
KUCAKLAŞMA VE YAN YANA DURMAK
Şartlar çok zorlaştı. Siyaset daha da çok cevaplar üretmek zorundadır. Bu da yalnızca siyasi kurumlar veya kişiler üzerinden olamaz. Üstelikte siyasetten kaçış ile de hiçbir soruna çare üretilemez.
Bu zor şartlarda aksine, daha fazla olarak siyasi alanla
Şartlar çok zorlaştı. Siyaset daha da çok cevaplar üretmek zorundadır. Bu da yalnızca siyasi kurumlar veya kişiler üzerinden olamaz. Üstelikte siyasetten kaçış ile de hiçbir soruna çare üretilemez.
Bu zor şartlarda aksine, daha fazla olarak siyasi alanlarda devinim üretmek gerekmektedir. Ama bunun içinde siyasi kurumların çözülmeye ve kendi içinde dahi birbirinden kopuşa gitmemesi gerekmektedir.
Bugün UBP, büyük bir iç kopuş yaşamaktadır. Birbirlerini dahi dinlemiyorlar. Peki, CTP ile nasıl ortak toplumsal fayda arayacaklar? Ayni şekilde TDP veya DP ile.
Peki, CTP ve TDP eğer birbirlerinden koparsa veya bugün rastladığımız gibi kendi varlığını TDP, çok yüzeysel bir şekilde CTP ile çatışma üzerinden kurmaya kalkarsa, ortak toplumsal fayda nasıl gelişecek?
Ayni şekilde DP kendini var etmek için UBP içindeki gelişmelerin pususuna yatır, CTP ve TDP ile çatışma üzerinden kendini var etmeye kalkarsa, ortak toplumsal fayda nasıl üreyecektir?
Bu gün ihtiyaç duyduğumuz, kopuşlar ve kendini öteki üzerinde var etme olgusu değildir. Yaşam ve şartlar bize başka türlü düşünme zorunluluğu getirmektedir.
Artık siyasi kurumlarımızı çözme değil, onların kendi içlerinde veya birbirleri ile ilişkilerinde de dar erk olma devinimi ile tüketme ve tükenmelerini izleme noktasında olmamamız gerekiyor.
Artık siyasi kurumlarımızın varlıklarını gözeterek daha geniş kucaklaşmalar ve yan yana durmalar olgusunu yaratmamız gerekmektedir.
Artık erkte olmanın temel göstergesi, düşünce ve ortak payda olmalıdır. Kendi kendini yönetme ve toplumsal varlığı koruyup, geliştirmek için, geniş toplumsal sentezlere ihtiyaç vardır. Emek ve iş dünyasının, siyasi kurumlarımızın, demokratik, üretken, kendi kaynaklarına dayanan, toplumsal varlığı ise evrensel değerlerle şekillendirme devinimine dönük üretkenlikleri esas olmalıdır.
Hiçbir makam, servet ve konum, toplumsal varlığımızın önünde olamaz. Kurumlarımızın varlığını gözeterek, ortak endişe, kaygı ve çıkarlar için toplumsal ortak faydayı üretecek genişliğe ihtiyaç var. Kahrolsun ve yaşasın arasındaki sıkışmışlığı aşmak gerekiyor.
Daha geniş kucaklaşmalar ve yan yana durmaları üretmek gerekir. Baksanıza güneyde seçimlerde ücretsiz sağlık hizmeti almak olgusu faşizan güçlerin mezesi oldu. Halkımız tartışılıyor.Türkiye’de maaşlarınızı dahi biz ödüyoruz anlayışı, sıradan insanın söylemi oldu. Ne yani minnetle yaşadığımız söylemi batmıyor mu kimseye?
İşte artık bunları düşünmek gerekiyor. Öyle servet, makam, konum size bunları duymama noktası yaratamaz. Bunun için artık kendi kendimizi özgürce yönetmek için ekonomik demokratik ve sosyal olarak çare üretmeye ihtiyacımız var.
Bunun için daha geniş kucaklaşmaları ve yan yana duruşları siyaset dünyasına taşımak gerekiyor.

















