1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. “İkinci işi kalıcı hale getirme gayreti içerisindeler”
“İkinci işi kalıcı hale getirme gayreti içerisindeler”

“İkinci işi kalıcı hale getirme gayreti içerisindeler”

Kıbrıs Türk Serbest Çalışan Hekimler Birliği Başkanı Remzi Gardiyanoğlu, Kamu Sağlık Çalışanları (Değişiklik) Yasa tasarısıyla ilgili YENİDÜZEN’e konuştu

A+A-

Didem MENTEŞ

Kıbrıs Türk Serbest Çalışan Hekimler Birliği Başkanı Remzi Gardiyanoğlu, Kamu Sağlık Çalışanları (Değişiklik) Yasa tasarısının, kamu hekimlerinin ikinci iş yapmalarını kalıcı hale getirme gayreti içerisinde olduğunu dile getirdi.
Sağlık Bakanı Faiz Sucuoğlu’nun geçtiğimiz gün Kamu Sağlık Çalışanları (Değişiklik) Yasa’sı hakkında YENİDÜZEN’e yaptığı açıklamaları eleştiren Gardiyanoğlu, bu yasa tasarısının kapalı kapılar arkasına alel acele hazırlandığını ve mahkemeye müdahale etme amacında olduğunu savundu.

YENİDÜZEN’e konuşan Remiz Gardiyanoğlu, “Sayın Sağlık Bakanı mademki bu sorunu yakın gelecekte çözeceğini iddia ediyor,  56 yıldır sabreden serbest hekimlere ‘şeker suya mı düştü’’ gibi gaflet dolu basit bir cümle sarf edeceğine,  kamu hekimlerine 7 - 8 ay Anayasa Mahkemesi kararına uymalarını rica etse sanırım daha adaletli olacaktır” dedi.

“Mahkemeye müdahale etmek değil de nedir?”
Remzi Gardiyanoğlu, “Sucuoğlu, bir taraftan kamu ve özel ayrımına vurgu yaparken ve yakın gelecekte ikinci işin sona ereceğini belirtirken, diğer taraftan da iki aydan beridir Tabipler Birliği, Tıp-İş ve kendi ifadesi ile iki serbest çalışan hekim tarafından oluşturulan bir komisyonda taslağı hazırlaması çelişki değil de nedir? Bu komisyonda neden Serbest Çalışan Hekimler Birliği yer almamıştır? Siz iki serbest hekimi dahil ettik diyerek bunu geçiştiremezsiniz. Bu iki serbest çalışan hekimin tüm serbest çalışan hekimleri temsil ettiğine siz mi karar verdiniz? Sayın Bakan, bizlere bu iki serbest çalışan hekimin adını verebilir mi” diye sordu.

Gardiyanoğlu, yasa taslağı iyi okunduğunda, kamu hekimlerinin ikinci iş yapmalarını kalıcı hale getirme gayreti içerisinde olduğunun görüldüğünü aktardı. Başkan Gardiyanoğlu, “bir taraftan birkaç ayda sorun çözülmez derken, kapalı kapılar arkasında alel acele bir yasa taslağı hazırlayarak bunu Tıp-İş avukatına teslim edip mahkemeye olgu olarak sunmasını istemek, mahkemeye müdahale etmek demek değil de nedir? ‘56 yıllık sorunu birkaç ayda mı çözeceğiz’ diyerek, iki ayda hazırlayıp kamuoyundan ve birliğimizden sakladığı yasa taslağını kalıcı hale getirerek mi 56 yıllık sorunu çözebileceğine inanıyor? İnanıyorsa rüya gördükleri kesindir. Mahkeme heyetinin de gözünden asla kaçmayacağına inandığımız bu dahiyane girişimin, halkımız nezdinde de kınandığını bilmelerini isteriz” dedi.

“Anayasal bir suç olduğunu siz söylüyorsunuz sayın Bakan”
Gardiyanoğlu, şöyle devam etti:
“Kamu hekimlerinin ikinci iş yapmalarının ve kendilerinin de buna göz yummalarının Anayasal bir suç olduğunu dünkü açıklamasında net bir şekilde ifade eden bir Sağlık Bakanının, yasaları çiğnemesi ya da son dakika hamleleri ile mahkemenin etrafından dolaşmaya çalışması devlet ciddiyeti ile bağdaşan bir durum değildir. Ayrıca unuttuğu diğer bir konuda bu mahkemenin lehte veya aleyhte bir karar vermesi demek sadece Sağlık Bakanına Anayasa Mahkemesinin kararına uy emridir, yoksa var olan Anayasa Mahkemesi kararını ortadan kaldırmayacaktır. Sayın Sağlık Bakanı mademki bu sorunu yakın gelecekte çözeceğini iddia ediyor  56 yıldır sabreden serbest hekimlere ‘şeker suya mı düştü’’ gibi  gaflet dolu basit bir cümle sarf edeceğine  kamu hekimlerine 7 - 8 ay gibi bir süre  Anayasa Mahkemesi kararına uymalarını rica etse sanırım daha adaletli  olacaktır. Sayın Bakan, uzun süredir çözülemeyen sorunu bu şekilde çözmeye çalışmak yerine,  neden hali hazırda mevcut olan Kamu Sağlık Çalışanları Yasası’nın 40. Maddesini işler hale getirmiyor? Bu yasa diyor ki, ‘bir kamu hekimi mesai saatlerinden sonra kendi özel hastalarına bakmak istiyorsa, kamu hastanelerinin imkanlarını kullanarak bunu yapabilir’. Bununla ilgili ücretlendirme bile tüzükte nettir. Belli ki bu yasa uygulanırsa, sağlıkta ipleri elinde bulunduran statüko sahipleri bundan rahatsız olacak. Kendi evlerinde hastalarına bakmak yerine dışarıya yönlendirmek ve bunun için de yasayı değiştirmeye çalışmak, hiçbir meslek ahlakı ve vicdan kuralları ile bağdaşmaz. Buradan Sayın Sağlık Bakanı’na ve Tıp-İş’e açıkça sesleniyoruz. Kamu Sağlık Çalışanları Yasası’nın 40. Maddesini neden ısrarla uygulamıyor ve uygulatmıyorsunuz?”

