1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. "Göç dışında çıkış yolu yok"
"Göç dışında çıkış yolu yok"

"Göç dışında çıkış yolu yok"

Ekonomik nedenler, Kıbrıs sorunun çözümsüzlüğü, yönetime güvensizlik ve bunların yarattığı birçok sorun… Gençler umutsuzluğa vurgu yapıyor, ‘göç etmek dışında seçenek kalmadı’ diyor…

A+A-

Hüseyin ÖZBARIŞCI

Ekonomik nedenler, Kıbrıs sorunun çözümsüzlüğü, işsizlik, yönetime güvensizlik ve bunların yarattığı birçok sorun… Gençler umutsuzluğa vurgu yapıyor, ‘göç etmek dışında seçenek kalmadı’ diyor…

Yapılan araştırmalar da gençlerin büyük bir bölümünün göç etmenin yollarını aradığı sonucunu ortaya koyuyor. YENİDÜZEN’e içini döken gençler, “Ülkemizi çok seviyoruz, ülkemizden ayrılmak istemiyoruz ama göç etmeye mecbur kalıyoruz” diyor.

Gençleri adada tutabilmek için hükümetin önceliklerinden birinin ekonomi olması gerektiğini vurgulayan gençler, siyasette güvenin azaldığına ve bunun yeniden tesis edilmesi gerektiğine dikkat çekti.

Bu ülkeden göç etmek istemediklerini ifade eden gençler, “Emeklerinizin çöpe atıldığı bir ülkede ne kadar daha kalmaya devam edebiliriz?” diye sorular da yöneltti.

Şartlardan dolayı Hollanda’ya göç eden Muhammet Fethullah Erol ise, “Bir gün şartlar eğer değişirse ülkeme en önde ben geleceğim” dedi.

Geçtiğimiz günlerde yayımlanan Avrupa Birliği tarafından finanse edilen Sivil Büyü Programı’nın desteğiyle, Dilek Öncül'ün “Çaresiz miyiz?” projesi kapsamında 18 ile 30 yaş arası ankette gençlerin %57.30’unun ülkeden göç ermek istediği sonucu çıkmıştı.

ogren.jpg

Gençler ne düşünüyor?

Muhammet Fethullah Erol: “Gençleri adada tutmak için hiç kimse bir şey yapmıyor, gençlerin sesini kimse duymuyor”

“Ben ülkemi çok seviyorum, ülkemde kalmak için çok mücadele ettim, mitinglere katıldım ama bir süre sonra anladım ki boşuna mücadele ediyorum. Çünkü gençleri adada tutmak için hiç kimse bir şey yapmıyor, gençlerin sesini kimse duymuyor. Duvarlara anlatsak, duvarlar çatlıyordu. Kimse bizi anlamıyor. Ben yaklaşık bir yıl önce Hollanda’ya göç etmek zorunda kaldım. Ülkemi çok seviyorum, kaçmak da istemiyordum ama buna mecbur kaldım. Ne yazık ki Kıbrıs’ta gençlerin hiçbir geleceği yok. Kıbrıs’ta artık bir şeylerin değişmesi gerek. Özellikle son dönemde irademize yapılan müdahaleler bardağı taşıran son damla oldu. Birçok arkadaşım beni arayıp, göç edebileceğini söylüyor, benim görüşlerimi alıyor. Kıbrıs’ta artık bir şeylerin değişmesi gerekiyor. Ama ne yazık ki halk da yozlaşmış durumda. Şu anda Hollanda’dayım ve burada çok huzurlu bir hayat var. İnsanlar arasında hiçbir ayrım yapılmıyor. Bir gün şartlar eğer değişirse ülkeme en önde ben geleceğim. Ama malum şartlar devam ederse Kıbrıs’a gelmeyeceğim.”

Çağın Nevruz Özsoy: “Ülkemi çok seviyorum, ülkemden kopmak istemiyorum”

