseksüel gibi farklı yönelimleri olduğunu keşfedecek çocukların gelişimi açısından sakıncalı buluyorum. Bu şekilde veya şu yaşta fark edebilirsiniz demek, kişileri etiketlemenize yol açabilir. Onun yerine şunu diyebilirim ki, cinsel yönelimler ergenliğe başlamayla beraber kendilerini göstermeye başlar.    

Basından destek

Adres: Kıbrıs’ın kuzeyinde, aileleri ve eğitimcileri nasıl bilinçlendirebiliriz peki? Ne yapmalıyız? Sanırım bu konuda basına da büyük görev düşüyor. Özellikle kullandığımız dil ve semboller gibi…
Z.S: Geçtiğimiz Cuma KTÖS ile bolca interaktif çalışmaların olduğu, gayet verimli olduğunu düşündüğümüz bir etkinlik düzenlendi. Bu gibi çalışmaların daha fazla olmasıyla, ciddi şekilde yol kat edebileceğimizi düşünüyorum. Tabii ki basın organlarının da bu gibi çalışmalara katılmasının çok büyük önemi var.  
Adres: Önemli bir iş yapıyor, toplumda tabu sayılabilecek şeyler söylüyorsunuz. Geçmiş yıllara oranla, pek çok şeyi, daha ‘söylenilebilir’ ve ‘görünür’ kıldınız.  Bundan sonra neler olacak? Kuir Kıbrıs, toplumsal cinsiyet eşitliği ve homofobiye karşı mücadelede ne gibi yöntemler izleyecek?
Z.S: Bol bol etkinlik düzenleyerek bu yolda devam etmek istiyoruz. Bunu yaparken, bize yardımcı olmak isteyen herkese kapımızın açık olduğunu da eklemek isterim.

Bu haber toplam 5850 defa okunmuştur
Adres Kıbrıs 119. Sayısı

Adres Kıbrıs 119. Sayısı