İsmet Akim Sunat Atun'a sert çıktı
KIB-TEK Yönetim Kurulu Başkanı İsmet Akim, Teknecik'e iki yeni santral alımına karşı çıkan ve “Bu karar intihar ve ihanet” olur yorumu yapan UBP Genel Sekreteri Sunat Atun'a sert çıktı
Meltem SONAY
Elektrik Kurumu'nun iki yeni santral alımı için çalışma başlatması kurum yönetimi ile eski Enerji Bakanı Sunat Atun'u karşı karşıya getirdi. Atun'un Elektrik Kurumu’na yapılan yatırımı “intihar ve ihanet” olarak nitelendirmesine sert çıkan kurum yönetim kurulu başkanı İsmet Akim, “Atun'un yaptığı iki yüzlülüktür” dedi.
Elektrik Kurumu (KIB-TEK), ‘akaryakıt maliyetlerini düşürmek’, ‘yakıt tasarrufu’ ve ‘arz güvenliğini de sağlamak’ adına 35 MegaWatt’lık iki santral alımı için adım attı, eski Ekonomi ve Enerji Bakanı, UBP Genel Sekreteri Sunat Atun yatırımı ‘intihar ve ihanet’ olarak niteledi.
KIB-TEK Yönetim Kurulu Başkanı İsmet Akim, Sunat Atun’la, Ersin Tatar’ın kurumu diline doladığına işaret ederken, “Onlar kurumu batırmayı ve satmayı misyon edinmişlerdi, batması için de ne gerekiyorsa yaptılar. Somut örnekleri de vardır” şeklinde konuştu.
2009 yılında iktidara gelen UBP Hükümeti’nin Türkiye’den kablo ile elektrik getirilsin veya getirilmesin 30 MegaWatt’lık 2 dizel motorun, yedek gücün bulundurulması noktasından hareketle kendi Hükümet Programları’na koyduklarının altını çizen Akim, bu motorları satın almaktan bir biçimde vazgeçtiklerini de kaydetti.
“Dün Hükümet Programı’na koyup, bugün ‘İntihardır’ demek iki yüzlülüktür”
Akim, “5 yıl önce ‘Ben dizel makine alacağım’ deyip de Hükümet Programı yapan, çıkıp kürsülerde mangalda kül bırakmayanlar, bugün bunun intihar olduğunu söyleyebiliyorsa demek ki siyasetçiler iki yüzlüdür… Özellikle bu siyasetçiler ikiyüzlüdür, sahtekardır, riyakardır, yalancıdır, insanları aptal sanır. Böyle iki yüzlülük olmaz” şeklinde konuştu.
Akim, Sunat Atun’u sert sözlerle eleştirdi, “Dün ‘Ben yapacağım, ülkenin kurtuluşu buradadır’ deyip, şimdi de ‘İntihar’… Bu kadar kafa karışıklığı olmaz… Bence kafa karışıklığından da çok öteye bir şeydir bu. Kafları çok berraktır ama ülkenin menfaatine işlemez” dedi.
“Bu motorlar Türkiye’den elektrik gelse de gerekli”
Motorların gerekli olduğunun altını çizen Akim, “Bu motorlar ister Türkiye’den kablo ile elektrik getirin, ister Rum tarafıyla enterkonnekte sistem oluşturun, isterseniz güneş enerjisi ile elektrik üretin, isterseniz katı atıktan üretin… Mutlaka bir yedek gücünüz olmaz durumundadır” şeklinde konuştu.
Yedek güç olursa ancak elektrik arzında sürekliliğin sağlanabileceğinin altını çizen İsmet Akim, aksi halde en ufak bir arızada aylarca günlerce elektriksiz, karanlıkta kalınacağını belirtti.
“Hedef üretim maliyetlerini düşürmek, yedek güç sağlamak”
Dizel motorların satın alınmasında kurumun iki temel hedefi olduğuna vurgu yapan Akim, bunlardan birinin üretim maliyetlerinin aşağıya çekilmesi, bir diğerinin de Türkiye’den ola ki elektrik gelme şansının yakalanması durumunda, yatırımla gelecek elektrikte herhangi bir arıza yaşanması halinde ülkenin karanlıkta kalmaması adına yedek güç olarak olmazsa olmaz olarak bulundurması olduğunu ifade etti.
“Bu santrallerin akaryakıt tüketimi daha az”
Santrallerin buhar kazanlarına alternatif olarak bir üretim aracı şeklinde kurulacağını belirten Akim, buhar kazanları ile üretilen elektriğin kilowattının, bu dizel motorlarla üretilen elektriğin kilowattından daha pahalı olduğunun da altını çizen Akim, bu santrallerin akaryakıt tüketiminin daha az olduğuna ve üretim maliyetlerinin daha düşük olduğuna işaret etti.