“Ben kesinlikle göç konusuna karşıyım, ülkemi çok seviyorum. Yurtdışında eğitim gördüğüm dönemde o süreçte hep ‘Ülkeme geri dönüp, ülkem için çalışacağım’ dedim. O süreçte yurtdışında kalmayı hiç düşünmedim. Buraya geldikten sonra hem işsizlik, hem de ekonomik kriz buna beni çok zorladı. Ailemin desteği olmasa ayakta duramayabilirdim. Tek başıma bir birey olarak yaşamayabilirdim, çünkü bu kadar ekonomik bir gücüm yok. Bu yüzden aklıma zaman zaman göç etmek gelir ama ben bu memleketi seviyorum. Yurtdışında çalışan insanların benden daha kaliteli bir hayat sürdüğünü ve benim buna sahip olmayacağımı biliyorum ama ülkemden kopmak istemiyorum. Özellikle Türk Lirası kullanıyor olmamız ve para birimimizin döviz karşısında her gün değer kaybetmesi, beni çok zorluyor. Başka ülkelerde de ekonomik krizler yaşanıyor ama bizim burada TL kullanmamız ekstra bir krize neden oluyor çünkü her şeyi döviz üstünden alıyoruz ve her şeye daha çok para vermek zorunda kalıyoruz. Kıbrıs sorununun çözülmemesi de benim için büyük bir umutsuzluktur. Çünkü geleceğimin ne olacağını da bilemiyorum. Ben, genç bir birey olarak hayatımı planlamak istiyorum. Ama önümde büyük engeller var. Gençlerin önünden bu engellerin kalkması için çalışma yapılması lazım. Biz, ülkenin geleceğiyiz.”

genel-foto-4-001.jpg

Ali Azeri: “Gençlerin devlete güveni kalmadı”

“Devletin bu konuda yeterince önlem almadığı kanaatindeyim. Öncelikle siyasilerin konuyu iyi analiz etmeleri şart, bu konuda neler yapılması gerektiği herkes tarafından detaylı ve objektif şekilde tartışılmalı diye düşünüyorum. Şunu söylemek gerekir ki, gençlerin ülkeden göç etme sebepleri her ne kadar ekonomik gözükse de, esas olarak politiktir. Gençlerin devlete güveni maalesef kalmadı. Buna ben de dahilim… Ancak bu adaya ve aileme olan bağlılığımdan dolayı göç etmemeyi tercih ettim. Balık baştan kokar, halk önce siyasilerde bu durumu düzeltmek için bir irade görmek ister. Halk, siyasilerin koltuk uğruna hareket ettiğini söylüyor, onlara güvenmiyor. Halkın ve özellikle gençlerin güvenini tekrardan kazanabilmek için, öncelikle kamu sektöründe adaletin kesinlikle sağlanması şarttır. Çünkü devletin işe alım ihalelerine hiçbir şekilde hiç kimsenin güveni yoktur. İşin içinde ‘torpil’ olduğunun da herkes farkındadır. İkincisi çalışma hayatı koşullarının düzenlenmesi gerekiyor. İşçiler haklarını tam olarak alamamakta maruz kalmaktadır. Ayrıca otellerde koyulan ‘Kıbrıslı’ kotasının denetlenmesi ve ülkedeki her iş alanında gençlerin istihdam edilmesi gerekiyor. Son olarak sektörü fark etmeksizin ufak işletme açacak olan Kıbrıslı gençlere finansal açıdan teşvikler verilmesi gerekir ki gençler duygusal olarak bağlı oldukları ülkeyi terk etmek zorunda kalmasınlar ve köklerinin bulunduğu yere daha da bağlansınlar.”

Ceren Tüccaroğlu: “Bu ülke, gençlere göç etmek dışında bir çıkış yolu bırakmıyor”

“Bu bozuk düzende kendi ayakları üstünde durmaya çalışan Kıbrıslı gençlerden biriyim. Biz gencecik yaşta, doğru düzgün bir iş bulabileceğimizi bile bulamıyoruz. Herkesin de bildiği gibi yıllarca emek harcamak değil de, herhangi bir siyasinin akrabası olmak bizim ülkemizde çok daha büyük bir başarı sayılıyor. Kendi hakkımızla bir yerlere gelmeye çalışıyoruz, tüm şartları zorluyoruz ama birinin tanıdığı var diye, tüm emekleriniz çöpe atılıyor. Emeklerinizin çöpe atıldığı bir ülkede ne kadar daha kalmaya devam edebilirsiniz? Sürekli ikinci plana atıldığınız, görmezden gelindiğiniz bir ülkede nasıl kalabilirsiniz? ‘Geleceğimiz’ dedikleri gençleri, çocukları çadırda eğitime layık görüp kendilerine gelince ise hızla inşaatı devam eden külliyeyi layık gören bir zihniyetle baş etmeye çalışıyoruz.