“Kamu hekimleri dışarıya yönlendiriliyor”
Sağlık Bakanı Faiz Sucuoğlu’nun hem doktor eksikliğinden söz ettiğini hem de yeni yasa düzenlemesi ile hastaların ihtiyacı var diyerek, kamu hekimlerini dışarıya yönlendirdiğini aktaran Gardiyanoğlu, “Peki madem ihtiyaç var ve bu ihtiyaç dışarıdadır, içerde değil. O zaman dünyanın her yerinde yapıldığı gibi, Özel Hastanelerden, Üniversite Hastanelerinden, Özel Kliniklerden bu ihtiyacı karşılamak üzere neden hizmet satın almıyorsunuz. Bunu yapmamakla kalmıyor devletin doktoruna dışarıda bu hastalara hizmet vermesi için yasa yapıyorsunuz. Hem nerede hastanın hekim seçme hakkı” diye sordu. 
Kamu hekimlerinin çoğunun istifa dilekçelerinin hazır olduğu tehdidi sürekli gündemde tutulmaya çalışıldığını vurgulayan Gardiyanoğlu, “Unutulmamalıdır ki istifa tek taraflı bir karardır ve cepte taşınmaz yazılır sunulur, gerisi boştur. Ne zaman ikinci iş tartışılsa kamu hekimleri istifa eder sistem çöker deniyor. Hangi sistem? Olmayan mı? bakanın kendisi itiraf ediyor ‘40 yıllık sistemsizlik sistem oldu’ diye” şeklinde konuştu.

“Birliğin hiç kimseyle şahsi bir sorunu yoktur”
Gardiyanoğlu, şunları aktardı:
“Biz, Sayın Sağlık Bakanı’na ya istifa et ya da halka hizmet et demedik. Belli ki demecimizi iyi okumamış. Biz kendilerine, hazırlamış olduğu bu yasa taslağının sağlıkta reform adına halka ne getireceğini anlat ya da anlatamazsan istifa et dedik. Bunu kendilerine bu vesile ile tekrar iletiyoruz.  Diğer taraftan, sayın Bakan, kendilerine yönelik olarak, 3 - 5 ay içerisinde çözeceksin ya da istifa edeceksin şeklinde bir demecimizin olduğunu ve bunu çocukça bulduğunu ifade ediyor. Söylemediğimiz demeçleri ürettikleri sürece, kendilerini her defasında devlet ciddiyetine davet edeceğimizi bilmelerini isteriz.

Böyle bir demecimizi bulması ve kamuoyu ile paylaşması halinde ben ve yönetim kurulundaki arkadaşlarım derhal istifa edeceğiz. Ayrıca Anayasanın 6 yıl önce vermiş olduğu karara uymasını istemek çocukça ise herhalde bu söylemi bizden çok emri veren Anayasa Mahkemesinedir. Her kesim şunu bilmelidir ki, Serbest Çalışan Hekimler Birliği’nin hiç kimse ile şahsi bir sorunu yoktur. Kanunların uygulanmadığı bir ülke yaşanmaz hale gelir. Sağlıktaki göstergeler de buna işaret etmektedir. Sağlığımıza, sağlık sistemimize sahip çıkmak birileri açısından suç teşkil ediyorsa bize söylenecek söz düşmez. Hekimlerin eşit şartlarda hastalarına bakabilmesi, hastalarımızın zoraki yönlendirmelerden uzak, kendi özgür iradeleri ile doktorlarını ve tedavi merkezlerini seçebiliyor olması bu ülkeye layık gördüğümüz unsurlardır.

“Bizim dayanağımız makamımız değil, halkımız ve yasalarımızdır”
“Son olarak da bizleri derinden üzen bir konu,  12 Kasım Cumartesi günü yapılacak olan Kıbrıs Türk Serbest Çalışan Hekimler Birliği (KTSÇHB) genel kuruluna 1 – 2 gün önce bazı kesimlerce, direk bir manüpilasyonda bulunulduğuna şahit olmamızdır. Bunu yapanları şimdilik açıklamıyoruz ancak bu manipülasyonu yapanlar bilmelidir ki KTSÇHB ne bir siyasi partinin arka bahçesi ne de geleceğin politikacılarının yetiştirildiği bir okuldur. KTSÇHB, 56 yıldır Sağlık Bakanları bile olmayan kendi yağları ile kavrulan onurlu hekim ve diş hekimlerinden oluşan bir sivil toplum örgütüdür. Önümüzdeki hafta yapılacak olan genel kurulumuzda seçilecek başkan ve yönetim kurulumuz  bu üyelerin vereceği oylarla belirlenecektir. Zaman içinde gerçek kazanan ve kaybeden ortaya çıkacaktır. Unutulmamalıdır ki bu Dr. Remzi Gardiyanoğlu ve ekibinin değil, KTSÇHB’nin mücadelesidir. Bizim dayanağımız makamımız değil, halkımız ve yasalarımızdır.”

---------------------------

Bu haber toplam 2635 defa okunmuştur