
Kıbrıs Türk tarafı neden Macaristan'daki zirveye katılmadı?
AB üyesi Macaristan, gözlemci üye statüsünde bulunduğu Türk Devletleri Teşkilatı'nın (TDT) gayri resmi zirvesine 21 Mayıs'ta ev sahipliği yaptı.
AB üyesi Macaristan, gözlemci üye statüsünde bulunduğu Türk Devletleri Teşkilatı'nın (TDT) gayri resmi zirvesine 21 Mayıs'ta ev sahipliği yaptı.
Türkiye, Kazakistan, Özbekistan, Azerbaycan, Kırgızistan ve ev sahibi Macaristan'ın katıldığı zirveye TDT'nin gözlemci üyesi statüsünde bulunan 'KKTC'nin katılmaması dikkat çekti.
BBC Türkçe'nin haberine göre, resmi açıklama yapılmamasına karşın, Macaristan'ın AB'nin ve Kıbrıs Cumhuriyeti ile Yunanistan'ın tepkilerine maruz kalmamak için Cumhurbaşkanlığı makamındaki Ersin Tatar'ı davet etmekten kaçındığı değerlendiriliyor.
Orban yönetiminin, değerler ve temel politik hedefler açısından sürekli gerilim içinde olduğu AB ile Kıbrıs meselesi nedeniyle yeni ve daha büyük bir tartışmaya girmek istemediği kaydediliyor.
Azerbaycan, Türkiye, Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan'dan oluşan TDT'ye Macaristan, 'KKTC' ve Türkmenistan gözlemci üye olarak katılıyor.
Cumhurbaşkanlığı makamındaki Tatar, Temmuz 2024'te Azerbaycan tarafından Şuşa'da düzenlenen gayri resmi zirve ve Kasım 2024'te Kırgızistan tarafından düzenlenen zirvelere gözlemci üye olarak katılmıştı.
Üç Orta Asya ülkesi Kıbrıs Cumhuriyeti'yle diplomatik ilişki kurdu
Macaristan zirvesine 'KKTC'nin davet edilmemesi, TDT'nin önde gelen ülkeleri olan Kazakistan, Özbekistan ve Türkmenistan'ın Kıbrıs Cumhuriyeti ile diplomatik ilişki kurmalarının hemen ardından yaşanması açısından da dikkat çekti.
AB ile Türk devletleri, Nisan ayı başında Semerkant'ta önemli bir zirve düzenlemişler ve Brüksel bu ülkelere toplam 12 milyar Eurol'uk bir yatırım paketi sunmuştu.
Bu paketin ön koşullarından biri üç Türk dünyası devletinin Kıbrıs Cumhuriyeti ile diplomatik temas kurmasıydı.
Bu kapsamda Kazakistan, Türkmenistan ve Özbekistan, Kıbrıs Cumhuriyeti'ne büyükelçi atama kararı almışlardı.
Türkiye'de muhalefet partileri, TDT'nin önde gelen üyelerinin Kıbrıs Cumhuriyeti'ni tanımasının Ankara'nın Kıbrıs politikasını iflası olarak değerlendirmişlerdi.
AKP Hükümeti ise konunun Türk devletleri ile kapalı kapılar ardında görüşüldüğünü belirtirken AB'yi sorunu kurumun bölgesel çıkarları için suistimal etmeye çalışmakla itham etmişti.