Aynı zamanda ekonomik krizle de boğuşuyoruz. Türkiye'ye bağımlı bir ekonominin bedeli olarak TL’nin her geçen gün değer kaybetmesiyle alım gücümüz de azalıyor. Çok üzgünüm ama bu ülke, gençlere göç etmek dışında bir çıkış yolu bırakmıyor. Üstelik eleştiri yapan, farklı görüşte olan insanları ülkeden kovma ve hakaret etme haddini kendinde bulan siyasiler var. Kıbrıs sorununun çözümsüz kalması da zaten başlıca tüm sorunların esas kaynağıdır. Dünyadan kopuk yaşamaya çalışmak gerçekten fazlasıyla korkunç bir durum. Sadece bunlardan bile iyileşmek yerine daha da kötüye giden bir düzen içinde olduğunu görebiliyoruz. Ülkemizi her ne kadar çok seviyor olsak ve göç etmemek için direniyor olsak bile uğruna gençliğimizi harcamaya inanın kimsenin tahammülü yok.  Hak ettiğimiz bu değil. Bu şekilde çaresiz hissetmek ve bu şekilde sürekli bir çıkış yolu aramaya çalışmak inanın bizim ‘kaderimiz’ de değil. Ne yapılması konusuna gelince;  bu torpil düzeninin bir an önce son bulması, demokratik ve liyakata dayalı bir düzen olması gerekiyor. Onun dışında, genç girişimcilere yönelik destek programları hazırlanma, Euro'ya geçiş için adımlar atılmalı ve gençlere yönelik istihdamlar artırılıp, özel sektör şartlarının iyileştirilmelidir diye düşünüyorum.”

Ataöv Yalkut: “Bu ülkeyi kurtaracak olan gençlerin göç etmesine karşıyım”

“Bu ülkeyi kurtaracak olan gençlerin göç etmesine karşıyım. Gençler, bir süreliğine yurt dışına gidip, kendilerini geliştirip, daha bilgili daha bilinçli bireyler olarak geri dönersek bu ülkeyi yaşam standartları daha yüksek daha yaşanılabilir bir hale beraber getirebiliriz. Yapılması gerekenlerin en başında, üniversitelerimizde verilen eğitim seviyesi artmalı diye düşünüyorum.”

Sonay Demirpençe: “Mevcut iktidarın ‘çözümsüzlük çözümdür’ anlayışı, gençleri adamızdan göç etmeye itiyor”

“Ülkemizde içinden çıkılmaz bir ekonomik çöküş yaşıyoruz. Aynı zamanda mevcut iktidarın ‘çözümsüzlük çözümdür’ anlayışı, gençleri adamızdan göç etmeye itiyor. Her geçen gün değer kaybeden Türk Lirası’nın hayatımızı zorlaştırdığı yetmezmiş gibi, hayata atılmaya hazırlanan gençlerin, kendilerine iş fırsatı bulamaması, düşük maaşlı zor koşullarda özel sektör işlerinde çalışmak zorunda kalmaları bu düşünceyi tetikliyor. Öncelikle mevcut iktidarın acilen değişip, yıkıcı değil yapıcı davranan yöneticilerin gelmesi ve insanlarımıza umut tohumları ekmesi gerektiğini düşünüyorum.

Yaşanılan ekonomik sıkıntıyı, hayat pahalılığını sabitleyerek ve temel ihtiyaçları olabildiğince ucuzlatarak önlemeye başlayabiliriz. Ayrıca kimliğini kaybetme korkusuyla yüz yüze kalan ada gençliğine müzakerelere devam ederek siyasi eşitliğe dayalı bir federasyon zemini için umut ışığı yaratılmalıdır.”

Can Özen: “Bu ülkede kalıp, ülkemize bizim sahip çıkmamız gerekiyor”

“Ülkenin içinde bulunduğu süreç kötü bir süreçtir. Ekonomik şartların kötüye gittiği de bir gerçek. Ülkede ciddi bir istihdam sorunu var ve bu son dönemde da çarpıcı haliyle ortaya çıkıyor. Ben bir Kıbrıslı Türk genci olarak bu ülkede kalmaktan yanayım. Bu ülkede kalıp, ülkemize bizim sahip çıkmamız gerekiyor. Buradan kaçıp gitmek çözüm değil. Gençlerin ülkede kalması için yeni fikirler ortaya konulmalı. Gençlerin daha bilimsel ve daha akılcı düşünmelerini sağlamalıyız.”

genel-foto-5.jpg

yd-destek-gorseli-2-20230326125303.jpg

Bu haber toplam 4593 defa okunmuştur
Etiketler : , ,