“13 milyon 140 bin Dolar’ı bir yıl sonra bize tasarruftan gelir olarak geri dönecek”
Motorların 13 milyon 200 bin Euro’ya satın alındığını, motorların bir yıl süreyle aralıksız olarak çalıştırılması halinde üretilecek elektrikte, sağlanacak tasarrufla da akaryakıtta 13 milyon 140 bin Dolar tasarruf sağlanacağına vurgu yapan Akim, “Biz bu makinelerin ikisine ödeyeceğimiz rakamın 13 milyon 140 bin Dolar’ı bir yıl sonra bize tasarruftan gelir olarak geri dönecek” dedi.
Bunun da kurumun tasarruf yoluyla senede bir buçuk makine sahibi olabileceği anlamına geldiğini belirten Akim, “Bu memlekette 12 kusur senede tasarruf ederek 18 makine sahibi olabilirdik” şeklinde konuştu.
2015 yılında yapılacak başka atılımlarla da elektrik fiyatlarını %25 oranında aşağıya çekme şansının yakalanacağı müjdesini de veren Akim, “Koyduğumuz hedeflere bugüne kadar olduğu gibi ulaşma şansımız olursa, biz 2015 yılının ortalarından itibaren elektrik fiyatlarını düşürme hedefindeyiz” dedi.
“Sunat Bey ya konuları saptırır, ya da ne söylediğini bilmez”
Sunat Atun’ın Türkiye’den gelecek elektriğin daha ucuz olacağına ilişkin iddiasını da yanıtlayan Akim, “Sunat Bey ya konuları saptırır, ya da ne söylediğini bilmez. Kablo ile Türkiye’den elektrik getirmenin yatırım maliyetini herhalde hesaba katmaz. O geceden sabaha uyanacak, elektriği bulup satacak para kazanacak sanır… Böyle bir şey yoktur” şeklinde konuştu.
Bugün Türkiye’den gelecek su projesine karar verilse 5 yıldan önce tamamlanamayacağının altını çizen Akim, “5 seneye kadar siz ülkeyi nasıl ışıklandıracaksınız… Siz kablolu elektrik getireceksiniz diye elinizi, kolunuzu bağlayıp oturamazsınız” dedi.
Kablolu elektrik gelene kadar veya biz buradan Türkiye’ye gönderene kadar burada yatırım yapılmasının zorunluluğuna işaret eden Yönetim Kurulu Başkanı Akim, ihtiyaç olan elektriğin üretilmesinin yanı sıra, yedek güç olarak da elde bulunması gerektiğini ifade etti.
Akim, üretim maliyeti açısında sağlayacağı avantajlar dikkate alındığında, kabloya yatırım yapma noktasında da buhar kazanlarına fazladan harcanacak her bir kWh’den sağlanacak tasarrufun yatırım katkısı sağlayacağına işaret etti.
“Yerli sermaye ile yaparım... Hodri meydan”
Akim’in ifadeleri devamla şöyle:
“Ben İsmet Akim olarak, az önce de Yönetim Kurulu ile değerlendirdik, ülkemin insanı Türkiye ile enterkonnekte sistem çerçevesinde kablo ile bağlanmak isterse, ben yerli sermaye ile Kıbrıs Türk Toplumu’nun kendi öz varlığı olan kuruluşların paralarıyla bunu yapabileceğim iddiasındayım. Yapamazsın diyen biri varsa, hodri meydan… Yaparım.
Yarın sabah AKSA, ‘Ben usandım bu makineleri satıyorum’ derse, onun da yerli sermaye ile işbirliği yaparak alınabileceği iddiasındayım”
“Kurum 30 Haziran itibarıyla 1 milyar da kârda”
26 Eylül 2013 tarihinde kurumun başına göreve geldiklerinde, kuruma akaryakıt satan firmanın bir mektupla ‘ültimatom’ verdiğini hatırlatan İsmet Akim, bugün aynı firmanın kuruma güven duyduğunun altını çizdi.
Devralındığında kurum öz sermayesinin ‘eksi 176 milyon’da olduğunu anımsatan Akim, sadece 2013’ün zararının da 83 trilyon olduğunu belirtti.
Akim, 2013’te gerçekleşen bu zararın bertaraf edilmesinden sonra kurumun bugün 30 Haziran itibarıyla 1 milyar da kârda ve çok iyi durumda olduğunun altını çizdi.
Atun, yatırımı ‘İntihar, ihanet’ olarak niteledi
KIB-TEK’in fiilen battığını, hukuksuz ve yasal olmayan bir şekilde borçlanarak faaliyetlerini sürdürdüğünü savunan Sunat Atun, “Sanırım temel amaç Türkiye’den kablo ile elektrik getirilmesinin önünü kesmektir. Böyle bir yatırım resmen intihardır” şeklinde konuştu.
Star Kıbrıs Gazetesine konuşan Atun, Türkiye’den kablo ile elektrik getirme ve halka ucuz elektrik verme imkânı varken, zarar eden KIB-TEK’in yeni santraller kurmasının ihanet olduğunu ileri sürdü.